SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
''Solu ayağa kaldırmak'' gerek...           (gösterim sayısı: 202)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 09.12.2023- 09:57


Çok söylenir bu söz. Türkiye'de her türden sağcılık egemen hale gelmişse solun   toplumsal alandaki etkisizliği örnek gösterilir. Sol toplumsal alanda etkisizleştkçe oraları sağ siyesetin her rengi dolduruyor saptaması da yapılabilir. O zaman ''solun ayağa kakması-kaldırılmasından'' anlaşılması gereken özellikle sosyalist solun toplumsal alandak etkisini arttırmasıdır. Toplumsal alanda yer kaplayan ve etkili hale gelen bir sol oralarda egemen olmuş sağın da etkisni kaybedeceği anlamına gelir. Demek ki, bugün ülkemizde solun bir görevi AKP-MHP ittfakını geriletmekten geçiyorsa, diğeri de ''solu ayağa kadırmak''tan geçmektedir, denilebilir.

İyı güzel de solun ayağa kalkması ve kaldırılması konusu bugünün sorunu da deği ki. Türkiye'de özellikle sosyalist sol on yıllardır yok. Bugünün önemli konusu ve altının kalınca çizilmesi gereken sorusu bu sorunun nasıl aşılması gerektiğinde ve nasıl gerçekleştirilebilir olduğunda yatmaktadır. Asıl yanıtlanması gereken soru da bu aslında: Ülkemizde solu ayağa kaldırabilmek nasıl bir siyasetten geçiyor? Ve yinelenecekse, bugünün sorusu da değil. Yıllardır, on yıllardır bir türlü üstesinden gelemediğimiz bir sorun bu. Bugün kalkıp, ''solu ayağa kadırmak gerekiyor'' demek, sorunun bugün mü farkına vardınız sorusunun sizlere yöneltilmesine yol açacaktır. Solu ayağa kaldırmak konusunda bugüne kadar izlediğiniz siyaset bir sonuç vermemişse, yapılacak şey, yapılması gereken şey öncelikle o siyasette diretmemektr. Analizleriniz yanlış olmasa da siyaset alanında farklı tercihler ve farklı bakış açılarına yönelmek durumundasınız. Yoksa değişen bir şey olmayacaktır.


Kimsenin solculuğunu, sosyalistliğini tartacak durumda olmamak gerek. Bu ayrı bir şey. Ama sosyalist siyaset SORUNu CHP ve HDP'nin toplumsal alandaki etkisi ve ''solun üzerine düşen gölgelerine'' bağlamaktan geçiyorsa (bence) sorun hala anlaşılamamış demektir. Bu ülkede, bu siyaset zemininde CHP ve HDP hangi oy oranlarıyla bulunursa bulunsunlar varlıklarını sürdürecekler ve solun üzerinde bir etki de bırakacaklardır. Gerçeklik, nesnellik buysa burada yakınmak yerine bu gerçeklik üzerinden siyaset kurgulaması yapmak ve sosyalist siyaseti de bu zeminde oluşturabilmek gerekmiyor mu? Özetle toplumsal alandaki etkimizi arttırabilmenin yolu bu gerçeklikten yakınmak, bu gerçeklikten kopmak ve bu gerçeklikle (ideolojik) kavgayı öne çıkarmak değil, emekçi hakın haklı olarak dert gördüğü sorunları önceliğe almak ve gündem haline getirerek somutlaştırmak ve mesafeyi yakınlaştıracak adımlar atmak ve siyasetler üretmekten geçmektedir, diye düşünüyorum.



Şu konu da anlaşılmalıdır artık, ''biz komünistiz, bizim gerçeklerimiz toplumun hemen kavrayacağı ve onay vereceği şeyler değil'' diyor ve toplumsal alanda olmamayı buna bağlama ihtiyacı hissediyorsak, işler daha da kötü, sorun çok daha büyük demektir. Bunu söyleyenler komünist kalmaya devam edeceği için demek ki halk da bizleri hiç anlamayacak ve toplumsal alanda olmamaya devam edeceğiz! O zaman da ''solun ayağa kakması gerek'' gibi cümleler kurmanın bir anlamı kalmıyor ki!


Solun ayağa kakması lazım, evet, sosyalist sol toplumsal alandaki etkisini arttırması lazım, evet, peki nasıl?
Yanıtı TİP veriyor arkadaşlar; 14 Mayıs seçim sonuçları bunun kanıtı. Anketler bu ilginin artarak devam ettiğini de gösteriyor. Umarım daha da devam eder ve umarım TİP yönetimi bu ilgiyi ivmeli bir şekilde arttıracak hamlelerne duraksamaksızın devam eder. Çünkü ihtiyacımız var; çünkü solun ayağa kakması gerek.



Çünkü solu ayağa kaldırmak gerek.





Bu ileti en son melnur tarafından 10.12.2023- 08:03 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.04.2024- 07:29


Hikmet Kıvılcmlı'nın alaz yayıncılık'tan çıkmış Devrim Nedir? kitabının önsözünde Mehmet Yılmazer kapitalizmin iki yüzü olduğunu ve bunlardan birinin gelişmiş ülkelerde cennet diğerinin 3. dünya ülkelerinde yaşanan cehennem olduğunu söyler. İkisinin de kapitalizm olduğunu söylerken, şu saptamayı yapar: ''kapitalizm nasıl bir ülkede belli bir sınıf lehine gelişim ise, dünya ölçüsünde de belli gelişmiş ülkeler lehine gelişim olarak varoluyor. Üç yüz elli yıldır kapitalizm henüz insanlığa başka örnekler sunamadı. Bundan sonra sunma imkanı var mı?''

Hiç kuşku yok, sunamayacak. Kapitalizm bu çünkü. Kapitalizmin varlığı, özel mülkiyetli sistem   ve içerdiği çelişkiler bu durumu yaratmakta. Ve kapitalizmi ortadan kaldırmadıkça ve bu özel mülkiyetli sistemi değiştiremedikçe dünyanın çehresini de değiştirmek ve daha güzel bir dünyaya ulaşabilmek de   mümkün olmayacak.

Peki sorun ne, neden olamıyor, neden değiştiremiyoruz?
Çünkü sosyalizmi kitlelerle buluşturamıyor ve toplumsal bir güç haline getiremiyoruz.
Peki bunun nedeni ne?
Sanırım sorunumuz bu sorunun yanıtında saklı.

Sınıflı toplumsal yapıda kitlelerin bilinci genellikle egemen olan sınıfın bilincidir ve kendiliğinden süreç ezilenlere, proletaryaya ancak ekonomik-sendkal bilinç getirebilir. Halkımız kapitalist düzende kendi sınıfının tarihsel çıkarlarını savunan partilerde örgütlenemedikçe ve sosyalizm için siyasal mücadeleye katılmadıkça bu ekonomik bilinci aşabilme ve düzeni değiştirme şansları da olmayacaktır. Yoksulluk ve çaresizlik arttıkça devreye egemen sınıfın ideolojisi, kültürü daha yoğun bir şekilde girmekte   işçi sınıfnın, emekçi halkın sosyalizmle, sosyalistlerle ve sosyalist partilerle arası daha da çok açılarak düzenin en gerici kurum ve partilerine yönelmek ağır basmaktadır.

Çözüm kitlelere sosyalizmi kuramsal olarak açıklamak değildir. Kitlelerle aramızda varolan açının kapanmasının yolu sosyalizmin kendi gündemini öne çıkartarak yaklaşmak hiç değildir. Olmadığını bu yöntemin onyıllardır hiçbir şe yaramadığını yaşıyor ve görüyoruz. Sosyalistler, sol partilerimiz kitlelerle aramızda varolan mesafeyi daha da azaltacak, bizi onlara yakınlaştıracak siyasetleri bulup çıkarmak zorundadır ki, bunun yolu da geniş kitlelerin gündeminin   içine girebilmekten   ve bu konuda organik bir siyaseti benimseyebilmekten geçmektedir. Sosyalist partilerimiz bu konuda çalışmalar yapmadığı   ve kitlelerle aramızdaki mesafenin kapanmasına yol açacak adımlar atamadığı sürece toplum tarafından görülmeyecektir. Kalabalık olamayacaklardır ve bu yüzden kalabalıklar da   dönüp bakmayacaktır.

Türkye İşçi Partisinin tarhsel TİP'ten bu yana 2023 seçimlerinde yüzde 3'e yaklaşmasının nedeni bu konudaki yaklaşımıdır. Tarihsel TKP'nin adını da taşıyan bu günkü TKP'nin yüzde birlere çakılı kalmasının nedeni de budur. Kalabalıkların, yüzü sola dönük kesimlerin sorunu öncelikle cumhuriyet tarihinin en gerici ve en otoriter iktidarını geriletmek, daha fazla mevzi kazanmasının önüne geçmek ve sonuçta ondan kurtulmak iken bu konuyu es geçen bir sosyalist partinin başarılı bir süreç götürebilmesi ve sosyalizmi toplumsal alanda bir güç haline getirebilmesi olanaklı değildir.

Bu günün dünyasında cehennemi yaşayan ülkelerin cennet görebilmelerinin yolu da sosyalizmden geçmektedir. Sınıflı toplumsal yapı içinde cehennem koşullarının cennete dönüşebilme olanağı da kalmamıştır. Ama böyle bir gerçek cehennem koşullarında bile cennet veya bahar arayışının öteleneceği ve sosyalizme havale edileceği anlamına gelmez. Sosyalizm mücadelesi demokrasi mücadelesini içerir. Cehennem koşullarında çok daha fazla önemlidir, önemsenmelidir. Saray rejiminin egemenliği sürdükçe demokrasi mücadelesini dışlayan ya da görmezlikten gelen, önemsemeyen bir siyaset anlayışının sosyalist mücadeleye en küçük bir katkısı bile olamaz.

Sosyalizmin toplumsal alandaki etkisini bir türlü arttıramamasının en önemli nedeninin bu gerçekliğin kavranamaması gerçeği olduğunu düşünüyorum.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Türkiye Solu, Kürt Solu ve yolun sonu ayhan 2 4587 23.05.2015- 20:56
Konu Klasör FETÖ’nün siyasi ayağı ve sözde enternasyonal forumlarımız... melnur 7 2399 12.03.2020- 05:24
Konu Klasör Muhalefette seçim işbirliği sınırlı kaldı: Geniş uzlaşma İstanbul'da... melnur 1 90 26.03.2024- 05:33
Konu Klasör AKP'yi sıradanlaştırmak sosyalistler için yanlış bir siyasi perspektif nedenidir... melnur 2 578 23.02.2023- 08:01
Konu Klasör 12 Eylül solu ve Haziran solu umut 0 3137 03.06.2015- 10:30
Etiketler   Solu,   ayağa,   kaldırmak,   gerek.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS