Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Dünyadan
Alisan  |  Cvp:
Cevap: 9
18.03.2014- 21:04

[quote="umut"]
[quote="VforVendetta"]


Geçen ekim ayında moskovadaydım. Yıllarca Sovyetler birliğine başkentlik yapmış bir şehirde sadece bir metroda Lenin heykeli vardı. Numunelik tek heykelle resim çekildim. Para birimleri rublenin üzerinde Çarlık rusyasını andıran kraliyet resimleri vardı. Sosyalizm adına tek bir iz bile kalmamış, tamamen piyasacı olmuşlar. Ayrıca st.petersburgdaki barlar sokağında bazı barlar tc pasaportunu görünce ırkçılık yapıp almıyorlar. Üstelik barın adı da"Fidel" idi ironik değil mi, Bu da neonazi takiyyesi heralde, hep tayyip yapacak değil ya     :-)Bizim ülkemizde tüm yabancılar istediği mekana girebiliyor. Demek istediğim faşizm rusyanın içine kadar sinmiş. Ukraynada darbede faşist gruplar olduğu doğru ama halkın Yanukoviçe tepkisi bence normal. tüm halka faşist diyemezsin. Adam altından malikane yaptırmış kendine. Ayrıca ABDnin Afganistanı işgali nasıl yanlışsa SSCBnin Afganistanı işgali de aynı şekilde yanlıştı. Birine karşı çıkıp diğerini savunmak veya sessiz kalmak anti-emperyalist bir tutum olamaz.


[img]http://www.solpaylasim.com/dosyalar/yuklemeler/34-13950857524060.jpg[/img]
[/quote]

[size=2]ABD emperyalizmi Irak'a, Libya'ya girer, onlar diktatör deriz, Suriye halkına savaş açarak onbinlerce insanın ölümüne yol açar, yine aynı terane, Ukrayna'da faşistler liberallerin desteğiyle ABD AB emperyalizminden yana saldırılar, yıkımlar yapar, hedefe yine Rusya'yı koyarız. Başka bir dünyanın insanı mıyız biz?

Ukrayna'daki ayaklanma gerici bir ayaklanmadır. Sola ve solun değerlerine saldırıdır. Bu yüzden Ukrayna'daki faşist saldırılara Türkiye solu olarak karşı çıkıyoruz. Diğer örneklerde olduğu gibi Ukrayna olaylarında da Rusya'yı öne çıkarmak bu gerici ayaklanmalara destek olmak ve emperyalist saldırıların üzerini örtmek demektir.[/size]
[/quote]Ukranya'da veya başka bir ülkede asla faşist bir girişim desteknemez. Ama bunun cevabı, cözümü Rusya'nın yaptığıda olamaz. Sanki Putin çok demokrat, antifaşist, antiemperyalist,....
Bir yanlışa başka bir yanlışla cevap vermek doğru değil. Putin kıyaslayacak olursak Rusya'nın Erdoğan'ı.
Sol devamlı yanlışlar içerisine giriyor ve kendisini bu yanlışlardan kurtaramıyor.
Neden her ikisinede karşı olunmuyor? İllada bir yanlışın arkasından gitmek zorunluluğumu var?

Ben mesela her ikisinede karşıyım, aynen Suriye örneğinde olduğu gibi. Sol en kısa bir zamanda kendisini bu tip saçma siyasetlerden kurtarmalı ve olması gerkeni yapmalı, yani Rus emperyalizmini açıktan eleştirmeli.

ilkay  |  Cvp:
Cevap: 10
18.03.2014- 22:33

Alıntı Çizelgesi: VforVendetta yazmış

Alıntı Çizelgesi: proleter yazmış

Rusya'nın sosyalizmle ilgisinin kalmaması Ukrayna'daki faşist saldırıların yanında olmamızı gerektirmiyor.   ABD ve AB Ukrayna'da faşist ve liberal saldırılarla ülkeyi kendi saflarına çekmeye çalışmaktalar. ABD ve AB Suriye'de ne yapmaya çalışıyorsa Ukrayna'da da onu yapmaya çalışıyor. Buna karşı çıkıyoruz.



Kendi kafanızın içinde benimle gerçekle hiçbir ilgisi olmayan bir yargıda bulunuyorsunuz. ABD, Afganistanı işgal ettiğinde siz Talibandan yana mı tutum alıyorsunuz, ben şahsen hem ABD emperyalizmine hem de Taliban gericiliğine karşı çıkıyorum. İkisinin de Afgan halkına yararı olmamıştır, olamazda. İkisinin arasında seçim yapmak doğru değil. Ben Ukraynada faşist darbenin de yanlısı olmadığım gibi devrik Ukrayna liderinin de yanında olamam bir solcu olarak. Adam Çarlar gibi hayat sürüyormuş. Buna dikkat çekmek istedim.


Ukrayna'da ön planda olan şey, günlerce televizyonlardan izlediğimiz faşist güruhun saldırıları ve parlamentoya yönelik ayaklanmasıdır. Karşınıza bir bu faşist çeteleri ve onların AB'ye bağlanma isteklerini koyun ve bir de bu faşist güruha katılmayan ve onlara direnen yığınları koyun. Bu yığınlar da AB'ye girmek istemiyorlar.

Biz sosyalistler bu faşist grubun saldırılarına, ayaklanmalarına, şiddetine ve bunun perde gerisindeki AB isteklerine ve ABD AB emperyalizmine   karşı çıkıyoruz. Burada ne Putin var ve ne de Rusya. Tıpkı Suriye'de olduğu gibi, dün Libya'da olduğu gibi. Libya'da emperyalizme karşı çıkmak Kaddafi'yi solcu veya sosyalist ilan etmek değildi. Ama emperyalizme karşı çıkamayanlar konuyu özellikle buralara çekerek saldırıları bir anlamda uzatmış oluyorlar. Ukrayna olaylarına bakışımız da bu, Suriye halkını destekliyor oluşumuzun nedeni de bu.

proleter  |  Batılı emperyalistlerde “Kırım hezeyanı”
Cevap: 11
20.03.2014- 19:53


Batılı emperyalistlerde “Kırım hezeyanı”

ABD ile onun güdümündeki AB emperyalistleri, Kırım merkezli gerilimi daha da tırmandırarak, olası bir askeri çatışma için de zemin hazırlıyorlar.

Resim Ekleme

Kırım’da yapılan referandumda, Rusya’ya katılma yönünde oy kullananların oranı %96’yı aştı. Rusya parlamentosu, Kırım’ın “anayurda” katılma isteğini hemen onaylardı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’de, Kırım’ın Rusya’ya katılma kararını onayladı.

Bu gelişme, Kırım ve Ukrayna’nın doğu ve güneyindeki kentlerde, kitlesel kutlamalara vesile oldu. Farklı kentlerde sokaklara çıkan on binlerce kişi, Rusya’nın anayurt olduğunu ve Kırım’ın katılımının tarihsel önemde bir gelişme olduğunu belirttiler.  

Ukrayna’nın doğu ve güney kentlerinde yaşayan halkların eğilimi de, Kırım’ın izinden gitmek. Zira son günlerde o kentlerde Kiev’deki batı kuklası yönetime karşı kitlesel eylemler yapılıyor. Göründüğü kadarıyla Putin yönetimi, en azından şimdilik bu kentlerin Rusya’ya katılımından yana değil. Zira bu, ABD ile müttefikleriyle yaşanan gerilimi daha da sertleştirir. Buna karşın Kiev’deki kukla hükümetin gerilimi arttırması ve yeni Naziler’in bu kentlerde giriştikleri provokasyonların yayılması durumunda, Putin yönetiminin kararı değişebilir.

Rusya’dan geri adım yok

Kırım’ın Rusya’ya katılmasıyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Putin, ABD ile AB’den yükselen kınayıcı açıklamalara yanıt verdi. Batılılar’ın uluslararası yasa ve kuralları ayaklar altına aldığını belirten Putin, hal böyleyken Rusya’yı suçlanmalarının anlamsız olduğunu belirtti. Kırım’daki referandumun yasal ve meşru olduğunu savunan Putin, bu konuda geri adım atmaya niyetli olmadıklarını ortaya koydu.

Washington, Londra, Paris, Brüksel gibi merkezlerden yapılan tehditkar açıklamalar ve Rusya’ya yaptırım uygulama kararı, Rusya’yı rahatsız etse de, bu geri adım atılması anlamına gelmiyor. Moskova’dan batılı güçlere verilen mesajlar net: “Rusya’yı kuşatma planından vazgeçin. Biz çıkarlarımızı her koşulda savunacağız. Çatışma, gerilim istemiyoruz. Ama artık dünyada istediğiniz gibi at oynatamazsınız. Adımlarınızı atarken, bizim çıkarlarımızı da hesaba katmalısınız. O durumda ortak çalışmaya devam edebiliriz”


ABD tehditlere devam

Batılı emperyalistlerin Ukrayna’yı ele geçirme hamlesini Rusya’nın verdiği karşılık, en çok Barack Obama yönetimini rahatsız etmişe benziyor. Üslubunu sertleştiren Obama, tehdit üstüne tehdit savuruyor. Yasa kural tanımaz ABD emperyalizminin başı Obama, ortada Afganistan, Irak, Libya işgalleri varken, utanmadan uluslararası hukuktan söz etmeye başladı.

Kırım’daki referandumu gayr-ı meşru ve uluslararası hukuka aykırı ilan eden Obama, Putin’i geri adım atmaya da çağırıyor. Ancak bu çağrılar beklenen karşılığı yaratamadığı için, önümüzdeki günlerde Avrupalı kuyrukçularını toplamaya hazırlanan Obama, Rusya’ya karşı daha sert önlemlerin alınmasını isteyecek.


AB şefleri aynı telden çalıyorlar

ABD’nin kuyruğundan ayrılamayan AB emperyalistleri de, Rusya’yı hedef alan açıklamalar yapıyorlar. Afganistan, Irak, Libya işgallerinde ABD ile suç ortaklığı yapan AB devletleri, şimdi uluslararası hukuktan söz ediyorlar.

Rusya’ya yaptırım uygulayalım, G8’den tamamen uzaklaştıralım, anlaşmaları askıya alalım, Ukrayna’yı biran önce NATO üyesi yapalım, Putin Kırımı işgal etmekten vazgeçmelidir, türünden açıklamalar yapan AB şefleri, gerçekte, kendilerine de zarar verecek olan ekonomik yaptırımı bile göze almaktan acizler. Ancak hegemonya çatışması olunca, ABD emperyalizminin arkasında hemen saf tutular.


Savaş aygıtı NATO’nun şefi de kervana katıldı

ABD'nin başkenti Washington’da bulunan “düşünce” kuruluşu Brookings Enstitüsü’nde, Kırım’la ilgili bir açıklama yapan NATO şefi Anders Fogh Rasmussen de, Obama ve diğerleri gibi saldırgan bir üslup kullandı.

“Rusya'nın Ukrayna'daki askeri saldırganlığı, uluslararası yükümlülüklerin apaçık ihlali ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına saldırıdır. Silah tehdidi altında sözde bir referandum ile Kırım'ın ilhakı, hukuka ve yasalara aykırıdır. Bu, Avrupa-Atlantik toplumu, NATO ve tüm, özgür ve barış içindeki bir Avrupa'ya taahhüdü bulunan diğerleri için bir uyarı işaretidir” şeklinde konuşan NATO’nun şefi, Kırım’ın Rusya’ya katılmasını, adeta bir felaket gibi sundu.

Tam bir arsız gibi konuşan Rasmussen, Afganistan, Irak ve Libya’nın yakılıp yıkılmalarından ve bu ülkelerde toplam milyonlarca kişinin öldürülmesinden, bizzat NATO’nun sorumlu olduğu gerçeğini örtmeye çalıştı.

Görünen o ki, ABD ile onun güdümündeki AB emperyalistleri, Kırım merkezli gerilimi daha da tırmandırarak, olası bir askeri çatışma için de zemin hazırlıyorlar.

Suriye’de ve Ukrayna’da savaş tamtamları çalanlar, halkların geleceğini de tehdit ediyorlar. Bu durumda anti-emperyalist mücadelenin önemini birkez daha öne çıkartmak gerekiyor.

Kızıl Bayrak

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]