SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Yavuz Selim Alevi katliamı yapmadı mı?           (gösterim sayısı: 4.192)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 08.10.2013- 17:58


Yavuz Selim Alevi katliamı yapmadı mı?

Candan Badem


İstanbul Boğazı'nda yeni bir çevre katliamı yaratan 3. Köprü'ye Alevi katili Yavuz Sultan Selim'in adının verilmesini meşrulaştırmak isteyen Türk-İslam sentezci gericiler şimdi koro halinde "Yavuz Alevi Katliamı Yapmadı"diyorlar. İktidarın reklamla beslediği tarih dergilerinden Derin Tarih denen varakparede bu başlıklı bir dosya yayımlandı Eylül 2013 sayısında. "Tüm Bildikleriniz Tarih Olacak" gibi iddialı bir altbaşlıkla çıkan bu derginin sahibi Mustafa Albayrak bilindiği gibi AKP'nin yeni zenginlerinden. Genel Yayın Mustafa Armağan da Osmanlı hayranı bir amatör kalemşör. Derginin Eylül 2013 sayısında BİM, İstikbal Mobilya, Garanti Bankası, TEB, Al Baraka, Ziraat Bankası, Halkbank, Şekerbank, Vodafon, Avea, Türk Telekom, TTNET ve THY birer tam sayfa; İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Timaş Yayınları da ikişer tam sayfa reklam vermişler. Ekim sayısında da reklamlar yeni katılımlarla devam etmiş. Maşallah, ne büyük bir teveccüh değil mi! Türkiye'de bu kadar reklama gark olan başka bir tarih dergisi var mı acaba? İktidarın zoruyla kamu kurumları ve özel şirketlerden işte böyle besleniyor bizim tosuncuklar! Tabii bu sadece açıktan gördüğümüz reklam desteği. İslamcıların 1950'lerdeki üstadı Necip Fazıl Kısakürek gibi bunların da örtülü ödenekten beslenip beslenmediğini henüz bilmiyoruz!

Şimdi gelelim iddiaya. Genelde Osmanlı'nın resmi kayıtlarını kayıtsız şartsız doğru kabul edip Osmanlı'nın valisinin, paşasının, vakanüvisinin, dalkavuğunun dediğini gerçeğin ta kendisi sayan Türk-İslam sentezci tarihçiler iş katledilen Alevilerin sayısına gelince birden bire eleştirel bir tavır içine girmişler. Keşke bu eleştirelliği her konuda sürdürebilseler! Yavuz'un 40 bin Kızılbaş Aleviyi öldürttüğü bilgisinin kaynağının İdris-i Bitlisi'nin notlarını düzenlemiş olan oğlu Ebulfazl Mehmed Çelebi'nin Selimşahname adlı eseri olduğunu, sonraki tarihçilerin bu kaynaktan alıntı yapmış olduğunu söyleyip buradaki 40 bin sayısının abartılı olduğunu öne sürüyorlar. O devirde iktidara yaranmak için bu türden abartılı ifadelerin moda olduğunu öne sürüyorlar. Ardından 40 bin kişinin çok büyük bir nüfus olduğunu ve bir yıl içinde böyle bir nüfusun defterini yapıp İstanbul'a gönderip sonra da katledilmesinin mümkün olmadığından dem vuruyorlar. Nihayet Osmanlı'da vergi kayıtlarının çok titiz tutulduğunu ve bu kadar büyük bir nüfus kaybı olsaydı bunun tahrir defterlerine yansımış olacağını halbuki böyle bir şey olmadığını öne sürüyorlar. Bunlara ek olarak Şah İsmail'in de onbinlerce Sünniyi katletmiş olduğunu söyleyerek durumu dengelemeye çalışıyorlar. Şimdi bu iddiaları tek tek ele alalım.

Birincisi, bir an için 40 bin sayısında abartma olduğunu kabul etsek bile bu neyi değiştirir ki? 40 bin değil de 20 bin olsa hatta 4 bin olsa yine katliam değil mi? Sayılar önemsizdir demiyorum, elbette ki çok önemlidir, ancak burada tam sayıyı bilmesek de katliam olduğunu biliyoruz, çünkü kaynaklar İdris-i Bitlisi'nin oğlundan ibaret değil. Yavuz'un ve oğlu Süleyman'ın kazaskerleri ve şeyhülislamları Sarıgüzel Hamza, İbni Kemal, Ebussuud ve Esad efendilerin ve yine ulemadan başka zatların verdiği Kızılbaşların katli vaciptir fetvaları ne olacak? Kendi kardeşlerine acımayan Osmanlı Alevilere mi acıyacaktı? Bu fetvalar öyle bir nefret diliyle ve öyle bir ayrıntıyla yazılmıştır ki bütün Osmanlı tarihinde bunlardan daha şiddetlisi yoktur! Bunlara göre Aleviler teslim olsalar bile öldürülmeli, kadın ve çocukları ve bütün malları ganimet edilmelidir! Alevi halkının yüzyıllardır çocuklarına Yavuz adını vermeyişinin sebebi birilerinin yazdığı abartılı bir kitap falan değildir, kimse yalan dolu bir kitap yazarak milyonlarca insanı aldatamaz, bu bilgi babadan oğula devredilen sözlü bir bilgidir. Burada bu tarihçilerin çifte standardı çok açıktır. Örneğin Rusların sadece Ardahan köylerinde 40 bin Müslümanı katlettiği gibi fantastik iddiaları ve benzeri iddiaları kabul ederken hiçbir soru sormayan İslamcı tarihçiler bütün Anadolu'daki Alevi katliamı için 40 bin sayısını abartılı bulmaktadırlar.

İkincisi, Osmanlı vergi kayıtları eksiksiz değildir ve yapılmış olan kayıtların da hepsi günümüze ulaşmamıştır ya da Osmanlı arşivinde henüz kullanıma açılmış değildir. Tam da Yavuz'un katliam yaptığı 1513-14 yıllarının öncesi ve hemen sonrasına ait tahrir defterleri yoktur. Bu defterler elimizde olsaydı karşılaştırma yapabilirdik. Örneğin bugünkü Dersim'i içeren Çemişgezek sancağına ait ilk tahrir 1518 yılında yapılmıştır. Yani aradan dört yıl geçmiştir. Ayrıca bu defterlerdeki bilgilerin gerçeği ne kadar yansıttığı, masa başında mı yoksa köyleri gezerek mi yazıldığı şüphelidir. Nitekim kendisi de muhafazar İslamcı bir tarihçi olan Prof. Dr. Mehmet Ali Ünal XVI. Yüzyılda Çemişgezek Sancağı adlı eserinde şöyle yazıyor: "1518 tarihli deftere göre gerek Kızuçan ve gerekse Gürzelik nahiyelerine bağlı köylerin tamamı Allahverdi adlı Ekrad beylerinden birinin zeametine dahildir. İlk tahrir yapıldığı sırada nahiye henüz Safevilerle Osmanlılar arasında sınır teşkil ettiğinden ve iki devlet arasındaki çatışmalar sona ermemiş olduğundan tahrir heyeti bizzat bölgeye gidememiş ve mahsulatları ile vergi mükelleflerinin isimleri yazılamamıştır."(Ünal, agy, Ankara: TTK, 1999, sf. 30).

Üçüncüsü, hiç şüphesiz Şah İsmail de Yavuz gibi bir katildir. İkisi arasında tercih yapmak zorunda değiliz. Her ikisi de iktidar mücaledesinde dini kullanmıştır. Sonuçta tam sayısını bilmesek de Yavuz ve Kanuni zamanında Anadolu'da binlerce Alevi öldürülmüştür. Osmanlı'nın Aleviler ve Kürtler için kullandığı sıfatlar yüzlerce resmi belgede yer alan "Kızılbaş-ı bedmaaş" ve "Ekrad-ı bednihad" ve benzeri ifadelerden anlaşılacağı gibi her zaman olumsuzdur. Bugün Alevi katliamının sayısını küçültme çabaları aslında milliyetçiliğin klasik ikiyüzlü tavrıdır. Kendini güçlü hissettiği zamanda veya özel sohbetlerde "astım kestim yaptım gerekirse yine yaparım" diyerek övünen milliyetçi tosunlar iş sıkıya binince veya kamu önünde bu sefer "aslında biz o kadar kesmedik, biz biraz abartmışız" veya "asıl mağdur biziz" demeye başlarlar.

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/candan-badem/yavuz-selim-alevi-katliami-yapmadi-mi-80682




Bu ileti en son melnur tarafından 08.10.2013- 18:02 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
şibusa
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: şibusa
Cevap Tarihi: 08.10.2013- 22:27



Salı, 8 Ekim 2013 - 17:14

'Cemevleri terör merkezi' diyen Metiner'e sert yanıt: 'Ecdadının torunu'



Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, cemevleri için "terör merkezi" diyen AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'e sert bir yanıt verdi.


(soL - Haber Merkezi) AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'in cemevlerini 'terör örgütlerinin merkezi' ilan etmesine yanıt PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül'den geldi.
AKP'li Mehmet Metiner cemevlerini 'terör merkezi' ilan etti

Bülbül'ün açıklamasının bir bölümü şöyle:

    Yandaş basının devşirme "Entelektüel Mebusu" çemkirmiş! "Cemevleri terör yuvası" imiş!... "Köşe yazarından" bozma mebus müsveddesi SEN beş yıldızlı otellerde ağırlayıp Suriye'ye gönderdiğiniz CANİ KATİLLERİN HESABINI ver!!!

    Sen son 15 yıllık politik hikayenin hesabını ver!!!

    Senin kelime hazinen MEKTEBİ İRFAN hakkında konuşmaya yetmez!

    "Şalvarı Şaltak, Eğeri kaltak, Ekende yok, Biçende yok, Yiyende ortak" Osmanlının insanlık tarihinin çöplüğüne atılmış politikalarını GÜNCELLEMEYİ DEMOKRASİ DİYE PAZARLAYAN...

    Katliamla özdeşleşen canilere "ECDADIM" deyip adını İKİ KITAYI BAĞLAYAN KÖPRÜYE VEREN politikanın "Hınk deyiciliğini" yapanlar nasıl AYDIN OLUYOR???

    Ne diyeyim sana "ECDADININ TORUNUSUN!" Ecdadın da "CEMEVİ ZINDIK YUVASI" bunların katli vacip, malı helaldir derdi!

    "Ecdadın" bunu direk derdi, sen dolaylı diyorsun!!!


SoL



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sivas-Madımak Katliamının üzerinden 27 yıl geçti. melnur 6 2713 02.07.2023- 07:51
Konu Klasör Katliama karşı Türkiye ayakta ayhan 7 3924 11.10.2015- 02:51
Konu Klasör 16 Mart 1978, İstanbul Üniversitesi katliamı... denizcan 7 6532 17.03.2023- 07:04
Konu Klasör Alevi sorunu bir Sünni sorunudur! Alisan 0 3787 20.11.2014- 13:57
Konu Klasör Alevi ailelere Gezi baskını melnur 0 3630 31.08.2013- 16:23
Etiketler   Yavuz,   Selim,   Alevi,   katliamı,   yapmadı
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS