SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Burjuva kozmopolitizmini proleter enternasyonalizmi sanmak...           (gösterim sayısı: 2.041)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 20.05.2019- 10:22


Çoğu kez kullandığımız kavramların anlamını kafamızda netleştirmeden yorumlarda bulunmaya çalışıyoruz, öyle olduğunda da çoğu zaman yanlış saptamalarda bulunuyoruz. Önyargılı olanları, başta TKP olmak üzere Kürt hareketine biat etmeyen, kuyrukçulukta bulunmayanlara karşı adeta saldırgan ve düşmanca tavır sergileme alışkanlığında bulunanları kastetmiyorum. Onlar -ne yazık ki- yitirilmiş kuşak; ne yapılırsa yapılsın iyileşmezler ve iyileşmeyecekler. Onların dışında özellikle sözde sol-sosyalist ve dahi burjuva kozmopolitizmini proleter enternasyonalizm sanan bir güruhun başını çektiği forumlardan akıtılan zehirlerle beslenmeye çalışanların zihinlerindeki karmaşa cumhuriyet olgusuna ilişkindir. Kin, nefret ve düşmanlık gözleri kör ettiği ve zihinleri kararttığı için bir türlü anlayamamaktadırlar. Ne ''devrimci cumhuriyet'' ve ne de ''aydınlanma devrimi'' konusunda herhangi bir iyi niyete sahipler! Dediğim gibi, kin ve nefret gözlerini kör etmiş bu güruhun. Amaçları da   sol ve sosyalizme karşı düşmanlıkları çoğaltmak, sınıf mücadelesi yöntemli yaklaşımın yerine etnisite kökenli bir şoven yaklaşıma yer açmaktır. Geçelim!

Devrimci cumhuriyet Osmanlı kulluğunun yerine cumhuriyet yurttaşlığını ikame etmiştir. Mederese, hurafe anlayışı yerine de laik bir kültürel yapıyı... Kadın erkek eşitliğini sağlamıştır. Anlama ve anlamlandırma çabasını göklerden yeryüzüne indirmiş, ''en hakiki mürşit ilimdir'' felsefesini öne çıkarmıştır. Devrimci cumhuriyet, aydınlanma devrimi veya tarihsel ilerleme dediğimiz şey budur. Kapitalizm yerleşiklik kazandıkça ve zaman içinde gericileştikçe kuruluşun devrimci atılımları egemenliğini yerleşiklik hale getiren burjuvazi tarafından terk edilmeye başlanmıştır. Nihayetinde burjuvazinin en gerici kesimlerinin iktidarında da tamamen tasfiye edilmesi planlanmıştır. Yapılmaya çalışılan da odur.

Şimdi, kuyrukçu olmayan sol tarafından yapılması olağan hale gelen bu saptamalara anlamadan, anlamamaya programlı zihinler tarafından yapılan düşmanlıklara hala inanan veya bir değer veren var mıdır, bilmiyorum. Başta söylemeye çalıştım, yinelemeye bence gerek yok. Cumhuriyet, aydınlanma, kuruluş felsefesi vesaire...-tarihsel olması bugün için önemsiz olduğu anlamına gelmez. Şu anlamamızı engelleyen önyargıları bir kenara bırakalım artık. Cumhuriyet, aydınlanma, laiklik bugün için de önemlidir ve hatta ortadan kaldırılmasına çalışılan bir süreçte belki çok daha önemli bir hale gelmiştir. Nasıl savunursa savunsun, cumhuriyeti, aydınlanmayı, laikliği ve her türlü cumhuriyet kazanımı savunanların varlığı da bizim için önemlidir. Önemli olmalıdır. Ne var ki, bu önem asla ve asla dışlanmadan kurtuluşun artık bu olgu ve kazanımları savunmakla gerçekleşmeyeceği, bu kazanımlar sosyalist bir mücadeleye eklenmemesi durumunda karşı devrimin kazanacağı akıldan çıkarılmamalıdır, diyoruz. Sol-sosyalizmin forumlarda üstlenen azılı düşmanlarının sayıklamalarına fazla itibar etmemek gerek. Onların yapmaya çalıştıkları tek şeyin etnisite kökenli ayrıştırıcı bir üslubu sanki sol bir yaklaşımmış gibi cilalamaya çalışmaktır. Sadece düşmanlık ekiyorlar. Barış sözcükleri bile düşmanlıktan başka bir şey üretmemeye yazgılı... Ve üstelik böyle bir çaba içindeyken, böyle bir misyon üstlenmişken yeterli donanımı olmadıkları da işin bir farklı yönü...

İnandırabilecekleri birileri kaldığını sanmıyorum.
Solculuk, enternasyonalistlik oynadıkları günler çoktan geçti!

Biat ettikleri Kürt hareketiyle   ters düştüklerinin bile farkında değiller...

Sözde solcu olmak, sosyalist ve dahi enternasyonalist olmak böyle bir şey sanırım. Ve böyle yaparak yıllarca insanlara zehirler akıtmakdan başka bir şey yapmadılar.





Bu ileti en son melnur tarafından 20.05.2019- 10:23 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 21.05.2019- 18:37


Sürekli aynı şeyleri yazmaya çalışıyorum. Çünkü yıllarca sürekli yanlış bilgiler e hatta yalanlar üreterek sol sempatizanların zihinlerine zehirler akıtmaktan başka bir şey yapmadılar. ''Solculuk enternasyonalist olmaktır'' dediler ve enternasyonalist olmanın   da Kürt hareketine biat etmekten, kuyrukçuluk yapmaktan geçtiği algısını köpürttüler. Kürt hareketine biat etmeyenler ulusalcı, sosyal şoven ve neo-faşistti! Zaten solculuk da enternasyonalist sol ve ulusalcı sol olarak ikiye ayrılıyordu; bu zihinlere göre. Hemen her şey, her kavram, ne olup ne olmadığı bile sorgulanmadan Kürt hareketi ekseninde tarif ediliyordu. Kürt hareketine biat edenler veya etmeyenler.

Evet, sürekli hep aynı konular üzerinde geziniyorum. Çünkü yıllar boyu öylesine bir iklim yaratıldı ki, bu sözde sol-sosyalist forumlarda solculuk hep bu eksen üzerinden tanımlandı. Bu çarpıtmaların, bu sol-sosyalizm karşıtı kurguların öyle bir çırpıda olumsuz etkilerini bertaraf edebilmek mümkün değil. Sürekli yinelemek, yanlışlığı sürekli dillendirmek bu yüzden gerekli. Başta TKP olmak üzere, ülkede ne kadar biat etmeyen sol-sosyalist parti ve hareket varsa düşman kategorisinde tanımlanmasının nedeni sadece buydu; sadece kuyrukçu olmamalarıydı. Başka bir nedeni de yoktu. Sözde solcusu, sosyalisti ve dahi enternasyonalisti hepsi oradaydı, aynı yerde, aynı çukurun ta dibindeydi. Yaptıkları tek şey; sağlı sollu liberal şarlatanların söylemlerini yinelemekten başka bir şey değildi. Liberallerden aldıklarına kendilerince bir sözde sol kılıf geçirip parlatıyorlar ve sanki solmuş ve sanki enternasyonalizmin gereğiymiş gibi üfürmeye çalışıyorlardı. Sağcısı, solcusu, milliyetçisi, Marksisti(!), Leninisti(!) ve dahi Blanquisti(!) hepsi enternasyonalistti(!) ve enternasyonalist olmak da öncelikle Kürt hareketine kuyrukçuluktan, biarçılıktan geçiyordu!

Ne günlerdi ama!

Şimdilerde kimisi   yaptığını, yazdığını unutmuş ''ben kuyrukçu değilim'' çırpınışı içinde, kimisi ise hala enternasyonalizm maskesi altında sola ve sosyalizme düşmanlığa devam ediyor. İşleri güçleri yok, sabahtan akşama sol-sosyalist siteleri takip ediyor, o hiç anlamadıkları zihinsel yapıları ve olmayan bilgileri ile akıllarınca çözümleme yapıyorlar! Bir görev mi yüklenmiş bunlara, kendilerinde bir misyon mu vehmetmişler bilmiyorum ama, artık bu sol-sosyalizm düşmanlıklarının ciddiye alınmadığı da bir gerçek.

Baştan beri sözünü ettikleri enternasyonalizm aslında sağlı sollu liberallerin ulusalcılık/milliyetçilik karşıtlığı olarak ileri sürülen burjuva kozmopoilitizminden başka bir şey değildi. Reel sosyalizmin çözülüşünden sonra ideolojik olarak gerileyen sosyalizme yönelik ''Fukuyama basıncı'' bu sözde sol-sosyalist sitelere böyle yansımıştı. Kapitalist sistemin ideolojisi olan liberalizmin bir dönem ''ulus devletler ortadan kalkıyor/kalkacak'' köpürmeleri Kürt hareketinin (internet) saflarında doğrudan ya da dolaylı yollardan demokrasi ve özgürlük çığırtkanlığı olarak şekillenmişti. Savundukları buydu. Solculuk olarak köpürtülen şey de buydu. Ve üstelik bu demokrasi ve özgürlük çığırtkanlığı dünya jandarması ABD emperyalizminin kontrolü ve yönlendirmeleri doğrultusunda gerçekleştirilecekti!

Ne yazık ki, hala oralarda dolaşmaya çalışanlar var! Hala sol-sosyalizm düşmanlığı içindeler ve hala liberal şartlanmışlıklarını sanki solmuş, sanki sosyalizmmiş gibi algılatmaya çalışanlar var!

Ne diyelim?

Kullanılıyorlarsa yazık, yok eğer birilerini kafalamaya çalışıyorlarsa   beyhude çaba; çünkü ne bilgileri buna yeterli ve ne de donanımları...






Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 26.05.2019- 09:21


Hiç kuşkum yok; yıllarca burjuva enternasyonalizmini sağlı sollu liberallerin etkisinde de kalarak proleter enternasyonalizmi sananlar oldu. Kapitalist bir dünyada sınırların kalkmasından söz etmek tam da emperyalizmin işine gelecek şekilde ''küreselleşme'' yanlısı olmak, ulusal devletlerin de ortadan kalkacağı propagandalarının etkisinde kalmaktı. Ulusal olan her şeye karşı çıkmak akıllarınca ''ulusalcılık karşıtlığı olan enternasyonalist'' olmaktan başka bir şey değildi. Reel sosyalizmin çözülüşü ve ülkede solun gerileme ve etkisizleşme dönemine girmesi de Kürt hareketinin yükselişe geçtiği bir döneme rastlıyordu. Zaten ''solcu olmak da hem ezilenden yana olmak'' ve hem de ''enternasyonalist olmak''tı; böyle yorumlandığı için de sözde sol-sosyalist ve dahi enternasyonalist forumların komünist tiplemesinin genel çerçevesi ortaya çıkıyordu. Kürt hareketine biat etmeyen ve kuyrukçuluk yapmayan her siyasetin hem ulusalcı ve sosyal şoven ve hem de ''Kürt halkının düşmanı'' olarak nitelendirilmesinin nedeni buydu. Şimdilerde ''ben kuyrukçu değilim'' hezeyanları içinde olanların o zamanlar her yazılarına UKKTH diye başlamaları ve internetten buldukları Lenin ve Marks alıntılarını forumlara   asmaları da bundandı. Zihinler bir kere çarpılmaya görsün!

Ama sorun sadece bu değil. Daha doğrusu burjuva enternasyonalizmini bir proleter enternasyonalizmi sanmanın dışında özellikle burjuva enternasyonalizmini savunan ve kendilerini solcuymuş, sosyalistmiş gibi göstermeye çalışan liberal şarlatanlar olduğunu da hiç akıldan çıkarmamak gerek. Bu şarlatanların en önemli özelliği sol düşmanlığıdır. BUnlara sol-sosyalizm düşmanlığı görevi verilmiş, ya da kendilerine böyle bir misyon yüklemişler işleri güçleri sosyalizm düşmanlığı yapmak, bu bağlamda TKP'yi sürekli hedef tahtasına oturtarak küfürbazlıklarını   sergilemektir. Bu forumların öteden beri başta TKP olmak üzere Kürt hareketine biat etmeyenleri ''kürt halkının düşmanı'' ve en hafif deyimiyle ''ulusalcı'' ve ''devlet yanlısı'' olarak karalamaya çalışmalarının özünde de bu durrum vardır. Yanlışlığımız bu şarlatanlıklara bir değer verişimiz ve bu şarlatanlığı solculuk ve daha önemlisi proleter enternasyonalistlik sanışımızdı.

Hepsi geçti; dönem değişti. ''Temel ilke'' dedikleri UKKTH için bugünlerde tek bir Marks ve Lenin alıntılarına rastlanıyor mu? Ne oldu; Kürt hareketi bağımsız bir devlet kurdu da, gündem mi farklılaştı; yoksa Kürt örgütlerinin üzerindeki baskı mı azaldı, ne oldu? Neden şimdi Marks şöyle demiş; Lenin bunu yazmış, ezberleri sıralanmıyor da ''ben kuyrukçu değilim'' çırpınışları içine giriliyor? Ama haklarını da yemeyelim; değişmeyen bir şey var: Bu şarlatanlığın değişmeyen bir özelliği var, o da sol-sosyalizm ve bu bağlamda TKP düşmanlığı; hiç değişmedi. Belki de solun önemli bir bölmesine nüfus edemenelerini ve kendilerine verilen sol-sosyalizm düşmanlığı görevini yerine getirememenin, bir sonuca ulaştıramamanın sorumlusu olarak TKP'yi görüyorlardır. Bunca düşmanlık, kin ve nefret başka nasıl açıklanabilir ki :)

Altını çizelim, bu ülkede TKP düşmanlığı ile sol-sosyalizm düşmanlığı arasındaki mesafe sanıldığından çok daha azdır. TKP düşmanlığı ile yatıp kalkanlar aslında sosyalizm düşmanlığından yana bir duruş sergilemektedirler, başka bir şey değil. ''Hepsi mi'', diye sorulacaksa, yanıtı da ''hepsi'' diye verilebilir. Tek farkla ki, kimisi bunu bilinçli yapmakta, kimisi ise bilinçsiz. TKP düşmanlığını bilinçli yapanların sol-sosyalist ideolojiyle bir ilişkisi bulunmazken, bilinçsiz yapanların söylemleri yıllardır bu sözde sol-sosyalist forumlardan akıtılan zehirlerin etkisinde kalanlardır.

(Ha, bir de TKP düşmanlığını enternasyonalist komünist algısı yaratmaya çalışarak sürdürmeye çalışanlar var ki, onları da çok ciddiye almamak gerek; hiç kimseyi inandırdıklarını sanmıyorum. Çünkü söylemeye çalıştıklarına kendileri de inanmıyorlar. Çünkü söylemeye çalıştıklarının bir inandırıcılıkları yok. Nasıl olsun ki, internetten aldıklarını anlamadan yazıya döküyorlar ve ortaya çıkan anlamsız ve tutarsızlığın bir şey anlattığını sanıyorlar. Kısaca, ne yapmaya çalıştıklarını kendileri de bilmiyorlar. Onlar dün de öyleydiler, bugün de öyleler! Öyle mutlu oluyorlar, öyle kalmalarında bir sakınca da yok!)



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Yaşasın proletarya enternasyonalizmi proleter 0 3609 13.05.2014- 15:30
Konu Klasör Proleter Devrim ve Dönek Kautsky melnur 2 4522 12.09.2013- 16:13
Konu Klasör Proleter devrimin evrensel güncelliği melnur 0 3838 07.11.2016- 09:23
Konu Klasör Bir burjuva masalı umut 0 3698 16.08.2014- 19:56
Konu Klasör Burjuva Siyasetin Büyüsü Ve... dayanışma 0 3048 03.04.2015- 11:22
Etiketler   Burjuva,   kozmopolitizmini,   proleter,   enternasyonalizmi,   sanmak.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS