Konu Tarihi: 14.10.2021- 08:15

---

Türkiye bir seçim atmosferine girdi, toplumu bir seçim heyecanı aldı. Hemen her gün bir seçim anketi yayınlanmakta ve bu anketlerde ilk göze çarpan şey de sosyalistlerin adının bu anketlerde geçmediği gerçeğidir. Evet, düne kadar böyleydi. Seçime kim hangi adla katılırsa katılsın yüzde bir bile oy alamadığı gerçeği acı bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor(du). Çok sağlıklı değerlendirmeler de yapılmıyordu ki, bir sonraki seçimlerde de sonuç değişmiyordu. Bir anlamda böyle gelmiş, böyle gider durumu vardı...

Kamuoyu anketlerinin en azından bazılarında bir farklılık var. İlk kez, evet, tarihsel TİP'in yüzde 3'lük oyunu dışta bırakırsak ilk kez bir sosyalist parti yüzde biri zorluyor. Geçen gün bir anket görmüştüm, o ankette TİP kararsızlar dağıtılmadan önce yüzde 1, dağıtıldıktan sonraysa yüzde 1.1 oy alıyor. Sevinsek mi, utanıp sıkılsak mı bilmiyorum ama, bu durum sevindirici bir gelişme değil mi ve üzerinde uzun uzadıya düşünmemizi gerektirmiyor mu?

TİP'in bir atak yapacağı belliydi. Ve bence iki nedeni vardı bunun. Birincisi parlamentoda oluşlarnın da verdiği daha fazla görünür hale gelmeleri ve ikincisi yaşanan sürecin nabzının çok iyi tutulmasıydı. Birinci nedene bağlı olarak hemen her gün muhalif kanallarda boy gösteriyorlar ve düşüncelerini topluma ulaştırma olanağı buluyorlardı ve ikinci ve bence daha önemli olanı ise, seçimler konusunda çok net bir siyaal tutum almasıydı. Bence bu iki özellik TİP'in anketlerde de görünür hale gelmesini sağlamıştı. Eminim, oy vermeyeceğini açıklayan bir yüzde içinde önemli bir kesimin de ilgisini çekmiştir bu tutum. Topumsal heyecanı bu buradaki kesimlere de yansıtılablmiştir sanıyorum.

Türkiye çok önemli bir seçime hazırlanıyor. ''Ülkede hangi seçim önemli olmadı ki!'' diye bir karşı tez oluşturulabilir. Ama bu soru bile bir çelişkinin altını çizmekten ziyade seçimin bir genel doğru olduğu gerçeğini değiştirmiyor. 20 yıla yakın bir süredir iktidarda olan ve başta laiklik olmak üzere cumhuriyetin kazanılarını yok eden, düzeni cemaat ve tarikatlara teslim eden, kapitalist sömürünün en katmerlisi ve en çirkince olanını bu topluma yaşatan ve yaşatmaya da devam eden bir anlayışın oturduğu koltuktan, siyasi iktidardan uzaklaştırılması olanağının ortaya çıktığı bir noktada toplumun heyecanına ortak olmak yerine ''faşizm sandıkla yenilmez'' savrukluğu yaşamanın toplumda kabul görmeyeceği belliyken, İstanbul Belediye Seçimlerinde yanlış olduğu test edilen bir yaklaşımı halen sürdürme eğilimi içinde olmanın hiçbir getirisi olmayacaktı. Olmuyor, olmadığı da açık seçik gözüküyor.

TİP, Erkan Baş'ın önderliğinde bu zaafı, bu yanlışı görmüştür. Erkan Baş öncesinden çok daha fazla görünür hale gelmesiyle birlikte toplumun yaşadığı bu heyecana ortak olmuş ve o heyecana soldan destek ve katkı vererek, sosyalistlerin öteden beri aşamadıkları bir sorunun aşılmasını sağlamıştır. TİP'in bugün (kimi) anketlerde görünür hale gelmesinin nedeni de budur. Bu saptamayı daha da genişletirsek, sosyalist solun girdiği hemen her seçimde değerlendirme dışı kalmasının nedeni de budur. Sosyalist sol, toplumla arasında bulunan açıyı daha da kapatacak, topluma dokunacak, onunla bağ kuracak bir poltik tutum ortaya koyamıyordu. İdeolojik/kuramsal gerçekliği koşullara uygun bir politik söyleme dökemiyordu. Ve böyle oldığu için de kalabalıklar dönüp bakmıyor, seçimlerde de oy vermiyordu. Bugüne kadar yaanan buydu ve uzun zamandır ilk kez de bu sorunun aşılması konusunda TİP başarılı bir (seçim) çalışması yürütmeye başlamıştı.

Sanırım TİP'in anketlerde öne çıkmasının nedenini buralarda aramak gerekiyor.

( Üzerinde durulması gereken bir başlık olduğunu düşünüyorum. Zaman zaman sürdürülebilir.)