''Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek vermeyeceğiz''

AABK Genel Başkanı Turgut Öker: ''Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek vermeyeceğiz''.



CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Köln'de Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Genel Merkezi'ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu burada yaklaşık iki saat kaldı. Kılıçdaroğlu basına kapalı yapılan toplantıdan sonra AABK Genel Merkezi'nden hiçbir açıklama yapmadan ayrıldı.

''ZİYARET SADECE CUMHURBAŞKANLIĞI İLE İLGİLİ DEĞİLDİ''

AABK Genel Başkanı Turgut Öker ise toplantıdan sonra yaptığı açıklamada Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek vermeyeceklerini ifade etti. Öker şunları söyledi: ''Kılıçdaroğlu'nun siyasi bir beklentisi var ise ve oy anlamında bir ziyaretse buradan beklediği desteği alamadı. Ama bu ziyarete biz başka bir misyon yükledik. Bugüne kadar Türkiye'den gelen siyasi parti temsilcileri buradaki inanç kurumları ve STK'ları kurumsal düzeyde ziyaret etmezlerdi, genel merkezlerine gelmezlerdi. Otel odalarına çağırırlardı. Bugün o anlamda doğru olan şey yapıldı. Bugünkü ziyaret sadece cumhurbaşkanlığı ile ilgili bir ziyaret değildi. Ondan önce alınan bir randevuydu. İçeride 10 ülkeden gelen federasyon başkanlarımız kendi ülkelerinde Alevilerin genel durumu ve kazanımlarıyla ilgili bilgiler verdiler.

''CHP YÖNÜNÜ SOLA ÇEVİRMELİ''

Son bölümde ben CHP'den daha cesur adımlar beklediğimizi, çekingenliğe son verilmesi gerektiğini, yönün sola, demokrasi güçlerine, devrimci güçlere dönmesi gerektiğine dikkat çektim. 'Dünün eli kanlı katili Çorum'un, Maraş'ın kana bulanmasına neden olan MHP ile siz ittifak yapıyorsunuz, çatı adayı gösteriyorsunuz da niye yönünüzü sola dönmüyorsunuz?' sorusunu sordum. Bizim arzumuzun yönünü sağa değil sola dönen bir CHP olduğunu vurguladım. Biz bugüne kadar İhsanoğlu'nu Türkiye'nin demokratikleşmesi, özgürleşmesi mücadelesinde hiçbir alanda görmedik. Yani Türkiye'de ne azınlıkların, ne emek hareketinin verdiği mücadelede hiçbir katkısı olmayan içinde yer alamayan bir insanın sadece Ortadoğu'nun ihtiyacına göre gündeme alınmasını Türkiye'nin geleceği açısından olumlu bir adım olduğunu düşünmüyoruz.''

Cumhuriyet

CHP'nin sola çekilmesi yönünde isabetli bir karar; bir yerden başlamak gerekiyordu ve CHP'nin uzun zamandır sağa çeken siyasetlerine tepki verilmeliydi. AABK'nın tepkisi bence yerinde bir karar olmuş. Kılıçdaroğlu Tunceli seçimlerinden bile ders almamıştı, birilerinin hatırlatması gerekiyordu.

Zamanlamayı doğru buluyor musunuz? İkinci tura Erdoğan ve İhsanoğlu kalırsa bu retçiler sizce ne yapacak?

O anki koşullar belirleyecek bunu. Eğer Erdoğan ile Ekmel Bey başa baş kalırsa, Erdoğan birinci turda seçilmezse o zaman bunu düşünürüz, büyük ihtimalle Erdoğan karşıtına oy da verilecektir. Ama CHP'nin uzun zamandır süren bu tavrına mutlaka tepki gösterilmeli.

Aslında ikimiz de farklı şeyler söylemiyoruz. Siz biraz daha tepkisel davranıyorsunuz. Erdoğan birinci turda seçilemezse, Erdoğan karşıtları ikinci turda ne yapacak? Dönüp dolaşıp geldiğimiz yer burası oluyor. Ben bu soruya somut olarak cevap veriyorum. Oyumu Erdoğan'a vermeyeceğim. Erdoğan'a yararı olacak bir tutum da sergilemeyeceğim, yani sandığa gitmemezlik de yapmayacağım. Bunun sandıktaki karşılığı, Erdoğan'ın karşısında ikinci turda kim varsa, ona oy vereceğim.

Diyorsunuz
Sosyalist partilerin çağrılarına, sosyalist solun ideolojik olarak CHP ve Kemalizmle olan ilişkisini kesmesi gerektiğine, kuyrukçuluğun her türüne şiddetle karşı çıkılması gerektiğine inanıyor, savunuyor ve bunun gereğini yerine getiriyorsanız, buna karşı çıkmam. Tepkisel davranmamın nedeni bu yöndeki hassasiyetlerimdir.

Munzur arkadaş biz de farklı bir şey söylemiyoruz. Farklı olarak Erdoğan ile Ekmeledin'in bir tutulamayacağını ekliyoruz. Bazı gazetelerde ve haber kanallarında Ekmel'in ve Tayyip'in aynı cenahta ve ikisinin   sağ muhafazakar siyaset adamları olduğu söyleniyordu. Bence doğru bir tanımlama değil. Ekmeledin için bir şey diyemem, henüz tanımıyoruz, bugün için onun sağ muhafazakar olduğu doğru olabilir, ama Erdoğan için bu tanımlamalar yeterli değil. Sağ muhafazakarlık Erdoğan'ı tasvir etmeye yetmiyor. Tek başına devlet olmuş, Cumhuriyetin bütün ilerici yanlarına düşman, gerici, işçi düşmanı, despot bir liderden söz ediyoruz. Karşımızda böyle biri var. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için böyle bir gerçek dışta tutularak yapılacak yorumlar eksik kalacaktır.

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun bilinmedik nesi kalmış? Erdoğan'ın gerici ve despot olması, CHP'ye   böyle birini aday gösterme hakkı mı vermeliydi? Türkiye toplumu AKP'yle birlikte daha da gerici, sağcı bir çizgiye oturmuşken, Ekmelledin İhsanoğlu gibi bir aday AKP'nin çizgiği, ve belirlediği bir alanda siyaset yapmak olmuyor mu? Bunu nasıl içinize sindirebiliyorsunuz?

Doğru söze sadece saygı gösterilir. Bu yorumunuzu saygıyla katşılıyor ve doğru buluyorum.
Ayrıca Avrupa Alevi Federasyonu başkanıda doğru bir tesbitte bulunmuş ve Ekmel'in desteklenmemesi yönünde yerinde bir karar almış. Erdoğan'a karşı olmak önüne geleni seç anlamına gelmez. Sözde sosyalistler ise yatıp kalkıp Ekmel için çalışarak kimlerin kuyrukculuğunu yaptıklarını dünya aleme göstermişlerdir.