SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Erkan Baş: ''Birlikte direndik, birlikte kazanacağız!''           (gösterim sayısı: 538)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 04.04.2023- 20:38


Birlikte direndik, birlikte kazanacağız!

Emek ve Özgürlük İttifakı’na ve Türkiye İşçi Partisi’ne desteğini sunan tüm yurttaşlarımızın gönlü rahat olsun. Yoldaşlığımız, dayanışmamız kadar barış ve kardeşlik arzumuz da köklüdür, güçlüdür.
Resim Ekleme

Erkan Baş  
 
Değerli yurttaşlar ve sevgili yoldaşlar,

Son günlerde Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçim taktikleri ve ittifak partilerinin çalışmaları hakkında süren tartışmaları dikkatle izliyoruz. Özellikle Sayın Gültan Kışanak ve Sayın Selahattin Demirtaş tarafından yapılan yazılı çağrıları da özenle ele alıyoruz. Kendilerine değerli yorumları için teşekkür ediyorum.

Saray Rejimi’ne karşı mücadele bütünlüklü bir özgürlük mücadelesidir. Bunun bir yanı da cezaevlerindeki tüm siyasi tutsakların özgürlüklerine kavuşmasıdır. Bunu henüz başaramamış olmanın yükü omuzlarımızdayken, hukuksuz biçimde tutsak edilmiş yoldaşlarımızla herhangi bir tartışmaya girmek siyasal kültürümüze ve anlayışımıza aykırıdır.

Dolayısıyla bu açıklama asla bir cevap değildir. Tek amacı ilerici kamuoyunu, oluşan kaygılar hakkında bilgilendirmektir. Böyle görülmesini özellikle rica ediyorum.

Tüm müttefik güçlerimizin bildiği ve gördüğü gibi, Türkiye İşçi Partisi olarak geride kalan dönem boyunca ülkemizin ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nın çıkarlarını önceliklendirdik. Şimdiye kadar ileri sürdüğümüz görüşler de hem ülkemizin hem de Emek ve Özgürlük İttifakı’nın çıkarlarını ve toplam kazancını büyüteceğine inandığımız görüşler olmuştur. Bu inanç, sadece kendi gözlemlerimize değil birçok farklı kaynaktan teyit ettiğimiz verilere dayanmaktadır.

Bu denli zor ve detaylı konuları canlı yayınlarda konuşurken zaman zaman kastını aşan ifadelerin dile getirilmesi tüm taraflar açısından muhtemeldir ve karşılıklı iyi niyet gereği partimizin tutumunu çarpıtan kimi sözleri de bu açıdan değerlendiriyoruz. Aynı biçimde, bizlerin sarf ettiği kimi sözlerin de dostlarımız ve yurttaşlarımızda kaygı oluşturduğunu gördüğümüzde gerekli adımları atmaktan çekinmiyoruz.

Somut bir örnek vermek isterim: Geçen gün bir TV programında Şırnak’tan söz etmemin nedeni orada daha önce çok az oyla AKP’ye giden bir vekilliği geri kazanmanın önemini vurgulamaktır. Şırnak’ta AKP’nin hak etmediği halde bir vekil kazanmış olması beni de en az HDP’li arkadaşlarımız kadar üzmüş ve o duygunun etkisiyle, bunun bir daha yaşanmaması için örnek vermeye çalışmıştım. Amacım bir oyun bile ne kadar önemli olabileceğinin farkında olduğumuzu vurgulamaktı.

Çeşitli mecralarda örneklerini gördüğümüz provokatif ve kötü niyetli yorumları ise görmezden gelmeye, düşmanlaştırma politikalarına karşı Kürt ve Türk halklarının kardeşliğini savunmaya, ittifakımızı ve dayanışma hukukumuzu koruyup güçlendirmek için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.

Birçok kez ifade ettiğimiz gibi,

1. Geçmişte olduğu gibi bugün ve bundan sonra da ülkemizin mevcut karanlıktan kurtulmasını zora sokan ve ittifakımızın kazandığı mevzileri riske atan tutum ve girişimlerden uzak duruyoruz.

2. Türkiye İşçi Partisi, kendi programı, örgütü ve siyasal hedefleri olan bağımsız bir partidir; kararlarını kendi kurullarında alır ve bunları müttefikleriyle açıkça müzakere eder.

3. Şu ana kadar kurullarımızın yürüttüğü müzakerelere dair şu hususların ise bilinmesi gerekir:

a. Partimizin Yeşil Sol Parti listelerinden sayı, sıra, kontenjan gibi herhangi bir talebi olmamıştır.

b. Partimizin Yeşil Sol Parti’nin herhangi bir ilden çekilmesi yönünde talebi olmamıştır.

c. Partimiz, Adıyaman, Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Dersim, Diyarbakır, Gaziantep, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’ın da dahil olduğu bir dizi ilde seçime girmeyeceğini müttefikleriyle paylaşmıştır.

d. Partimiz, iki partinin seçime girmesi halinde milletvekili çıkarma şansının taraflar için riskli olduğu Aydın, Bursa ve İzmir’in birer bölgesi, Kocaeli ve Manisa’da seçime girmeme ve Yeşil Sol Parti’ye oy çağrısı yapma eğilimini müttefikleriyle paylaşmıştır.

e. Partimiz, yasalar gereği seçime katılmak zorunda olduğu en az 41 ilin belirlenmesinde de sadece Yeşil Sol Parti’ye değil, diğer muhalefet güçlerine de zarar vermemeyi esas almıştır.

4. Bu iller ve seçim bölgeleri dışında kalan bölgeler için hem ülkemizin hem de Emek ve Özgürlük İttifakı’nın çıkarlarını azamileştiren ve müttefiklerin birbirine zarar vermeyeceği formüller titizlikle çalışılmaktadır. Emin olunmalı ki, partimiz yalnızca milletvekili çıkarma potansiyeli gördüğü illerde, ittifakımıza ve hatta muhalefetin hiçbir bölmesine zarar vermemeyi esas alan bir yaklaşımla seçimlere katılacaktır.

Türkiye İşçi Partisi, ülkemizde sürdürülen kurtuluş mücadelesini büyütmek konusundaki kararlılığını tüm gücüyle koruyor. Bu kararlılığımız Emek ve Özgürlük İttifakı’na sunduğumuz ve sunacağımız katkıyı büyütmeyi de bir görev haline getiriyor. Hem ittifak hem de parti olarak ülkemizin kurtuluşunu, ittifakımızın güçlenmesini ve yurttaşlarımızın her bir oyunun değerli olabilmesi için gerekli tüm simülasyonları en ince detaylarına kadar değerlendiriyor ve geliştiriyoruz.

Emek ve Özgürlük İttifakı’na ve Türkiye İşçi Partisi’ne desteğini sunan tüm yurttaşlarımızın gönlü rahat olsun. Yoldaşlığımız, dayanışmamız kadar barış ve kardeşlik arzumuz da köklüdür, güçlüdür.

Bu sürecin sonunda Saray Rejimi’nden hep birlikte kurtulacağız. Buna inancımız tamdır.

Birlikte direndik, birlikte kazanacağız.

https://ilerihaber.org/yazar/birlikte-direndik-birlikte-kazanacagiz-152996



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 05.04.2023- 01:26


Erkan Baş'ı dinledim biraz önce Halk tv.de. Kesinlikle meclise girmeli arkadaşlarıyla birlikte. Eğer giremezse, eğer bu seçimde bu fırsatı değerlendiremezsek yazık olacak.

Toplumda bir heyecan var; birincisi saray rejimine son verileceği ve tek adam sisteminin yenilgiye uğratılacağı için ve ikincisi Erkan Baş'ın da altını çizdiği gibi Türkiye İşçi Partisi'ne, Erkan Baş ve arkadaşlarına yönelik büyük bir ilgi var. 1965'in Türkiye İşçi Partisi'nden sonra ilk kez oluyor; ilk kez sosyalizm ve ilk kez sosyalist arkadaşlar toplumu heyecanlandırıyor. Bu kez kazanmalıyız, bu kez önümüzdeki eşiği atlayabilmeliyiz.

Seçim barajı ittifaklar nedeniyle aşıldı, artık böyle bir sıkıntımız yok. CHP'nin kayba uğrayacağı ve meclisteki matematik konusundaki kaygılar da yersiz. Cumhurbaşkanlığı seçimini alarak saray rejimine hiç unutamayacağı bir yenilgi tattıracağız zaten. CHP de ve HDP de milyonlarca oy alarak ittifak partilerini de kattığımızda parlamentodaki çoğunluğu kazanacaklar. CHP ve hata HDP'deki sosyalistlerin bundan böyle meclise girebilmeye bu kadar yakınlaşmış TİP'i görmezlikten gelmemeliler. CHP de HDP de bir şey kaybetmemiş olacak. Ama TİP kazanacak, sosyalizm kazanacak...

Bir sözüm de sosyalist güç birliğindeki solcu sosyalist arkadaşlara: yönetimler parti çıkarlarını her şeyin önüne koyarak yaşanan gerçeği bütünlüğü içinde değerlendiremiyorlar. Sosyalizmin eşik atlayabileceği bir momentteyiz ve irademiz de, oyumuz da boşa gitmemeli, karşılık bulmalı. Reel sosyalizmin çözülüşünden bu yana toplumlar bütünüyle sağa yöneldiler. İlk kez bu süreci oylarımızla değiştirebiliriz. Bu süreci durdurup, tersine döndürebiliriz. Sosyalizmi daha da güçlü bir şekilde meclise taşıyabilir, orada yaratılan ilgi, heyecan ve coşkuyla toplumsal alanda da sosyalist bür gücün yeşermesini sağlayabiliriz.

Face'te görüyoruz, gereksiz yere TİP'e yönelik bir saldırı kurgulanıyor. Önceleri ''yukarıdan'' tartışmaya girmeyin direktifleri gelirdi, şimdiyse özellikle sesinizi yükseltin, eleştirin, saldırın denilmiş gibi bir hava esiyor. Mesajı alan zihin de kimi zaman sol nezaket ölçülerini de kaçırıp hakaretlere varan cümleler kurabiliyor. Bunlar olmamalı. Bunlar bize yakışmıyor. Tartışmak isteniyorsa fındık kabuğunu doldurmayacak konular seçilmemeli. Bir rüzgar yakalanmışken az biraz şu biat anlayışının dışına çıkıp önümüzde yaşanan gerçekliği anlamaya çalışsak kötü mü olur?

TİP'in güçlü bir şekilde meclise girmesi bir sonuç olmayacak, emin olun bir başlangıç olacak. Belki de uzunca bir zaman ilk kez solda bir çekim merkezi yaratılacak. Solun bir amip gibi bölünüp parçalanma süreci son bulacak. Solcunun solcuya hamaseti de bitecek. Yine ilk kez dışa dönük bir mücadelenin içine girilecek. Az şey değil bunlar.

Hadi...
Bir oy Kılıçdaroğlu'na...
Bir oy TİP'e...

O kadar çok ihtiyacımız var ki!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 12.04.2023- 00:02


Erkan Baş'tan yurttaşlara çağrı: 'Hesaplaşma iradesinin güçlenmesi için TİP'e oy verin'

Sözcü TV ekranlarında Liderler Özel programının konuğu olan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, yurttaşlara "Hesaplaşma iradesinin güçlenmesi için TİP'e oy verin" çağrısında bulundu.

Resim Ekleme

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Sözcü TV'de Liderler Özel programına katılarak siyaset gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Siyasetin Ankara ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ile birlikte partilerin genel merkezlerine sıkıştığını ve partisinin bir bütün olarak siyaset tarzını değiştirmek istediğini belirten Baş, yapmak istediklerini anlattı.

"Sokakta sesini duyurmak isteyen ama bunun için siyaset alanında kendisine yer bulamayan kim varsa biz onları parlamentoya taşıyacağız demiştik" diyen Baş; işçileri, köylüleri, gençleri ve uzun bir mücadele sürecinin taşıyıcısı olan kadınları Meclis'e taşıyacaklarını daha önce dile getirdiklerini vurguladı. Hedeflerinin klasik bir ajitasyon olarak düşünüldüğünü ifade eden Baş, "Hayır, biz bunu istiyorduk. Bu memlekette sesi kesilen, sözünü söyleyemeyen kim varsa TİP bunları parlamentoya taşısın istiyorduk" dedi.

Milletvekili aday listelerinin de bunu gösterdiğini kaydeden Baş, "Mesela bugüne kadar klasik olarak bir parti örgütlenmesi içerisinde yer almayan, solcu-sosyalist kimliğiyle belki bilinmeyen, öğrenci hareketi içerisinde, işçi hareketi içerisinde daha önceki yıllarda çok görülmeyen birtakım arkadaşlarımız TİP aracılığıyla siyasete dahil olacaklar" ifadelerini kullandı.

'TOPLUMUN HER KESİMİNDEN İNSANLAR TİP'TE SİYASET YAPABİLİR'

Baş, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz pek çok partinin yapmadığı bir şeyi yaptık. Adaylarımızı daha aday adayıyken tanıttık. Bu hepsinin aday olacağı anlamına gelmiyordu ama bir şey göstermek istedik. Biz, klasik siyasetçilerden oluşan bir parti değiliz. Sizin komşunuz da TİP’in adayı olabilir, iş yerinde beraber çalıştığınız kişi de TİP’ten aday olabilir. Toplumun her kesiminden insanlar TİP’te siyaset yapabilir ve memleketi kurtarma mücadelesine dahil olabilir, bunu göstermeye çalışıyorduk.

Tabii sonuçta bir ittifakla seçime giriyoruz. 'İttifakımızın çıkarlarını parti çıkarlarımızın üstünde tutacağız' demiştik. Bu da çok önemli, siyasette pek görülmeyen bir şeydir. En üste ülke çıkarlarını yazdık, onun hemen altında ittifak çıkarlarını yazdık, parti çıkarlarımızı bunun altına yazdık. Bunun sonucu olarak pek çok yerde seçime girmiyoruz. İttifakımıza ya da muhalefete zarar verebileceğimizi düşündüğümüz, oy potansiyeli açısından baktığımızda ‘oy alırız ama milletvekili çıkarmamız riskli’ diye düşündüğümüz pek çok yerde biz seçime girmedik. Dolayısıyla 600 milletvekili adayımız yok."

'TÜRKİYE SİYASETİNDE YENİ BİR DÖNEMİN KAPISININ AÇILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM'

İstanbul'daki aday tanıtım etkinliğine de değinen Baş, "Kızgınlık, küskünlük, kavga hiçbiri yoktu. Bir kararlılık, enerji, coşku vardı. Zaten benim konuşmama da yansıdı. Toplantıdan büyük bir enerjiyle ‘biz hazırız ve başlıyoruz’ diye ayrıldık. Ben Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin kapısının açıldığını düşünüyorum TİP açısından.

'BU SEÇİMDE İKİ ŞEYİ BİR ARADA YAPMALIYIZ; KURTULUŞ VE YENİDEN KURULUŞ'

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışacak 4 aday arasında yer alan Memleket Partisi Genel Başkanı hatırlatılarak, "Seçime girerek Muharrem İnce'den farklı bir şey yaptığınızı düşünüyor musunuz?" sorusunu da yanıtlayan Baş, böyle bir durum olmadığını belirterek, "Şu cümleyi kuran ilk siyasi parti TİP’ti: 'Önümüzdeki seçimlerde temel görevimiz ülkemizi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen bu ucube sistemden kurtarmak, tek adam rejimine son vermektir.' Bunun için 'İkinci turda oy verebileceğimiz bir adaya neden ilk turda oy vermeyelim?' sorusunu kamuoyunun önüne koyduk ve dedik ki 'İlk turda bu işi bitirelim, ilk turda memleketimizi artık bu karanlıktan kurtaralım' Bunu 3,5 yıl önce TİP ifade etti. Dolayısıyla bu seçimin temel sorularından bir tanesine en erken yanıt veren partilerden bir tanesiyiz ve bütün sürece baktığınızda buna uygun pozisyon almışız.

Dedik ki bu seçimde 2 tane soru var önümüzde. Bir; bir kurtuluş mücadelesi vereceğiz. Cumhurbaşkanlığı seçiminin anlamı budur. Burada herkes ortaklaşmalı. İki, bir de cumhuriyetin ikinci yüzyılında aslında bir daha ülkemizin böyle tarikatların, cemaatlerin ve onların siyasal temsilcilerinin egemenliği altına girmemeleri için bir yeniden kuruluşa ihtiyacımız var. En önemli konu bence budur. Bu seçimde iki şeyi bir arada yapmalıyız. Bir, kurtuluş; iki, yeniden kuruluş."

https://ilerihaber.org/icerik/erkan-bastan-yurttaslara-cagri-hesaplasma-iradesinin-guclenmesi-icin-tipe-oy-verin-153291



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.04.2023- 02:47


‘Toplumu kutuplaştırarak, bölerek yönetmeye çalışıyorlar’

Erkan Baş, Mustafa Destici’nin ırkçı ifadelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Resim Ekleme
 
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’nin kendisi üzerinden Yugoslav göçmenlerine yönelik kullandığı ırkçı ifadelere ilişkin, bunun Cumhur İttifakı'nın bir politikası olduğuna dikkat çekerek, “Toplumu kutuplaştırarak, toplumu bölerek yönetmeye çalışıyorlar. Zihinlerinde şöyle bir şey var: Erkek, Türk, Sünni. Böyle bir eksen var” dedi. Bu zihniyete “Nazi” benzetmesi yapan Baş, “Şimdi aynı zihniyetin Türkiye’deki yansıması sizi suçluyor, düşmanlaştırıyor, hakir görmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, bu akşam Artı TV ekranlarında yayınlanan “Nalin Öztekin ile Yarının Seçimi” programının konuğu oldu. Baş, BBP Genel Başkanı Destici’nin kendisine yönelik iftiralarına ve kendisi üzerinden Yugoslav göçmenlerine yönelttiği ırkçı ifadelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

‘IRKÇILIĞIN EN SOMUT ÖRNEKLERİNDEN BİR TANESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

Erkan Baş, Destici’nin söz konusu ifadelerinin Cumhur İttifakı'nın bir politikası olduğunu vurgulayarak şunları dile getirdi:

“4-5 yıldır parlamentodayım ve ilgili şahıs da parlamentoda, bugüne kadar kendisini ciddiye alıp herhangi bir konuda bir cevap vermişliğimiz falan da yok. Ciddiye alınacak bir kişi olarak görmüyorum ve emin olun, yine söz konusu olan sadece benimle ilgili ifadeleri olsaydı tenezzül edip cevap vermezdim, fakat bugün bunu kamuoyuyla da paylaşmak istedim çünkü ırkçılık nedir görülsün istedim. Gerçekten ırkçılık nedir? Bir insan ırkçı düşüncelerin esiri olduğunda dünyaya, çevresine, topluma, insanlara nasıl bakıyor, nasıl yaklaşıyor, bunun en somut örneklerinden bir tanesiyle bugün karşı karşıyayız. Bakın bu çok önemli, çok somut bir örnek olarak ortaya çıktı.

Bir de ilgili şahsın Cumhur İttifakı’nı oluşturan 4 partiden bir tanesinin genel başkanı olduğunu unutmamamız lazım. Biz çok uzun zamandır Cumhur İttifakı’nın bir faşist ittifak olduğunu, kadın düşmanı olduğunu, emek düşmanı olduğunu, Kürt düşmanı olduğunu, Alevi düşmanı olduğunu anlatmaya çalışıyorduk aslında. Bugün bunun örneklerinden bir tanesiyle karşı karşıyayız. Kendinden başka herkese düşman. Karakteristik örneği budur, ırkçılık böyle bir şeydir zaten, kendinden başka herkese düşman olursun. Hatırlayın, İmamoğlu belediye başkanıyken ona ‘Pontus’ diyorlardı, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı tartışıldığında ona ‘Alevi’ diyerek ötekileştiriyorlardı. Bunların zaten ağababası ‘Affedersin Ermeni’ diye konuşan bir zihniyete sahip. Bunlar herkesi terörist ilan eden, kendilerinden olmayan herkesi düşmanlaştıran yaklaşıma sahipler. Bu sefer de bundan ben nasibimi almış oldum.

‘NAZİ ZİHNİYETİNİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMASI SİZİ SUÇLUYOR, DÜŞMANLAŞTIRIYOR’

Ama önemli olan şey şu, bu ülkede yaşayan milyonlarca Balkan göçmeni insan var ve bunların büyük bir bölümü büyük acılar çektikleri için, doğdukları topraklarda hayatlarını devam ettiremedikleri için, iş için, can güvenliği için, ailesini korumak için bu topraklara göçmüş insanlar. Çok uzun yıllardır, tarihin çeşitli evrelerinde hep Balkanlardan bu yana göç dalgaları olmuştur. Balkan Savaşı’nda olmuştur, Kurtuluş Savaşı’nda olmuştur, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra olmuştur, 60’lı yıllarda olmuştur, bu sürekli olarak devam etmiştir. Hepsi kendisini bu ülkenin, bu toprakların bir parçası saymıştır, yerleşmiştir bu topraklara. Herhangi bir biçimde zarar verici tek bir eylem, etkinlik, düşünce içerisinde olmamıştır. Ama şimdi burada neyle karşı karşıyayız biz? Tito artığı, o kendince bunu küçümseyici bir ifade olarak değerlendiriyor ama Tito örnek alınacak bir siyasi liderdir. Bugün hala Türkiye’deki pek çok göçmen açısından bir dizi eleştiriye rağmen hep bunu biliriz. Tito, bizim oraların deyimiyle söylüyorum, ‘5 benzemez’i faşizme karşı birleştirip Hitler’i, Nazileri yenilgiye uğratan bir sürecin lideridir. Mesela en meşhur Tito sloganlarından biridir, ‘Bizi barış ve kardeşlik kurtarır, barış ve kardeşlikle birlik sağlanır’ teziyle, oradaki bütün halkları bir araya getirmiş. Kime karşı? Nazilere karşı. Şimdi aynı zihniyetin Türkiye’deki yansıması sizi suçluyor, düşmanlaştırıyor, hakir görmeye çalışıyor. İkincisi, soyadını gizlemek falan gerçekten cahiliyet. Cahiliyet. Tam tarihini hatırlamıyorum ama 10 sene kadar önce bunu ben söyledim zaten.”

‘TOPLUMU KUTUPLAŞTIRARAK, TOPLUMU BÖLEREK YÖNETMEYE ÇALIŞIYORLAR’

İktidarın kutuplaştırıcı politikalarına ilişkin kurguların, emek eksenli siyasetle bozulabileceğini belirten Erkan Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Esas olarak Tayyip Erdoğan’la simgelenen, onda cisimleştirebileceğimiz, ama bütün Cumhur İttifakı’nın da benimsediği bir politika. Toplumu kutuplaştırarak, toplumu bölerek yönetmeye çalışıyorlar. Zihinlerinde şöyle bir şey var, çok açık söylüyorum, erkek, Türk, Sünni. Böyle bir eksen var. ‘Erkekler, Türkler ve Sünniler bizim tarafımızdan temsil edilirse, biz kadınlara istediğimizi yaptırırız, biz Alevileri istediğimiz gibi yok sayarız, biz Kürtlerin üzerine istediğimiz gibi gideriz’, böyle bir eksen kurmuşlar. Fakat işte bunu emek ekseniyle kestiğiniz anda bütün bu kurguları bozuluyor, çünkü Türk de olsa Kürt de olsan yoksulsan, emekçiysen eziliyorsun. Alevi de olsan Sünni de olsan yoksulsan, emekçiysen eziliyorsun, yok sayılıyorsun. Ya da kadınlar ayrıca emekçi olduklarında çifte sömürüye maruz kalıyorlar.

‘TOPLUM, KUTUPLAŞTIRILAN ALANLARDA SİYASETİN DAHA ÖNÜNDE’

Şimdi bu gerçekler ortaya çıktı ve artık şunu çok görüyorum, geçmişte kendi mahalleleri olarak gördükleri, sadece kendilerinin temsil edebileceklerini iddia ettikleri toplumsal kesimler içerisinde de ciddi bir kırılma var ve bu onları daha çok rahatsız etmeye başladı. Şöyle bakıyorlar, mesela Balkanlardan gelmiş ‘Evlad-ı Fatihan’ın bir parçası bir kişi, nasıl olur da muhalefet saflarında yer alır? Bu sindiremedikleri bir şey. Nasıl olur da kendisi Alevi olmasa bile Alevilerin hakkını savunur, nasıl olur da Kürtlerin yanında olur, bunu kabullenemiyorlar, bunu bir ihanet gibi görüyorlar. O yüzden sizi daha fazla hedef tahtasına yerleştiriyorlar, ama toplumun tüm kesimlerinde, bu düşmanlaştırıcı politikaları iktidarın koltuğunu korumak için, toplumu zehirlemek için kullandığı bir dilin ürünü olduğu yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı ve açıkçası, sadece Cumhur İttifakı açısından söylemiyorum, Millet İttifakı’nı da ekleyeyim, toplum şu anda bu kutuplaştırılan alanlarda siyasetin daha önünde. Bakın çok açık. Sokağa çıkın, sokakta Türklerle Kürtler arasında bir barış arayışı daha güçlüdür bugün, 3 yıl önceye, 5 yıl önceye, 10 yıl önceye göre. Ya da Alevilerle Sünniler arasında barış, toplumun içerisinde barış, mesela kadınlarda başı açıklarla kapalılar arasında iktidarın istediği gibi bir kutuplaşma artık yaratılamıyor.

O yüzden ben, içinde bulunduğumuz dönemde siyasetçilere ayrıca bir sorumluluk düştüğüne inanıyorum. Toplum birçok sorunu kendi içinde, bir arada yaşam kültürüyle aşmaya bu kadar hazırken, siyasetçilerin biraz daha cesur olması, topluma biraz daha önderlik etmesi ve bu sorunları gerçekten artık köklü biçimde, bir daha geri dönülmez biçimde çözmek üzere sorumluluk alması gerektiğini düşünüyorum. Biz elimizden geldiğince bunu yapıyoruz. Tabii ki sınırlı bir güçle bugüne kadar bunu yaptık ama bunun rahatsızlık verdiği gözüküyor. Rahatsızlık vermeye devam edeceğiz, çok açık söylüyorum.”

https://ilerihaber.org/icerik/toplumu-kutuplastirarak-bolerek-yonetmeye-calisiyorlar-153370



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Erkan Baş'tan ''Yenebiliyormuşuz...'' melnur 3 3046 23.04.2019- 00:11
Konu Klasör Zor ama doğru olanlar… - Erkan Baş melnur 1 1836 25.08.2020- 08:50
Konu Klasör Erkan Baş ve TİP'in özgürlük yürüyüşü... melnur 27 1210 28.10.2023- 05:17
Konu Klasör Erkan Baş: Büyük bir hesaplaşma dönemine giriyoruz... melnur 0 433 07.01.2023- 10:07
Konu Klasör Erkan Baş: Erdoğan’a tarihin en büyük yenilgisini yaşatabiliriz... melnur 1 1074 29.09.2022- 09:05
Etiketler   Erkan,   Baş:,   Birlikte,   direndik,   kazanacağız
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS