SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Kemal Okuyan: Yeni Osmanlıcılık seçim sürecinde yeni bir hamle yapıyor...           (gösterim sayısı: 451)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 25.10.2022- 05:04


TKP Genel Sekreteri Okuyan: Yeni Osmanlıcılık seçim sürecinde yeni bir hamle yapıyor

soL TV'de yayınlanan Bakış programında Gökhan Kazbek'in sorularını yanıtlayan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan 'Yeni Osmanlıcılık seçim sürecinde yeni bir hamle yapıyor' dedi.

Resim Ekleme
soL TV'nin Bakış programında TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ve gazeteci Gökhan Kazbek "Cumhuriyet bazı açılardan ülkeyi geri mi götürdü?, "Cumhuriyetin kuruluşunu TKP neden sahipleniyor?", "Osmanlı da Cumhuriyet de bizim söylemine nasıl bakmalı?", "'Yeni bir Cumhuriyet' ya da 'Yeniden Cumhuriyet' ne anlama geliyor?" sorularına cevap aradı.

Okuyan programda AKP'nin Osmanlıcı olduğunu ve Cumhuriyet'le kavgalı olduğunu dile getirdi. Yeni Osmanlıcılığın maddi temelinin Türkiye'de sermaye sınıfı olduğunu dile getiren Okuyan ideolojik temelinin de Cumhuriyet'le hesaplaşma güdüsü olduğunu ifade etti. Okuyan TKP'nin "2023 Yeniden" çağrısına ilişkin de değerlendirme yaptığı programda "Bugün artık Osmanlı özlemcileriyle beraber sermaye sınıfından kurtulmamız gerekiyor. O yüzden '1923 yeniden' demedik, '2023 yeniden' dedik" dedi. Okuyan "Yeni Osmanlıcılık seçim sürecinde yeni bir hamle yapıyor" dedi ve AKP'nin şimdi AKP karşıtı görünen liberallerle yeniden bir araya gelmeye hazırlandığına işaret etti.

Okuyan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"(Mahir Ünal'ın açıklamaları ve bunların bağlamından koparıldığı iddiası) Devrimler zaten serttir, hayatın her alanına müdahale eder devrimler. Efendim Fransa ile Çin'le karşılaştırması çok saçma. Her devrimin kendi özgünlükleri vardır. Türkiye'de de doğal olarak bazı açılardan son derece radikal, sert bazı açılardan da eskiyle uzlaşan bir devrim süreci yaşandı Türkiye'de 1919-1923 yıllarında yoğunlaşan. Bunda şaşırtıcı bir taraf yok.

- Biz buna bağımsızlıkçı bir burjuva devrimi diyoruz ama burjuva devrimi olduğu için bir devrim olma niteliğini kaybetmiyor.

- Burada demagoji yapıyorlar. Dille oynadılar filan diye. Bazı devrimler dille de oynar. Benzer örnekleri var. Ekim Devrimi de dile müdahale etti. Bugün kullanılan Rusça daha öncekiyle karşılaştırıldığında yenilenmiş bir Rusça.

- Alfabenin değişmesinin Türkiye'de en büyük karşı-devrimcilik olduğunu söyleyen akademisyenler vardı.

- Türkiye'de yıkılan imparatorluk çok uluslu bir imparatorluk.

- Bir uluslaşma sürecinden söz ediyoruz. Burada tabii ki bazı şeylere müdahale edeceksiniz, bazı şeylerden kopacaksınız.

'AKP belki de baştan itibaren yanlış tartışıldı'
- Ben şuna dikkat çekmek istiyorum. Belki AKP baştan itibaren yanlış tartışıldı. Neyle tartışıldı: Türkiye İran gibi olacak, Suudi Arabistan gibi olacak. Biz o zaman diyorduk ki bunu yapmayın. Tehlike evet. Siyasal İslamcılık. Ama Türkiye İran gibi olmak zorunda değil.


- Biz Yeni Osmanlıcılık diye değerlendirme yaptığımız zaman çok dalga geçildi. Marksist bazı aydınlar da dahil, "Türkiye'nin imparatorluk sevdasına kapılması mümkün değil, Türkiye zayıf, küçük bir ülke, uyduruyorsunuz" dediler. Sonra Türkiye'nin yayılma eğilimleri ortaya çıktıkça ciddiye alınmaya başlandı.

- Yeni Osmanlıcılık'ı deyim olarak TKP icat etti demiyorum ama siyasi alanda ilk biz kullandık. Ve doğrulandı bu.

'AKP Osmanlıcıdır'
- AKP Osmanlıcıdır. Dinci midir, şeriatçı mıdır, tartışmayalım, Osmanlıcıdır. Osmanlıcı oldukları oranda İslamcılar, Osmanlıcı oldukları oranda 'milli değer'ciler.


- Yeni (Osmanlıcı) de olsa Cumhuriyet'le savaşmak zorunda.

- Tersinden bakalım. Türkiye'de karşı-devrim süreci de çok sert oldu. AKP'nin yaptıklarına bakalım. Hayatın hangi alanında elini çekti. Cumhuriyet çok sertmiş her şeye müdahale etmiş! AKP'nin elinin değmediği bir tek alan yok. O devrim, AKP'ninki karşı-devrim. Yapamayacaklar, istedikleri noktaya getirmekte zorlanıyorlar. Ama siyasi olarak bunlar Osmanlıcıdır, karşı-devrimcidir.

- Yeni-Osmanlıcılık liberallerle ittifakla başladı, sonra AKP 'Güçlü Türkiye' söylemiyle ulusalcılarla eklemlendi.

- Yeni Osmanlıcılık nedir? İçeride cemaatleştirmek, dışarıda da yayılmacılık. Ulusalcılar hiç itiraz etmiyorlar şimdi Osmanlıcılık tezine. Güya çok Cumhuriyetçilerde, çok laiklerdi değil mi? Niye? Çünkü efendim 'Türkiye Yeni Osmanlıcılık'la güçlü Türkiye oluyor, emperyalistlerin planlarını bozuyor!'

- Bu Yeni Osmanlıcı proje AKP karşıtlarının bir bölümünü çekti "güçlü Türkiye" edebiyatıyla. Liberaller de bir şekilde uzlaşacaklardı. Çünkü onlar zaten dün bu projenin militanlarıydı. Şimdi geçici bir uzaklaşma var. Ama Erdoğan çok hafife alınıyor. Erdoğan şimdi tekrar Yeni Osmanlıcılığın liberallerin yeniden hoşuna gidecek yönlerini yeniden pişirmeye başladı ufak ufak.

- (Somut bir örnek var mı buna?) Basınla bir toplantı yapacağı söyleniyor. Liberalleri oraya davet ediyor. Konu tam da konuştuğumuz konu. Önümüzdeki döneme ilişkin projeksiyonu konuşacaklar.

- Çok unutuluyor. Türkiye hafızasız bir toplum. 'Biz anlaşalım, Türkiye'yi birlikte büyütelim' diyen Öcalan değil mi? Bunu Kürt siyasetinden başka temsilciler de söyledi. Bu şunu gösteriyor. Yeni Osmanlıcılığın kaynakları arasında Türkiye'de sermaye sınıfı var. Sermaye sınıfı artık kabına sığamıyor. Yeni olanaklar, yeni açılımlar istiyor. NATO'nun basit bir emir eri olarak Türkiye kapitalizmine yetmiyor.

- Kırılgan, bazı zayıflıkları olan ama güçlü bir sermaye sınıfımız var, ve açılmak istiyor. Maddi temeli bu Yeni Osmanlıcılığın. İdeolojik temeli Cumhuriyetle hesaplaşma güdüsü. Kim Cumhuriyetle hesaplaşmak istiyor? Türkiye'de iki ana akım var: Birincisi siyasal İslamcı ya da gerici toplam, ikincisi liberaller. Bunların ittifakı yeni değil, AKP ile başlamadı. Geçmişte Milli Mücadele öncesinden başlayan, belki de İttihat ve Terakki'nin, Jön Türklerin içerisine de yansıyan bir kavga var."

'Yeni Osmanlıcılık seçim sürecinde yeni bir hamle yapıyor'
- Türkiye'de Yeni Osmanlıcılık bu seçim süreciyle beraber yeni bir hamle yapıyor. Bu basit olarak Türkiye'de bir İslamcı rejim değil.

- Yeni vakıflar, fonlar oluşturuluyor. Bunlar öyle acemi, Erdoğan'ın kafasından çıkan şeyler değil. Yeni bir yaklaşım var, iç ve dış politikada, eğitimde... Ve burada yanlarına milliyetçileri, ulusalcıları aldılar.

- Yeni Osmanlıcılık AKP iktidarı gitse dahi direnecek bir strateji.

- Türkiye'nin uluslararası ağırlığı 20 yıl öncekiyle kıyaslandığında daha fazla. Efendim Türkiye tecrit edilmiş, yalnızlaştırılmış. Muhalefet böyle dedikçe hata yapıyor.

- (Bu Türkiye'nin işine yarıyor mu?) Türkiye dediğinden ne anlıyoruz. Eğer sermaye iktidarını anlıyorsak bütün bu sürece baktığımız zaman, AKP'li yıllara, sermaye iktidarı mutlu!

- Ne diyorlar? 'Osmanlı da bizim Cumhuriyet de bizim.' Bu olmaz. Osmanlıcıysan, Cumhuriyetçi değilsin. Bu Osmanlının ilerici dönemlerini ya da kültürel mirasını inkar etmek değil ki. Geride kalmış, çürümüş yıkılmış çok basit.

- Saray rejimi, AKP karşıtlığı liberalleri de kapsadı ama emin olan Osmanlı ile Cumhuriyet'i uzlaştırma tezi, Türkiye'de o tezin militanları liberallerdir.

- (TKP Cumhuriyet'e neden sahip çıkıyor?) TKP Marksist bir ideolojiye sahip. Marksizm de tarihselcidir. Yani tarihin bir mantığı vardır, insanlık uzun erimde ileriye doğru gider. Bizim için Fransız Devrimi büyük bir devrimdir. Bir burjuva devrimidir. Ondan sonra Fransa'da sömürücü bir sınıf iktidara geçmiştir. Ama Fransız Devrimi insanlığın yaşadığı en muhteşem alt üst oluşlardan biridir. Tarihin mantığı böyledir. Fransa daha sonra emperyalist bir ülke oldu, gitti Cezayir'de, Vietnam'da katliamlar yaptı diye Fransız Devrimi devrim mi değildi? Tarihin mantığı böyle bir şey. Aynı şey Cumhuriyet'in kuruluşu için de geçerli. Bu coğrafyanın tanık olduğu şu ana kadar en büyük devrimci dönüşüm. Bunu kim yadsıyabilir?

- Biz tarafız o dönem. Türkiye Komünist Partisi 1920'de Milli Mücadele'nin ortasında kuruldu. O dönem, 1916-1924 arası özellikle bizim de içinde bulunduğumuz coğrafyada, Avrupa, Asya, buralarda büyük bir devrim yükseliş var. Yalnız Ekim Devrimi değil, her yerde. Almanya, Finlandiya, Macaristan, Türkiye...

- Bakmamız lazım o dönem kim hangi tarafta.

- Hep şöyle algılanır, Bolşevikler silah ve altın verdi. Doğru, o olmasaydı başarılı olamayacaktı. Siyasi destek de verdi. Ama tersi de geçerli Anadolu'daki hareket, Kemalist hareket Bolşeviklere inanılmaz bir destek verdi. Çok zayıf oldukları bir coğrafyada, Kafkaslarda o bölgeyi Bolşeviklere, Sovyet iktidarına bıraktılar. Bu bizzat Mustafa Kemal'in kararlılığıyla oldu. Bu karşılıklı çıkar ilişkisi. Ama toplama baktığımız zaman devrim cephesindeler. Milli Mücadele devrim cephesinde bir mücadele. Biz tarafız o sırada.


Mustafa Suphilerin katledilmesi
- TKP'nin kurucu kadroları 1921'in başında öldürüldü. Anadolu'daki mücadeleye katkı koymak için geldiklerinde. Bunu biz unutmayacağız. Kalleşçe öldürüldüler. Ama başka bir mesele var. Tarih ilerliyor, çok acımasız bir dönem ve o dönem içerisinde örneğin Sovyetler Birliği'nin Kemalistlere desteğinin çekilmemesinin nedeni Sovyetler Birliği'nin başka komünistlere duyarsız olması değil. Onlar da tarihin mantığını kavramış durumdalar. Onlar da Anadolu'daki hareketin değerini kavramış durumdalar. Bugünden baksak da geriye dönüp o günün içerisinden baksak da o dönem hele hele Cumhuriyet'in kuruluşu tabii ki bir kazanım. Bunu bu ülkede yaşayan birisi nasıl inkar edebilir?

- Geriye dönerek Türkiye'yi ayağa kaldıramazsınız. 1923'te sömürücü sınıf çok zayıftı, önleri açıldı, güçlendiler. Bu sefer de Türkiye'nin ayak bağı haline geldiler. Alabildiğine yıkıcı güç haline geldi Türkiye'de sermaye sınıfı. Bugün artık Osmanlı özlemcileriyle beraber sermaye sınıfından kurtulmamız gerekiyor. O yüzden '1923 yeniden' demedik, '2023 yeniden' dedik.

- Bugün gelinen noktada neden 1923'e geri dönemeyiz? Artık varlığıyla çürüten, yok eden, yıkıcı bir sınıf egemen Türkiye'de. Ve oldukça güçlü. Bunlardan kurtulmamız lazım. Cumhuriyet fikri bugün artık kapitalizm ile uzlaşarak ayağa kaldırılamaz.

- TKP komünizmi hedefliyor. Ama laiklik isteyenleri, bağımsızlık isteyenleri, NATO karşıtlarını yanımıza çağırıyoruz.

'Yerin dibine girsin onların modernliği!'
- 'Efendim sermaye sınıfını da ürkütmeyelim, onlar da modernlik istiyor, onlar da Erdoğan'a karşı'... Gerçekten bu değerlendirmelere sermaye sınıfı gülüyordur. Yerin dibine girsin onların modernliği! O sermaye sınıfı madende insanlarımızı grizu patlamalarıyla baş başa bırakıyor. Bugünkü yoksulluğun kaynağında o var. Ne modernliği? Böyle modernlik mi olur? Türkiye sınıfının çok büyük bölümünü Ortaçağa mahkum edeceksin, eğitim, sağlık batmış, 'sermaye sınıfı içinde modern güçler var onlar da Erdoğan'a karşılar' diye oraya bağlayacaksınız Türkiye'nin kurtuluşunu. Geçiniz! Bu AKP'den ilerleme, demokrasi, özgürlük beklemek kadar başka bir ihanet. Efendim modası geçmiş! Türkiye'de ne zaman denenmiş sosyalizm?

- O yüzden 2023 Yeniden. Evet komünistiz ve cumhuriyetçiyiz aynı zamanda.

TÜSİAD'ın DİSK ziyareti
- (TÜSİAD'ın DİSK'i ziyaretini nasıl değerlendiriyorsun?) Bazen kurumlar arasında nezaket gerekir. Ama bugünkü Türkiye'de. Bilmiyorum kim kimi davet etti. Diyelim TÜSİAD'dan geldi. Kibarca reddedilmelidir. Kibarca derken kastettiğim huyuna suyuna gitme anlamında değil. 'Uygunsuz, teşekkür ederim' demesi gerekir. Tarihsel hesaplaşmayı geçtim, hiç değilse 'bugünkü Türkiye koşullarında konfederasyonumuz TÜSİAD'la görüşmeyi uygun görmemektedir' denilmesi gerekir. Mesela bize de bazı düzen partilerinden görüşme talebi geldi. Biz sizinle görüşmeyiz demedik, uygunsuzdur dedik. Görüşmeyi gereksiz buluyoruz dedik, kapattık. Bunu yapamıyor mu DİSK? Ama mesele burada şu: TÜSİAD'dan demokrasi bekleyen bir şey... Bütün DİSK yöneticileri için söylemiyorum bunu, yanlış anlaşılmasın ama Türkiye'de böyle bir eğilim var.


- (TKP'nin çözüm belgeleri) Türkiye'nin sorunlarını çözüme kavuşturacak şey çok net. Türkiye'de sermaye egemenliğinin belinin kırılması. En azından ekonominin temel sektörlerinde özel sektör sonlanacak. Bunu yapmadan halkın yaşamında iyileştirme sağlanamaz. Temel bir dönüşümü hedefliyoruz.

- Devrimci bir dönüşüm gerekir, demeye devam ediyoruz. Öyle bir noktaya geldi ki Türkiye, artık kimse o radikal dönüşümlere hayal diyemiyor. Enerji çok tipik bir örnek. Türkiye'nin pek çok yerinde çalışma yürütüyoruz. Enerjide biz devletleştirmeyi savunuyoruz diyoruz. Tabii diyor herkes.

- TKP'nin çözümleri hem radikal hem tarihsel hem de aşırı güncel. Biraz da biz dilimizi değiştirdik. Bizim çözüm belgelerimizi okuyan birisi 'bunlar hayal görüyorlar' filan demiyor. Biz hiçbir zaman hayal görmüyorduk ama Türkiye'nin şu anda geldiği yerle TKP'nin çözüm önerileri örtüşüyor.

- 1923 Cumhuriyeti'ni savunup da bize 'siz çok zor bir şeyi savunuyorsunuz' diyenlere diyoruz ki 'o zaman ağzınıza almayın o mücadeleyi'. 'Bundan 100 yıl önce yaptık, yine yaparız' diyoruz.

- Bu halk ayağa kalkacak, buna dair hiçbir kuşkumuz yok. Ama öte yandan bu muhalefetin sunduğu siyaset tarzı, sunduğu alternatif, bu bir kabus...

- (Muhalefetin siyaset tarzı) Madem sorunların başı tek adam rejimi. O zaman onun meşruiyetini sorgulayacaksın o kişinin. Bunu yapmıyorlar. Devri sabık yaratmayacağızlar vb. Normalleşmeyi savunuyorlar. CHP yönetimi baştan beri arıza çıkmasın diye uğraştı. Belki 10-15 kez söylediler devri sabık yaratmayacağız diye. O zaman bir terslik var. Bütün sorunların kaynağı bu ülkede tek bir kişiyse o kişinin meşruiyetini sorgularsın. 'Meşru değildir' dersin. Bunu yapmıyorsun ama her gün 'tek adam rejimi' diyorsun. O tek adamı kuvvetlendirmekten başka bir işe yaramaz. Erdoğan bunu çok iyi kullanıyor, yararlanıyor bundan."

https://haber.sol.org.tr/haber/tkp-genel-sekreteri-okuyan-yeni-osmanlicilik-secim-surecinde-yeni-bir-hamle-yapiyor-352803



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Yeni-Osmanlıcılık ve Osmanlı'da feodal düzen... melnur 3 2127 13.08.2020- 08:20
Konu Klasör IŞİD yeni bir 11 Eylül’dür-Kemal Okuyan umut 0 1616 18.08.2014- 12:21
Konu Klasör ''Yeni''TKP ve Kemal Okuyan siyaseti üzerine... melnur 3 506 04.06.2023- 00:04
Konu Klasör Yeni-Osmanlı’dan Tekâlif-i Milliye günlerine - FATİH YAŞLI melnur 0 1145 08.04.2020- 09:22
Konu Klasör Milli/Kemal Okuyan melnur 0 3437 04.11.2013- 18:20
Etiketler   Kemal,   Okuyan:,   Yeni,   Osmanlıcılık,   seçim,   sürecinde,   bir,   hamle,   yapıyor.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS