Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

abbas  |  Cvp:
Cevap: 9
13.06.2014- 22:10

Sadece Ertuğrul Kürkçü değil kürt siyasetçilerinin tamamı istedikleri kadar ayrı bir devlet kurmayacağız deseler de, Türklerle bir arada yaşamak istediklerine dair hiç bir siyaset geliştirmiyorlar. Gizli bir ajandaları var çünkü. O gizli ajandaları adım adım ülkenin bölünmesi yönünde işliyor. İsteseler bu olayları önleyebilirler. Bir arada yaşamanın aynı bayrak, aynı vatan üzerinde olacağını bilmiyorlar mı? Bu olayların provokasyon olmadığı belli. Yıllardır yürütülen siyasetin doğal sonuçları bunlar. Gizliden gizliye bu olayları körüklüyorlar, tepki geldiğinde ise ''provokasyon'' diyorlar. Kürkçü provokasyon kelimesinin anlamını bilmez mi?

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 10
14.06.2014- 23:18

Kürt siyasetçileri durmadan Türk milliyetçiliğinden yakınıyorlar. Kendi siyasetlerini gözden geçirseler bu milliyetçiliğin artmasında kendi siyasetlerinin de payı olduğunu anlayacaklar. Bunu yapmıyorlar çünkü milliyetçilik kendi tabanlarını da sertleştiriyor ve kendi etraflarında toplanmasını sağlıyor. Bu ne kadar sürer, sonu ne olur belli değil. Zaten bu nedenle BDP'nin HDP'ye dönüşmesi de bir fayda sağlamadı. BDP kürt partisiydi, HDP de öyle. Kürkçü'nün konuşmaları bu konuda bir değişim olacağını göstermiyor.

umut  |  Cvp:
Cevap: 11
14.06.2014- 23:30

Kürkçü nereden nereye geldi. Dev-Genç başkanlığı yap, Kızıldere'den kurtul, sonra etnik bir siyasetin parçası haline gel!

munzur  |  Cvp:
Cevap: 12
15.06.2014- 14:25

Kürt sorununun pek çok siyasi çevrede kırılmalara yol açtığı gerçek. Ama ortada bir sorun bulunuyorsa bunu sadece kürt siyasetçilerinin omuzuna yüklemek de doğru değil. Özellikle Türkiye'deki milliyetçi yükselişin kürt siyasetçilerinden kaynaklı olduğunu ileri sürmek toplumsal gerçekliğe uygun düşmez. Bugün kürt siyasetini eleştirirken devletin Cumhuriyetin kurulmasından bu yana kürt halkı üzerindeki despotik tutumunu görmezlikten gelemeyiz. 1980 sonrasındaki kürt düşmanlığı da bu despotik tutumun üzerine tuz biber ekti ve içten içe süren bir sorun büyük bir gürültüyle açığa çıktı. Bu süreç her iki taraf açısından da tam bir kırılmaydı. Sonrasında bunu anlayamayan Türk devletiydi. Sorunu sadece askeri yöntemlerle çözme uğraşına girdi. Olmadı, olmayınca yara tam bir kangren halini aldı. Bugün ortada her iki tarafı da aynı ölçüde memnun edecek bir çözüm bulunmuyor.

Çözüm soldadır. Türkiye solu bu soruna bir çözüm üretmek zorundadır. Kürkçü'nün eleştirilmesi gereken yanı da tam bu noktada ortaya çıkıyor. Kürkçü sol bir çözümden yana olmaktansa kolayı seçip, kürt siyasetinin etnik söylemine hiç bir değişim getirmeyerek kanalize oluyor. Kendisinden beklenen sol siyaseti siyasi gündeme taşıyamıyor. Böyle bir amacı da olduğu söylenemez. Hiç bir demeç ve eyleminde   buna yönelik bir işaret vermedi. Son bayrak krizi ve hatta Cumhurbaşkanlığı konusunda da benzer bir tutum içinde olduğu söylenebilir. Yeni, farklı bir siyasi tutuma ihtiyaç var. Kürkçü ve HDP ile olacak şey değil bunlar.

ayhan  |  Cvp:
Cevap: 13
15.06.2014- 18:04

Geçmişte olan oldu, artık olanlar üzerinden siyaset yapmak da, yakınıp durmak da yararsız. Önemli olan bugün ne yapılması gerektiğidir. Kritik soru da bence kürt ve türk halklarının beraber yaşayıp yaşayamayacağıdır. Her iki tarafın siyasetçileri bu konuda karar vermeli, açık tavır takınmalı ve milliyetçi kışkırtmalardan uzak durmalıdır. Kürt siyasetçilerinin bu konuda berrak görüşlere sahip olduğunu düşünmüyorum.

tekyoldevrim  |  Cvp:
Cevap: 14
15.06.2014- 20:30

Alışmışız, hep birlikte yaşamanın erdemi ve gerekliliği üzerinde duruyoruz. Neden böyle bir zorunluluk olsun ki? Ayrılmak her iki tarafta rahatlama yaşatacaksa neden ayrılmayı düşünmüyoruz? Demokratik özerklik mi isteniyor, federasyon mu, ayrı bir devlet mi, dünyanın sonu değil ki bu. Birlikte yaşamak istemeyenleri   neden birlikte yaşamaya mahkum edelim? Barış böyle gelecekse, silahlar susacaksa, insanlar ölmeyecekse zorla birlikte yaşamak yerine barış içinde ayrı kalmak daha güzel değil mi?

yorum2006  |  Cvp:
Cevap: 15
15.06.2014- 22:11

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Kürkçü nereden nereye geldi. Dev-Genç başkanlığı yap, Kızıldere'den kurtul, sonra etnik bir siyasetin parçası haline gel!



Kızıldere'de herkesi öldürdüler. Mahirlerden kimse kalmadığı gibi, rehine alınan İngiliz, Kanadalı teknisyenlerin de hepsini öldürdüler. Bir tek Ertuğrul Kürkçü sağ çıktı oradan. Nasıl sağ çıktığı, neden onu sağ bıraktıkları tabii tartışma konusu.

yorum2006  |  Cvp:
Cevap: 16
15.06.2014- 22:20

Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

Alışmışız, hep birlikte yaşamanın erdemi ve gerekliliği üzerinde duruyoruz. Neden böyle bir zorunluluk olsun ki? Ayrılmak her iki tarafta rahatlama yaşatacaksa neden ayrılmayı düşünmüyoruz? Demokratik özerklik mi isteniyor, federasyon mu, ayrı bir devlet mi, dünyanın sonu değil ki bu. Birlikte yaşamak istemeyenleri   neden birlikte yaşamaya mahkum edelim? Barış böyle gelecekse, silahlar susacaksa, insanlar ölmeyecekse zorla birlikte yaşamak yerine barış içinde ayrı kalmak daha güzel değil mi?



Bölünmenin propagandasını yapıyorsunuz da, bunun barış içinde olacağını nereden çıkarıyorsunuz? Bölünmenin alt yapısı hazır, son derece olgun ve demokrat olan insanlar, kardeş kardeş ayrılacak, öyle mi? Ülkeyi kan gölüne çevireceksiniz, orası benim, hayır senin değil benim kavgası bile belki yüz yıl sürecek, kan davası haline gelecek. Sevsinler böyle barışı. Sanki burası Çekoslovakya. Çekoslovakya sosyalizmi yaşamış, uygar bir ülkeydi. Burası gibi geri kalmış, gözünü kan bürümüş bireylerin yaşadığı Orta Doğu toplumu mu? Kaldı ki sosyalizmi yaşamış olsa da, Çekoslovakya dışındaki ülkelerde aynı uygarca bölünme yaşanmadı, yaşanmıyor. İşte Kafkaslar, işte Ukrayna.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]