Türkiye'nin sosyalizme ihtiyacı var. Tartışmasız bir gerçek bu. Türkiye insanlarının mutsuzluk girdabından kurtulabilmesi için sosyalizm bir büyük hülyadır, mutlaka gerçekleştirilmesi gereken bir hülya. Ama işte, sosyalizmin siyasal etkisinin ne olup ne olmadığı bir yana, toplumsal alanda hemen hemen hiçbir etkisinin olmadığı da bir başka hüzünlü gerçekliktir.
Nedenleri yıllardır konuşuluyor, tartışılıyor. 12 Eylül faşizminin yarattığı yılgınlığın üzerine gelen reel sosyalizmin çözülüşünün yarattığı hayal kırıklığı, ülkemizde farklı bir iklimin ortaya çıkmasına yol açmıştı. Sol geriliyor, neo-liberalizmin toplum üzerindeki basıncın da etkisiyle savrulmalar yaşanıyordu. Dünyada da benzer bir süreç yaşanmasına karşın ülkemizin sosyalist solu toplumsal alandaki gücünü sürekli yitirdi, yitirdikçe bölünmeler daha da arttı ve giderek daha da parçalı bir hal aldı. Toplumsal alandaki etkisizliğ arttıkça bölünme ve un ufak olma süreci daha da bir ivme kazandı.
Bu yenilmişlik durumundan nasıl kurtulacağız, toplumsal alanda bir güç olabilme yeteneğini nasıl kazanacağız? Kalabalık olmadan kalabalıkların dönüp bakabilme olanağı olmuyorsa kalabalıkları etkilemede nasıl bir yöntem izleyeceğiz?
Sanırım önümüzde duran ve ivedilikle yanıtlanması gereken sorular bunlar? Evet kalabalık olmadan kalabalıklar dönüp bakmıyorsa kalabalıkların ilgisni çekecek bir siyasal yöntem konusunda bir şeyler yapmak gerekmiyor mu?
Sorular birbirini kovalıyor.
Ve yanıtlanmayı da bekliyor.
Solun bölünmüşlüğü Türkiye'ye özgü bir gerçeklik değil, bütün dünyada böyle bu. Ama bizim farklılığımız dünyadaki örneklerinin dışında bu bölük pörçük sol öznelerden birinin veya ikisinin toplumsal alanda hatırı sayılır bir etkisinin de bulunmamasıydı. Sol sadece bölünüyor ve siyasi çabalar da daha çok kendi içine yönelik oluyordu. Sonuç, bu durum toplumsal alanda bir büyük etkisizlik olarak karşımıza çıkıyor ve bu etkisizlik halen devam ediyor.
Şöyle düşünüyordum: Sosyalist sol öznelerimizin birleşme gibi bir dertleri yok, olacakları da yok, herkes halinden memnun, ''zaten Ekim devriminden önce Rusya'da da durum pek farklı değildi.'' Zamanı geldiğinde bir araya gelinebilecekmiş! Öyleyse, bu çok parçalı yapının sadeleşmesi ve bu rahatsız edici görünümden bir ölçüde uzaklaşabilmesi için aralarından en az birinin öne çıkması, toplumsal alanda bir kabul görmesi ve böylelikle bir çekim merkezi haline gelmesi gerekiyordu. Aynen böyle düşünüyordum. Güncel siyasette yaşananları ve ideolojik alandaki savrulmaları da göz önüne aldığımızda bunu gerçekleştirebilecek partinin Türkiye Komünist Partisi (TKP) olabileceği gerçeği karşıma çıkıyordu. Parti adının tarihsel önemi ve etkisi de bir başka artısıydı. Ama çok geçmedi TKP de bölünme sürecine girmişti.
Süreç sosyalist sol açısından pek de iyimserlik yaratmıyor. Aradan geçen zaman hemen hemen hiçbir sosyalist partinin diğerlerinden farklı bir toplumsal etki yaratacağı konusunda bir umut vermiyor. Bu parçalı yapı sürdükçe, ve siyaset alanımızdaki konumumuz değişmedikçe (bence) kadro açısından en zengin görünen parti(ler) dahi diğer sol-sosyalist partilerden farklı bir güç haline gelemiyorlar ve dahası gelemiyecekler. Aynı şeylerde ısrar ederek farklı sonuçlar beklentisi içine girmenin de bir anlamı yok. Birincisi benzer ideolojik ve siyasi benzerlikler taşıyan partilerimizin ve güç odaklarımızın ivedilikle bir araya gelmesi gereksiz bir zaman, emek ve maddi kaynak israfının da önüne geçmesi ve ikincisi adını ne koyarsak koyalım, daha sağda olan (CHP ve HDP gibi) partilerle yan yana görünmeme ve beraber olmama kaygılarını da bir kenara bırakalım. Daha da açık söyleyeceksek, Türkiye sosyalizminin toplumsal alandaki etkisinin artabilmesi için adını ne olarak koyarsak koyalım, -birlik, ittifak, masa vb.- bağımsızlıktan asla ödün vermeden ve siyasal devrim perspektifi de asla yitirmeden bu tür beraberliklere ihtiyacımız var.
Becerebiliriz sanıyorum.
Türkiye sosyalizminin bunu gerçekleştirebilecek kadrolara sahip olmadığını iddia edebilmek mümkün değildir.
Evet, becerebilir, bu aşılmayacak olarak görünen sorunun üstesinden gelebiliriz, diye düşünüyorum.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.