Günlük vaka sayısı her geçen gün artıyor. Sayı 42bini aştı. Bir yıl geçti aradan iyiye gideceğimize kötüye gidiyoruz. Bir yıllık süre içinde hayatını kaybedenler 32 bin civarında. Ortalaması 80 kişi olmasına rağmen bugünkü kaybımız 179. Bugün 179 kişi hayatını yitirdi. Ve hala sanki her şey uyarındaymış gibi gündelik hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Sadece maske, hijyen ve mesafe yetmiyor. Toplumun en az yüzde altmış, yetmişinin aşılanması da gerekiyor. Ama o da yetmez. Tam kapama olmadan, insanlarınızın ölmesini önlemek mümkün olmayacak. Siyasal iktidar hala bu konuyu gündemine almış değil.
3 Nisan verileri bir öncekinden daha kaygı verici. Vaka sayısı 44 bini aşmış, hayatını kaybedenlerin sayısı 182.
Neredeyse Nisan ayının birinci haftasını tükettik hala ortada doğru dürüst aşı yok. Cumhurbaşkanı Aralık ayında açıklamıştı, Aralık ayının sonuna kadar 20 bin doz gelecekti, sonra ocak ve şubat aylarında 50 bin doz tamamlanacaktı. Aradan dört ay geçti 20 bin doz aşı ya geldi ya gelmedi. Bağışıklığın oluşabilmesi için toplumun en az yüzde 60-70'inin iki faz aşıyı da olması gerekiyor. Bu da 100binden fazla ünite demek. Gelen aşı daha 20 bin olmadı. Maske ve kolonyayı bedava dağıtacağız demişlerdi; dağıtılamamıştı. Aşı konusunun da ondan farkı yok.
Uzmanlar açık seçik söylüyor. Hijyen, maske mesafe önemli, toplumsal bağışıklığın oluşabilmesi için aşının mutlaka temin edilmesi ve aşılama işleminin hızlanması da öyle...Ama kesin sonuç alabilmenin yolunun tam kapanmadan geçtiği ısrarla dillendiriliyor. İki, üç ve hatta dört hafta tam kapama yapmadan, bu arada test sayılarını arttırmadan ve aşı konusunda da yol almadan bu corona illetinin önünün kesilebilmesi pek mümkün değil. Haftanın iki günü kapanarak diğer beş günün yarattığı olumsuzluklar nasıl ortadan kalkabilir.
Ha bir de Biontech mi, Sinovac mı soruşturması yapılıyor!
Sanki ikisi de elimizin altında da...
Karar vermemiz istenecek!
Şaka gibi.
İşin özeti, hala maske, hijyen, mesafe...
Ve kuşkusuz aşı.
Bir de...
Akıl sağlığına dikkat.
Bu ileti en son melnur
tarafından 04.04.2021- 00:40 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Ülke bir boydan bir boya kıpkırmızı oldu. Kötüydü, daha kötü oldu, giderek daha da kötüleşiyor. Günlük vaka sayısında Avrupa'da birinciliğe dünyada dördüncülüğe yükseldik. Günde 200 kişinin üzerinde insanımızı yitirmeye başladık. Son veri 211 kişi.
Tekrar tekrar üzerinden geçmek gerekiyor; Türkiye bu küresel salgına AKP iktidarı döneminde yakalandı, en büyük şansızlığı da bu oldu. Bu iktidar döneminde ekonomi; işsizlik, pahalılık vb. nasıl ki dip yaptıysa, pandemi konusundaki çaresizliğimizin öncelikli nedeni de bu siyasi anlayışın yönetiminde olmamızdır. Bu iktidar hemen hemen hiçbir konuda sorun çözücü bir donanıma sahip değil. Bilim insanları hem ekonomik destekli tam kapanmayı ve hem de aşılama yoluyla toplumsal bağışıklık arttırılmasının acilliğini vurgularken tek adam rejiminin bu konuya bir türlü yanaşmamasının ceremesini çekiyoruz.
Dün 302 bin kişiye test yapılmış 55bin vaka görülmüş. Amerika'da bu sayı 63 bin. Onlar üçüncü, biz dünya dördüncüsüyüz, Avrupa'da ise birinci. Corona yeni varyasyonlarıyla birlikte toplum içinde hızla yaygınlık kazanıyor. 65 yaş üstünü eve hapsetmekle bir önlem de alınmıyormuş demek ki. Bir yıldır insanları özgürlüklerinden alıkoyuyoruz ama hiçbir işe yaramıyor. Bu şekilde salgının önünü almak mümkün olmuyor!
Günlük ölüm sayısı da haliyle yükseldi, yükseliyor. Dün 276 canımızı yitirdik. 276 insan bu. O da doğru bir sayıysa. İki ayrı uzman bu sayısının gerçeği yansıtmadığını söylüyor, iki katı üç katı olabilirmiş. Bir dönem İBB Ekrem İmamoğlu İstanbul'da bulaşıcı hastalıktan ölenlerin sayısının bakanın açıkladıklarından fazla olduğunu söylüyordu. Tahmin falan değil, mezarlıklar Müdürlüğünün bir verisi. Ölüm raporlarında bulaşıcı hastalık yazıldığı bilgisini veriyordu.
Gidişat gerçekten iyi değil. Sürekli yineliyor uzmanlar, bu sürecin, bu kötü gidişin önlemi alınmazsa veriler daha da kötüleşecek. Bakanın açıkladığı günlük tablo sürekli önlem alın uyarısı veriyor ama, duyan kim?
Çok hızlı aşıyla toplumsal bağışıklığın artırılması,
ekonomik destekli üç dört haftalık bir tam kapanma...
Toplumun bütününde insanlarımızın birbiriyle ilişkisini sıfırlamadıktan ve toplumsal yaşamı bir müddet bu şekilde kurgulamadıktan sonra salgının önüne geçmek mümkün değil. Akıl ve bilim bunu söylüyor. Bu şekilde nereye kadar gider, sağlık sistemi ne kadar dayanır?
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.