SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Çok alametler belirdi, acelemiz var           (gösterim sayısı: 3.897)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 31.03.2016- 08:29


Çok alametler belirdi, acelemiz var-Aydemir Güler


Ülkemizde “sorun” Tayyip Erdoğan’a indirgenebilir olmaktan çıkalı bayağı zaman oldu. Bir zamanlar bu indirgeme mümkün olduysa, nedeni Erdoğan’ın Türkiye kapitalizmini temsil etmekte mükemmel bir noktada olmasıydı. Yoksa “Erdoğan gitsin de, ne olursa olsun” değil. Böyle dendiğinde kaba saba bir tuzağa düştüğünüzün resmidir. Her zaman…

Sonra Erdoğan temsil yeteneğini açıkça yitirdi. Bu değişimin tescillendiği tarihin ve simgesinin 2013 Haziran’ı olması halkımız ve sol için büyük bir değerdir. Türkiye kapitalizmi o an itibariyle yönetilebilir olmaktan çıktı, temsil yeteneği kırıldı ve indirgenebilirlik de geçmişte kaldı. Düzen cephesinden bakıldığında artık iktidar sayılamayacak kadar kırılgan hale gelen rejim, iç ve dış egemen güçler tarafından istismar etme olanağının genişlemesini temsil ediyordu. Yani… kimse temsil hakkını vermiyor, hükümet de kimseyi doğru dürüst temsil etmiyor. Ama emperyalizm en kirli işlerini yaptırmak, sermaye sömürü saldırısını en fütursuzca taşıttırmak, başka güçler taviz üstüne taviz koparmak için daha iyisini mi bulacaklardı, AKP’den ve Erdoğan’dan öte?

Sol siyaset bu kırık zemini devrimci bir olanağa çevirebilir, bazı erdemlerin biricik temsilcisi olarak ileri hamle yapabilirdi. Yeni rejim denemesi toplumu bölmüştü, bunun hesabı sol tarafından son derece meşru biçimde sorulabilirdi. Laiklik başlığında muhalefet partilerinin gıklarını çıkartamayacakları bir kitle basıncı oluşabilirdi. Ortada savaş suçları vardı ve bunların üstüne gitmek solu bir barış sözcüsü olmanın ötesinde anti-emperyalist mücadelenin itibarlı öznesi haline getirebilirdi. Gerici diktatörlük dokularındaki gericiliği, işçilere, kadınlara, gençlere, Alevilere ve başkalarına karşı mutlak baskı kurma noktasına taşımak zorundaydı ve bu baskı göğüslenebilirdi. Hem ideolojik olarak, hem sokakta…

Bu noktada iki başlı sosyal-demokrasi AKP’nin ve Erdoğan’ın yardımına koşmuştur. CHP’nin elli yıla yakın zamandır yapmayı iş edindiği için değersizleşen emeğini, Kürt ulusalcılığının devralması normaldir. Solu tasfiye ederek gerici rejimi halkın elinden aldılar.

Erdoğan’ın politik ömrünü uzatan budur. “Bas geç”tir, faşistten sosyal-demokrat belediyeci, şeriatçı bir başka faşistten sosyal-demokrat cumhurbaşkanı türetmeye kalkmaktır. “Başka şeyler yapabilirsin” veya “sensiz olsun” anlamına gelen “seni başkan yaptırmayacağız”dır. “İslam kardeşliği” veya “Eşme ruhu”dur. “Baş düşman” ABD ve Gülen’e karşı Tayyipçilik yapmaktır. Ve Doğan medyadır…

Önemli olan şu ki, çok alametler belirmiş durumdadır!

Ürdün kralının açıklamaları, Rusya’nın suç raporları yayınlayışı, Belçika’nın temsilciliklerini kapatması, ABD’de bir suç ortağının derdest edilmesi… Her saat bir yenisinin eklendiği bütün bunların “Erdoğan Belçika’da bakan düşürdü” fantezileriyle göğüslenebileceğini zannetmek için gerçeklik duygusunu büsbütün yitirmiş olmak gerekir. Hayır; yetmez. Türkiye Erdoğan tarafından yönetilememektedir. Yönetilemez demiyorum; artık yönetilemiyor…

Ancak diğer egemenlerin pragmatizm ve fırsatçılığının yerini alacak tek unsur, solun ilkeli, dürüst ve temiz tavrı olabilirdi. Solun erdemleri de ikili sosyal-demokrasinin manevralarıyla kurutulmuştur. Bugün görülmemiş bir yönetememe krizinin karşısında en az AKP kadar “yeni rejimci” olan parlamento muhalefetinin bulunması, alametlerin işaret ettiği çöküşü sürekli erteliyor. AKP ve Erdoğan, kimse yerlerini almaya cesaret edemediği için yaşıyor. Düzen içi muhalefet garanticidir, korkaktır. Baksanıza, bir CHP yöneticisi “Erdoğan görev süresinin bitiminde yargılanacaktır” buyurmuş. Erdoğan’a böyle kredi açan bir muhalefete Ensar Vakfının tecavüzcüsü bile feda etmezler!

Alametler AKP’nin artık krizi veya kaosu yönetmesinden bile söz edilemeyeceğini gösteriyor. Sorumuz Erdoğan ve AKP’nin gidici olup olmadığı tartışması değil. Bu, garantili iktidar isteyen düzen siyasetinin konusu olsun.

Bizim meselemiz zamana karşı yarışmak. Türkiye’de baskılanan ve tasfiye edilmek istenen solculuk, ilericilik şimdi Erdoğan’ın gidişinden başka siyasetçilerin, sahte kahramanların türetilmesine izin vermemelidir. Sol önümüzdeki kırılma noktasına yetişmelidir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 31.03.2016- 08:31


Erdoğan hakkındaki alametler birikirken sol ne yapmalı?-İlker Belek



“Alametler” kelimesini içeren bir başlığı geçenlerde Aydemir Güler kullanmıştı.

Alamet havuzunda su birikmeye devam ediyor.

Ben, geçtiğimiz Eylül ayından beri, ABD’nin, mevcut halleriyle Erdoğan’ın da AKP’nin de üzerini çizdiğini yazıyorum. Biriken alametler bununla ilgili.

TAK’ın 13 Mart’taki eyleminden hemen sonra, PKK’nin, amaçlarının Erdoğan’ı ve AKP’yi devirmek olduğunu açıklaması da bu çerçevede okunmalı. Bu denli stratejik bir kararın dışarıdan yeşil ışık görmeden gündeme getirilebilmesi çok zor.

Ayrıca şu gelişmelerin tümü geçtiğimiz 15 güne sıkıştı:

Reza’nın ABD’de tutuklanması. Mutlaka AKP’ye dokunacaktır.

Bir mahkemenin, ceza yasasında cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen maddenin anayasaya aykırı olduğunu kabul etmesi ve sonrasında iptali için bizzat AYM’ne başvurması.

Erdoğan hakkında dışarıda dozu giderek artan biçimde yazılanlar, çizilenler.

Amerika gezisinin hemen önüne denk getirerek, iki eski Türkiye büyükelçisinin (Edelman ve Abramowitz), Erdoğan’a yazdıkları mektup: Medyanın durumu hakkındaki endişelerini belirtiyorlar, başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar ve “çözüm” masasına dönüş çağrısı yapıyorlar.

Bir Alman TV kanalında Erdoğan’ı hicveden bir videonun yayına sokulması, bunun üzerine Alman büyükelçisine videonun internetten kaldırılması talebinin iletilmesi, buna Alman dışişlerinin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında itirazı, akabinde videonun Türkçe alt yazılı versiyonunun internete sürülmesi, Hristiyan Demokrat Parti dış işleri uzmanının Erdoğan hakkında “umutsuz bir kibirlilik” değerlendirmesi.

ABD dış işleri bakanlığı sözcüsü Toner’in YPG ile işbirliğine devam edeceklerini bir kez daha yinelemesi.

Arkasından, basına, Amerika’nın YPG’yi Fırat’ın batısındaki Membiç’e sokma niyetinin yansıması. Bunun da, Suriye’ye Türkiye sınırından cihatçı geçişinin halen devam etmekte oluşuyla ilişkilendirilmesi. Hatırlanacağı gibi Cerabslus’un kime teslim edileceği konusu, AKP’nin PYD’ye karşı çıkışı nedeniyle, netleştirilememiş durumda. Membiç ile ilgili gelişme bu konuda önemli bir adımın atılacağını ima ediyor.

Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerin kimi Arap gruplarıyla birlikte federasyon kararı almaları, Salih Müslim’in Amerika’nın da bunu kabul edeceğini umdukları yönündeki açıklaması.

Can Dündar ile Erdem Gül’ün davasına önemli emperyalist merkezlerin büyükelçilerinin tam kadro katıldıktan sonra bir de Erdoğan’a selfie göndermeleri, buna Erdoğan’ın gösterdiği komik tepkinin üzerine Amerika ve Almanya’dan gelen “bu bizim işimiz” mealindeki yanıt.

Dışişlerinin ve Cumhurbaşkanlığının ciddi mesaisine rağmen Erdoğan için Obama’dan randevu alınamaması.

Bu yazıyı yazarken, CHP’nin “Erdoğan azledilmeli” başlıklı 110 vekil imzalı dilekçeyi AYM’ne teslim edeceği haberi.

Alametler birikmeye devam ediyor.

Erdoğan anlamamakta, belki şöylesi daha doğru olur, anlamamış gibi görünmekte kararlı.

Nedeni artık geri dönüşsüz bir yolda, bu manada çaresiz olması.

Sorun bu sahnenin nasıl kapatılacağı konusunda emperyalist cenahtaki kararsızlık, belirsizlik.

Erdoğan’ın iş başında kalmaya devam etmesi, Haziran ayaklanmasıyla birlikte sıçrayarak bir düzeye oturmuş bulunan halk siyasallaşmasının konsolide olmasına neden oluyor. AKP’nin şiddete dayalı dinci politikaları bu birikime yalnızca güç katıyor. Ensar tecavüzü olayından sonra ortaya çıkan, laik, sol hava bunun net bir göstergesi. Bu manzara emperyalistleri memnun etmez.

Erdoğan’ın varlığı, ayrıca, Suriye’de ABD ile Rusya’nın anlaştığı senaryonun pratiğe konulması bakımından pürüzler yaratıyor ve daha önemlisi içerideki Kürt sorununun yeniden “masa”ya konulmasını engelliyor.

Dolayısıyla Türkiye’yi, şimdilik fazla dağılmasına neden olmayacak biçimde, kontrollü bir kaos ortamında tutmayı ve buradan Erdoğan’ın etkisinin sınırlanacağı bir restorasyon hedefliyorlar.

Ayrışmaz amaçlarından bir diğeri de, parlamentodaki muhalefetin ve halk sınıflarının Erdoğan’sız bir Türkiye, sonra kimin yöneteceği konusu önemsizleşecek şekilde, hatta yine bir AKP yönetimi seçeneğine ısındırılması.

Şu da geçerli: Erdoğan’ın iktidarda kalması, kısa vade için, bu restorasyon zemininin olgunlaştırılmasına hizmet ediyor.

Bu nedenle, solun Erdoğan üzerine kilitlenen muhalefetin etkisini dağıtacak ve AKP’nin elindeki Türkiye kapitalizmini tanımlayan ideolojik ve siyasi referansları hedef tahtasına yerleştirecek, aktif bir mücadele tarzına ihtiyacı var. Aydınlanma Hareketi bu nedenle önemli.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Çok alametler belirdi, acelemiz var denizcan 0 2816 26.03.2016- 14:52
Konu Klasör Pusula'da bu hafta: Alametler belirdi... denizcan 0 2370 14.08.2014- 17:40
Konu Klasör Alametler ve marifetler/Yavuz Alogan melnur 0 4067 19.11.2013- 12:14
Etiketler   Çok,   alametler,   belirdi,   acelemiz,   var
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS