SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
“Normal insanlar dönemine” ihtiyacımız var!           (gösterim sayısı: 1.237)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 25.01.2022- 05:23


“Normal insanlar dönemine” ihtiyacımız var!

Sorunluluk durumunun bir yanı, bu toplumun insanlarının “sanatçıya” (sanata değil!) olması gerekenden fazla önem vermesi, değer biçmesiyle ilgilidir. Bilebildiğimiz kadarıyla, özellikle “solda” sayılan ünlü sanatçılara ilişkin siyasal-ideolojik eğilmezlik ve bükülmezlik beklentisi başka hiçbir toplumda bizdeki kadar yüksek değildir.

Resim Ekleme

Metin Çulhaoğlu  

Günümüzde Türkiye’de sol camianın, sosyal medya imkanlarının kullanılmasıyla daha da belirginleşen “sorunlu” birtakım özellikleri olduğu kanısındayız.

“Sol camia” derken kendini solda tanımlayan, seçimlerde kendince sol saydığı partilere oy veren ve sayıca milyonları bulan geniş bir nüfus kesimini kastediyoruz.   “Sorunlu” sıfatı ise, bu özellikler henüz “marazi” boyutlara ulaşmadığı için bilerek seçilmiştir; yani dil kullanımında “yumuşak” olmanın gereği değildir.

Neyi “sorunlu” gördüğümüzü birazdan açmaya çalışacağız. Önce, etkisini tam olarak kestiremediğimiz iki nedenden söz edip öyle devam edelim.

Birincisi: Bugün Türkiye’de sosyalizmin siyaset alanında yeterince güçlü biçimde temsil edilemiyor olması sonucunda meydan bir anlamda boş kalmış olamaz mı? Solcular, bu boş alanda akıllarına ilk gelenleri ve içgüdüsel tepkilerini geniş bir çevreyle paylaşmakta kendilerini alabildiğine serbest (ve sorumsuz) hissediyor olamazlar mı?

İkincisi: Az öncekine “alternatif” sayılmamak kaydıyla, geçmişten farklı olarak, sosyal medya kanalları ve imkanları, insanları kendilerinin de “fikir sahibi” olduklarını göstermek için özensiz ve sorumsuz bir dışavurumculuğa teşvik ediyor olabilir mi?

***

“Sorunluluk” durumu, bu toplumun “ünlüleri” bir şekilde gündeme geldiğinde ayan beyan ortaya çıkmaktadır. Örneğin Sezen Aksu olayında yapılması gereken bu işin orasını burasını kurcalamadan hedef gösterilen bir sanatçıya sahip çıkmak, kendisini ikirciksiz biçimde desteklemektir, o kadar. Ne var ki o kadarla kalmamakta, solun bir kesimi Aksu’nun sicilini ortaya döküp “oh olsun” deme çiğliğini gösterebilirken, gene soldaki diğer bir kesim de kendisinin bu kez “olumlu” sayılan geçmişine odaklanmakta, desteğini “Biz bir dönem onun şarkılarıyla büyüdük” gibi ifadelerde gerekçelendirmektedir.

Aksu’dan sonra, vefatı üzerine Fatma Girik için de benzer bir ortam oluşturuldu.

Daha önce Tarık Akan’dan Fazıl Say’a ve Erkan Oğur’a kadar başka sanatçılar da bu bağlamda gündem olmuşlardı.

Gerçekten, bu kadar önemli mi?

Sorunluluk durumunun bir yanı, bu toplumun insanlarının “sanatçıya” (sanata değil!) olması gerekenden fazla önem vermesi, değer biçmesiyle ilgilidir. Bilebildiğimiz kadarıyla, özellikle “solda” sayılan ünlü sanatçılara ilişkin siyasal-ideolojik eğilmezlik ve bükülmezlik beklentisi başka hiçbir toplumda bizdeki kadar yüksek değildir. İyi yazan, iyi beste yapan, iyi söyleyen iyi çalan ve iyi oynayan bir sanatçının bu üstünlüklerinin siyaset alanında da yansıma bulmasını beklemek bize özgü bir naifliktir.  

***

Sorunluluk durumunun ikinci boyutu ise, bu kez günümüze ve geleceğe ilişkin umutsuzluğun tezahürü sayılabilecek geçmiş güzellemelerinde belirginleşmektedir.

Örneğin, 1980 öncesi sosyalist hareket, örgütler ve liderler hakkında bugün öyle şeyler söyleniyor ki bilmesek Türkiye’de sosyalizmin 12 Eylül 1980 öncesinde iktidarı almak üzere olduğunu düşüneceğiz. Şu örgütün Türkiye’nin şu kadar vilayetinde kadroları vardı, bu örgüt neredeyse tüm fabrikalarda örgütlüydü, 1960-80 döneminin sosyalist liderleri bu topraklara bir daha gelmesi mümkün olmayan eşi benzeri olmayan insanlardı, vb. vb.

1980 öncesi hareketin, örgütlerin ve liderlerin önemini ve değerini biz de biliyoruz; ama bu örgütlerin ve insanların kendilerinin bir dönem yaratmadıklarını, dönemin bu örgütleri ve insanları yarattığını da…

İşte burada, sorunun “sosyal medyadan” değil hareketin bugünkü güçsüzlüğünden kaynaklandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

***

Hepsi bu mu?

Hepsi bu değil; bir de başka bir boyut var ki burada “sorunluluk” yerine “marazilik” tanımına başvurmak mümkün görünüyor.

Bu boyut, soldaki insanla, insanımızla, onun bu dönemde bir türlü ulaşamadığı özel yaşam derinliğini, “romanesk olanı” arama dürtüsüyle ilgilidir.

Öyle ki örneğin “aşk” söz konusu olduğunda bu iş Ahmed Arif’in Leyla Erbil’e yönelik sonuçsuz aşkı gibi olmalıdır, aşağısı kurtarmaz! Ya da aşık olacaksan Halil usta gibi birinin “suretine” aşık olacaksın (Metin Erksan, Sevmek Zamanı, 1965). Aşk üçgenleri mi?   Tomris Uyar ve çevresindeki şairler ne güne duruyor?

Yanlış anlaşılmasın: Az önce adı geçen insanların yaşadıklarının “sorunlu” olduğunu iddia etmiyoruz. Sorunlu, hatta bu kez marazi olan, bu insanların yaşadıklarının başkaları tarafından “idealize edilmesi”, adeta bir “norm” sayılması ve “olacaksa böylesi olsun” denmesidir.

Kendin yapamayacaksan, otur, anlamaya çalış, değer ver, ama bari standart koyma…

Neyse, çok önceleri yazmıştık: “Normal insanlar dönemine” her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var!

https://ilerihaber.org/yazar/normal-insanlar-donemine-ihtiyacimiz-var-136073



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 26.01.2022- 03:38



Resim Ekleme

Fatma Girik'in ölümünden sonra özellikle sosyal medyada yayınlanan bu fotoğraf karmaşık duygu ve düşüncelerin ortaya çıkmasını sağladı. Sezen Aksu'nun öldüğü günün 24 Ocak olması, Uğur Mumcu'nun da aynı tarihlerde sosyal medyada anılması bu karmaşıklığın daha da çoğalmasına neden oluyordu. Bir arkadaşım instegrama Mumcu'nun bir fotoğrafını koyup üzerinden de''Uğurlar Olsun''u gezdirmesine yanıtım '' yeri doldurulamıyor'' benzeri bir ifade koyuşumun nedeni de da bu karmaşık olanla ilgiliydi.Hemen hemen her ölüm benzer bir duyguya, benzer bir karmaşıklığa yol açıyor. Karmaşıklık dediğim şey de, yaşayıp yaşamadığını bile pek farkında olmadığımız bir sanatçının, bir oyuncunun veya bir siyaset adamının kaybından sonra içine girdiğimiz ruh halimiz, o ruh haliyle yazıp çiziktirdiklerimiz, benimse ek olarak içimin bir yerinde yuvalanmış yalnızlık duygumun bir anda depreşmesi, büyüyüp çoğalması... Çulhaoğlu'nun haklı olduğu açık, bu durum çok da ''normal'' değil. Ve sanıyorum, bu normal olmayan durumları yaratan/çoğaltan şey de içinde bulunduğumuz ve bir türlü normalleştiremediğimiz koşullar.

O fotoğrafa gelmek istiyorum; o fotoğrafa bakarken içimde kopan fırtınaya. İlhan Selçuk ve Uğur Mumcu'nun arasında duran ve onların kollarına girmiş olan Fatma Girik. Şimdi üçü de yoklar. Fatma Girik'i alın ordan Tarık Akan'ı koyun, yarattığı duygu ve düşünce hiç değişmiyor. Ferhan Şensoy, Kemal Sunal ve daha pek çokları için aynı şeyler söylenebilir. Abartıyoruz belki, yazma isteği duyarak yazdıklarımızla   veya hiç yazmayarak, içe atarak, bir karmaşıklığa dönüştürerek...Üzerinden basitçe geçmemeli. Hani bazen sözler durumun ağırlığı karşısında yetersiz kalır ya, öyle bir şey bu. Zaten güçsüzüz, toplumsal alanda yeterince güçlü değiliz bir de bu ölümlerle daha da yalnızlaşmış olmanın dayattığı bir eksik kalma duygu ve düşüncesi belki...

Çulhaoğlu haklı, yani bir sorun var ortada. Sezen üzerinden, Sedef Kabaş üzerinden pek çok şey söylendi, çoğu da abartılı gereksizliklerdi ama burada altı çizilmesi gereken tavrın bu normal olmama durumunu yaratan nedenlere yoğunlaşmak olmalı, gibi geliyor bana. Sorun aslında göründüğünden de büyük; sorun, sorunlu alan, gereksizlik deyip geçmek de var olan soruna bir çare olmuyor.

Toplumsal alanda bir güç olmaya ihtiyacımız var. Toplumsal alanda bir güç olabilmenin yolu toplumsal alanda bu kadar güçsüz olmamıza rağmen bu kadar parçalı bir siyasal yapıya sahip oluşumuza bir çare üretmekten geçiyor gibi geliyor bana. Sorun gerçekten büyük bir sorun, bir aysberg gibi, ve bu yüzden solla, sosyalizmle ilişkilendirdiğimiz bu alanı bireysel olana, bireysel çabalara terk etmemeliyiz diye düşünüyorum.

( Beni etkileyen o üstteki fotoğrafı konu edinemedim. Aslında yazmaya da çalıştım ve defalarca   '' İlhan Selçuk ve Uğur Mumcu'lara ihtiyacımız var''   yazıp sildim. Detaylandırmaya ihtitiyaç var. ''Toplumda neden bir İlhan selçuk, uğur Mumcu etkisi yaratmayan aydınlarımız yok'' yazıp bunu bütün yönleriyle yorumlamak böyle bir yazının çerçevesine sığmaz. Yanlış anlaşılmak da cabası. Savunduklarından, söylediklerinden, söylemeye çalıştıklarından bağımsız bir etkinin bugün neden yaratılamadığı sadece ''dışımızdaki koşullar'' denilerek geçiştirilemez. Bizi de ilgilendiren bir yanı var bunun. Çok parçalı yapımızı onsan işaret etmiştim. Belki başka bir yazının konusu olabilir. Ama sonuçta hem Uğur Mumcu'nun   ve hem de İlhan selçuk'un fotoğraflarını gördüğümde duygulanmamın nedeni biraz da buralarda yatıyor. Hepsi...-ışıklar içinde yatsınlar, yıldızlar yağsın üzerlerine.)



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör ''Bu miting yapılmasaydı, insanlar ölmezdi!'' denizcan 8 4349 14.10.2015- 12:33
Konu Klasör Erken insanlar arasında gizemli akrabalıklar melnur 0 3046 11.12.2013- 14:19
Konu Klasör Büyük kahramanlara ihtiyacımız var mı? melnur 0 1347 06.07.2021- 11:20
Konu Klasör Türkiye'nin sosyalizme, TKP'nin de sosyalistlere ihtiyacı var melnur 7 4030 14.03.2019- 07:45
Konu Klasör Temel ihtiyacımız: Örgütçülük... melnur 0 694 30.07.2022- 21:32
Etiketler   “Normal,   insanlar,   dönemine”,   ihtiyacımız,   var
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS