SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
14 Mayıs seçimlerine giderken CHP, HDP-YSP ve TİP standlarından izlenimlerim...           (gösterim sayısı: 542)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.994
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 17.04.2023- 10:33


Seçimlerin bir güzel yanı da belirli caddelerin bir karnaval görünümü kazanması. Dün Ümraniye'de TİP'in İlçe Merkezi açılışındaydım. Açılışın olduğu trafiğe kapalı cadde gerçekten çok renkliydi. TİP için önemli bir kalabalık toplanmıştı Sera Kadıgil kalabalığın ortasında ara sıra gözüküyor, güleç yüzüyle elinde mikrofon heyecanlı, coşkulu bir konuşma yapıyor. Zaman zaman akışlar. ''Sultanbeyli açılından sonra şimdi de buradayım'' diyor, sosyalizmin meclise taşınmasından söz ediyor.

Caddenin bir yanında açılıiı yapılan TİP İlçe Merkezi var,caddenin karşı yanında ise hemen hemen tüm partilerin standları.Buraya gelrken, 100 metre geride İYİP'in ( ya da DEVA'nın) standında bir görevliye sormuştum TİP'in açılışının nerede olduğunu, güleç bir yüzle ve sevecen bir tavırla tarif etmişti. Sera konuşurken diğer standlara göz gezdiriyorum. Memleket ve Vatan partilerinin standları pek ilgi çekmiyor. AKP'nin standı ise tahmin edleceği gibi hem diğerlerine göre büyük ve zengin ve hem de görevli sayısı bakımından fazla. İlgi de görüyor. Standa uğrayanlar bir şey istiyorlar çocukları için. Oyuncak benzeri bir şeyler veriyorlar.

Sera Kadıgil'in konuşması faza uzun sürmüyor, ben o sırada hemen oradaki CHP standına uğruyorum. CHP'nin standı da epey kalabalık. Çocuklara balon dağıtıyorlar. Su istiyenlere renkli gazoz benzeri bir şey veriyorlar. Bildiri dağıtıyorlar. Stand görevlileriyle konuşuyorum. TİP'e oy vereceğimi, ülkenin sosyalizme ihtiyacı olduğunu, sosyalistleri meclise sokmamız gerektiğini anlatıyorum. Aynen böyle. Patavatsızlıksa patavatsızlık:) CHP'li dostlardan   gelen tepkiler de çok farklı. Bir tanesi ''ben de çok istiyorum'' diyor. Diğerleri ''ne diyorsun sen'' şeklinde bir tepki hiç göstermiyorlar. Konuşma bu minvalde sürüyor. Bir gün önce yaşadığım bir olayı da anlatıverdim. Dudullu merkezde karşılıklı olarak CHP ve HDP standları vardı. Önce CHP'ye uğramıştım, sonra HDP'ye. Sohbet ederken bir başkası uğramış elindeki iki tanıtım broşüründen birini HDP'li stand görevlisine uzatmıştı. Fazla olmadığını ve onları da CHP standındaki görevliden aldığını söylemişti. Sadece şaşırmakla kalmamış ve sevinmiştim. CHP, TİP ve HDP-YSP arasında adı konulmamış bir dayanışma var gibi gelmişti bana...

Sonra HDP standına uğradım. Önce her zaman yaptığım gibi Çandar konusundan bir giriş yaptım ki, her zaman olduğu gibi yine bir savunma konuşması dinledim. Yetmez ama evetçi oldukları için tepki gösterildiğini söyleyince karşı çıkmıştım. '' Cengiz Çandar ve Hasan Cemal'e gösterlen tepkinin en önemli nedeni bu adamların AKP'ye ideolojk ve entellektüel tahkimat vermeleridir. AKP bugün devlet haline gelmiş ve ülkeyi cemaat ve tarikatlarla birlikte yönetir duruma gelmişse bu adamların bu suçta çok büyük payı var'' demiştim. Ayrıca ''sizlerin de referandumda boykot kararınızın ve AKP'den özgürlük ve demokrasi beklentilerinizin de   payı var, bu süreçte'' diye de eklemiştim. Standlardaki havaya göre bu düşüncemi açık seçik dillendiriyorum. Tepkilerini merak ediyorum aslıda.Genellikle geçiştiriyorlar. Konuştuğum kişi kendini eski bir Marksist olarak tanıtıyorPerincek ve sonrasında TKP-ML geleneğinden geliyormuş Uzunca bir konuşma gerçekleştirdik. Birkaç saat da sürdü ve epey ilgi de uyandırdı.

Hava şöyle, ben HDP ile dayanışmadan yana olduğumu söylemekle birlikte genellikle eleştiriyorum. Konuştuğum arkadaş ise sürekli HDP'nin propagandasını yapıyor ve TİP'i de eleştiriyor ve kırgınlığını belirtiyor. Konuştuğumuz çok şey var, örnekse Kürt hareketinin ''demokratik sosyalizmi'' savunduğunu söylüyor.   Eleştiriyorum, bu kavramın Marksist anlamda bir sosyalizm olmadığının altını çiziyorum. Bu tartışma epey sürüyor. Özel mülkiyete karşı çıkılmadan Marksist olunamayacağını söylüyorum, bu kez ''Marks da bir insandı'' diyor. Proletarya dktatörlüğüne karşı çıkıyor. Demokrasi vurgusuyla hemen her şeyin düzeleceğini iddia eder gibi, ama konuşmada beni en çok etkileyen şey,sol gelenekten gelen arkadaşta ve orada onu başlarını sallayarak onaylayanlarda bir kannatın pekişmiş olması. Şöyle: Kürt hareketinin öteden beri sola bir hamilik yaptığı ve sanki solun da bu ''yücegönüllük'' karşısında hareketin her söylediğini ve tavrını benimsemek ve aynen uymak zorundaymış gibi bir algıya sahipler. Özetle sizi biz meclise sokuyoruz, siz de bizim kararımıza uyacaksınız, der gibi. Açıkça söylemiyorlar ama ''kırgınlıklarının'' temelinde bu kanaat var gibi...Bir ara TİP'in seçimle kendi adı ve logosuyla katılmasının gerekli olmakla birlikte bir risk de taşıdığını söylemiştim, tartışmayı çok uzatmamak için ''ama işte olmazsa meclise girilemezse, bir sonraki seçimde detaylı konuşulabilir'' mealinde bir şeyler söyleynce ''Marksist arkadaş'' çok rahatsız edici bir şekilde ''O zaman da biz kabul etmeyeceğiz'' deyivermişti. Sadece şaşırmadım, üzüldüm de...

Devam ederiz ama yazıyı bitirirken şunu söylemek istiyorum, seçim standlarını gezer ve arkadaşlarla konuşurken HDP ile ittifak yapan TİP'e, TİP'in kendi adı ve logosuyla seçimle katılmasına CHP'li arkadaşların verdiği destek kadar bir ilgi HDP tarafından pek gelmiyor. Kırgınlık diye yorumluyorlar bunu ama tepki sadece bu şekilde daha az vekil çıkarılacak olması falan değil. Daha derin ve daha yapısal bir sorun varmış gibi.

Tek bir örnekle böyle bir kanıya varmak pek doğru olmasa da   rahatsız edici bir tavır!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.994
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 19.04.2023- 10:24


HDP-YSP standında konuştuğum ''Marksist gelenekten gelen arkadaş'' parti disiplininin bir gereğ olarak mı yoksa başka başka nedenlerden mi, bilmiyorum, Cengiz Çandar'ın ''dekorasyon'' tanımından pek rahatsız olmamışa benziyordu. Hatta ''nasıl rahatsız olmazsın, adam bana sana dekorasyon demiş'' diye tepki gösterdiğimde de üzerinde pek fazla durmamıştı. Bu tavır oldukça yaygın. HDP'nin birkaç standında da benzer ilgisizliği ve suskunluğu görmüştüm. Sanırım parti disiplini denilen şeyin yarattığı ucubeliklere iyi bir örnek.

TİP'e yönelik büyük bir ilgi olduğunu söylemiştim; bana ilginç gelen şey, HDP'lilerde hakim olan kırgınlık ve kızgınlığa karşı CHP'lilerde TİP'e karşı bir sempati var. ''Meclise girmelerini çok istiyorum'' diye hiçbir çekingenlik duymadan konuşan stand görevlilerinin olması ilk bakışta insana şaşırtıcı da geliyor. Partiye aidiyet duyan kişilerden TİP'e yönelenler olduğunu biliyorum ama bir stand görevlisinin standın başında böyle konuşması TİP'in yarattığı etki yüzünden. TİP gerçekten de böyle bir ilgi yaratabilmiş. Şunu söyleyebilirim: Hem HDP ve hem de CHP standları çok kalabalık olmasına ve Cumhurbaşkanlığını kazanma ihtimali en yüksek aday Kılıçdaroğlu'nun halen CHP Genel Başkanı olması bile bu iki siyasal yapıda TİP'te olduğu kadar bir heyecan yaratamamış.

TİP görevlilerinde de, kitlesinde de ve hatta dinleyici-katılımcı olanlarda da büyük bir coşku hakim. Bu coşku, bu heyecan, bu ilgi sandığa ne kadar yansıyacak şimdiden bir şey söylemek koay değil ama, Türkiye İşçi Partisi ve Genel Başkanı Erkan Baş'ın toplumsal alanda yarattığı etki yadsınamaz. Seçim sonuçları nasıl gerçekleşirse gerçekleşsin Erkan Baş ve arkadaşlarının yönetimindeki Türkiye İşçi Partisi'nin sosyalist solda diğer sol-sosyalist partilerimizden birkaç adım öne çıktığını söyleyebiliriz. Umarım böyle devam eder. Umarım partideki bu heyecan hiç azalmaz ve partili dostlar bu heyecanı topluma yansıtarak sosyalizmin toplumsal alanda bir ivme kazanmasına yol açarlar.




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.994
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 24.04.2023- 09:42


Dün Sarıgazi Demokrasi Meydanı'ndaki seçim şenliğinde birkaç saat geçirdim.14 Mayıs seçimlerinde öne çıkan partlerden hemen hemen pek çoğu stand açmışlardı. Yolun daha geniş olan br yanında muhalefet partileri vardı diğer yanında ise, arada 5-6m.lik bir mesafeyle AKP. Kalabalık olarak CHP ve HDP öne çıkıyordu. İlgi derseniz CHP'de daha fazlaydı. HDP ise bildiğiniz gibi Stantlarının arkasında sanki bir ihtiyarlar meclisi gibi genellikle yaşlı bir kesim oluyor ve altı ya da yedi sandalyede pek de konuşmadan öyle oturuyorlar. Gençler ise fırsat buldukça halay çekiyorlar Kadınlı erkekli bu halayların ilgi çektiği yoldan geçenlerin bile halaya girdikleri, girmeye çalıştıkları görülüyor. Stand görevlisi ya da sorumlusu olan bir kişi ise TİP standı için ''yoldaşlarımız'' diyor. CHP'llerle ise sürekli diyalog halinde. Sevimli, konuşmak bir tip. Takılıyorum, ''AKP bugün devletleştiyse biraz da sizin sebebsiniz'' falan diyerek takılıyorum. Kızıyor önce ''biz hep mücadele ettik'' diye savunmaya geçerken sarılıyorum, gönlünü almaya çalışıyorum. Gidiyor sonra, HDP standında bir şeyler konuşuyor, CHP'lilerle konuşuyorum, sonra tekrar geliyor, tekrar takılıyorum, hem gülüyor ve hem de kızıyor.

CHP standı daha önceki seçimlerle kıyaslandıında çok ilgi çekiyor ve oldukça kalabalık Standa uğrayanlara bir şey söylemeye başlamadan önce gelen yurttaşlar konuşmaya başlıyor. Heyecanla ''bu hükümet gitmeli artık, yeter'' mealinde tepkilerini dile getiriyorlar. CHP'lilerle çoğunlukla TİP konusunda konuşmaya çalışıyorum. CHP'lilerde TİP konusunda büyük bir ilgi var. Ümraniye standında da böyle olmuştu, burada da rastlıyorum; TİP'in meclise girmesi gerektiği söyleniyor genellikle. Oy vereceklerini söyleyenler de var, bu seçimde kendilerine bir taban yarattıklarında sosyalizmin sesi olarak meclise gireceklerini desteği o zaman vereceğini söyleyenler de...

Benim için en ilgi çekici olan, Kadıköy'de rastlamıştım, burada da TİP'in güzel bir stand açması. Hoparlör getirmişler, Erkan Baş'ın ''Yaşamak İçin Sosyalizm'' kitabını isteyenlere ücretsiz dağıtıyorlar. Ayrıca çeşitli bildiriler, broşürler dağıtıyorlar. Yanlarında fazla olmadığını gördüğüm   ''TİP Politika ve Tutum Belgesi'' kitapçığını getirmişler. Gencecik arkadaşlar, çoğu belki de lk kez bir seçim standıda görev almışlar. Heyecanlılar, biraz da çekingen. ''Bir şeyler çalsanıza'' diyorum. HDP ve CHP ile anlaşmışlar. Önce HDP, sonra CHP ve sonra da kendileri yarım saat yayın yapıyormuş Sıra kendilerine geldiğinde önce Ahmet Kaya'dan bir türkü, sonra Erkan Baş'ın bir meclis konuşması... Biter bitmez HDP halaya başlıyor; CHP'de ise sürekli bir konuşma :)

AKP standı tahmin edileceği gibi çok ''zengin''... Bir bez çanta-torba veriyorlar ve içlerne ''bir şeyler'' dolduruyorlar Genellikle yaşlı insanlar ve CHP ile HDP'ye nazaran çok daha az bir kitle...

Deva'nın standı var, ama boş, kimse yok. İki saat boyunca da kimse gelmedi. İYİ parti standında bir kaç kişi var, arada birileri geliyor, konuşuyorlar; çok dikkat etmedim ama görebildiğim de bu.

TİP'e bir parantez açmak isterim. Meydanlarda TİP'e bir ilgi var. Daha önceki seçimlerde büyük kitleye sahip parti standlarının arasında bir sosyalist parti standına hiç rastlanmazdı. Ama bu seçimde TİP gerçekten farklı bir görüntü veriyor. (Kadıköy'de EMEP'e de rastlamıştım, kalabalıklardı ve güzel bir görüntü veriyorlardı.) Stand görevlileri gençlerin çekingen olduklarını söylemiştim. Genellikle kendilerini pek anlatamıyorlar, anlatmayılar hatta. Gelenler, broşür alıyor ve iyi dilaklerde bulunuyor oy vereceğini söylüyor. Birkaç CHP'liyle TİP standında konuşurken gençler hep dinliyor. Alışacaklar...

HDP üzerinde bir gözlemimi aktarmak istiyorum. HDP'lilerle konuşmayı seviyorum. Konuşmak isteyenler ise daha çok ''eski tüfek'' dediğimiz Marksist gelenekten gelenler. HDPlileşmişler. Belki diğer arkadaşlara nazaran daha az ama siyaset daha çok Kürt etnisitesi üzerine oturmuş. Savunmaya çalıştıklarının Marksizme aykırı şeyler olduğunu hatırlattığımda Marksist gelenekten gelen arkadaş '' o da bir insan'' gibi garip bir savunma içine giriyor. Tartışma-konuşma bir yerden sonra tıkanıyor. Demirtaş'in Türkiyelişeme perspektifini çok önemsediğimi ısrarla ileri sürdüğümde Demirtaş'ı çok sevdiğin i söyleyenler hiçbir tepki vermiyor. Konuşmalarında ise genellikle   siz ve biz gibi bir ayrım var. Kendilerini ayrı görüyorlar.   O nedenle Selahattin Demirtaş'ın adını koyduğu Türkiyelileşme siyasetini önemli ve gerekli buluyorum.

Ayrılırken ülkede daha güzel bir bahar esintisinin olabilmesi için CHP HDP ve TİP özelinde sosyalistlerin sürekli bir dayanışma içinde olması gerektiğini ve Millet İttifakı içinde bulunan milliyetçi ve sağcı partilerin demokratlığına çok fazla güvenemedğimi söylüyorum. Bu sözüme sadece CHPliler katılıyor. HDP'liler ise bu seviyede   hala ve hala bir Kürt partisi...




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.994
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 03.05.2023- 01:34


TİP'in 14 Mayıs seçimlerine kendi ad ve logosuyla girme kararı sanırım HDP'li ittifaklar konusunda pek de açıkça konuşulmayan bir büyük ve önemli sorunu ortaya çıkardı. Karar önce bir kırgınlık ve kızgınlık olarak topluma yansıdı. Pervin Buldan'dı sanırım, ''ittifak gözden geçirilir'' mealinde bir şeyler söyledi. Demirtaş'ın devreye girmesiyle konu pek konuşulmamaya başlandı ama bence halının altına süpürüldü ve orada bekletiliyor.

Geçenlerde İstanbul'un bir büyük ilçesindeki HDP standında görevli bir arkadaşla epey uzun bir konuşma gerçekleştirmiştik. Marksist gelenekten geldiğini söylüyordu, (Perincek-Kaypakkaya). HDP'lileşmiş tabi. İleri sürdüklerinden bazılarının Marksizme aykırı olduğunu söylediğimde (konuyu da hatırlamıyorum) ''Marks da bir insan'' şeklinde yanıt vermişti. Konuyu hep TİP'e getiriyor, yanlış yaptığını söylüyor, bense ''sosyalizmin meclise taşınması gerektiğini, TİP'in bu seçimlerde toplumda nasıl bir karşılık bulduğunu ölçme ihtiyacı hissettiğini, eldeki verilerin de vekil çıkarabileceğini'' söylediğimde, ''biz de sosyalistiz, listelerimizden gösterebilirdik'' diye yanıt veriyordu. Tartışma-konuşma da bu eksen üzerinde sürerken ''bir sonraki seçimlerde ittifaka almayız'' da dedi. Şaşırdığımı görünce de konuyu değiştirdi. Sosyalizme inandıklarını, ama önce demokrasinin yerleşmesi gerektiğini, sonra da sosyalizm için mücadele edilebileceğini anlatmaya başlamıştı.

''Bir sonraki seçimlerde ittifaka almayacağız.''

Rahatsız edici bir cümle bu. Rahatsız edici bir tavır. Facebook'ta tartıştığım bir HDP'li arkadaş ta Ahmet Şık'ın söyledikleri üzerinden benzer şeyler söylemişti. ''Sözümü dinlerler mi bilmiyorum ama TİP'in ittifaka alınmamasıyla ilgili bastıracağım'' demişti.

''Sizleri biz meclise sokuyoruz, bizim çizdiğimiz plan-programın doğrultusundan şaşmamak zorundasınız '' büyüklenmesi vardı bu cümlelerde, bu tavırda. Hem rahatsız ediciydi ve hem de HDP'li dostların kurdukları ittifaka, ittifak bileşenlerine nasıl baktıklarını göstermesi açısından bence büyük bir sorundu. Açıkça ittifak bileşenleri eşit gibi görünse de eşit değildir, belirleyici, belirleyen biziz ve biz karar alırız sizler de alınan kararlara uyarsınız, uymak zorundasınız...-gibi.

Tekil örnekler gibi bakılabilir mi, bilmiyorum ama dün, yine benzer bir olay geldi başıma. Bostancıdan marmaraya binmiş Maltepe miting alanına gidiyordum. Yalnızdım. Bostancı tren istasyonundan binenlerin çoğu da zaten mitinge katılacak olanlardı. TKP'li olanlar da vardı, HDP'liler de. Ben   her iki grup arasında yalnızdım ve hepimiz de ayataydık. Bir ara 5-6 kişilik HDP'li gruptan bir kadın arkadaş oturan kadınlara dönüp biraz da gülerek ''oylarınızı Yeşil Sol Partiye bekliyoruz'' dedi. Oturan kadınlar gülümsedi ama yanıt vermediler. Ben de gülümseyerek ''neden size versinler ki, TİP'e versinler'' dedim. Önce yumuşattı ''ikimiz de aynı ittifaktayız'' diye karşılık verdi ve sonrasında tren tam da İdealtepe'ye geldiğinde ''faşistlere oy vermesinler'' diyebildi. Kime söylediğini sordum, ''siz bize faşist derseniz biz de size deriz'' dedi. Tavrında o diğer iki arkadaştaki büyüklenme ve üstten bakma vardı. Ahmet Şık olayını mı kastetti bilmiyorum, o ara trenin kapısı da açılmıştı inerlerken ''Çandarları yanlarına alanlara hiç vermesinler'' diyebildim. Üç kadın iki erkekti ve diğerleri başından beri sessiz kalmışlardı. Ama o tavır...

Evet, o tavır bir büyük sorun.
O tavır, o büyüklenme ve üstten bakan tavır gerçekten hem çok rahatsız edici ve hem de ittifak bileşenleri açısından başlıbaşına sorun. Bence bu tavır kabul edilmemeli. Ve eğer gerçekten Kürt hareketinin Türkiyelileşme gibi bir amacı varsa, bu konuda samimi adımlar atmak istiyorsa solculara, sosyalistlere ihtiyacı var. Konuştuğum HDP'li arkadaşlardan birine söylemiştim, siz solcuları, sosyalistleri belki meclise sokuyorsunuz ama içinize aldığnız solcular sosyalistler de sizleri sadece bir etnik parti kimliğinden görünürde de olsa uzaklaştırıyorlar. Dayanışmaysa karşılıklı olmalıdır. Bu tavırla bir ittifak sağlıklı bir şekilde ne kadar sürdürülebiir ki?

***

TİP'e ihtiyacımız var.
TİP kendi oylarıyla meclise girebilmeli ve sosyalizme eşik atlatacak bir yüzdeyi yakalayabilmelidir.
TİP'in eşik atlayacağı bir yüzdeye ulaşması, meclise vekiller sokması bu yüzden çok çok önemli...
Sosyalizm için, sosyalizmin toplumsal alandaki etkisini arttırabilmesi için...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.994
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 03.05.2023- 08:35


Bir ekleme de yapmalıyım: Yanlış anlaşılmamalı; Kürt dostlar bir alınganlık göstermemeli. Türkiye sosyalizmi özellikle büyük gövdesiyle ayrılıkçı siyasetlere karşıdır. Kürt sorununun Demirtaş'ın Türkiyelileşme perspektifine oturan ulusal ve sınıfsal bir karakte taşıyan bir sorunlar yumağı olduğunu düşünüyorum. Elbette bu bağlamda kavranmalı ve çözülebilmeli, bu bağlamda Türkiye sosyalist hareketi ile aralaranda her türlü dayanışma geliştirilebilmeli ve uygun koşullar içinde de her türlü ittfak ilişkisi kurulabilmellidir. Ama sosyalist partilerimizin toplumsal alandaki karşılığı ve bu etkinin sandığa yansıyan oranı ne olursa olsun, bu ittifak konusu birer alt ve üst ilişkisine dönüşmemeli, böyle bir hiyerarşik anlayışa yol açmamalıdır. Sanırım her iki ''taraf'' için de dikkat edilmesi ve özen gösterilmesi gereken konu da bu olmalı.




Bu ileti en son melnur tarafından 03.05.2023- 08:37 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör TİP'ten14 ve 28 Mayıs seçimlerine dair değerlendirme. melnur 0 257 11.06.2023- 05:33
Konu Klasör 1 Mayıs’a giderken ne okumalı... melnur 3 832 01.05.2022- 00:52
Konu Klasör 1 Mayıs 2016’ya giderken… umut 11 12682 20.04.2016- 01:06
Konu Klasör Seçimlere Giderken, Kimlik, Siyaset ve Sol spartakus 0 3050 17.04.2015- 01:11
Konu Klasör Dünyanın en güzel insanlarından dünyanın en güzel marşlarından biri: Çav Bella. melnur 0 1665 11.07.2019- 23:47
Etiketler   Mayıs,   seçimlerine,   giderken,   CHP,   HDP-YSP,   TİP,   standlarından,   izlenimlerim.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS