SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
S.Demirtaş: Artık AKP'yi değil, geleceği konuşmalıyız           (gösterim sayısı: 2.248)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 09.07.2020- 00:01


Demirtaş bu kez muhalefete seslendi: Artık AKP'yi değil, geleceği konuşmalıyız

Selahattin Demirtaş, yaptığı açıklamada AKP iktidarının ilk seçimde gideceğini, bu yüzden de siyasette artık geleceği konuşmanın gereğini belirterek, "Tüm partiler şimdiden sahada seçim hazırlığına (seçim güvenliğini de sağlayacak şekilde) başlamalıdır" açıklamasında bulundu.

Resim Ekleme
AKP'nin ilk seçimde gideceğini, bu yüzden de iktidarın değil, geleceğin konuşulması gerektiğini ifade eden   Demirtaş, sosyal medya hesabından muhalefete seslendi.

"Muhalefet, artık kendini yakın geleceğin iktidarı olarak görmeli" diyen Demirtaş, "Bu ciddiyetle, çözüm önerilerini ortaklaştırarak halkla doğrudan buluşmalıdır. Sadece partiler değil; medya, akademi, entelektüel camia ve sivil toplum kuruluşları halkla buluşma etkinlikleri düzenlemelidir" açıklamasında bulundu.

Resim Ekleme
Demirtaş'ın Türkiye'deki siyasi gelişmelere ilişkin yaptığı açıklama şöyle:

"Demokrasi için parlamento içinden ve dışından etkili bir mücadele yürütmek elbette şarttır. Bunu yaparken Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-muhafazakar ayrımı olmaksızın yan yana durmaktan, yan yana görünmekten imtina etmemeliyiz.

Türkiye hepimizindir. Hepimiz birlikte Türkiye’yiz. O halde, birlikte yönetebilme ve geleceği birlikte inşa edebilme erdemini ortaya koymak zorundayız.

Sırf AKP karşıtlığı üzerinden gelecek inşa edilemez. Artık AKP’yi değil, geleceği konuşmanın zamanıdır. AKP ilk seçimde kaybedecektir. Ancak bu sırada, demokrasi ilkeleri etrafında topluma güven veren güçlü bir alternatifini ortaya çıkarmak, muhalefetin tarihi sorumluluğudur.

Resim Ekleme
Muhalefet artık kendini yakın geleceğin iktidarı olarak görmeli ve bu ciddiyetle, çözüm önerilerini ortaklaştırarak halkla doğrudan buluşmalıdır. Sadece partiler değil; medya, akademi, entelektüel camia ve sivil toplum kuruluşları halkla buluşma etkinlikleri düzenlemelidir.

HDP şimdi bunu yapıyor. Ancak bu yetmez. 81 il ve tüm ilçelerde forumlar, paneller, konferanslar, çalıştaylarla tüm muhalefet aynı etkinliklerde buluşabilmeli, Türkiye’nin geleceğini halkla konuşarak netleştirmeli ve halkın gücünü görünür kılmalıdır.

Ve tüm partiler şimdiden sahada seçim hazırlığına (seçim güvenliğini de sağlayacak şekilde) başlamalıdır. Önümüzdeki seçim, Türkiye siyasi tarihinin en önemli ve en muhteşem seçimi olacaktır. Bu seçimle, demokrasiyi yeniden ve gerçek anlamda inşa etme fırsatı doğacaktır.

Dolayısıyla hem umutlu olun hem dirençli; hem kaygılı olun hem de cesur. Az kaldı. İyiler kazanacak, hep birlikte kazanacağız."

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/demirtas-bu-kez-muhalefete-seslendi-artik-akpyi-degil-gelecegi-konusmaliyiz-1750315



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 09.07.2020- 01:14


Cumhuriyet'teki bu haberi okuduğumda aklıma Kemal Okuyan'ın geçenlerde tele1 tv'deki bir konuşması geldi. O da AKP'nin gidici olduğunu, sadece AKP karşıtlığı üzerinden bir siyaset yapılamayacağını, genel olarak solun emperyalizm karşıtlığı, laiklik ve emek başlıkları altında bir program oluşturabildiklerinde bir araya gelebileceklerini söylemişti. Demirtaş'ın önceliği ise bir demokrasi vurgusu taşıyor; demokrasi ve sistemin iyileştirilmesi...

Demirtaş haklı, Kılıçdaroğlu da, Akşener de haklı. Tek adam rejimine karşıtlık, parlamenter sistem, hukuk devleti, laiklik, demokrasi ve düzenin işler hale getirilmesi ve iyileştirilmesi bu siyasi özneler tarafından başat bir nitelik taşır. Şaşıracak hiçbir şey de yok. Ve üstelik hem koşullar ve hem de gidişat karşısında solcular (sosyalistler) açısından da önemsenmeli ve ilerici bir duruş sayılmalıdır. Kimi sosyalistlerin bu süreci ve bu siyaseti neden hedef tahtası haline getirirler anlayabilmek mümkün değil. Demirtaş, Kılıçdaroğlu, Akşener sosyalist değil ki, doğal olarak savunacakları şey demokrasi ve sistemin iyileştirilmesi olacak. AKP'nin karşısında olmaları, tek adam rejiminin ortadan kaldırılmasını istemeleri ve sonrasında daha demokratik bir yapıyı savunmaları kadar doğal ne olabilir? Sosyalistlerin hem güncel ve hem de sonal amaçlarının özel mülkiyetsiz bir düzen olmaları içinde bulunduğumuz ve giderek daha da kurumsallaşma yolunda adımlar atmaya çalışan dinci faşizme karşı, muhalefete muhalefet etmeyi ve demokrasiyi önemsizleştirecek bir siyasi mücadeleyi gerekli ve zorunlu mu kılıyor? ''Biz sosyalistiz, düzen siyasetçilerinin savunduklarını savunmayız ve daha fazlasını isteriz'' demek tamam da, daha fazlasını savunurken, AKP karşıtlığını önemsizleştirdiğimizin farkında mıyız?

Demirtaş'a gelirsek, kuşkusuz demokrasi konusunu gündeme getirmesini ve muhalif blokla demokrasi başlığı altında ilişkiler kurma ve geliştirme istek ve iradesini önemsemek gerek. Ne var ki, bu aşamada ''AKP gidici'' saptamasıyla bir rahatlama içine girmemek gerektiğini, AKP'yi sandıkta yenilgiye uğratacak toplamın çok hassas dengeler içerdiğini akıldan çıkarmamak gerekiyor. HDP'nin görünür bir şekilde hem CHP ve hem de İYİP ile somut bir ilişki içine girmesi öyle çok kolay bir süreç değil. Bu konuda sanki mayınlı bir arazide yol alınıyormuş gibi davranmaya devam edilmelidir.

Tekrar edelim; AKP karşıtlığında siyaset yapmak hiç kuşku yok her şey değildir, ama çok şeydir. Öylesine çok şey ki, her şey anlamına gelebilecek nitelikte bir çok şey olduğu bile söylenebilir. Sol-sosyalizm bu sürecin dışında kalamaz, kalmamalıdır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 17.07.2020- 01:39


Bu, ''AKP gidici'' sözü çok tehlikeli bir söz ve üstelik gerçeği pek yansıtmadığı gibi, bir de ''AKP çok güçlü değil'', ''o iş bitti, biz sonrasına bakalım'' türden yaklaşımlarla birlikte toplumda AKP'ye karşı bir umursamazlık yaratabilme duygusu ortaya çıkartabilirmiş gibi geliyor bana.

Bir yandan ''AKP devlet haline geldi'' diyeceğiz, sonra da ''AKP güçlü değil'' saptamasında bulunacağız! Bu iki önermenin birbiriyle iler tutar yanı yok. Nasıl güçlü değil. AKP'nin ve ''Başkan Erdoğan'ın'' şu anda yapamayacağı bir şey var mı? Birer birer cumhuriyetin bütün kazanımları ortadan kaldırılmış, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı altında dinci soslu bir tek adam otoriterliği kurulmuş, hala ''AKP güçlü değil!'' Başka nasıl güçlü olabilir? Ne olması lazım?

AKP gidiciymiş! Hangi veriler söylüyor bunu? Anketlerde hala yüzde otuzlardaysa ve MHP ile birlikte -her şeye rağmen ve hala- yüzde 40 civarında bir sandık potansiyeline sahipse devletin de gücüyle ve her türlü manipülasyonlarla bu oranın yüzde 50'leri bulması mümkün mü değil? Yok böyle bir şey. AKP sandıkta yenilgiye upratılmadıkça hala yönetim pozisyonunda olacaktır, iktidarda kalacak ve öteden beri söylenen 2023 hedeflerini gerçekleştirme yönünde önünde hiçbir engel de kalmayacaktır.

Bir daha yineleyelim, hep yineleyelim ve hiç akıldan çıkarmayalım, AKP sıradan bir burjuva partisi değildir. Ve seçim olur mu olmaz mı, bence bugünden de pek kestirilemez ama, eğer olur da sol, sosyalist ve demokrat güçler sandıkta bir kez daha yenilgiye uğrarlarsa sadece vebali ağır olmakla kalmayacak ve aynı zamanda bu ülkenin içine girdiği karanlığın aydınlıklara dönüşmesi öyle hiç de kolay olmayacaktır.

Şapkadan tavşan çıkarma çabaları da bir yere kadar, gerçek şu ki, hepimizin aklımızı başımıza toplama zamanı geldi de geçiyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 29.03.2022- 05:36


AKP'nin gideceği iyimserliği üzerine ayırmış Metin Çulhaoğlu, bugünkü yazısını. https://ilerihaber.org/yazar/akpnin-gercekten-gidici-oldugunu-nasil-anlayabiliriz-138632 ''Anketlere ve yapılan pek çok değerlendirmeye bakılırsa AKP’nin önümüzdeki seçimlerden başarıyla çıkma şansı yok gibi. Seçimlerde kaybedenin AKP ve MHP, kazananın da millet ittifakı olacağı söyleniyor. Peki, böyle olacağını mutlak bir kesinlikle söyleyebilir miyiz? “Milli iradenin” böyle tecelli edeceğinden emin miyiz?'' dye de sormadan edememiş.

Haklı. Ve sorduğu soru da çok önemli. Eğer nasılsa AKP gidici, düzen muhalefeti sandıkta bunun gereğini yerine getirecek ve bütün verler de bunun böyle olduğunu söylüyor'' diye düşünülüp '' biz sosyalistiz kendi işimize bakalım'' deniliyorsa, bence hata yapılıyor. Tersi olur da, Erdoğan yine sandıktan çıkarsa bunun vebalini kimse kadıramaz ve yine Çulhaoğlu'nun sözleriyle o durumda ''bunun sonuçlarını bile düşünmek istemiyorum.''

Memleketin başına gelmedik şey kalmadı. Hayat pahalılığı, işsizlik, umutsuzluk, yoksulluk, ne arasan var. Ülkede iyiye giden hiç bir şey yok. Dolar almış başını gitmiş, benzine mazota her gün zam var ve hala yüzde 40'lardan aşağıya düşmeyen bir Erdoğan var. Ne söylerse söylesin, ne yaparsa yapsın, memleketin yüzde 40'ından destek görüyor. Anlaşılır bir şey değil ve bu nesnel durum yok sayılarak siyaset yapılabilir mi?

Türkiye giderek daha da kaygan bir zeminde yol alıyor. Bu zeminin dzleştirmesi ve kayganlığının ortadan kaldırılma zorunluluğu var. CHP'nin de var İYİP'in de, Saadet'in de, DEVA, Gelecek ve HDP'nin de var. TİP sorunu kavramış görünüyor; diğer pek çok sosyalist partiler de... Bir TKP farklı telden çalıyor.

Evet, bir TKP farklı telden çaıyor.
Anlamak da mümkün değil.

Sürekli altını çizmeye çalışıyorum, seçim süreci boyunca da altını çizmeye çalışacağım. Düzen partileri dediğimiz ve Saray Rejimi'nin tahtından indirmeye çalışan yuvarlak masa sakinleri eğer tek bir aday üzerinde anlaşır ve bu konuda (birinci turda) HDP'nin de desteğini alırlarsa TKP birinci turda da aday göstermemelidir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci turda Erdoğan yenilgiye uğratılmazsa olası bir ikinci turda kazanma şansı artacaktır. Böyle bir risk üstlenilemez, üstlenilmemelidir.

Hamasete gerek yok, aynı gemideyiz ve aynı kaygan zemin üzerindeyiz. Düşüyoruz, batıyoruz ve birileri de -iyisiyle kötüsüyle- düşmemeye, batmamaya çalışıyor, gemi battığında hepimiz boğulma tehlikesini daha da fazla hissedeceğiz, ve bu ülkeye, bu ülke insanlarına da yazık olacak, sıradan bir ortadoğu ülkesine dönüş başlayacak, cumhuriyetin yüzüncü yılında, geriye dönüş rüzgarları çok daha sert esecek...

Bu vebalin altına kimse giremez.
Hele de sosyalist sol...









Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör N.Demirtaş: Oylarımız çantada keklik değil. melnur 4 2848 24.05.2019- 18:27
Konu Klasör Adını koyalım artık: Faşizm... melnur 5 2916 12.03.2021- 00:48
Konu Klasör Marksizmin geleceği melnur 0 527 05.07.2022- 07:29
Konu Klasör ‘Artı değer’ tezi boş çıktı: Marx yanıldı… melnur 0 1 14.04.2024- 08:02
Konu Klasör Kapitalizmin geleceği ve “demokrasi” melnur 0 1066 11.01.2022- 08:59
Etiketler   S.Demirtaş:,   Artık,   AKPyi,   değil,   geleceği,   konuşmalıyız
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS