SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Sokaktaki faşizm...           (gösterim sayısı: 755)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 14.06.2022- 10:36


Sokaktaki faşizm

Bugün, geçmişin Türk-İslam sentezinin seküler yanları neredeyse tamamen törpülenerek ve İslami vurgulara çok daha fazla ağırlık tanınarak, üstelik gündelik yaşam pratiklerinin tamamını kapsayacak bir ”totalite” anlayışıyla dar ideolog çevrelerin ötesine, mahalleye, sokağa taşınmaya çalışıldığını görüyoruz.

Metin Çulhaoğlu  

“(…) öğrenci yurdunda sabah lavaboda misvak kullanan Ö.A. adlı bir gence saldıran Atatürk rozetli bir grup, Ö.A.’ya zorla diş fırçası yutturmaya çalıştı…”

“(…) fabrikasında grevde olan işçileri ziyaret eden sosyalist bir partiye mensup kişiler ‘Tek yol Kemalizm’ sloganı atan işçilerin saldırısına uğradı…”

“(…)’de onur yürüyüşüne hazırlanan bir grup, çevrede bulunan ve ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı atan pazarcı esnaf tarafından protesto edildi. Polisin olay yerine gelmesi üzerine pazarcı esnaf İzmir Marşı’nı söyleyerek dağıldı…”  

“(…) mahallesinde Selçuklu-Osmanlı şerbet geleneğini yaşatmak amacıyla sirkencubin şerbeti dağıtan bir grup üzerine çevredeki tekel bayileri ve bakkallar tarafından bira döküldü.   Bakkallar ‘laik Türkiye’nin sahiplenicisi olduklarını’ belirtti…”

Medyada şimdiye kadar bu tür haberlere hiç rastlamadık.

Peki, bundan sonra olabilir mi?

***

Türkiye’de (bir kez daha Ergin Yıldızoğlu’na atıfla) “süreç olarak faşizm” olgusundan söz etmek felaket tellallığı ya da aşırı karamsar bir yaklaşım sayılmamalıdır.   Evet, bu süreç bugün karşı direnç noktalarını birer birer bertaraf ederek baskın yönelim haline gelmemiştir; sürecin geriletilmesi hem mümkün hem de muhtemeldir. Ancak bu süreci ve ilgili olguları gelip geçici, arızi durumlardan ibaret saymak da ağır bir yanılgı olacaktır.

***

12 Mart (1971) ve 12 Eylül (1980) dönemlerinin “faşizm” olarak tanımlanmasında ciddi bir tartışma olacağını sanmıyoruz. Bu iki dönemin, abartılı bir “Kemalizm” retoriğiyle cilalanıp öyle piyasaya sürüldüğü de bir gerçektir.   Başlıca özneler ise, sırasıyla gidersek, ordu, yargı, polis ve bürokrasi başta olmak üzere baskı aygıtları ile özellikle eğitim söz konusu olduğunda ideolojik aygıtlardır.  

Ne var ki, bu iki dönemde “yukarıdan” gelen baskıların ve zorlamaların geniş halk kesimlerinde, mahallede, sokakta, pasif bir onay ve kabullenme dışında karşılık bulduğunu, kendini oralarda kendi özgüllüklerini de katarak yeniden ürettiğini söylemek pek mümkün görünmüyor.

Kısacası, yukarıdan gelen ideoloji ve zor, altta kendi “sivil” mahalle bekçilerini yaratamamıştır.

Kritik noktaya gelirsek, söylenmesi gereken şudur: Geçmişte İtalya ve Almanya’da yaşanan ve faşizmin kente, kıra, mahalleye, sokağa, bilim, sanat ve kültür dahil yaşamın her alanına indiği bir modelden söz etmek, Türkiye’nin bu iki dönemi için pek mümkün görünmemektedir.

Günümüz Türkiye’si için sözünü ettiğimiz “süreç olarak faşizm” olgusunda ise yukarıda değinilen “eksik yanların” tamamlanmasına yönelik girişimlere tanık oluyoruz.      

Daha açık söylersek, bugün, geçmişin Türk-İslam sentezinin seküler yanları neredeyse tamamen törpülenerek ve İslami vurgulara çok daha fazla ağırlık tanınarak, üstelik gündelik yaşam pratiklerinin tamamını kapsayacak bir ”totalite” anlayışıyla dar ideolog çevrelerin ötesine, mahalleye, sokağa taşınmaya çalışıldığını görüyoruz.

Kritik soru şudur: Bugün Türkiye’de “süreç olarak faşizm” olgusundan söz edilecekse adres olarak bakılacak yer herhangi bir Cumhuriyetçi-Kemalist-seküler odak mıdır yoksa dikkatlerin başka bir kaynağa mı yönelmesi gerekir?

Verilecek yanıt bu iki şıktan birincisi ise, bilelim ki şimdiye kadar görmemiş olsak bile yazının başında verilen muhayyel haber örneklerine önümüzdeki dönemde sıkça rastlayacağız demektir…

***

Faşizm tehlikesini hala Cumhuriyetçi-Kemalist-seküler odaklarda görenler varsa o kadar endişe etmesinler; Cumhuriyet’in ve laiklik başta olmak üzere dönüşümlerinin “tepeden” geldiğini ve “halk tarafından içselleştirilmediğini” hatırlayıp şükredebilirler.

Ya bir de “içselleştirilseydi”?

https://ilerihaber.org/yazar/sokaktaki-fasizm-141727



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör 12 Eylül ve Faşizm... umut 8 5430 13.09.2021- 11:07
Konu Klasör 'Faşizm' üzerine birkaç not... melnur 0 2817 26.05.2019- 08:28
Konu Klasör Sol başaramazsa faşizm kapıda... melnur 2 2553 15.03.2020- 08:29
Konu Klasör Adını koyalım artık: Faşizm... melnur 5 2884 12.03.2021- 00:48
Konu Klasör Faşizm sonrasının sorunları melnur 2 1679 02.07.2021- 01:38
Etiketler   Sokaktaki,   faşizm.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS