SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Mikis Theodorakis, bir güzel insanı daha yitirdik.           (gösterim sayısı: 1.197)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 03.09.2021- 10:54


Resim Ekleme

Ferhan Şensoy'un acısını yaşayamadan, Mikis Theodorakis'in ölüm haberi geldi. Bir güzel insanı daha yitirdik. Zorba filminin müziğini yapmıştı, daha tanınır olmuştu belki ama, Theodorakis bir komünistti ve besteciliğiyle de zaten bütün dünyada tanınan bir sanatçıydı.

Yunanistan Komünist Partisi (KKE) üyesiydi, Theodorakis. Aktif partili yılları için de ''hayatımın en güzel ve olgun günleri'' demişti. Eklemişti, ''bu dünyadan bir komünist olarak göçmek istiyorum.'' Çok inandığım ve savunduğum bir sözü burada da, Mikis Theodorakis için yinelemek istiyorum. ''Komünister dünyanın en güzel insanlarıdır.'' Samimiyetlerini komünistlğiyle birleştirmiş, bütünleştirmiş insanlarla birlikte olabilmek kadar güzel bir şey yoktur diye düşünürüm.

Güzelliği yüzüne yansımış insanlardan biriydi.
Işıklar yağsın üzerine.







Bu ileti en son melnur tarafından 03.09.2021- 10:55 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 05.09.2021- 04:47





Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 07.09.2021- 00:49


Sanatçılara kıymayın efendiler! - Metin Çulhaoğlu

Ferhan Şensoy ve Mikis Theodorakis’in birbirini izleyen ölümleri, solda bu sanatçıların siyasal kimliklerine ilişkin tartışmalara yol açtı.

Tartışmalara katılan kimilerine göre, solda yer alıp belirli bir sanat dalındaki ustalığıyla öne çıkan insanlar siyasal tercihlerindeki süreklilik ve tutarlılıkla değerlendirilmeli, haklarındaki nihai yargı da böyle verilmelidir…

Katılmıyorum.

Bu tür değerlendirmelerde üç noktanın dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.

Birincisi: Sanatıyla temayüz etmiş, alanındaki ustalığıyla geniş kesimlerce benimsenmiş insanlardan aynı “yetkinliği” siyasal değerlendirmelerinde ve tercihlerinde de beklemek bize özgü bir naifliktir.   İkincisi: Sanatın ve siyasetin dünyaları biz ne dersek diyelim birbirinin aynı olamaz ve bunlardan ilkindeki sıra dışılık, ikinci alandaki acemiliklerin ve yanlışların tetikleyicisi de olabilir. Üçüncüsü: Önemli sanatçılar hakkındaki nihai yargı, bu insanların ölümlerinden sonra kimler tarafından sahiplenildiğiyle verilmelidir.  

***

Usta bir sanatçının kendi sanatında aradığı “yenilik” ve “özgünlük”, bu arayışın kaçınılmaz bileşeni olan “yoklamalar”, “denemeler” ve “uğramalar” fazlasıyla karmaşık ve yorucudur; bu yoğun zihinsel angajmanın, siyasetin kendi ayrıntı ve inceliklerine alan bırakmasını bekleyemeyiz.

Gelişmeler, fütürizmi, sürrealizmi, Dadaizm’i, vb. gündeme getirir ve bu arada bizim Nazım “makinalaşmak” isterken,   Aragon’un, Yesenin’in, Mayakovski’nin   Rusya’daki NEP politikaları konusundaki düşüncelerini öğrenmemiz mümkün olmayacaktır. Böyle düşünceleri muhtemelen olmamıştır ve olmaması da eksik ya da kayıp sayılmamalıdır.

***

Özellikle şiir söz konusu olduğunda bir de mistisizme açılan kapılar vardır.

Ülkemizin şair başbakanlarından Bülent Ecevit’in kendisi böyle bir yönelim sergilemese bile şairlik serüveninde Mussolini faşizmine demir atan Ezra Pound’un şiirlerini çevirmiştir. Arayış içindeki Pound’a çok daha sonraları bu kez mistisizmin kapısında “İslam” yazmak üzere zamanındaki sol siyasal değerlendirmelerini herhalde sadece en yakınlarının bilebildiği İsmet Özel katılmıştır. Bu arada mimarlığı da bir sanat sayarsak (ki bence öyledir) ülkemizin en parlak mimarlarından 1973-1977 dönemi Ankara Belediye Başkanı Vedat Dalokay’ın 1977 yılında önerdiği siyasal çözüm CHP-MHP koalisyonu olmuştur (*).

Şiirse ve örneğin 1960’lardan söz ediyorsak, Ataol Behramoğlu’nun, İsmet Özel’in ve Özkan Mert’in şiirlerini seviyor olabilirsiniz, gene sevin; ama ilk ikisinin (o dönemki) TİP’liliğine ve üçüncüsünün MDD’ciliğine özel bir değer biçmemek en doğrusudur.

Bu söylenen, bugün aramızda olmayanlardan Sabahattin Ali, Yılmaz Güney, Can Yücel gibi değerlerimiz için de geçerlidir.

Nazım’a gelince…

Ne “sarışın kurt” benzetmesi için Kemalist, ne Stalin’in ölümü üzerine yazdığı şiir dolayısıyla “Stalinist”, ne de “İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu?” oyunu nedeniyle “anti-Sovyet” idi…

***

Özetin özeti mi?

Bugün Şensoy’u ve Theodorakis’i en çok kimler sahipleniyorsa, bu insanlar ne yapmış olurlarsa olsunlar o sahiplenen kesimlere aittir.

Kuşkusuz, “süre” de önemlidir: 50 yıllık bir sürekliliğin ardından İsmet Özel’in yeri de belli olsa gerek…

Sonuç mu?

Sonuç, bir tuhaflıktır: Solda, sanatçı olmayan kişilerin tespit ve değerlendirmeleri “Ona da bu yakışır zaten”, “Böyle bir adamdan ne beklenebilirdi ki?” gibi sözlerle bir yere oturtulabilirken sanatçıların tercihleri “Hiç oldu mi şimdi”, “Ne diyeceğimi bilemiyorum”, “Ondan beklemezdim doğrusu” türü şaşkınlıklarla karşılanması gerçekten gariptir…

Hani “coğrafya kaderdir” derler ya; Balkanlar-Anadolu-Orta Doğu coğrafyasının sonucu olsa gerek,…  

___________________________________________________________________________

(*) Daha sonraları, bu önerinin Dolakay’ın kendisinden gelmediği, parti üst yönetiminden kendisine “bir yokla bakalım” dendiği ileri sürülmüştür.

https://ilerihaber.org/yazar/sanatcilara-kiymayin-efendiler-129893.html



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 04.10.2021- 05:22


Dinlemenin ve İzlemenin Ritmi | Mikis Theodorakis


Bu haftaki köşemizde geçtiğimiz haftalarda kaybettiğimiz büyük besteci Mikis Theodorakis’in eserlerinden bir seçkiye yer vereceğiz.

Resim Ekleme

Bu haftaki köşemizde geçtiğimiz haftalarda kaybettiğimiz büyük besteci Mikis Theodorakis’in eserlerinden bir seçkiye yer vereceğiz. Theodorakis’in ölümünün ardından sevgili Kaya Tokmakçıoğlu bir yazı kaleme almış ve bestecinin kapsamlı bir yaşam öyküsünü de içeren bu yazı Sol Portal okurlarıyla paylaşılmıştı.

Mikis Theodorakis dendiğinde pek çoğumuzun aklına, Zorba The Greek filminin unutulmaz müziği gelecektir. Nikos Kazancakis’in aynı adlı romanından 1964 yılında sinemaya uyarlanan filmin baş rollerinde Anthony Quinn, Alan Bates, Irene Papas ve Lila Kedrova yer almıştı. Theodorakis’in müziklerini yaptığı bu filmin en bilinen müziği olan ‘Zorba’s Dance’, geleneksel Yunan dansı ‘hasapiko’nun bir türü olan syirtaki türünde yazılmıştır. Bu unutulmaz müziği, filmdeki unutulmaz sahnesi ile sizlerle paylaşıyoruz.





Theodorakis’in, Kosta Gavras’ın 1969 yılında çektiği ‘Z’ filmi için bestelediği ‘O Antonis’ adlı şarkı, bestecinin en bilinen müziklerinden bir başkasıdır. Yılmaz Güney’in bir filminde de kullanılan şarkı, Grup Yorum’un 1988 yılında çıkardığı ‘Berivan’ albümünde, Nâzım Hikmet’in ‘Veda’ adlı şiirine uyarlanarak ‘Hoşçakalın Dostlarım’ adıyla Türkçe seslendirilmiştir. Bu şarkıyı, akıllara kazınan bir büyük konserin görüntüleriyle dinleyeceğiz. Yunanistan’daki Albaylar Cuntası’nın hemen ardından Mikis Theodorakis’in Doğu Berlin’de gerçekleştirdiği büyük konserde şarkıyı Maria Farantouri seslendirmiştir.




Theodorakis’in eserlerinde dikkat çeken en önemli unsurlardan biri de eserlerinin Yunan halk müziği, çalgıları ve danslarıyla olan ilişkisidir. Bestecinin müzikal üslubu, son derece popülerdir. Fakat bu tercih, Theodorakis’in Yunanistan’da ve tüm dünyada bu denli sevilmesinin nedenini açıklamaya yetmez. Bunun yanıtını Theodorakis’in politik konumlanışında ve Yunan halkı ile kurduğu ilişkide aramak gerekir. Yine ‘Z’ filminde yer alan müziklerden birini dinleyeceğiz. 1963 yılında solcu milletvekili Gregoris Lambrakis’in öldürülmesini ve sonrasında yaşananları konu eden filmin müziklerinden ‘To Yelasto Pedi/ Güleç Çocuk’ adlı şarkıyı Maria Farantouri söylüyor.



Theodorakis’in büyük çaplı eserilerinden biri olan Canto General, Pablo Neruda’nın aynı adlı destansı eserinden bestelenmiştir. Eserin orijinal hali İki sesli karma koro, iki piyano, timpani, perküsyon, üç gitar ve üç buzukiden oluşan bir orkestra için yazılmıştır. Sonraki yıllarda bu eserin bir senfonik düzenlemesi de yapılmıştır. Canto General’in ‘America Insurrecta’ adlı bölümünü Petros Pandis söylüyor. Orkestra ve koroyu yöneten ise Mikis Theodorakis.



Yunanlı büyük şair Yannis Ritsos, 1936 yılında Yunanistan Komünist Partisi’nin yayın organı olan Rizospastis’te Selanik’teki tütün işçilerinin grev ve protestolarını okur. Bu protestolar 12 işçinin ölümüyle kana boğulur.

Resim Ekleme

Gazetede ölen çocuğu için yas tutan bir annenin resmi Ristsos’u derinden etkiler ve Epitaphios’u bu ilhamla yazar. Mikis Theodorakis, Epitaphios şiirini 1960 yılında bestelemiştir.



https://haber.sol.org.tr/haber/dinlemenin-ve-izlemenin-ritmi-mikis-theodorakis-314497[/size




Bu ileti en son melnur tarafından 04.10.2021- 05:23 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Muzaffer İlhan Erdost'u, o güzel insanı yitirdik. melnur 5 2204 08.11.2021- 05:11
Konu Klasör Ayşen Gruda; Bir güzel insanı daha yitirdik... melnur 1 2675 24.01.2019- 09:14
Konu Klasör Dünyanın en güzel insanlarından dünyanın en güzel marşlarından biri: Çav Bella. melnur 0 1645 11.07.2019- 23:47
Konu Klasör Bilim insanı ve sınıf bilinci... melnur 0 1786 14.06.2019- 18:31
Konu Klasör Yavuz Özkan'ı da yitirdik... melnur 0 1611 23.05.2019- 06:27
Etiketler   Mikis,   Theodorakis,   bir,   güzel,   insanı,   daha,   yitirdik.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS