SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Bilim ve siyaset ilişkisi...           (gösterim sayısı: 1.405)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.002
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 16.10.2020- 08:14


Anlamanın, yorumlamanın ve değiştirebilmenin temelini felsefeyle birlikte bilim sağlar. Bilimden, bilimsel gerçeklerden uzaklaşan her toplum tarihin gerisinde kalır, hurafelere teslim olmuş sayılır. Ne var ki, sadece felsefe ve bilim de değil. Felsefe ve bilim daha güzel bir dünya yaratabilmenin yol ve yöntemini bize kazandırabilse bile bunu tek başına gerçekleştirebilmenin yolu siyasetten geçmektedir. Bu yüzden felsefe ve bilimle siyasetin doğrudan bir ilişkisi var ve hatta bu ilişkinin iç içeliğinden bile söz etmek mümkündür. Dünya ve topluma genel bir yaklaşım yönteminden yoksunluk, bilime ve bilimsel gerçekliğe uzak bir siyaset tarzının topluma verebileceği hiç bir şey olamaz. Böyle bir siyasetin insana yoksunluk ve yoksulluktan başka verebileceği bir şey de olamaz.

Şuraya gelmek istiyorum. Siyaset bilim ilişkisi öteden beri çok vurgulanıyor. Cumhuriyet gazetesinde Özlem Yüzak da iki haftadır köşesini bu konuya ayırıyor. Devam da edecekmiş. Bence üzerinde durulması gereken bir konu. Siyasetin bilim olmadığı kesin. Bilimin bu konuya müdahalesi hemen her konuda olduğu gibi bir   temel oluşturması. Bilimsel gerçekliğe aykırı bir siyasetin çağdaş/modern bir toplumda yeri olamaz, olmamalı. Özlem Yüzak bu konuya vurgu yapmış, yazılarını tamamladığında meramını daha iyi anlayacağız. Başlığın ilk yazıları da onun yazıları olsun; sonrasında devam edilir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.002
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 16.10.2020- 08:16


İnsanlığı geleceğe bilim taşır... Asla unutmayalım - Özlem Yüzak
 
İnsanlığı geleceğe bilim taşır... Savaşlar değil, kutuplaşmalar ve öfke üzerinden yürütülen siyaset de değil; ekonomik çıkarları ve hırsları her şeyin üzerine çıkaran, başkalarının kaybını kendi kazancına dönüştürmeye odaklı sistemler hiç değil...

Bilim, insanlığın ortak dili, ortak değeridir... İnsanın kendini, dünyayı, yaşadığı evreni, toplumu anlama çabası bilimi şekillendirir.. Geleceğe yeni kapıların açılması demektir. Yaşanan her yeni gelişme bir sonraki gelişmenin anahtarı olmuştur. Newton’un yerçekimi kuramı, Faraday’ın elektromanyetizma alanında, Bernoulli’nin hidrodinamik basınç alanındaki çığır açıcı keşifleri, Einstein’ın özel görelilik teorisi olmasa insanlık bugünkü noktasında olur muydu? İnsanın genetik haritasının çıkarılmasından, Ay’da Mars’ta yerleşme çabalarına, yapay zekâ, robotik teknolojilerine, kuvantuma kadar bugünü ve yakın geleceğe yön verecek olan yine bilim, bilimsel araştırmalar...

Bilimin kodlarında “uzun soluklu araştırma yapmak, sabırlı olmak ve asla pes etmemek” vardır. Bitip tükenmeyen sonsuz araştırmalar, deneyler döngüsü içinde yol alır bilim insanı.

Bilimin kodlarında büyük rekabet kadar güçlü bir işbirliği de vardır...

Nobel’e kadın damgası

2020 Nobel bilim ödülleri açıklandı bu hafta. Ve sürpriz şekilde 3 bilim kadını ödüle layık görüldü. Gen biçimlendirme teknolojisindeki çalışmaları ile ABD’li biyokimyacı Jennifer Doudna ile Fransız mikrobiyolog Emmanuelle Charpentier Nobel Kimya Ödülü’nü alırken, evrenin en büyük gizemlerinden biri olan kara delik üzerine yaptığı çalışmalar ile ABD’li Andrea Ghez diğer 2 erkek meslektaşı ile Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı.

Nobel bilim ödülleri erkek egemen bir alan. Bugüne kadar 622 bilim insanı ödül kazandı ve aralarından sadece 22’si kadındı. Bu yılın özelliği, kimyada ilk kez 2 kadının birlikte ödül kazanmış olması. Ghez ise Nobel tarihinde fizik ödülü kazanan dördüncü bilim kadını oldu.

Zaten ödüle layık görülen 3 bilim kadınının ilk yaptıkları açıklamalarda “genç bilim kadınlarına, eğitim çağındaki genç kızlara ilham olmasını diliyoruz” vurgusu vardı. Charpentier ve Doudna, CRISPR/Cas9 genetik makasını 2012 yılında keşfettiler. Canlıların yaşam kodlarının son derece kısa sürede yeniden yazılmasının önünü açan bu teknik, biyolojide büyük bir devrimsel dönemi başlattı.

Her biri kendi ülkelerinde araştırmalar yaparken bir konferansa katılmak için geldikleri Porto Rico’da bir kafede tanıştılar. Kentin eski mahallelerinde birlikte dolaştılar, sohbet ettiler, birbirlerine çalışmalarını anlattılar. Kurdukları dostluk bilimsel rekabeti birden işbirliğine dönüştürdü ve onlara Nobel yolunu açtı.

Rekabet dedik... CRISPR gen makası üzerine çalışan tabii başkaları da vardı. 2012 yılında bu konuda 126 makale yayımlandı. 2017 yılına gelindiğinde bu sayı 2 bin 155 olmuştu.

Hızlı, pratik, uygun fiyatlı ve kullanım esnekliği açısından belki de şu ana kadar sahip olduğumuz en efektif genom düzenleme aracı olan CRISPR-Cas sisteminin patent hakları üzerine savaş ise hâlâ sürüyor.  

?UC Berkeley’de çalışmalarını yürüten Jennifer Doudna ve ekibi Mayıs 2012’de, CRISPR-Cas sisteminin patent başvurusunu yaptı. Broad Enstitüsü’nde araştırmalarını sürdüren Feng Zhang ve ekibi de patent girişimlerini Aralık 2012’de başlattı. Doudna ve ekibi patent başvurusunu daha önce yapmasına rağmen, Zhang ve ekibi Nisan 2014’te patenti aldı. Bu karardan sonra Berkeley’deki araştırma grubu, Broad Enstitüsü’nün patentine itirazda bulundu. Konu henüz çözümlenebilmiş değil ama bu arada dünyanın birçok yerindeki araştırma merkezleri, patent tartışmalarına aldırmaksızın CRISPR teknolojisini geliştirmeye ve farklı hastalıklarda denemeye devam etti. Özelilkle Çin, CRISPR’nin kanser tedavisinde kullanımına dair klinik çalışmaları ilk başlatan ülke oldu.

Genetik makas çok güçlü Düzenleme şart

Tabii şunu da unutmayalım. Genetik makas tüm faydalarının yanı sıra kötüye de kullanılabilir. Özellikle de genetiği değiştirilmiş embriyolar oluşturmak için kullanılması en büyük tehlike..

Kesin olan bir şey var: Bu genetik makaslar hepimizi etkiliyor. Bir yandan tarımdan sağlığa yeni ufuklar açılırken bir yandan da yeni etik sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Bilimi reddeden siyaset, bilimi kötü amaçlarla kullanan siyaset daima vardı ve var olmayı sürdürecek. Önemli olan kötü ile mücadele edebilmek...

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ozlem-yuzak/insanligi-gelecege-bilim-tasir-asla-unutmayalim-1772220



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.002
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 16.10.2020- 08:19


Bilim, siyaseti dizginleyebilir mi? - Özlem Yüzak

“İnsanlığı geleceğe bilim taşır... Savaşlar değil, kutuplaşmalar ve öfke üzerinden yürütülen siyaset de değil, ekonomik çıkarları ve hırsları her şeyin üzerine çıkaran, başkalarının kaybını kendi kazancına dönüştürmeye odaklı sistemler hiç değil...” diye başlamıştık geçen haftaki yazıya... Sürdüreceğiz...

Bilim ve politika her zaman birbirine bağlı olmuştur.. Peki, öyleyse neden bilim, hem politikanın yanlışlarını ortaya koyma hem de doğru siyaset yapılması yönünde itici bir güç olmasın?

ABD’nin önemli popüler bilim dergilerinden biri olan Scientific American geçen ay “Şu ana kadar 175 yıllık tarihimizde bir başkan adayını asla desteklemedik” diye özellikle vurgulayarak şu çağrıyı yapmıştı: “Doğru yönetmiyorsun Trump. Çek git, biz Biden’ı destekliyoruz. Çünkü kanıtlar ve bilim, Donald Trump’ın ABD’ye ve halkına büyük zarar verdiğini gösteriyor. Çünkü Trump kanıtları ve bilimi reddediyor.”

Scientific American’ın ardından bu kez Nature dergisi önemli bir hamle yaptı. “Gerçekler ve kanıta dayalı analiz üzerine inşa edilen bilim, güvenli ve adil bir ülke için temeldir” diyerek bir bilim dergisi olarak bundan böyle siyasetin bilimi baskıladığı, araştırmalara müdahale ettiği ya da görmezden geldiği olayların üzerine gideceklerini üstelik bunu dünya çapında yapacaklarını açıkladı.

Bu gelişmeler son derece önemli. Küresel dünya ekonomik, siyasi, toplumsal ve çevresel büyük bir tıkanıklık içinde. Buna krizler de diyebiliriz. Eğer farklı bir siyaset, farklı bir düşünme biçimi olacaksa -ki bu son derece elzem- bilimin bunda taraf olması son derece isabetli.

Bugüne kadar bir milyondan fazla can alan koronavirüs salgını, bilim-politika ilişkisini daha önce hiç olmadığı kadar kamusal alana taşıdı ve bazı ciddi sorunların da altını çizdi.

Endişeli bilim insanları

Nature’a geri dönelim... Çünkü çalışmalarına hızlı başlamış...

ABD’de Kolombiya Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Kasım 2016 seçimlerinden bu yana, Trump yönetiminin bilimsel araştırmayı kısıtlama veya yasaklama, fen eğitimini veya tartışmasını baltalamaya veya bilimsel bilgilerin yayımlanmasını veya kullanılmasını engelleme girişimlerini kaydeden bir Sessiz Bilim Takipçisi görevi sürdürmüş. Ve bugüne kadar 450 vaka tespit etmiş. Bunların dağılımı şöyle: Bilimsel önyargı ve yanlış beyan (123 örnek), bütçe kesintileri (72), hükümet sansürü (145), eğitime müdahale (46), personel değişiklikleri (61), araştırma engelleri (43) ve bilginin bastırılması veya çarpıtılması (19).

ABD’de ilginç bir oluşum var. Adı: Endişeli Bilim İnsanları Birliği (UCS). Onlar da Trump yönetiminin bilime yönelik saldırılarını raporlaştırmışlar: Bilim karşıtı kurallar, düzenlemeler ve emirler, bunun yanı sıra uygulanan sansürler, hibe ve fonların siyasallaştırılması, konferans katılımına ilişkin kısıtlamalar, veri toplama veya veri erişilebilirliğinde kısıtlamalar...

Anlayacağınız dosya hayli büyük.

Devam edelim...

- Geçen yıl Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, ülkenin Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nün başkanını görevden aldı. Enstitü başkanı görev süresi boyunca Amazon ormanlarında ormansızlaşmanın hızlandığını raporluyor, hükümete sunuyor ancak Bolsonaro bu raporları sürekli reddediyordu.

- 100’den fazla ekonomist Hindistan Başbakanı Narendra Modi’ye mektup yazarak ülkedeki resmi istatistikler -özellikle ekonomik veriler- üzerindeki siyasi etkinin sona ermesi çağrısında bulundu.

-Geçen günlerde Japonya Başbakanı Yoshihide Suga, hükümetin bilim politikasını eleştiren altı akademisyenin Japonya Bilim Konseyi’ne aday gösterilmesini reddetti. Bu, Japonya tarihinde ilk kez oldu. Haziran ayında İngiltere’de, istatistikleri düzenleyen bir uzman, hükümete mektup yazarak uyardı. Uzman, COVID-19 test verilerinde “mümkün olan en yüksek test sayısını” gösterme amacının “doğru test” amacının önüne çıktığını ve hataların tekrarlandığını bildirdi.

Hemen hemen hepsi çok tanıdık değil mi? Türkiye’de her an karşı karşıya olduğumuz ve ne yazık ki artık kanıksadığımız için vaka-i adiye’den saydığımız hukuksuzluklar.

Peki, burada da bir yerlerden başlamak gerekmiyor mu?

Dostoyevski’nin “Yeraltından Notlar” kitabından bir cümle ile noktalayalım: “Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.”

Konuyu sürdüreceğiz..

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ozlem-yuzak/bilim-siyaseti-dizginleyebilir-mi-1773802



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Bilim Sol'dur. melnur 2 4073 13.07.2020- 10:18
Konu Klasör Sovyetlerde bilim melnur 1 5186 20.10.2014- 22:55
Konu Klasör Marksizm bilim mi? yura 144 51821 14.02.2023- 07:20
Konu Klasör Bilim ve şarlatanlık... melnur 0 507 07.08.2022- 09:58
Konu Klasör Bilim çok da işe yaramaz! dayanışma 0 3004 06.03.2015- 10:52
Etiketler   Bilim,   siyaset,   ilişkisi.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS