Erdoğan hala anlamadı: 'Aynı evde kalmaları nasıl uygun olabilir!'
Başbakan Erdoğan, Finlandiya'ya hareketinden önce açıklamalarda bulundu. Erdoğan, öğrenci evleriyle ilgili soruya 'Eğer yasal düzenleme gerekiyorsa yaparız. Kişilerin müstakil evlerinde farklı bir kız, farklı bir genç ile kalması ne denli uygun olabilir?' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyarette bulunmak üzere Finlandiya'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın freni patladı: Kız-erkek öğrenci aynı evde kalıyor, denetleyeceğiz!'Karışık yurt dönemini kapattık'
"Kız ve erkek öğrencilerin tuttukları evlerle mi ilgili yoksa yurtlarla ilgili mi atılacak adımlar?" şeklindeki soruya Erdoğan, "Kız erkek artık karışık yurt dönemini biz kapattık. Şu ana kadar yüzde 75 düzenlemeyi yapmış durumdayız. Kızlar ile erkeklerin aynı kampüsü paylaştıkları bu fırsatı verecek yurtlar olmayacak. Ev olayına gelince. Aynı daireyi kız erkek paylaşım noktasında ciddi şikayetler var" dedi.
'Yasal düzenlemeyi yaparız'
Erdoğan konuyla ilgili açıklamalarını sürdürerek, "Bunu sizlerin takdirine bırakıyorum. Muhafazakar demokat bir iktidar olarak nasıl bir düzenleme yapabilir bunları planlayıp yapacağız. Kişilerin müstakil evlerinde bir farklı kız bir farklı genç aynı evde kalması ne denli uygun olabilir? Siz kızınıza bunu hoşgörüyle karşılayabiliyor musunuz? Siz uygun buluyorsanız size hayırlı olsun. Eğer bir yasal düzenleme gerekiyorsa biz yasal düzenlemeyi yaparız. Valiliklerin yapması gerekiyorsa bunu yaparız" dedi.
Konuyla ilgili yorum yapan hukukçular ise, böyle bir düzenlemenin mümkün olmadığını, 18 yaşını geçmiş bireylerin kararlarına müdahale edilemeyeceğini, Başbakan'ın konuyla ilgili açıklamalarının ise özellikle Anadolu kentlerinde ihbar uygulamalarını özendireceğini söyleyerek uyarıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kız ve erkek öğrencilerin bir arada kalmasına yönelik denetleme yapacağını belirtmesi dünya basınında da yankı uyandırdı.
Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre dünya çapındaki önemli medya organları Başbakan'ın açıklamalrına yer verdi.
Wall Street Journal: Türkiye'nin kültür savaşında yeni bir cephe
Amerika'da yayınlanan Wall street Journal gazetesi, haberi 'Türkiye'nin yeni kültür savaşında yeni bir cephe: karma öğrenci evleri' başlığı ile duyurdu.
Gazete, ulusal çaptaki hükümet karşıtı gösterileri başarıyla başından savuşturduktan sadece üç ay sonra Türkiye Başbakanı'nın ülkenin tatsız kültürel tartışmasına öğrenci evleri ile yeni bir cephe açtığı yorumunu yaptı.
Karma öğrenci konaklamalarının muhafazakar olan Türkiye'de yaygın görülmediğini ancak Erdoğan'ın açıklamalarının sosyal medyada bir hengameye neden olduğunu yazan gazete, liberallerin Erdoğan'ı vatandaşların özel hayatlarına müdahale etmek ve toplumu İslamileştirmekle suçladığını aktardı.
Gazete, son yapılan anketlerde, Türklerin büyük bir çoğunluğunun hükümetin giderek artan otoriterliği ve özel yaşamlara müdahalesi konusunda endişelerinin arttığı sonucu çıktığını yazdı.
AFP: Muhafazakar Başbakan karma öğrenci yurtlarına karşı planı savundu
AFP haber ajansı ise Türkiye'nin muhafazakar Başbakanı'nın salı günü yaptığı basın toplantısında, karma öğrenci yurtlarına karşı planı savunmasının çoğunluğu Müslüman ancak laik olan Türkiye'de tartışmaları ateşlediğini yazdı.
Haber ajansı, karşıt görüştekilerin de Erdoğan'ın iktidarında Türk toplumunun her zamankinden daha fazla kutuplaştığı ve Türkiye'nin muhafazakar bir İslam'a doğru kaydığını savunduklarını aktardı.
Reuters: Karma öğrenci evleri Erdoğan'ın yeni, yersiz korkusu oldu
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan kadın ve erkek öğrencilerin birlikte yaşamasını engellemek için yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini söyledi. Erdoğan'ın bu açıklaması, özel hayata din temelli müdahale suçlamalarını tetikledi.
Devlete bağlı öğrenci yurtlarındaki karma bölümlerin yüzde 75'ini hali hazırda kapattıklarını ve bu doğrultuda devam edeceklerini belirten Erdoğan, aynı evi paylaşan kadın ve erkek öğrenciler hakkında şikayetler gelmesi halinde valilerin de müdahale için yetkilendirilebileceğini söyledi.
Erdoğan, Finlandiya'ya düzenlediği resmi ziyaretten önce düzenlediği basın toplantısında, "Bir kızla bir erkek özel müstakil evlerinde nasıl birlikte kalabilir? Siz kızınız ya da oğlunuz için böyle bir şeyi hoşgörüyle karşılayabilir misiniz?" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın karma öğrenci evi ya da yurtlarıyla ilgili sözleri AKP 'nin hafta sonunda basına kapalı gerçekleştirdiği bir toplantıdan sızmış ve Türk gazetelerinde yer bulmuştu. Yardımcıları, Erdoğan'ın kayıt dışı öğrenci yurtlarını kastettiğini belirterek, tartışmaları hafifletmeye çalışmıştı.
Apartmanına 'kızlı-erkekli ihbar yazısı' asılan öğrenci konuştu
Erdoğan'ın kızlı-erkekli aynı evde kalanları ihbar etmeye çağırmasının ardından harekete geçen bir apartman yöneticisi, apartman girişine ihbar notu yazdı. Apartmanda yaşayan üniversite öğrencisi konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Üsküdar’da oturduğu apartmanın girişine yönetici tarafından kendisini hedef gösteren bir yazı asılan üniversite öğrencisi Ö.K konu ile ilgili DHA'dan M. Akif Erdem'e konuştu. 21 yaşındaki Ö.K evde iki kız yaşadıklarını ve apartmanda başka öğrenci evi olmadığını belirtti.
Bir üniversitede tiyatro eğitimi alan Ö.K. "Başbakanın kızlı erkekli öğrencilerin aynı evde kalmaması konusunda yaptığı açıklamayı biliyorsunuz. Onun akşamında asılmış bir yazı muhtemelen. Çünkü ertesi gün derse gitmek için sabah evden çıktım. Sabah 07.30 gibiydi. Apartman girişinde bu yazıyı buldum ve dehşete kapıldım. Aslında bu kadar hızlı etki edebileceğini düşünmemiştim. Bu apartmanda yaşayan tek üniversiteli benim bir de ev arkadaşım var. Hedef olarak benim gösterildiğim kesindi" dedi.
Yazıyı yazan kişinin daha önce de ev sahibine eve gelenlerle ilgili sert ve kaba bir üslupla rahatsızlığını dile getirdiğini belirten Ö.K "Ev sahibim de öğrenci benim kiracım ve tabii ki arkadaşları gelip gidecek. Yani biz buna karışamayız. En fazla gürültü yaptıklarında kapılarını çalar uyarırız’ dedi. Bunun üzerine iki gün geçti geçmedi, eve polis geldi. Gürültü yapıyorsunuz diye, bu sırada aşağıdan bağırmaya başladı ve ne dediğini anlamadım ama polislerden biri susturdu o sırada. Sonrasında bir şey olmadı. İşte aradan 1 hafta geçti, bu yazıyı gördüm. Yazıda ’Burada bazı insanlar kız-erkek beraber kalıyorlar. Böyle şeyler binaya ve apartmana uygun değildir. Böyle insanları gördüğünüzde polise ihbar edin. Apartman olarak mal sahiplerinin gerektiğinde toplanıp gereğini yapacaktır’ içerikli biraz tehditkar ve bariz hedef gösteren bir yazı yazmış. Ve bana yazdığını anlamam çok zor olmadı. Yazıyı alt kat komşum ve yönetici Murat Bey yazmış. Yazıyı apartmanın girişinde duvara yapıştırmış" diye konuştu.
Yazıyı gördükten sonra olayın şokuyla bir şey yapamadığını ve okula gidip geldikten sonra yazının fotoğrafını çektiğini belirten Ö.K. "Sosyal medya aracılığıyla bunu yaymak istedim. Çünkü bu önemli bir olaydı. Sanki böyle tetikte bekliyormuşçasına özellikle öğrenci ve yalnız kadın öğrencilere tahammülleri yokmuşçasına böyle davranışları hoşuma gitmedi.Ve sosyal medyada ilgi gördü" dedi.
Bir arkadaşının kendisine konu ile ilgili dava açmasını önerdiğini belirten Ö.K. "Bende dün gece duvardaki orjinal yazıyı çıkardım elimde bulunması için. Böyle gelişti olaylar" diye konuştu.
Kadın Gazeteciler Takipte Oluşumu, Başbakan'ın kadın muhabire yönelttiği "Kişilerin müstakil özel evlerinde bir farklı kız bir farklı genç, ikisinin aynı evde kalması ne denli acaba uygun olabilir?" sorusunu cevapladı.
(soL - Haber Merkezi) Başbakan Erdoğan'ın kızlı-erkekli ev açıklamalarına kadın gazetecilerden yanıt geldi.
Siyasi iktidarın dinci faşizmi freni patlamış bir araç gibi bodoslama gidiyor. Şimdi de ahlak bekçiliğine soyundular. Bu iktidarı öteden beri destekleyen liberalleri bile tepki göstermeye yönelten bu çağdışı anlayış bu kez cinsiyet ayrımcılığında karşımıza çıktı. 18 yaşını aşmış kızlar ve erkekler bir evde birlikte kalamazlarmış! Neden? Başbakanımızın gerici anlayışına uymuyormuş! Kadıköy vapurundan inen kadınları "gözetlerken" içine sinmediği giyim kuşama eleştiri yöneltirken, "onaylamıyorum ama karışmıyorum" diyebilirken, bugün geldiğimiz noktada "onaylamıyor, uygun bulmuyor ve gerekirse yasal düzenleme" yapılabileceğini söylüyor.
Böyle giderse, hiç kuşkunuz olmasın bir "gezi direnişi " daha ortaya çıkacaktır.
Sözde sol-sosyalist forumları şöyle bir dolaşın gerici-faşist partinin bu tür uygulama veya açıklamaları hiç gündeme getirilmez, ve önemsiz bulunur. Neden? Gerçekten önemsiz konular mı bunlar? Yoksa bu gerici-dinci iktidara yöneltilen bu tür eleştiriler doğru mu bulunmaz?
İlginç bir durum değil mi?
Her önüne gelene rahatlıkla faşist damgasını yapıştıran bu zihniyet bu dinci gericiliği neden görmezlikten geliyor?
Nedeni, hep yinelediğimiz gibi bu sözde sol-sosyalist forumlarda hakim olan kürt milliyetçi anlayışın AKP'yi bir ölçüde kendine yakın bulması ve şu aralar AKP'yle birlikte hem kürt halkına ve hem de Türkiye'ye bir demokrasi getirme çabası içinde olmasıdır. AKP'yle birlikte barış süreci içindeler ve AKP'nin yıpratılması hiç de işlerine gelmez.
Birincisi bu.
İkincisi ise, burada hakim olan kuyrukçuluk anlayışı; başka bir tanımlamayla kuyrukçu bir siyasetin sol bir siyaset sanılması. Bunların da gündemleri kürt ulusal hareketinin gündeminden farklı olmadığı gibi, sorunlara bu ulusal hareketin, sanalda ise bu harekete sempati duyan kürt milliyetçiliğin penceresinden bakıyor olmalarıdır.
Şimdi şu soruyu da sormak gerekiyor: Başka başlıklarda sosyalistlerin birey ya da örgüt-parti düzeyinde sınıfı ve emekçi halkı siyasete taşıma sorumlulukları vardır demiştik. Sınıf bilincinin pratikteki karşılığı aşağı yukarı budur. Peki bunu nasıl yapar; nasıl yapmalıdır? İşte bu şekilde! Dinci partinin bu gerici faşizan anlayış ve uygulamalarını gündeme taşıyarak, halkın önüne getirerek. Onları bu gericilik karşısında tutum almaya çalışarak. Bu yönde bir doğrultu kazandırarak...
Ama bunlarda tıss yok!
Hala sosyalist solla, Kemalizmle, Cumhuriyet'le uğraşıyorlar!
Hala TKP'yi, Halk Cephesini dillerine doluyorlar ve hala birilerine solcu-sosyalist olduklarını inandırmaya çalışıyorlar!
Basbakan ve iktidari bu gerici uygulamayi asla yapamaz, halk ona gereken cevabi verir. Daha simdiden bir fiyasko oldugu anlasilan bir öneri. Türkiye'de devlet ve devletin temsilcileri yillardan beri halki hizaya getirmeye alismislar, Tayyibin denemeside bu aliskanliklardan sadece birisi. Ama bu halk bu cagda artik kendisini hizaya getiren devletten nefret ediyor.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
