SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Güncel sorunlar ve sosyalist siyaset...           (gösterim sayısı: 1.058)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 07.05.2022- 08:25


Güncel sorunlar ve sosyalist siyaset - Metin Çulhaoğlu  

Bugün için, anlatılan durumun sol tarafından gerektiği gibi değerlendirildiğini, solun bu olgulardan güç aldığını söylemek mümkün görünmüyor; tersine, “merkez” denilen yeri de oyarak asıl yükselenin sağ olduğu görülüyor…

 
Avrupa (Türkiye dahil) ve Kuzey Amerika dendiğinde güncel durum, doğrudan siyasetle uğraşmayan pek çok akademisyen ve uzman tarafından genel hatlarıyla şöyle değerlendiriliyor:   Daha önceki birkaç on yıl boyunca gerçekleşmiş ilerlemelerin tersine döndüğü bir dünya… Bu dünyayı niteleyen olgular olarak artan eşitsizlikler, aşırısı dahil yaygınlaşan yoksulluk ve iş kayıpları… Özel bir etken olarak pandeminin yanı sıra, durumu daha da ağırlaştıran iklim ve enerji krizleri, göç olgusu…

Bunlara, 1962 Küba Füze Krizinden bu yana ilk kez bu kadar yakından “hissedilen” nükleer savaş tehlikesi de eklenebilir.

Özellikle vurguluyoruz: Bunları söyleyenler artık solculardan, sosyalistlerden ibaret değil; Birleşmiş Milletler ve diğer bölgesel ölçekli devletler arası kuruluşların görevlendirdiği uzmanların ve raportörlerin değerlendirmeleri de genel olarak bu doğrultuda…

Türkiye’ye dönmeden, yukarıda söylenenlere bir ek yapacağız: Bugün için, anlatılan durumun sol tarafından gerektiği gibi değerlendirildiğini, solun bu olgulardan güç aldığını söylemek mümkün görünmüyor; tersine, “merkez” denilen yeri de oyarak asıl yükselenin sağ olduğu görülüyor…

***

Türkiye’ye gelirsek: Kendi “özgül” durumlarımız kuşkusuz var; ancak az önce genel hatlarıyla çizilen tablonun Türkiye için de geçerli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bizce Türkiye’de sol siyasetin içinde bulunduğu zorlayıcı durum ve koşullar da buradan kaynaklanıyor.

Gündeme yerleşmiş olan kimi başlıkları sıralayalım: Mevcut “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”, “Kürt sorunu”, sığınmacılar, laiklik, kadına yönelik olanlar başta şiddet olayları ve elbette yaklaşan seçimler…

Sol siyaset diyorsak, kimsenin kaçamayacağı temel soru ya da sorunsal şudur: Solun yükselişi, yukarıda sıralanan başlıklardan birine ya da birkaçına “yatırım” yapılmasına, özellikle bunlar üzerinden “yürünmesine” mi bağlıdır?

Yoksa mevcut düzenin içsel-yerleşik özelliklerinin, yani işsizliğin, eşitsizliklerin, yoksulluğun, pahalılığın, vb. temel referans çerçevesi olarak alınması ve diğer başlıkların bu çerçeveye “yedirilerek” yeniden tanımlanması mı gerekmektedir?  

***

“İndirgemecilik” gibi eleştirileri boş verip gerçek neyse ona bakalım: Bugünkü somut tezahürleriyle ülkedeki kapitalizme “temel” dersek,   bu temel olgu, kadının durumundan şiddete, sığınmacıların geleceğinden “Kürt sorununa” kadar diğer tüm olguların belirleyicisidir. “Belirleyicilik” terimini elbette var olan bir olgunun içinde devindiği ortam ve bu ortamın düşünülebilecek köklü çözümlere çizdiği sınırlar anlamında kullanıyoruz. Temel, bu anlamda belirleyicidir. Buna karşın, söz konusu olgular da temeli kuşkusuz etkiler; ama onu yeniden belirlemez, tanımlamaz. Daha açık bir deyişle, kapitalizm, Kürtler eziliyor, sığınmacılar düşman görülüyor, kadınlar çifte baskı ve sömürüye maruz kalıyor diye özünü yitirmez, “başka bir kapitalizm” ya da “kapitalizm olmayan kapitalizm” olmaz.

Köklü değişimi ve dönüşümü hedefleyen bir solun yola çıkması gereken nokta budur. Bu yolun devamı kuşkusuz “Ne varsa her şey sosyalizmle çözülür” sözünü her zaman ve her yerde tekrarlamak değildir, olmamalıdır. İşin aslına baktığımızda bu söz doğru da değildir. Şu anlamda değildir: Sosyalizm, bu tür sorunların çözümü için mutlaka gerekli olsa bile yeterli değildir. Sosyalizm, söz konusu sorunların çözümü için gerekli zemini ve ortamı yaratsa bile, nihai çözüm, bunun ötesinde yeni girişimleri, hamleleri ve belki de belirli alanlardaki “özel devrimleri” gerektirecektir.

***

Görebildiğimiz kadarıyla, insanlığın halen boğuşmakta olduğu sorunların hemen hepsi az önce ne anladığımızı söylediğimiz “temelle” çok daha doğrudan ilişkilendirilebilir, oraya bağlanabilir, orasıyla açıklanabilir hale gelmiştir. Sosyalist siyasetin, “Kürt sorunu”, sığınmacı meselesi, toplumsal cinsiyet, insan hakları, çevre-iklim krizi gibi konularda söyleyecekleri, hatta bunlardan kimilerinde çözüm önerileri olacaktır; gelgelelim gerek bu konuda söylenenlerde gerekse çözüm önerilerinde sanki kapitalizm ve onun sınırları diye bir şey yokmuş gibi davranmak “sol” renkler taşısa bile sosyalist siyaset olmayacaktır.  

“Sağın yükselişi” gibi bir olguyu ya da eğilimi Türkiye’de de görüyorsak, karşı siyasetin ne ve nasıl olabileceği sorusuna bir de bu açıdan bakmakta yarar vardır.

https://ilerihaber.org/yazar/guncel-sorunlar-ve-sosyalist-siyaset-140227



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 10.05.2022- 02:24


Metin Çulhaoğlu yazısının başlığını ''Güncel sorunlar ve sosyalist siyaset'' koymuş ve bu konudaki düşüncelerini de aktarmış. Yazı bir yığın çağrışımlara yol açtı ve özellikle sanalda, önceleri sözde sol, sosyalist ve enternasyonal forumlarda, şimdilerde ise özellikle face'te yapılan ve yıllardır kurtulamadığımız bir yanlışı hatırlattı: Sosyalizimin, sosyalist siyasetin güncel olanla hiçbir ilişkisinin olamayacağı algısı ve kurama ilişkin   ''değerlendirmelerin'' gereğinden fazla öne çıkarılması. Hep aynı örneği veriyorum; sosyalist olmak, ''burjuva sınırlar içinde'' kalmamak sanki sürekli olarak komünist toplumda itfaiye teşkilatının nasıl olacağını gündeme taşımakla ve tartışmakla mümkünmüş gibi bir tavır benimseniyor.


Türkiye'de kapitalizmin belirlediği, dinci gericiliğin iktidara gelmesi ve giderek daha da egemen olmasıyla daha da katmerleşen sorunların tartışılması, bu konulara sol bir fener tutulması neredeyse olanaksız. Sola bir şekilde sızmış ya da cehalette dibe vurmuş kişilerin ki, kendilerini çoğunlukla enternasyonalist olarak nitelerler, ciddiye akmıyor, tartışma dışı bırakıyorum, ama bir kısım arkadaşlarımızın güncel olanı, ülkede kendini var eden kimi başlıkları hiç görmemek eğiliminde olmasını gerçekten garipsiyorum. ''Çözüm sosyalizm'' demek, sadece bununla yetinmek ve ülkenin temel sorunları olan   cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden Kürt sorununa, kadına yönelik şiddetten çevre ve iklim sorunlarına kadar bir yığın başlıklarda gereken önemi göstermemek, sanılanın ötesinde sorunlara yol açıyor. Daha doğru bir tanımlamayla sosyalizmin müzmin sorunu olan toplumsal alanda bir güç olamama sorununa hiçbir çare/çözüm olamıyor. Başka bir şey lazım, gibi geliyor bana,   başka bir şey...

Uzunca bir alıntı:

“İndirgemecilik” gibi eleştirileri boş verip gerçek neyse ona bakalım: Bugünkü somut tezahürleriyle ülkedeki kapitalizme “temel” dersek,   bu temel olgu, kadının durumundan şiddete, sığınmacıların geleceğinden “Kürt sorununa” kadar diğer tüm olguların belirleyicisidir. “Belirleyicilik” terimini elbette var olan bir olgunun içinde devindiği ortam ve bu ortamın düşünülebilecek köklü çözümlere çizdiği sınırlar anlamında kullanıyoruz. Temel, bu anlamda belirleyicidir. Buna karşın, söz konusu olgular da temeli kuşkusuz etkiler; ama onu yeniden belirlemez, tanımlamaz. Daha açık bir deyişle, kapitalizm, Kürtler eziliyor, sığınmacılar düşman görülüyor, kadınlar çifte baskı ve sömürüye maruz kalıyor diye özünü yitirmez, “başka bir kapitalizm” ya da “kapitalizm olmayan kapitalizm” olmaz.

Köklü değişimi ve dönüşümü hedefleyen bir solun yola çıkması gereken nokta budur. Bu yolun devamı kuşkusuz “Ne varsa her şey sosyalizmle çözülür” sözünü her zaman ve her yerde tekrarlamak değildir, olmamalıdır. İşin aslına baktığımızda bu söz doğru da değildir. Şu anlamda değildir: Sosyalizm, bu tür sorunların çözümü için mutlaka gerekli olsa bile yeterli değildir. Sosyalizm, söz konusu sorunların çözümü için gerekli zemini ve ortamı yaratsa bile, nihai çözüm, bunun ötesinde yeni girişimleri, hamleleri ve belki de belirli alanlardaki “özel devrimleri” gerektirecektir.


Çulhaoğlu   sosyalizmle ilişkili olan, kendini sosyalist olarak tanımlayan kişilere ( kuşkusuz yönetimlere de) bir ses yöneltiyor. Sosyalistlerin toplumla aralarında var olan tarihsel açıyı daraltabilmenin ve dahası br bağ kurabilmenin yolu da buralardan geçiyor Spesifik başlıklar üzerinde yoğunlaşmalıyız. Sosyalizmin kuramsal doğrularını, sağdan soldan bulduğumuz Marksist ustaların kimi sözlerini sürekli yineleyerek sosyalizmin müzmin problematiğine kendimiz ölçüsünde bile bir ilaç olabilmek mümkün değildir.

Reel sosyalizmin çözülüşüyle birlikte bilimsel sosyalizmin güncelliği ve hatta geçerliliği toplumsal   hafızalardan düşmüştür. 80 öncesinden bir örnek vermek isterim: ülke baştan aşağı politize olmuş, devrim olacak, sosyalizm halkın sorunlarını çözecek. Pek çoğumuzda böyle bir beklenti var. Mahalleli de buna kayıtsız değil. Ecevit rüzgarı esiyoriyor ama sosyalizm de sürekli dillerde. Daha ileri gidiyoruz, kendimize, içinde bulunduğumuz iklime öyle bir güven var ki, en muhafazakar ailelere bile hiç çekinmeden komünist olduğumuzu söyleyebiliyoruz. İnsanlar, solculara, devrimcilere güveniyor. Sevilip sayılıyoruz. Bir gün bir memur ''abimiz'' aybaşıydı sanırım, aylığını almış, borç harç derken, elde avuçta da bir şey kalmamış, hanımıyla da münakaşa etmiş. Geldi, bir öfke seli yaşıyor; ''ya bu devrim ne zaman olacak'' dedi, ''bir an önce olsun, dayanamıyoruz''. Samimiydi, söylediklerine inanıyordu ve sadece aybaşlarında değil, hemen her gün bizlerle beraberdi.

Başka bir şey lazım derken söylemek istediğim de tam bununla ilgili.

Bugün de halkımız ekonomik açıdan büyük bir sıkıntı içinde, dahası çok genel sorunlarımız da var. Halkımızla aramızdaki mesafeyi bir ölçüde de olsa kısaltabilmek, aynı dili yakalayabilmek ve onunla bir bağ kurabilmek ona dokunabilmekten, sorunlarını birlikte yaşayabilmekten geçiyor. 80 öncesine oranla çok daha ağır koşullardan geçiyoruz. Evet, mesafe bir hayli açılmıştır. Kendine sosyalistim diyen herkese sorumluluk düşüyor. Güncel olandan yola çıkacağız, en temel sorunlardan, en öne çıkan başlıklardan başlayacağız, sosyalist kuramı bir ezbere dönüştürerek değil, bir papağan gibi tekrarlayarak hiç değil. ''İndirgemecilik'' değil, kimi sanal medya şarlatanların söylediği gibi ''burjuva sınırlar içinde kalmak'' hiç değil. Sosyalist siyaset de böyle bir şeydir. Güncel olanla doğrudan ilgilidir.



Dışarıdan bilinç taşıması gerekenlere de dışarıdan bilinç gerek, denir ya.
Bence yabana atmamak gerek.
















Bu ileti en son melnur tarafından 10.05.2022- 02:25 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sosyalist harekette sorunlar, olanaklar...-Doğan Ergün melnur 4 335 25.08.2023- 08:48
Konu Klasör 14 Mayıs seçimleri, iki sosyalist parti ve iki farklı sosyalist siyaset... melnur 2 525 17.05.2023- 09:03
Konu Klasör Sol, sosyalist bir siyaset de, nasıl? melnur 5 3382 28.03.2023- 03:32
Konu Klasör Seçim bildirgeleri ve sosyalist siyaset... denizcan 0 3002 24.04.2015- 21:52
Konu Klasör Sosyalist siyaset bir ihtimal ve çok güzel! dayanışma 0 3501 18.08.2014- 08:52
Etiketler   Güncel,   sorunlar,   sosyalist,   siyaset.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS