SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Perdeler açılıyor: Diren tiyatro           (gösterim sayısı: 2.800)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
özgür
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: özgür
Konu Tarihi: 01.10.2013- 13:59


Perdeler açılıyor: Diren tiyatro

Resim Ekleme

soL yazarı Orhan Aydın, yeni tiyatro sezonunun açılışına ilişkin kaleme aldığı yazısında "Diren tiyatro" dedi.

Diren tiyatro...

Yeni bir tiyatro sezonu daha açılıyor.

İnsanlık tarihinin bu en eski ve en saygın mesleği, her ülkenin sanat kahramanlarınca bütün saldırılara karşı inatla kendini var ediyor.

Dünya'nın çok az ülkesinde altın yıllarını, büyükçe bir bölümünde ise yıkım ve yok oluşunu yaşayan ve teslim olmamak için direnen tiyatro yaratıcıları, elbette zor zamanlar yaşıyoruz.

Geçtiğimiz yılların "tiyatro merkezleri" diye anılan Londra ve Paris bile açılan perde sayısında her yıl onlarca yeni kayıplar veriyor.

Sinema alanındaki teknik gelişmenin tiyatro sahnelerinde kullanılıyor olması, farklı deneylerle insanlığın buluşmasına neden oluyor ancak; teknolojik ürünler pahalı ve sürekli kendini yenileyerek eskileşiyor bu da "piyasa koşullarına teslim olmak" gibi yeni ve derin bir sorun oluşturuyor, ekonomik gücü olmayan topluluklar bu duruma göğüs geremiyor ve yok oluyorlar.

Bir direnç oluşturmak için bulunan ve Avrupa'nın birçok ülkesinde yaygın biçimde görülen "farklı ekiplerin birleşerek ortak projeler oluşturmaları" ise, çoğu ülke de sağlıklı sonuçlar vermiyor.

Birçoğu kapitalizmin pis çarklarında öğütülüp yok oluyorlar.

Geçen tiyatro sezonunun ortasında ve sonunda bu biçimde yok olan 12 Alman tiyatrosu, 33 İngiliz tiyatrosu, 21 Fransız tiyatrosu biliniyor.

Avrupa birliği sürecinde ekonomik iflasla boğuşan Yunanistan'da Opera, Bale Senfoni ve Tiyatro bütçeleri sıfır rakamı ile ifade ediliyor.

İspanya'da tiyatro yaratıcıları mesleklerini sokaklarda yapmak durumunda bırakılıyorlar, sahnelerin önce elektrikleri kesiliyor sonra da teker teker kapatılıyorlar.

Amerika'da klasik eserler bile birer Show metinleri olarak ele alınıp sahnelendiğinde seyirci bulabiliyorlar.

Ortadoğu halklarının boğazına basan emperyalist namussuzluk önce bizim meslek alanımızı toprağa gömdü.

Irak, Libya, Mısır, Suriye ve şimdilerde Sudan ve Tunus'ta perde açan sahne kalmadı.

"İnsanlığımızın ortak evleri" dediğimiz sahnelerimiz füzelerle vuruluyor, kimileri revir, kimileri silah deposu, kimileri savaş karargâhı olarak kullanılıyor.

Uzak doğu, Çin ve Japonya tiyatroları, gelenekselliği bozmadan var olma savaşı veriyorlar.

Rusya ve eski Sosyalist blok üyesi birçok Balkan ülkesi ise altın çağlarını yeniden yaşıyorlar.

Anayasalarında "sanat edinmenin ve üretmenin bir hak" olduğu ilkesini kalıcı kılanlar, her sezon onlarca oyunla oyuncularla zenginleşen bir hayat sürüyorlar.

Ülkem ise kuraklaşıyor.

Ardımızdan gelen insanlık bunu kayda geçecektir, AKP döneminin Türkiye'si sanat ve sanatçı düşmanlığının Türkiye'sidir.

Sahneler yok ediliyor, sanatçılar ötekileştirilip düşman ilan ediliyor, hedef gösteriliyor ve linç edilmeye kalkışılıyor.

Devlet Tiyatroları, Opera, Bale ve Senfoni ve Şehir Tiyatroları için hazırlanan yok etme operasyonu gün sayıyor.

Ülkemin ve balkanların en büyük sanat üretim ve paylaşım alanı Atatürk Kültür Merkezi, 5 sezondur yalnızlığını, terk edilmişliğini ve hiçliğini yaşıyor.

Bugünlerde savaşın esiri edilmiş İslam ülkelerindeki tiyatro salonları ve tıpkı Hitler dönemlerindeki tiyatro salonları gibi, Polis merkezi olarak kullanılıyor.

Çağdaş ve demokratik ülkelerde adını koruyarak "müze tiyatro" yapılması gereken Muammer Karaca Tiyatrosu; utanmazlığın, arsızlığın ve Rant'a doymazlığın bir belgesi olarak yıkılıp, otel yapılmayı bekliyor.

Ankara'da sahneler yıkılıyor, satılıyor, yandaşlara peşkeş çekiliyor.

Salonsuzluk ve ekonomik sıkıntılarla boğuşmak durumunda bırakılan "Özel tiyatrolar" ya hazan yaprağı gibi dökülüyor ya ürünlerini azaltıp küçülmek zorunda kalıyorlar.

Bunca saldırıya karşın ise direnç çok canlı, onlarca genç yaratıcı inadına ve her şeye rağmen yeni atölye sahneler açarak çoğalıyorlar.

1 Ekim 2013 günü açılan perdeler; hem karanlığı yere çalmanın hem insan aklını, ruhunu zenginleştirmenin hem de hayatı değiştirmenin perdeleri olacaklardır.

Ah birde yüreklerimizde, Tuncel Kurtiz ile Turgut Özakman ustaların hüzünleri olmasa.

SOL




Bu ileti en son özgür tarafından 01.10.2013- 14:03 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Bir kentin tiyatro hikâyesi: 23. İstanbul Tiyatro Festivali başlıyor... melnur 0 1696 31.10.2019- 10:04
Konu Klasör Diren Erdoğan! umut 0 3369 24.12.2013- 12:46
Konu Klasör Diren Türkiye!-Kurtuluş Kılçer denizcan 0 3541 22.08.2014- 13:33
Konu Klasör HTKP: Diren Yatağan Türkiye seninle! denizcan 1 3292 01.12.2014- 17:30
Konu Klasör Gezi'ye destek verene tiyatro fonu yok melnur 1 4076 16.11.2013- 01:08
Etiketler   Perdeler,   açılıyor:,   Diren,   tiyatro
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS