Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Şiir,Öykü ve Denemeleriniz
24.04.2014- 01:11

Dostoyevski, Dostoyevski...

Dostoyevski'nin hayati açlik, yoksulluk ve hastalik içinde geçmistir. Hele son on yil bütünüyle bir "çiglik"dir. "Hiç bir seyi kalmamistir artik." Isi bitiktir. Ister,durmadan ister. "Öylesine sikintidayim ki, neredeyse kendimi asacagim." diye yazar mektuplarinda. "Ne borçlarimi ödeyebiliyor, ne de, yolculuk için param olmadigindan, çekip gidebiliyorum. Tam bir umutsuzluk içindeyim."

Bir yazar için kötü bir durumdur bu. Ama yine de ismarlama roman yazma konusunda israrli reddedisleri olacaktir. Düsündüklerini ve duyumsadiklarini aynen romanlarina yedirecek, "onurunu koruyacaktir."

"Yil sonuna kadar ne olacagim, bilmiyorum. Kafam çatliyor, borç alacak kimsem de kalmadi artik. Bunun ne demek oldugunu anliyor musunuz: artik gidecek bir yeri olmamak?"

"Neden esirgesinler benden bu parayi? Üstelik zorla istemiyor, alçakgönüllüce rica ediyorum."

"Bütün ömrümce para için çalistim ve bütün ömrümce hep sikinti içindeydim; su anda her zamankinden daha çok."   Borçlar...kumar...hayatini çekilmez yapacaktir.

"Ne olursa olsun, yemin ettim: yoksulluğun son sinirina da varsam, dayanacagim."

Sözünü tutmustur. Dayanmistir. Hayata, her seye ragmen direnmistir.

Yasadiklarini roman kahramanlarinin iç dünyalarina serpistirmistir. Ketum bir tavir, onun dünyasinda söz konusu degildir. Herseyin açik seçik konusulmasindan yanadir. Gizli kalmis, içte yasatilmis her seyin insani mutsuz kilacagini anlatmak ister gibidir.

Ve sonunda Rasnolnikov da her seyi "itiraf'' etmiştir.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]