AKP cemaat koalisyonu bozuluyor mu? diye sormak belki de yanlış; belki de bu koalisyon çoktan bozuldu ve şu anda ''dershaneler'' üzerinden yeni bir cephe açılmış durumda. İlk anda bu dershaneler konusu bir yerde ''tatlıya'' bağlanır diye düşünüldü, çünkü hep böyle olmuştu. Ama bu kez ''sorun'' gerçekten ciddi. Kılıçlar çekilmiş ve her iki tarafın medyası üzerinden karşılıklı sallanıyor. Bir AKP'li milletvekilinin cemaati KCK'ya benzetmesi, el altından ''kasetlerin' piyasaya sürülmek istenmesi, tweeter üzerinden iğrenç salvo ateşleri ve nihayetinde ''bavulcu'' Taraf yazarının ''evde bir bavul daha var'' diyerek ''cemaatin bitirilme planının AKP döneminde, 2004'teki MGK toplantılarında imza altına alındığını gösteren bir belgeyi gazetesinde afişe etmişti. Hiç kuşkusuz bu ''savaş'' duracağa pek de benzemiyor; dahası daha da şiddetleneceği konusunda belirtiler çok net.

Garip gelmiyor mu size de! Tam bir seçim dönemine girilmişken böyle bir kavgayı Erdoğan nasıl göze alabilir? Önümüzde daha dört ay var. Seçimler 30 martta. Siyasette uzun bir zaman sayılsa da, bu sürecin bir 'barış''la sonuçlanması pek mümkün gözükmüyor. Köprüler çoktan atılmış. Üstelik böyle bir uygulama yani dershanelerin kapanması sadece cemaati değil, öğretmenlerden çalışanlara kadar pek çok küskün de yaratabilecek.

Hemen her seçim dönemine yurttaşı kendi etrafında konsolide edebilecek bir strateji uygulamayı başarıyla yürütebilen Erdoğan bu kez neden böyle bir tercihte bulunuyor? Neden cemaat oylarına ihtiyacım yok stratejisinde ısrarcı? Önemli bir nedeni olmalı bunun. Yoksa önce belediye seçimleri, ardından cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonrasında genel seçimlerin bulunduğu bir süreçte böyle bir ''hata''yı neden yapsın?

Erdoğan'ın kafasında bir tilki var ama ne?