Konu Tarihi: 27.09.2016- 09:52

---

ABC .Alev Doğan
İdealistçe bir çıkarım olarak algılanmasın, yazının başlığı Elio Petri;nin 1971 yapımı aynı adlı filminden alıntı. Yazının sonunda ;eğer becerebilirsek- neden bu başlığa ihtiyaç duyduğumuzu da açıklayabiliriz. Ancak öncesinde söylenecek çok şey var.
Konuya girerken ufak bir şerh düşelim, Menderes Samancılar;ın, Adana Film Festivali;nde, bu yıl Tarık Akan;a ithaf edilen En İyi

Erkek Oyuncu Ödülü;nü alırken yaptığı ve tam da ihtiyaç duyduğumuz konuşmaya binaen yazıldı bu yazı.

Ödülü aldığı filme ilişkin birkaç teaserdan ya da hakkında yazılanlardan başkaca malumatımız yok. Elimizdeki tek referans noktası, Menderes Samancılar;ın bu ödülü kendi tarifi ile Dünya kurulduğundan bu yana sömürülen işçilerin onuru için; kaldırıyor olması. Bunda abartılacak ne var diye düşünenler için; insanlık tarihinin en temel çelişkisi olan emek-sermaye çelişkisinin tali bırakılarak sürekli kimlikler üzerinden toplumsal mesajlar verilmeye çalışıldığı bir dönemde, bir sanatçının gerçek bir aydın tavrı ile sınıfa karşı sınıf diyebilmesi önemsenmelidir.

Aydın tavrı ya da aydın sorumluluğu işte burada başlar. Yani bizlerin kendisine şiar edindiği, kimimizin okullarından, mesleklerinden uzaklaştırıldığı, kimimizin yıllarca hapis yattığı, kimimizin ise hayatını kaybettiği okumuş insan emekçi halka karşı sorumludur bilinci işin özü. Menderes Samancılar da, tıpkı aldığı ödülün ithaf edildiği Tarık Akan gibi, tavrını emekçi halktan yana koymuş ve belki bu ödülün elinden alınması belki yıllarca işsiz kalması pahasına o yalın gerçeği dile getirmiştir.
İnsanların korku ile terbiye edilmeye çalışıldığı ve dokuları ile bu derece oynanmış bir toplumda üstüne üstlük Türkiye aydınının

liberalizm rüzgarı önünde bir o yana bir bu yana yaprak gibi sallandığını   düşünecek olursak gerçek aydın tavrının   olması gerektiğine ilişkin de bir ders vermiş oldu Samancılar. Bu yüzden ümit etmek için nedenimiz, o ümidin bir enerjiye dönüşmesi için de haklı gerekçelerimiz var.

Devri daim olsun, sevgili Tarık Akan ın işsiz kalma pahasına rol aldığı Maden; filminde gerçeğin propagandası olmaz, gerçek gerçektir diye bir replik vardır, izleyenler hatırlayacaktır. İşte Samancılar, olanca naifliği ile gerçeği doğrudan bir biçimde dile getirmiştir, ödülü alırken yaptığı konuşmada.

Bugün bir yanda sosyalist Küba kansere çare bulabilmek için olağanüstü bir çaba ile insanlık yararına çalışıyor, bir yanda kapitalist toplumlar sermayenin dişlileri dönsün diye savaşlar, açlık ve yoksulluk ile milyonları ölüme sürüklüyor ise temel çelişkinin ne olduğu da aslında yalın bir biçimde ortada durmaktadır. Onu çarpıtmaya, üzerini örtmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Çünkü ayrım Dünyayı Sarsan On Gündeki Bolşevik askerin dediği gibi nettir hala; "Dünyada iki sınıf vardır. Burjuvazi ve işçi sınıfı. Ya birindensindir ya da diğerinden

İşte yazının başlığının neden İşçi Sınıfı Cennete Gider olduğunun cevabı da burada yatmaktadır. Elio Petri 71 yılında çektiği filmde, sınıf mücadelesi ile arasına mesafe koyan işçi Massanın geçirdiği dönüşümü anlatmaktadır. Filmin başında, kendisini saran o çemberden ancak kişisel yetenekleri ve çabaları ile kurtulacağını düşünen Massa, filmin sonunda örgütlü bir halkı hiçbir kuvvetin yenemeyeceğini anlamıştır. Tıpkı Lüleburgaz;daki cam işçileri gibi

Cennet işçi sınıfı eliyle bir gün yeryüzüne inecek, bundan kimsenin kuşkusu olmasın

Cevap Tarihi: 27.09.2016- 10:29

---

Alev doğan suçluyu bulmuş Liberaller

Bu günlerde nedense her kes suçlunun Liberaller olduğunu söylemekte en gericisinden en ilericisine kadar her kes liberalleri suçluyor .Ne kadar bütün toplumu etkilemiş bu liberaller bütün dikkatleri üzerlerine çekmişler ne muhafazakar kesime ne ilerici kesime yararlanamamışlar.
Alev Doğanda suçlamış liberalleri Eğer işçi sınıfı bu gidişe dur dememiş se suç liberallerin Eğer işçi sınıfı gericilerin peşine takılmış sa yine Liberaller suçlu

İşte Alev Doğanın suçlama gerekçesi.
liberalizm rüzgarı önünde bir o yana bir bu yana yaprak gibi sallandığını   düşünecek olursak gerçek aydın tavrının   olması gerektiğine ilişkin de bir ders vermiş oldu Samancılar
Menderes Samancılar en iyi erkek oyuncu ödülü alıyor bunu Tarık Akan a vakfediyor .Tarık Akan Kemalist kimliği ile iş bulamıyor bunu suçlusu Liberaller oluyor.

Bence bütün işçi sınıfı devrimcileri gibi Alev Doğanda siyasi çıkış bulamadığı için bir suçlu arıyor işte meydanda çırıl çıplak kalan liberaller var suçlu bulundu.
Hani derler ya dinciler, ne yapmışsam şeytan yaptırdı. Ne kadar günah işlemişsem şeytan kandırdı.

İşçi sınıfı devrimcileri de onlara benzemiş İşsiz kalmanın suçu liberaller demokrasinin eksikliğinin bedeli liberaller karanlığa düşmenin bedeli liberaller at gitsin günahlarını kurtul yükten.
Adama sorarlar sen ne yaptın bu günlerde.

İşçi sınıfı dünyaya cenneti getirecek başlığını ben seçtim. Ama marx manifestoda işçiler burjuvalardan kurtulmak ister burjuvalarda işçilerden diyor, yani iki sınıfta birbirinden kurtulmak istiyor. Cok sevmiyorlar birbirini mecburiyetten bir birlerine katlanıyorlar
Ama diyor Marx, burjuvalar işçilerden daha çok istiyor kurtuluşu. İşte burjuva teknolojiyi geliştirerek bunu yapmaya çalışıyor İşçilerde devrim yaparak bu kurtuluşu gerçekleştirecek.

Muhakkak bu kurtuluş gerçekleşecek. Kim kazanırsa biri diğerinden   kurtulacak. Ama dünyaya cennet mi cehennem mi gelecek bu sadece mücadele ile belli olacak.

İşte onun için suçlu aramak yerine mücadele edebilecek sınıflara söylenecek söz olmalıdır. Bence Alev Doğan bunu bulmalı ve söylemeliydi.

Alev Doğan İşçi sınıfına Niçin Tarık Akan gibi vefalı birini terk ettiniz. Niçin size sahip çıkarken işsiz kalan bu iyi yürekli, mert, onurlu ve cesur aktörü yalnız bıraktınız.
Doğru soruyu doğru kişiye sormak, doğru cevabı bulmaktır.

Cevap Tarihi: 13.01.2019- 06:48

---

İşte onun için suçlu aramak yerine mücadele edebilecek sınıflara söylenecek söz olmalıdır. Bence Alev Doğan bunu bulmalı ve söylemeliydi.

Aslında yazıda altı çizilmek istenen konu tam da Alev Doğan'ın bu kısa yazısında belirttiği gibi ''sınıfa karşı sınıf'', yani sınıfsal mücadeledir. Sağlı sollu liberallerin eleştirilmesi, eleştirinin merkezine oturtulması sınıfsal mücadelenin üzerini örten, onu önemsiz bir hale getiren soyut bir özgürlük ve demokrasi söylemleri ile sorunu yaratan kapitalizmin salt iyileştirilmesine yönelik siyasi çabalardır. Sağlı sollu liberallerin bu konuda AKP gibi bir partiden bile beklentiler içine girmesi ve bu konuda -işçi sınıfı dahil- toplumun hemen her kesimini olduğu gibi kendini solcu, komünist ve enternasyonalist olarak niteleyenleri bile etkilemesi sosyalistler tarafından tepkiyle karşılanmaması mümkün mü? Ve kendini solcu, sosyalist ve dahi (proleter) enternasyonalist olarak niteleyenler bu liberal söylem ve çabaları karşılarına almayacak da ne yapacak? Bu konuda şaşkınlık yaşamanın bir anlamı var mı?

Sürekli olarak ''ne yapılmalı'' sorusu soruluyor.

Öncelikle sağlam durmalıyız. Solcuysak, sosyalistsek, sınıfsal mücadelenin tarihi değiştirici bir rol oynadığını savunuyorsak çözümü bir şekilde yine kapitalizm içinde gören ve savunan ve dolayısıyla proletaryaya olduğu gibi toplumun tüm kesimlerini yanıltan söylemlerle toplumun karşısına çıkan kesimlere karşı ideolojik mücadeleden yana olmalıyız. Liberalizme yönelik eleştirilerin kaynağı budur. Gerekli ve zorunludur. Sınıfın uykuya yatmış hali solun değil hem sistemin ve hem de o sistemin ideolojik ve siyasi sözcülüğünü yapan sağlı sollu liberal basınç kaynaklıdır.

Hem sosyalist-komünist ve de enternasyonalist geçinmek ve her seferinde de şu düzen sözcüsü liberallerin savunusu içine girmek yanılgısından kurtulmak gerekmiyor mu, artık?