SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 07.01.2023- 21:00


Kemal Okuyan İstanbul'da yaptığı basın açıklamasıyla cumhurbaşkanlığı seçimi için şunları söylemiş:

"TKP, Erdoğan’ın gitmesini istiyor. Bunun için her şeyi yapacak. TKP yetersiz kaldı. Erdoğan gitsin duygusu, bu düzen değişmeli duygusuna dönüşmedi. Erdoğan gitsin duygusuna karşı olmayacağız.''

"Bir ittifakımız var, orada Cumhurbaşkanlığı politikamızı konuşacağız. Şu bilinsin, Erdoğan’ın gitmesinin önünde engel olmayacağız. Ama hiçbir biçimde bu muhalefet ile iktidar arasında ‘ehveni şer budur’ diyen bir işarette bulunmayacağız. TKP’nin, iyi aday çıkarsın muhalefet diye bir derdi de yok. Ben İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu arasındaki farkları bilmiyorum. Biz iktidara da bu muhalefete de karşıtız. Eksik ve yetersiz bulma meselesi yok. Biz düzen siyasetini blok olarak karşımıza alıyoruz.''

''"Biz Sosyalist Güçbirliği’nin devamından yanayız. Cumhurbaşkanlığı seçimindeki tutum farklılıkları nedeniyle bu ittifakın dağılmasını istemiyoruz.''






Bu ileti en son melnur tarafından 07.01.2023- 21:00 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 08.01.2023- 01:29


Her geçen gün daha da merak etmeye başladım TKP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimi birinci turdaki tutumunu. Hem aday çıkarmak, hem Sosyalist güç Birliği'ndeki farklı tutumlardan söz etmek, hem Erdoğan'ın gitmesi yönünde bir engel oluşturmamak ama iktidar ve muhalefet konusuda hiçbir fark görmemek ...- gerçekten kolay değil!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Proleter_Devrimci
[ Proleter_Devrimci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.01.2019
İleti Sayısı: 132
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

26 kere teşekkür edildi.
44 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: Proleter_Devrimci
Cevap Tarihi: 09.01.2023- 22:25


Kemal Okuyan kısaca düzen muhalefetinin çözüm olamayacağını ama içinde bulunulan nazik durum sebebiyle kerhen desteklenebileceğini söylemiş. Burada Kılıçdaroğlu'na vurgu yapılması ise önemli bir ön koşulu belirtiyor; gösterilen adayın en azından merkez sola yakın birisi olması gerekiyor! Ülkücü veya muhafazakar cenahtan sağcı bir aday gösterilip, Sosyalistler, mevcut siyasi iktidara yönelik hoşnutsuzluk üzerinden ona oy vermeye mecbur edilmemeli.. Tıpkı 2014 seçimlerindeki Ekmeleddin İhsanoğlu vakasında olduğu gibi.. CHP gerçekten Sosyal Demokrat bir parti ise, iktidardan oy devşiririz umuduyla sağcılara hoş görünme ve Sol değerlerden taviz verme eğiliminden vazgeçmeli... İyi Parti, Gelecek Partisi ve Deva Partisi kadar Solcu ve Sosyalistlerinde hassasiyetlerini göz önüne almalı...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 17.01.2023- 01:51


Sorun şu Sevgili proleter-devrimci, TKP birinci turda aday gösterecek mi göstermeyecek mi? Bu başlıkta altı çizilmeye çalışılan TKP'den. Kemal Okuyan'dan somut olarak beklenen yanıt-karar da o. CHP'nin, altılı masanın ne olduğu, ne kadar demokrat oldukları, CHP'nin sağa kayıp kaymaması...-falan, değil ki? Kemal Okuyan ve TKP bu konuda, yani cumhurbaşkanlığı referandumunda ilksel olarak yanlış yerde duruyor. Bu referandumda, tıpkı İBB seçimlerinde düşülen hataya düşülmemeli diyorum. Nedenlerini sıralamam gereksiz sanırım. Kimse meclis seçimi için CHP'yle, HDP'yle, bir ittifaka girsin, altılı masaya yanaşsın falan demiyor. Kemal Okuyan da son açıklamalarından birinde pozisyonlarını ve durumu ''ZOR'' olarak niteliyordu. Elbette kolay değil. Ama yapılması gereken de atla deve değil. Faşizmi sandıkta devirmek konusunda referandumda somut bir karşıtlık içinde olacak mıyız, olmayacak mıyız? Soruyu bu kadar yalın hale getirirsen doğru yanıtı da, doğru siyasi pozisyonu bulmak da kolaylaşacaktır. Yeter ki, soruyu-konuyu bir şekilde sulandırmayalım.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 02.02.2023- 08:41


Muhtemeldir ki 14 Mayıs'ta gerçekleşecek seçimler sola bir avantaj sağlıyor. Seçimlerin hem Cumhurbaşkanlığı referandumu ve hem de milletveklliği seçimi olarak iki ayrı sandıkta gerçekleşecek olması sosyalistlere nasıl bir siyasi pozisyon almaları konusunda geniş bir imkan sunuyor. Yani hem sosyalist propganda yapılabilir, düzen partilerinin ülke sorunlarına getirmeye çalıştıkları çözümlerin gerçekte bir çözüm olmadığı, palyatif tedbirler olmanın ötesine geçmediği-geçemiyeceği anlatılır ve hem de ülkenin kurtuluşunun kamucu bir yaklaşımla, anti-emperyalist bir tutumla ve laikliği de hiç sulandırmayacak bir programla gerçekleşebileceğinin altı kalınca çizilir ve de ülkenin bugün için en önemli sorunu durumunda olan saray rejiminin yıkılması yönünde bir siyasi pozisyon alınabilir. Bu kadar basit; evet, bu kadar basit... Küçük, bu koşullarda önemsiz ve gereksiz parti çıkarlarını öne çıkararak cumhurbaşkanlığı referandumunda karar vermeden, saray rejimine karşı mutlak bir karşıtlık içinde olunduğu açıklanmadan geçen her bir gün sorunu daha da büyütmekle de kalmıyor ve aynı zamanda bu tür partilerin ülke gündemine yönelik savrukluğu tepki de topluyor. Ayrıca, başka sorunların ortaya çıkmasına da neden oluyor.

Bir ara değinmiştim, geçenlerde bir kitapçıda rastladığım TKP'li bir arkadaşa referandumda bir günlük ittifakın gerekliiği üzerine birkaç şey söylemeye çalışmıştım. Partinin burjuva partilerle yan yanalığını kabul etmeyeceği şeklinde bir yanıt verdi. Takındığı tavrın nesnel olanı içermediği, saray rejimi konusunda hçbir şey söylemediği o kadar açıktı ki, bu tavırları, bu siyasi pozisyonu(!) çokça görüyor ve içim acıyordu. Ülke sanki 17 Ekim Devrimi öncesinde ve salt demokratik kaygılarla hareket eden burjuva partileri yerine daha bağımsız ve halkı devrime, iktidarı almaya çağıran bir siyasi pozisyon almaya zorunluymuşuz gibi bir tavır bu. Bütünüyle bir ezber, başka bir şey değil. Anlamı olmayan, karşılığı olmayan ve güncel olanla, yaşanan süreçle hiç ilgisi olmayan bir ezber. Yararı da yok, belki bu tür siyasetleri savunanlar parti etrafında konsolide olabiliyor ama bu kadar. Başka hiçbir yararı(!) olmadığı gibi başlı başına bir büyük sorumsuzluk.

14 Mayıs seçimleri ertesi başka bir sabaha uyanacağız, seçimleri saray rejimi de kazansa, HDP ve TİP, SOLparti ve Emep destekli millet ittifakı adayı da kazansa 15 mayıs eskisinden daha farklı olacak. Saray rejiminin kazanması durumunda koşullar çok daha fazla ağırlaşacak, bu kesin, diğer sonuçta ise bir restorasyon yapılmaya çalışılacak. Sosyalist pratiğin bu yeni sürece dışsal kalmaması için daha şimdiden kitleyle arasındaki mesafenin daha da daraltılacağı bir siyasi pozisyona ihtiyaç olacaktır. Saray rejimine karşı gereken duyarlıkları göstermeyen bir siyasetin 14 mayıs sonrasında etkili olabilme olanağı da olmayacaktır. Bu yüzden hata yapılmamalı, bu yüzden fazla zaman da yitirmeden şu muhalefete muhalefet etme anlayışından bir an önce kurtulmalı. Yararı yok çünkü...

Yararı yok!

Sosyalistlere hitap ediliyorsa, gereksiz. Sosyalistler 15 Mayıs için her şey çok güzel olacak derken bile her şeyin güzel olmayacağını, olamayacağını bilmekte. Yok, sıradan emekçi kitlelere yönelik bir siyasi pozisyonsa ve seçim sonucunda ''biz söylemiştik'' demek için yapılıyorsa, böyle bir tavır emekçi kitleler için bir umutsuzluk doğurmaktan başka bir işe yaramaz. Neresinden bakarsanız bakın, baştan aşağı bir büyük yanlışlık ve hatta bir büyük siyasi açemilik.

Üstelik, sosyalist güç birliğini oluşturan bileşenlerden SOLpartinin farklı davranacağı ve millet ittifakının adayını destekleyeceğini açıklamışken, diğer bileşenlerin bir araya gelip ne yapmaya karar verdiklerini anlaşılabilir gerekçelerle ortaya koyması gerekmiyor mu?

Bu kadar önemsiz bir konu mu ki, bir türlü kendi aralarında bir gündem haline gelmiyor?
Ya da...
Bir dönemin bir büyük yanlışı olan ''yesinler birbirini'' mi diyorsunuz?




Bu ileti en son melnur tarafından 02.02.2023- 08:48 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 05.02.2023- 01:26



K.Okuyan'dan:
Erdoğan’ın bu seçimlerde alt edilmemesinin toplumdaki tepkiyi daha da radikalleştirme olasılığı bir dizi nedenle tamamen gündem dışıdır. Erdoğan’ın yeniden seçilmesi çaresizlik ve umutsuzluk hissinin daha da derinleşeceği bir Türkiye demektir. Bu çaresizlik ve umutsuzluk bir tek komünistleri içine almayacak ama onların da hareketini en azından bir süre kısıtlayacaktır.
(...)
Erdoğan bıkkınlığı hepimiz için geçerlidir. Gelin, o bıkkınlığı en iyi şekilde değerlendirelim.

https://haber.sol.org.tr/haber/kemal-okuyan-yazdi-komunistler-millet-ittifaki-ve-secimler-364577



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 01.03.2023- 09:30


Dün akşam K.Okuyan'ın Tele1 Açıkça programında özellikle seçimler konusundaki soru-yanıt bölümünü kaydetmişti. Program sonlandıktan sonra bir kaç kez o bölümü izledim. K.Okuyan haklı, gerçekten zor bir durum. İBB seçimlerinden sonra ve özellikle bu başlıkta da görülebileceği gibi, K.Okuyan kendini ve partiyi gereksiz yere bir sıkışmışlık içine soktu. Dün akşam da tekrarladı, ''TKP Erdoğan'ın kazanmasına istemeyerek de olsa yardımcı olabilecek bir pozisyona girmeyecek'' diyor. Böyle bıraksa, devamını getirmese, başka bir açıklama yapmasa, farklı bir yorum yapma çabası içine girmese, bu cümleden anlaşılması gereken şey TKP'nin cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkmayarak muhalefetin adayını destekleyeceği yönünde olmalı. Akla gelen, gelmesi gereken yaklaşım bu. Ama öyle olmuyor; Okuyan hemen arkasından aday çıkaracaklarını, dahası kendilerine katılacaklarla birlikte aday çıkaracaklarını söylüyor. Böyle bir yanıt programın moderatörünü de şaşırtıyor, soruyu daha da somut bir şekilde tekrar soruyor. Öğrenmek istediği, Kemal Okuyan'ın açıklamalarıyla anlaşılmayan ve daha da karmaşık olan şey; ''Erdoğan'ın kazanmasına yardımcı olacak bir pozisyon almamak ne anlama geliyor?'' Soru doğru ama oldukça zorbir soru Kemal Okuyan için. Çünkü söylemeye çalıştıklarının birbiriyle uyumlu olmadığı, çelişik olduğu çok açık. Kemal Okuyan'ın zorluğu ve bir türlü üstesinden gelememe durumundan kurtulamamasının nedeni de bu. Yine benzer şeyler söylüyor. Yine anlaşılamıyor. Kendisinin de söylemeye çalıştıklarının anlaşılmazlığının ve birbiriyle ilgisizliğinin farkında ama işte ilk baştaki düğme yanlış iliklendiğinde gerisi de yanlış oluyor.




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 04.03.2023- 05:52


Akşener'in masadan kalkmasından sonra şöyle söylemiş Kemal Okuyan:

''Meral Akşener'in masadan kalkacağını öncesinde kendisinin de tahmin ettiğini belirten Okuyan, "Ama bu kadar çirkinleşmeyi -çünkü bir çirkinlik var ortada- beklemiyorduk. Ama zaten hep beklemediğimizle karşılaşıyoruz bu ülkede. Söyleyeceğim şey şudur: Biz Türkiye Komünist Partisi olarak, bu sözünü ettiğimiz alternatifi oluşturmak için elimizden geleni yapacağız"

https://haber.sol.org.tr/haber/kemal-okuyandan-aksener-ve-kilicdaroglu-aciklamasi-chpdeki-dengeler-degisecek-367648




Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör ''Milletin adayı '' Kemal Kılıçdaroğlu... melnur 0 328 07.03.2023- 01:57
Konu Klasör Milli/Kemal Okuyan melnur 0 3411 04.11.2013- 18:20
Konu Klasör soL’da yazmayın!/Kemal Okuyan melnur 0 3083 20.11.2013- 18:31
Konu Klasör Kemal Okuyan SOL'dan ayrıldı umut 22 19379 27.04.2014- 21:31
Konu Klasör Ulus.../Kemal Okuyan melnur 0 3741 19.11.2013- 11:48
Etiketler   Kemal,   Okuyan:,   Kılıçdaroğlu,   için,   isteriz.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS