SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Çok alametler belirdi, acelemiz var           (gösterim sayısı: 2.806)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 26.03.2016- 14:52


Çok alametler belirdi, acelemiz var-Aydemir Güler


Ülkemizde “sorun” Tayyip Erdoğan’a indirgenebilir olmaktan çıkalı bayağı zaman oldu. Bir zamanlar bu indirgeme mümkün olduysa, nedeni Erdoğan’ın Türkiye kapitalizmini temsil etmekte mükemmel bir noktada olmasıydı. Yoksa “Erdoğan gitsin de, ne olursa olsun” değil. Böyle dendiğinde kaba saba bir tuzağa düştüğünüzün resmidir. Her zaman…

Sonra Erdoğan temsil yeteneğini açıkça yitirdi. Bu değişimin tescillendiği tarihin ve simgesinin 2013 Haziran’ı olması halkımız ve sol için büyük bir değerdir. Türkiye kapitalizmi o an itibariyle yönetilebilir olmaktan çıktı, temsil yeteneği kırıldı ve indirgenebilirlik de geçmişte kaldı. Düzen cephesinden bakıldığında artık iktidar sayılamayacak kadar kırılgan hale gelen rejim, iç ve dış egemen güçler tarafından istismar etme olanağının genişlemesini temsil ediyordu. Yani… kimse temsil hakkını vermiyor, hükümet de kimseyi doğru dürüst temsil etmiyor. Ama emperyalizm en kirli işlerini yaptırmak, sermaye sömürü saldırısını en fütursuzca taşıttırmak, başka güçler taviz üstüne taviz koparmak için daha iyisini mi bulacaklardı, AKP’den ve Erdoğan’dan öte?

Sol siyaset bu kırık zemini devrimci bir olanağa çevirebilir, bazı erdemlerin biricik temsilcisi olarak ileri hamle yapabilirdi. Yeni rejim denemesi toplumu bölmüştü, bunun hesabı sol tarafından son derece meşru biçimde sorulabilirdi. Laiklik başlığında muhalefet partilerinin gıklarını çıkartamayacakları bir kitle basıncı oluşabilirdi. Ortada savaş suçları vardı ve bunların üstüne gitmek solu bir barış sözcüsü olmanın ötesinde anti-emperyalist mücadelenin itibarlı öznesi haline getirebilirdi. Gerici diktatörlük dokularındaki gericiliği, işçilere, kadınlara, gençlere, Alevilere ve başkalarına karşı mutlak baskı kurma noktasına taşımak zorundaydı ve bu baskı göğüslenebilirdi. Hem ideolojik olarak, hem sokakta…

Bu noktada iki başlı sosyal-demokrasi AKP’nin ve Erdoğan’ın yardımına koşmuştur. CHP’nin elli yıla yakın zamandır yapmayı iş edindiği için değersizleşen emeğini, Kürt ulusalcılığının devralması normaldir. Solu tasfiye ederek gerici rejimi halkın elinden aldılar.

Erdoğan’ın politik ömrünü uzatan budur. “Bas geç”tir, faşistten sosyal-demokrat belediyeci, şeriatçı bir başka faşistten sosyal-demokrat cumhurbaşkanı türetmeye kalkmaktır. “Başka şeyler yapabilirsin” veya “sensiz olsun” anlamına gelen “seni başkan yaptırmayacağız”dır. “İslam kardeşliği” veya “Eşme ruhu”dur. “Baş düşman” ABD ve Gülen’e karşı Tayyipçilik yapmaktır. Ve Doğan medyadır…

Önemli olan şu ki, çok alametler belirmiş durumdadır!

Ürdün kralının açıklamaları, Rusya’nın suç raporları yayınlayışı, Belçika’nın temsilciliklerini kapatması, ABD’de bir suç ortağının derdest edilmesi… Her saat bir yenisinin eklendiği bütün bunların “Erdoğan Belçika’da bakan düşürdü” fantezileriyle göğüslenebileceğini zannetmek için gerçeklik duygusunu büsbütün yitirmiş olmak gerekir. Hayır; yetmez. Türkiye Erdoğan tarafından yönetilememektedir. Yönetilemez demiyorum; artık yönetilemiyor…

Ancak diğer egemenlerin pragmatizm ve fırsatçılığının yerini alacak tek unsur, solun ilkeli, dürüst ve temiz tavrı olabilirdi. Solun erdemleri de ikili sosyal-demokrasinin manevralarıyla kurutulmuştur. Bugün görülmemiş bir yönetememe krizinin karşısında en az AKP kadar “yeni rejimci” olan parlamento muhalefetinin bulunması, alametlerin işaret ettiği çöküşü sürekli erteliyor. AKP ve Erdoğan, kimse yerlerini almaya cesaret edemediği için yaşıyor. Düzen içi muhalefet garanticidir, korkaktır. Baksanıza, bir CHP yöneticisi “Erdoğan görev süresinin bitiminde yargılanacaktır” buyurmuş. Erdoğan’a böyle kredi açan bir muhalefete Ensar Vakfının tecavüzcüsü bile feda etmezler!

Alametler AKP’nin artık krizi veya kaosu yönetmesinden bile söz edilemeyeceğini gösteriyor. Sorumuz Erdoğan ve AKP’nin gidici olup olmadığı tartışması değil. Bu, garantili iktidar isteyen düzen siyasetinin konusu olsun.

Bizim meselemiz zamana karşı yarışmak. Türkiye’de baskılanan ve tasfiye edilmek istenen solculuk, ilericilik şimdi Erdoğan’ın gidişinden başka siyasetçilerin, sahte kahramanların türetilmesine izin vermemelidir. Sol önümüzdeki kırılma noktasına yetişmelidir.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Çok alametler belirdi, acelemiz var denizcan 1 3889 31.03.2016- 08:31
Konu Klasör Pusula'da bu hafta: Alametler belirdi... denizcan 0 2365 14.08.2014- 17:40
Konu Klasör Alametler ve marifetler/Yavuz Alogan melnur 0 4046 19.11.2013- 12:14
Etiketler   Çok,   alametler,   belirdi,   acelemiz,   var
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS