Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 İşçi sınıfı, sonuncu kavga
22.05.2014- 21:46

Soma’dan bir maden işçisi yazdı: Soma'da madende çalışmak!

Resim Ekleme


Ocakta hiç bir işçiye değer verilmiyor.
Öyle bir yer hayal edin ki, kilometrelerce uzayan tüneller, sağa sola giden karanlık yollar, nereye gittiğiniz belli değil, her yer zifiri karanlık, adım attığınız yer su, çamur. Çalışan işçilerin kullanabilecekleri doğru düzgün malzeme bile yok. Verdikleri kıyafeti, çizmeyi ve bareti 6 ay boyunca kullanmalarını istiyorlar. İstediğiniz zaman gidip alamıyorsunuz. İster çizmen patlasın, ister kıyafetin yırtılsın kimsenin umurunda değil. Ocakta içme suyu bulamadığımız zaman oluyor, yemek yiyecek yer bulunmuyor. Bulsan ne olur, her tarafı toz duman götürüyor. Ocakta çalışan işçiler hayvandan farksız muamele görüyorlar, amir ve şeflerin ne küfür etmedikleri kalıyor ne de ufacık bir olay yüzünden işten çıkarmadıkları. Kömür çıksın da nasıl çıkarsa çıksın.  

Denetim konusuna gelecek olursak; müfettişler ocağa gelmeden en az 2 gün önce haber veriliyor, anayollar düzeltilip yükseltiliyor. Maden ocaklarında sac pano ve normal telefon kullanılması yasaktır. Buna rağmen bütün ocaklarda kullanılmaktadır. Denetim olacağı zaman bunların hepsi ortadan kaldırılıp yerine exprof denilen çelikten yapılmış gaza ve ateşe dayanıklı pano ve telefonlar çıkartılıyor. Müfettiş bu malzemelerin yerleştirildiği başlıca yerlerde geziyor. Ne ayağa giriyor, ne de rakuplara. İşçilere sorsanız hiçbiri müfettişi görmedim der. Ocakta ortalama bir saat durduktan sonra tekrar geldiği yoldan geri dönüyor, denetim dedikleri sadece bu. Sen yer altına kilometrelerce yol yap ve denetimciler sadece bir saatte her yeri gezsin. Olacak iş değil.  

Genelde ocakta her gün ufak çaplı kazalar olur. Kömür çıkaran işçiler malum kazma, kürek kullanmak zorundadırlar. Elinin patlaması, parmak kırılmaları, ayağına ağır malzeme düşürmeler. Ocakta kullanılan bazı malzemeler çelikten yapılır ve bunu işçiler omuzlarında taşır. Kayıp düştüğünde ise kolunuzu ve bacağını kırabilir. Büyük kazalar ise göçükler ve yangınlardır. Yer altında kazdığınız yere yarım metre aralıklarda ortalama 100 kilo civarındaki TH denilen U seklinde malzeme konulur. Ve aralarına kama denilen yatsı tahtalarla tahkimat yapılır. Malzeme yetersiz olunca işçiler bunları kullanamıyor ve tahkimat olmadan ilerleme yapılıyor. Yukarından düşen bir taş parçası tahkimatsız yere denk gelirse orayı göçürüp üstündeki bütün taş ve kömür işçilerin üstüne geliyor. Bu kazalarda genellikle beyin kanaması, hafıza kaybı ve kaburga kemiğine kadar kırık olayları yaşanıyor.  

Ve yangınlar. Ocakta hem işçilerin nefes alması için, hem de içerdeki tozlu pis havayı atmak için hava akışı sağlanıyor. Oksijen miktarı normalde 20.6 olması gerekirken hızlı bir şekilde yükseldiğinde kömür yanmaya başlar. Aynı evlerde soba gibi düşünün. Zaten yer altında her taraf kömür. Kendinizi büyük bir sobanın içinde düşünün. Hiç bir farkı yoktur. Yukarıdan düşen yanan kömürler ocaktaki elektrik kablolarını, bantları eritir. İnsanların üzerine düştüğünde sadece kemiklerini bulabilirsiniz. Bundan korunmak için yer altında gaz ölçüm cihazları var oksijen, metan ve karbon monoksit gazını ölçmeye yarayan. Ama kullanılıyor mu, hayır. Cihazların alarm verdiklerini duyan emniyetçilerin hiçbir şey umurunda değil. Çünkü işçileri oradan çıkartırsa kömür çıkmaz, üretim olmaz ve amirinden laf yer, belki aldığı günlük para kesilir. Bunun için kimsenin canı düşünülmüyor.  

Madene yeni başlayanların normalde bir hafta kadar eğitim görmesi gerekir. Ama sadece bir gün eğitimden sonra direk yer altına gönderilip eline kazma kürek veriliyor. Verdikleri eğitimde ise sadece kullanılan başlıca malzemeler ve madenin yapısı anlatılıyor. Sabah 9’dan aksam 4’e kadar süren bir zamanda, sen hayatında maden nedir bilmeyen bir adama ne öğretebilirsin ki?

İşçilerin günlük çalışma saati 8 saattir. Ve yeni başlayan bir işçi bir saat çalışması karşılığında 5 lira gibi bir para alıyor. Bu da aylık 1200 liraya geliyor. Sendika denilen bir sistem var. Buraya kayıt yaptırmayı zorunlu tutuyorlar. İşçilerin maaşında bir günlük paralarını kesiyor. Eğer bir ay boyunca işe sürekli gelirsen 150 lira kadar parayı maaşına yatırıyorlar. Ayda birkaç gün işe gelmezsen veya rapor alırsan bu parayı da alamıyorsun.  

Ocakta amirlere karşı gelirsen, istemeden de olsa herhangi bir malzemeye zarar verirsen 1 ile 5 gün arası paranı kesiyorlar. Ve bu parayı bir daha geri alamıyorsun. İşçilere küfürle zorbalıkla iş yaptırıyorlar. Ocakta hiç bir işçiye değer verilmiyor.

Kızıl Bayrak

proleter  |  Cvp:
Cevap: 1
04.06.2014- 19:41


Soma’da işçilerin öfkesi dinmiyor


Soma’da maden işçileri kaderlerini sokakta kendileri yazıyor. İşçiler katliamın suç ortağı sendikadan da TKİ’den de hesap sormak için sokağa çıkıyor.

Resim Ekleme

Soma Katliamı’nın ardından maden işçilerinin öfkesi karşısında Türk Maden-İş Sendikası bürokratları istifa etmek zorunda kalmışlardı. Ancak işçilerin sendikaya olan öfkesi bitmedi. Maden-İş’in dün yaptığı genel kurulda atama yoluyla işçilere dayattığı yeni yönetim maden işçilerinin tepkisini ekti.

İşçiler bu nedenle bugün için bir eylem kararı almışlardı. Ancak eylem belirlendiği saatten daha erken başladı. Maden işçileri ve yakınları Kaymakamlık önünde daha erken toplanmaya başladılar. İşçiler buradan “Katliamın sorumlusu TKİ hesap verecek!” sloganlarıyla TKİ önüne yürümeye başladılar. Madenci yakını kadınların yürüyüşte en ön safta olması dikkat çekti.

İşçilerin yürüyüşü polis barikatı tarafından engellense de işçiler bu barikatı aşarak TKİ önüne geldiler. Burada taleplerini ifade eden işçiler eylemin devamında DİSK temsilciliğine yürümeye başladılar. Maden-İş’in önünden geçerken işçilerin protestosu sürdü. DİSK temsilciliği önüne gelen işçiler burada sendikaya üye olmak için işlemlere başladılar.

Kızıl Bayrak

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]