SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 
Yaşasın Cumhuriyet           (gösterim sayısı: 2.475)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 26.10.2020- 18:35


TKP 29 Ekim'de Cumhuriyet için yürüyecek

Türkiye Komünist Partisi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Bakırköy'de "Cumhuriyet yaşamalı ve yaşatmalıdır" diyerek bir yürüyüş yapacak.

Resim Ekleme

Türkiye Komünist Partisi (TKP) 29 Ekim Cumhuriyet Bayram'ında yürüyüş çağrısı yaptı. "29 Ekim Perşembe günü saat 16.00'da Yaşasın Cumhuriyet demek için Bakırköy'de buluşuyoruz" denilen açıklamada Cumhuriyet'in 100. yılına yaklaşılırken "yeni bir Cumhuriyet için görev başına" denildi.

Cumhuriyet'in insanların eşitliği, halkın siyasete katılımı, toplumun aydınlanması için gerekli olduğu belirtilirken; kalıcı ve sağlıklı olması için gereken şartlar da sıralandı: Laiklik tesis edilmeli, emperyalistler kovulmalı, kamucu olmalı ve emekçi halka sırtını yaslamalı.

TKP'den yapılan açıklama şu şekilde:

29 Ekim Perşembe günü saat 16.00'da Yaşasın Cumhuriyet demek için Bakırköy'de buluşuyoruz. Cumhuriyet yaşamalı ve yaşatmalıdır. Bu topraklarda Cumhuriyet’in ilanının yüzüncü yılına yaklaşırken, halkımız yeni bir Cumhuriyet için, bir emekçi Cumhuriyeti için, yaşayacak ve yaşatacak bir Sosyalist Cumhuriyet için görev üstlenmelidir.

Cumhuriyet insanların eşitliği için gereklidir.

Cumhuriyet halkın siyasete katılımı için gereklidir.

Cumhuriyet toplumun aydınlanması için gereklidir.

Cumhuriyet krallıkların, imparatorlukların, padişahlıkların yıkılması demektir.

Cumhuriyet kutsallıklar adına, din adına yönetmenin sonlanması demektir.

Cumhuriyet halkın iradesinin üstünlüğü demektir.

Cumhuriyeti ona artık ihtiyacı olmayan sömürücü patronlar yıkmıştır.

Cumhuriyeti ondan intikam almak için yıllarca bekleyen dinciler yıkmıştır.

Cumhuriyeti 1923 Türkiyesini asla kabullenmeyen emperyalistler yıkmıştır.

Cumhuriyetin yeniden ayağa kalkması için sömürücülerin saltanatı sonlanmalıdır.

Cumhuriyetin yıkılmayacak sağlamlıkta kuruluşu için laiklik tesis edilmelidir.

Cumhuriyetin coğrafyamızı aydınlatması için emperyalizm bütün unsurlarıyla kovulmalıdır.

Cumhuriyet asalaklara değil emekçi halka yaslanmalıdır.

Cumhuriyet ekonomiyi kamucu bir doğrultuda baştan aşağıya yeniden örgütlemelidir.

Cumhuriyet güçlü bir sanayi inşa etmeli, tarımda çevreyi ve insan sağlığını gözeten yöntemler uygulayarak kendi kendine yeten bir ülke hedeflemelidir.

Cumhuriyet herkese iş sağlamalıdır.

Cumhuriyet herkese insanca yaşayacağı bir konut temin etmelidir.

Cumhuriyet ısınmayı, aydınlanmayı, suyu, ulaşımı bedelsiz hale getirmelidir.

Cumhuriyet eğitim ve sağlık hizmetlerini bilimsel temelde herkese eşit ve ücretsiz olarak ulaştırmalıdır.

Cumhuriyet her tür sömürüye son verdiği gibi yurttaşların etnik, dinsel nedenlerle ayrımcılığa uğramasını mutlak olarak engellemelidir.

Cumhuriyet kadınların eşitliğini ve özgürlüğünü tehdit eden ekonomik, siyasi ve kültürel nedenleri ortadan kaldırmalı, çeşitli cinsel yönelimlere sahip yurttaşları her açıdan kapsayan bir toplumsal iklim yaratmalıdır.

Cumhuriyet doğayı ve tarihi korumalıdır.

Cumhuriyet bilimi, sanatı, yaratıcı düşünceyi sıçratacak kaynakları harekete geçirmelidir.

Cumhuriyet ülkenin egemenliğini tesis etmelidir.

Cumhuriyet başka ülkelerin iç işlerine karışmamalı, bütün emperyalist anlaşma ve kurumlardan çıkmalıdır.

Cumhuriyet, bütün ülkelerin halklarıyla dostça ilişkiler geliştirmeli, yurtsever ve enternasyonalist bir politikayı ilke haline getirmelidir.

Cumhuriyet yabancı askerleri ülkeden çıkarmalı, ülkedeki bütün yabancı üsleri kapatmalıdır.

Cumhuriyet kendisini halk ve Cumhuriyet düşmanlarından, emperyalistlerden koruyacak önlemler almalıdır.

Cumhuriyet yaşamalı ve yaşatmalıdır.

Bu topraklarda Cumhuriyet’in ilanının yüzüncü yılına yaklaşırken, halkımız yeni bir Cumhuriyet için, bir emekçi Cumhuriyeti için, yaşayacak ve yaşatacak bir SOSYALİST CUMHURİYET için görev üstlenmelidir.

YAŞASIN CUMHURİYET

https://sol.org.tr/haber/tkp-29-ekimde-cumhuriyet-icin-yuruyecek-17832




Bu ileti en son melnur tarafından 28.10.2020- 01:08 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.10.2020- 01:07


Boyun Eğme: Yaşasın Cumhuriyet

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme bu hafta 'İnsanın İnsana Kulluğunu Yok Etmek İçin Yaşasın Cumhuriyet' manşetiyle 29 Ekim’de okurlarıyla buluşuyor.

Resim Ekleme

Boyun Eğme dergisi bu hafta "İnsanın İnsana Kulluğunu Yok Etmek İçin Yaşasın Cumhuriyet" manşetiyle çıkıyor. Cumhuriyetin hem dünya hem de ülke tarihinde ne anlama geldiğinin işlendiği kapakta, AKP’nin “2023 hedefi” hikayesi de hatırlatılıyor.

Bu haftanın Kadın sayfalarında, Cumhuriyet değerlerinin ve kazanımlarının kadınlar açısından ne anlam taşıdığı üzerine Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği Kurucu Başkan Av. Müjde Tozbey Erden ve dernek avukatlarından Av. Nilda Baltalı ile yapılmış bir röportaj yer alıyor.

Bilim emekçilerine davet: Aydınlanma için mücadeleye
237. sayının bir diğer röportajı ise, Bilim ve Aydınlanma Akademisi Yürütme Kurulu Sekreteri ve TKP Parti Merkez Konseyi Üyesi Erhan Nalçacı ile. Cumhuriyet ile bilim ilişkisinin de konuşulduğu röportajda, üç yıl önce kurulan Akademi’nin sürdürdüğü mücadele ve takvimindeki etkinlikler de değerlendiriliyor.

Birlik Sendikası AVM’lerde örgütleniyor
Bu haftanın Emek-Sermaye sayfalarında Birlik Sendikası’nda örgütlenmeye başlayan AVM emekçileri var. Kendileriyle yapılan söyleşide emekçiler, AVM’lerde kasıtlı olarak yaratılan rekabet ortamını, insanüstü çalışma saatlerini ve uğradıkları diğer hak gasplarını anlatarak tüm bunlara karşı arkadaşlarını sendikalı olmaya davet ediyorlar.

Bu hafta Hukuk Köşesi de AVM emekçilerinin sorularına ayrılıyor.  

Boyun Eğme gazetesini, NHKM'ye ait kitabevlerinden, mahallenizdeki semtevlerinden ve   TKP bürolarından edinebilirsiniz.

https://sol.org.tr/haber/boyun-egme-yasasin-cumhuriyet-17942



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 29.10.2020- 07:49


'Yeni bir Cumhuriyet, sermayeye karşı emeğin, emperyalizme karşı yurtseverliğin, gericiliğe karşı aydınlanmanın ürünü olacaktır.'

Yaşasın Cumhuriyet

Resim Ekleme

https://sol.org.tr/yazar/yasasin-cumhuriyet-18078





Bu ileti en son melnur tarafından 29.10.2020- 07:53 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 29.10.2020- 08:29


TKP yürüyecek: 'Yasaklama yok hükmündedir'


TKP İstanbul İl Başkanı Senem Doruk İnam, 29 Ekim yürüyüşüyle ilgili bir yasaklama tebligatı aldıklarını, kendileri için bu yasağın yok hükmünde olduğunu açıkladı.

Resim Ekleme
TKP 29 Ekim günü saat 16.00'da Bakırköy Carousel önünden bir yürüyüş başlatacağını duyurmuş, "Halk ve Cumhuriyet düşmanlarına karşı yürüyoruz" sözleriyle halkı katılmaya çağırmıştı.

İl Başkanı Senem Doruk İnam bugün soL'a bir açıklama yaptı. İnam, Bakırköy Kaymakamlığı tarafından kendilerine bir tebligat yapıldığını, bu tebligatla yürüyüşlere müsaade edilmeyeceğinin bildirildiğini söyledi.

İnam, "bizim için bu tebligatla bize bildirilen yasaklama yok hükmündedir" diye konuştu.

"İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü İl Umumi Hıfzısıhha Meclisi'nin 11 Eylül tarihinde yaptığı toplantıda aldığı karar ile yasaklamanın getirildiğini yazmışlar. AKP'nin Cumhuriyet kutlamalarını yasaklamasına şaşırmıyoruz ama bu yasaklamayı sağlık kurullarının arkasına saklanarak yapmasını en hafif terimle siyasi cesaretten yoksunluk olarak görüyoruz" diyen Senem Doruk İnam, iktidarın salgın yönetiminin bir skandal olduğunu, alınması gereken önlemlerin hiçbirini almayıp, toplum yaşamını terörize etmekten başka anlamı olmayan kararları salgın önlemi olarak yutturduklarını söyledi.

İnam şöyle konuştu:

"Camiye çevrilmiş müzelere, doğru dürüst havalandırılmayan salonlara hiçbir kural tanımadan koşuşturanlar il hıfzıssıhha meclisi kararlarının ilgi alanına girmiyor. Cumhurbaşkanı'nın halka hakaret etmek ve otobüs üzerinden çay paketleri fırlatmak için düzenlediği mitinglerin salgın açısından anlamı tartışma konusu bile edilmiyor. Her sabah milyonlarca İstanbullu toplu taşıma araçlarına doluşup, hiçbir önlem alınmayan işyerlerine gönderilirken 'salgın önlemi' akıllara gelmiyor.
İktidarın en iyi uyguladığı 'salgın önlemi' Cumhuriyet'i yasaklamak oluyor.
Bakırköy Kaymakamlığı'nın Cumhuriyet düşmanlarına karşı yürüyüşümüzü yasaklama yetkisi de yetisi de yoktur.

Bu yasaklama kararının dayanakları çürüktür.
Yarın saat 16.00'da Bakırköy'de Yaşasın Cumhuriyet diyerek yürüyüşümüzü başlatacağız."

https://sol.org.tr/haber/tkp-yuruyecek-yasaklama-yok-hukmundedir-18061



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 30.10.2020- 03:36


TKP 29 Ekim yürüyüşü yasağını tanımadı.

TKP'nin 29 Ekim dolayısıyla Bakırköy Carousel önünden yapacağı, "Halk ve Cumhuriyet düşmanlarına karşı yürüyoruz" eylemi polis tarafından engellenmek istendi.

Resim Ekleme
16.00 itibariyle yürüyüş için bir araya gelen TKP'lilerin önü polis tarafından kesildi, eylemin "kanunsuz" olduğu ileri sürüldü.

"Kahrolsun saltanat", "Yaşasın Cumhuriyet", "Eşitlik özgürlük sosyalizmde", "Cumhuriyet için yaşasın sosyalizm" sloganlarının atıldığı eylemde, kaymakamlık, vali ve polis engellemesine karşın bir araya gelindi, basın açıklaması yapıldı.

"Yürüyemezsiniz dediler, buradayız" diyen TKP İstanbul İl Başkanı Senem Doruk İnam, yaptığı açıklamada cumhuriyet için, aydınlanma için, eşitlik ve özgürlük için sokakta olduklarını dile getirdi.

İnam, "'Sokağa çıkmayın, siyaset yapmayın yürümeyin.' İktidar da böyle söylüyor, muhalefet de böyle söylüyor. Bugün sokakta komünistler cumhuriyete sahip çıkıyor, çıkmaya da devam edecek. Biz mücadeleyi büyüteceğiz, sosyalist bir cumhuriyeti kuracağız. Emekçilerin, işçilerin, öğrencilerin kadınların cumhuriyeti kurulacak, sosyalist cumhuriyet kurulacak.

https://sol.org.tr/haber/tkp-29-ekim-yasagini-tanimadi-18127



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 29.10.2021- 04:30



Resim Ekleme

Yaşasın cumhuriyet
Yaşasın sosyalizm.
Yaşasın sosyalist cumhuriyet.

Resim Ekleme



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 31.10.2021- 09:20


98. yıldönümünde Cumhuriyet'imizi kutlarken...- Taner Timur

28 Ekim 1923’te, parti yönetim kurulu bir türlü bakan adaylarını saptayamayınca, Gazi Paşa bu kez de dava arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırmış ve akşam yemeğinde onlara “Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz!” demişti!

Resim Ekleme

Tarihin yıldönümü törenlerini belirleyen bir mantığı vardır; bayramlar, her yıl, o günlerin havasını taşıyan atmosfer içinde kutlanır. Bazen coşku ile bazen özlemle, bazen de burukluk içinde.. Hatta hiç kutlanmadığı durumlar da vardır. Örneğin Putin Rusya’sında Sovyet Cumhuriyeti yıldönümlerinin “unutulması” gibi! Ya da Fransa’da, çoğunluğu kralcı milletvekillerinden oluşan II. Cumhuriyet Meclisi’nde bu sözcüğün ağza bile alınmaması şeklinde! Adeta Louis Bonapart adlı yeteneksiz darbeciye, “emperyal” macerası için yol gösterir gibi…

Peki, ya bizde?

Bizde, yıllardır “hükümet edip” de bir türlü “fikri iktidar” olamadığını söyleyen, ama bu arada “saltanat”ını da durmadan artıran bir yönetim altında, ulusal bayramlar nasıl kutlanıyor? Özellikle de cumhuriyet bayramları?

Formalite haline gelen “resmi törenler”e artık alıştık; belli ki Erdoğan bu alanda “değerli dost”u Putin’i izlemeye çalışıyor. O da Putin gibi bazı bayramları unutmak ve unutturmak peşinde. Koşullar buna elverişli olmayınca da bayramı farklı bir içerikle sunmaya çalışıyor! Rusya Devlet Başkanı, yakınlarda Batılı bir gazeteciye en beğendiği ve örnek aldığı devlet adamının Çar Büyük Petro olduğunu söylemişti. Buna karşılık Tayyip Bey de her fırsatta “Ulu Hakan Abdülhamit”i yüceltiyor. Kendisine göre “Abdülhamit'i anlamak her şeyi anlamaktır; şayet Sultan Abdülhamit Han'ın başlattığı terakki, yani ilerleme faaliyetleri aynı hızla devam etmiş olsaydı bugün Türkiye çok farklı bir yerde olurdu!”. (10 Şubat 2018).

Şimdi “peki, nerede olurdu?” sorusunu bir yana bırakarak, biz de şunu soralım: “Cumhuriyet” korkusuyla Mithat Paşa’yı zindanlarda boğdurmuş bir Sultan’ı ölümünün 100. yıldönümünde bu sözlerle anan bir zihniyetle, laik cumhuriyet içten bir övgüyle anılabilir mi? Yoksa çoktandır başlamış olan “100. Yıl” söylevleri, aslında bizleri bazı sürprizlere mi hazırlıyor?

***

Tarihte “cumhuriyet” fikri, “demokrasi” fikri ile eş anlamlı olarak doğdu; fakat iki kavram zamanla birbirinden ayrıldılar. Çünkü “kutsal hanedan”ların yıkılmasıyla “cumhuriyet”ler kuruluyor, fakat beraberinde “demokrasi” gelmiyordu. Gelse de uzun ömürlü olmuyordu. Daha antik çağda, Atina’da, “demokrasi”yi yozlaştıran “demagoji” sanatı bir meslek haline gelmişti ve o yıllarda Aristoteles, “günümüzde, retoriğin ilerlemesi ile kamusal alanda konuşma yeteneği olanlar demagog mesleğini seçiyorlar” diyordu. Bu yüzden de Osmanlıların “Muallimi Evvel” dediği bu büyük bilge, demokrasiyi pek de önermiyordu! Nitekim ondan iki bin beş yüz yıl kadar sonra da, kapitalist dünyada “en demokratik” sayılan bir rejimin başbakanı (W. Churchill), demokrasiyi “kötü bir sistem, fakat diğer bütün sistemlerin en az kötüsü” olarak tanımladı. Oysa eski “Sömürgeler Bakanı” siyasal rejimleri sınıf hegemonyasının belirlediğini çok iyi biliyordu ve “en az kötü” dediği rejimi sosyal haklarla tamamlayarak yetkinleştirmek isteyenlerin de en büyük düşmanıydı.

***

“Cumhur” fikri bizde ilk kez, modernleşme çabaları içinde, Sultan adına “mutlak iktidar” uygulayan Tanzimatçı paşalara karşı, Yeni Osmanlılar tarafından kullanıldı. Örneğin Namık Kemal, 1868 Eylül’ünde Hürriyet gazetesinde, “meşveret” başlığı altında yayınladığı yazıda “cumhur”u, “halkın hâkimiyet hakkı” olarak tanımlıyor ve “o hakkı dünyada kim inkâr edebilir?” diye soruyordu. Ama ona göre, bu rejim yine de Osmanlı Devleti’nde mümkün değildi; zaten “kimsenin aklına da gelmiyordu”. Eğer gelirse, ya da geldiği kuşkusu doğarsa da, sürgün ve zindan yolları görünüyordu. Mithat Paşa ve Namık Kemal Sultan Hamit’in zihninde bu kuşkuyu uyandırdıkları için sürgüne yollandılar. Kırk iki yıl sonra Sultan Vahdettin de Mustafa Kemal Paşa’ya karşı aynı kuşkuyla bir “idam fetvası” çıkarttı.

***

Oysa köprünün altından çok sular akmış, koşullar değişmişti. Bu kez Sultan’ın karşısında ulusal bir savaşı zaferle sonuçlandırmış bir “Gazi” vardı ve bu Gazi Paşa ne yapılması gerektiğini çok iyi biliyordu. Kurulan Meclis’te hocalar arasında rejimin geleceği tartışılmaya başlanınca da, bir sıranın üstüne çıkarak, “Egemenlik hiç kimse tarafından hiç kim¬seye, ilim icabıdır diye, müzakere ile, münakaşa ile veril¬mez; egemenlik güçle, kuvvetle ve zorla alınır (..) Şimdi de Türk milleti, egemenliğini, ayaklanarak fiilen kendi eline almış bulunuyor. Bu bir olup bittidir (..) Meclis ve herkes bunu doğal karşılarsa bence uygun olur. Yoksa hakikat yine usulüne göre ifade edilecek, fakat olasılıkla bazı kafalar kesilecektir!” demekte hiç tereddüt etmemişti. Bir yıl sonra, 28 Ekim 1923’te, parti yönetim kurulu bir türlü bakan adaylarını saptayamayınca, bu kez de dava arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırmış ve akşam yemeğinde onlara “yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz!” demişti!

Türkiye’de cumhuriyet böyle ilan edildi. Ne kan dökülmüş, ne de -Fransa ve Rusya’da olduğu gibi- kafalar kesilmişti! Ama yine de bu cumhuriyet “demokratik yollarla ilan edilmedi” diye, yaklaşık yüzyıldır devrim düşmanlarının hücumlarına hedef olmaktan kurtulamadı! Sanki tarihte seçimle, halkın oylarıyla ilan edilmiş cumhuriyet örnekleri varmış gibi!

***

Gerçekten de tarihte bütün cumhuriyetler şiddet kullanılarak, zorla, ayaklanmalarla kurulmuştur. Oysa yine tarihi deneyimler gösteriyor ki, cumhuriyetlerin yıkılması, ya da içlerinin boşaltılması -örneğin laik bir cumhuriyetin giderek “İslami Cumhuriyet”e dönüştürülmesi- mutlaka şiddet kullanmayı gerektirmiyor. Bazen de bu dönüşüm retorikle, demagojiyle, aldatıcı nutuk ve oylamalarla gerçekleşiyor. Böyle durumlarda “cumhuriyet bayramları” da, resmi planda, layık olduğu neşe ve coşkuyla kutlanamıyor; sadece bir takım “formalite”lerin yerine getirilmesiyle yetiniliyor. Coşku ise cumhuriyete demokratik bir içerik kazandırma özlemiyle tutuşan kuşaklarda ifadesini buluyor ve “kutlama törenleri” yer yer görkemli “protesto gösterileri”ne dönüşüyor!

Elbette ki bu tarz kutlamalar en ideal kutlama şekli sayılamaz; ama yine de ruhsuz formalitelerin yanı sıra, en gerçekçi ve en umut verici kutlamalar bunlar oluyor! Nitekim bu yıl da öyle oldu; 98. yıldönümünde, Cumhuriyetimizi, benzer koşullarda, biraz burukluk içinde, fakat gelecek yıllara dönük umut ve coşkuyla kutladık.

Herkesin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun!

https://www.birgun.net/haber/98-yildonumunde-cumhuriyet-imizi-kutlarken-363932



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 06.10.2023- 07:13


Cumhuriyetimizin 100.yıldönümü yaklaşıyor, şunun şurasında bir iki hafta kaldı. Hazırlıklar yapılıyor elbet, özellikle Cumhuriyet ve kazanımlarına saldırıların yoğunlaştığı bu karanlık süreçte, haklarıdır, hakkımızdır, cumhuriyet ilkelerini, aydınlanmayı korumak ve çok daha ileriye taşımak...

Elbetteki cumhuriyet karşıtlığını ve hatta düşmanlığını da göreceğiz bu süreçte. Çoğuna da alıştık. ''Keşke Yunan galip gelseydi'' diyen fesli Kadir'in düşüncelerini benimseyen ve karşı devrimci bir çizgide olan yüz binlerce, belki milyonlarca insan var bu ülkede. Ne yazık ki, cumhuriyet aradan geçen yüz yıla rağmen kuruluş dönemindeki karşı devrimci kitleyi bir türlü içine çekemedi. 1950'den sonra sap iktidarlar eliyle de palazlandıkça palazlandılar, 12 Eylül faşizmi ve en son 2 yıllık AKP iktidarıyla da hem daha örgütlü bir hale geldiler ve hem de muktedir olmaya başladılar. Peki yalnız bu kadar mı?

Elbette değil. Onları biliyoruz, onları tanıyoruz ama çoğunlukla bilmediğimiz ve çeşitli kisveler, makyajlar ve takma adlarla aramızda dolaşanları da var.

Onları biliyor muyuz?

21'yıllık saray iktidarında   kapkara bir tünelden geçerken yine solculuk, sosyalistlik adına cumhuriyeti burjuva cumhuriyet tanımlaması altında tıpkı fesli Kadir gibi lanetleme alışkanlığında ısrar edenleri gerçekten tanıyor muyuz?

Sosyal medyada kendilerine bir yer bulmuşlar (özellikle face'te)   ve sol ambalajlı trollüklerine devam ediyorlar.

Ve ne yazık ki, hala Cumhuriyete kazanımlarına ve Cumhuriyeti kuran kadrolara başta ATATÜRK olmak üzere düşmanlık etmeye devam ediyorlar.




Bu ileti en son melnur tarafından 19.10.2023- 06:19 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 17.10.2023- 08:48


Resim Ekleme

29 Ekim yaklaşıyor. Şunun şurasında ne kaldı ki? On iki gün kalmış. Cumhuriyetin kutlanacak pek bir şeyi de kalmamış ama, gericilk karşısında yine de dipdiri olmak zorunluluğu vardır. Öteden beri cumhuriyetin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı ve kazanımlarının bir bir silinmeye çalışıldığını söyleyip duruyorduk. Hepsi gerçekleşti. Cumhuriyeti ayakta tutan dinamikler başta laiklik olmak üzere tamamı hayatımızdan el ayak çektiler. Ülkenin siyasal ve toplumsal hayatı cemaat ve tarikatların etkisi altına girmiştir.

Türkiye, bir bütün olarak cumhuriyeti sahiplenmelidir. Cumhuriyet asla yalnız bırakılmamalıdır.Cumhuriyet sevdasından asla vazgeçilmemelidir. Sosyalistler bu cumhuriyeti sosyalist bir cumhuriyete dönüştürmek için elbette stratejiler ve uygun siyasal taktikler geliştirecekledir. Ama bir bütün olarak halkımızın azımsanmayacak bir çoğunluğunun da gericilik karşısında cumhuriyet ve kazanımlarının yanında duracağından hiç kuşkum yok.

100.yılda, her ne olursa olsun ve ne yaşanmış olursa olsun ikirciksiz bir şekilde ve hep birlikte ''yaşasın cumhuriyet'' diyebilmeliyiz.

Yaşasın Cumhuriyet.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Yaşasın cumhuriyet, yaşasın sosyalizm. melnur 2 267 25.11.2023- 07:35
Konu Klasör TKP: Yaşasın 1 Mayıs! melnur 3 2863 02.05.2020- 08:43
Konu Klasör Yeni bir Cumhuriyet, Sosyalist Cumhuriyet... melnur 11 1939 25.10.2023- 09:03
Konu Klasör Yeni bir cumhuriyet: Sosyalist Cumhuriyet melnur 6 3135 30.10.2019- 09:29
Konu Klasör Yeniden Cumhuriyet mi, Yeni bir Cumhuriyet mi melnur 0 4247 28.10.2013- 21:46
Etiketler   Yaşasın,   Cumhuriyet
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS