Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

02.10.2014- 01:34

Türkiye Komunist Partisi ismi altinda ilginc bir baslik okudum ve bu basligi sizinle paylasmak istedim. Burada neredeyse hep bir agizdan koro seklinde HDP 'ye karsin bir siyaset   ve karalama yapilirken, agir bir sekilde alestirilirken okudugum metinde ise HDP'yi destekleyen bir görüs belirtiliyor ve HDP'nin ilerici bir parti oldugundan,..... söz ediliyor.


"HDP’ye Bakışımız

Halkların Demokrasi Partisi, Marksçı-Leninci bir Komünist Partisi değildir. Halkların Demokrasi Partisi, programı itibarıyla sosyalist devrimi ve akabinde sınıfsız bir toplumu amaçlayan bir parti değildir. Halkların Demokrasi Partisi, bileşenleri arasında işçi sınıfının ve yoksul emekçi kesimlerin temsilcileri haricinde, içinde farklı toplumsal, sınıfsal, dinsel, ulusal   kesimleri ve onların temsilcilerini barındıran bir yapıdır. Pekiyi, bütün bunlara rağmen Türkiye Komünist Partisi neden HDP’nin aktif olarak desteklenmesi, bir bileşeni olunması ve her kademede görev alınmasını parti örgütlerine ve yoldaşlarımıza görev olarak belirliyor?

Öncelikle, Türkiye Komünist Partisi’nin varlığını koruması ve geliştirmesi bunun birinci yanıtını oluşturuyor. TKP, Marksçı-Leninci, işçi sınıfının öncü politik partisi olarak kendi programı ve politikası temelinde örgütleniyor ve mücadelesini yürütüyor. Ama yine aynı Türkiye Komünist Partisi, Halkların Demokrasi Partisi’ni Türkiye’de başta Türk ve Kürt ulusları olmak üzere, tüm ulus, ulusal azınlık, dinsel, kültürel toplulukların, barıştan, emekten yana olan güçlerin ortak bir platformu olarak görüyor. Adı üstünde, Halkların Demokrasi Partisi olarak görüyor. O’na devrim yapma, sınıfsız toplum yaratma misyonu yüklemiyor. TKP, kendi kimliğini koruyarak HDP’nin Türkiye’de barış, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde geniş yığınları kucaklayacak, o yığınları toplumsal ve sınıfsal mücadelede daha güçlü yer almasını sağlayacak, 12 Eylül ve onun devamı rejimlerin işçi sınıfının, ezilen halklar üzerindeki ölü toprağını kaldıracak, kısmi devrimci, demokratik kazanımlar elde edilmesi mücadelesinde bir güç olarak görüyor. HDP, ilerici bir partidir. Nasıl ki işçileri sendikalarda ekonomik sorunları temelinde, kadınları ve gençleri ilerici devrimci demokratik örgütlenmelerde örgütlemeye çalışıyorsak, sömürülen ve ezilen halkların da en geniş kesiminin HDP öncülüğünde örgütlenebileceğini öngörüyoruz.

Kapitalizmin sınırları aşacak, anti-kapitalist toplumsal dönüşümler içerecek güçlü bir halk demokrasisi mücadelesi ve yığınların geniş kesimlerinin bu mücadelenin öznesi olması, sosyalist devrim mücadelesinin öznesinin hazırlanması mücadelesidir. Anti-Emperyalist, Anti-Kapitalist nitelikte bir Devrimci Demokrasi, Sosyalist Demokrasinin, yani işçi sınıfının politik erkinin önsürecidir. Türkiye Komünist Partisi, kendi amaçlarından daha “geri” amaçları olan toplumsal mücadelelerin, yığın hareketlerinin içinde, hem de tam ortasında olarak, kendi kimliğini koruyarak, kendi örgütlenmesini ve politikasını sürekli geliştirerek, işçi sınıfının diğer devrimci güçleri ile devrimci demokrasiyi, sosyalist demokrasiye, işçi sınıfının politik erkine yükseltmenin teminatıdır."


Kaynak: http://www.tkp-online.org/index.php/yaynlar/21-atlm-basyazlar/210-hdpye-baksmz-haziran-2014.html

Cevap: 1
02.10.2014- 02:04

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Türkiye Komunist Partisi ismi altinda ilginc bir baslik okudum ve bu basligi sizinle paylasmak istedim. Burada neredeyse hep bir agizdan koro seklinde HDP 'ye karsin bir siyaset   ve karalama yapilirken, agir bir sekilde alestirilirken okudugum metinde ise HDP'yi destekleyen bir görüs belirtiliyor ve HDP'nin ilerici bir parti oldugundan,..... söz ediliyor.


"HDP’ye Bakışımız

Halkların Demokrasi Partisi, Marksçı-Leninci bir Komünist Partisi değildir. Halkların Demokrasi Partisi, programı itibarıyla sosyalist devrimi ve akabinde sınıfsız bir toplumu amaçlayan bir parti değildir. Halkların Demokrasi Partisi, bileşenleri arasında işçi sınıfının ve yoksul emekçi kesimlerin temsilcileri haricinde, içinde farklı toplumsal, sınıfsal, dinsel, ulusal   kesimleri ve onların temsilcilerini barındıran bir yapıdır. Pekiyi, bütün bunlara rağmen Türkiye Komünist Partisi neden HDP’nin aktif olarak desteklenmesi, bir bileşeni olunması ve her kademede görev alınmasını parti örgütlerine ve yoldaşlarımıza görev olarak belirliyor?

Öncelikle, Türkiye Komünist Partisi’nin varlığını koruması ve geliştirmesi bunun birinci yanıtını oluşturuyor. TKP, Marksçı-Leninci, işçi sınıfının öncü politik partisi olarak kendi programı ve politikası temelinde örgütleniyor ve mücadelesini yürütüyor. Ama yine aynı Türkiye Komünist Partisi, Halkların Demokrasi Partisi’ni Türkiye’de başta Türk ve Kürt ulusları olmak üzere, tüm ulus, ulusal azınlık, dinsel, kültürel toplulukların, barıştan, emekten yana olan güçlerin ortak bir platformu olarak görüyor. Adı üstünde, Halkların Demokrasi Partisi olarak görüyor. O’na devrim yapma, sınıfsız toplum yaratma misyonu yüklemiyor. TKP, kendi kimliğini koruyarak HDP’nin Türkiye’de barış, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde geniş yığınları kucaklayacak, o yığınları toplumsal ve sınıfsal mücadelede daha güçlü yer almasını sağlayacak, 12 Eylül ve onun devamı rejimlerin işçi sınıfının, ezilen halklar üzerindeki ölü toprağını kaldıracak, kısmi devrimci, demokratik kazanımlar elde edilmesi mücadelesinde bir güç olarak görüyor. HDP, ilerici bir partidir. Nasıl ki işçileri sendikalarda ekonomik sorunları temelinde, kadınları ve gençleri ilerici devrimci demokratik örgütlenmelerde örgütlemeye çalışıyorsak, sömürülen ve ezilen halkların da en geniş kesiminin HDP öncülüğünde örgütlenebileceğini öngörüyoruz.

Kapitalizmin sınırları aşacak, anti-kapitalist toplumsal dönüşümler içerecek güçlü bir halk demokrasisi mücadelesi ve yığınların geniş kesimlerinin bu mücadelenin öznesi olması, sosyalist devrim mücadelesinin öznesinin hazırlanması mücadelesidir. Anti-Emperyalist, Anti-Kapitalist nitelikte bir Devrimci Demokrasi, Sosyalist Demokrasinin, yani işçi sınıfının politik erkinin önsürecidir. Türkiye Komünist Partisi, kendi amaçlarından daha “geri” amaçları olan toplumsal mücadelelerin, yığın hareketlerinin içinde, hem de tam ortasında olarak, kendi kimliğini koruyarak, kendi örgütlenmesini ve politikasını sürekli geliştirerek, işçi sınıfının diğer devrimci güçleri ile devrimci demokrasiyi, sosyalist demokrasiye, işçi sınıfının politik erkine yükseltmenin teminatıdır."


Kaynak: http://www.tkp-online.org/index.php/yaynlar/21-atlm-basyazlar/210-hdpye-baksmz-haziran-2014.html


Akp'nin mit yasasını destekleyen,internet yasasını destekleyen,ergenekon,oda tv vs. davalarını destekleyen,anayasa referandumuna hayır diyemeyen,geziye ve 17 aralık operasyonuna darbe girişimi diyen,roboski de öldürülen 28 yurttaşın doğru düzgün hakkını savunmayan,abd'ye,ab'ye her fırsatta geziler yapan hdp mi ilericiymiş?
Bu açıklamanın tek anlamı bizim bir gücümüz yok,etkili bir örgüt değiliz bari kürt hareketine kuyruk olalım da bu şekilde bir şeyler yaparsak yaparız düşüncesidir.Kürt hareketi antitekelci ve halkçı bir demokrasi getirecekmiş,yani birnevi demokratik devrim yapacak,sosyalistler de bundan yararlanıp sonra kendi devrimlerini yapacakmış.Bu yazdıklarıyla tek yapabildikleri komik olmak.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 2
02.10.2014- 12:38

Dostum şu bir gerçek. Türkiye Sosyalistleri etkin siyaset yapacak bir güce sahip değiller, onlar genelde sadece teorik olarak açıklamalar yaparlar, yol gösterirler,..... ve birde kendi içlerinde kavga yapıp bin patçaya bölünürler. Bu benim yaptığm bir tesbit, yanllışsa doğrularnı açıklarsın.
Kürt hareketi 1980 sonrasi etkili siyaset yapan bir oluşum ve bu oluşum Türküye Sosyalistlerine siyset zemini bile hazırlamıştır.
Kürt Ulusal Hareketi   Sosyalizmi hedeflememektedir ve bu gayette doğal. Ulusal hareketler illada Sosyalizmi hedefleyecekler diye bir kural yok ama KUH yıllardır içerisinde ağırlıklı olarak Sol düşünceyi barındıran bir harekettir ve mücadelelrdehaklı zemindedir.
Bu harekatı desteklemek asla onlara "yedeklenmek, kuyrukcu olmak" anlamına gelmez. Kendi öz siyasetini savunurkende bşka örgütlerin mücadelelerine destek verebilirsin. Bizler olaylara genelde bağlı olduğumuz, sempatizanı olduğumuz siyasetlrin izldiği siyasete göre baktığımız için o örgütler ndiyorsa hemen bizde evet doğru söylüyorlar deyip atıp tutuyoruz.

Birileride size benzeri atıflarda bulunurki hiçte doğru olmaz.

Türkiye Sosyalistlri önce kendilrini toparlayıp, güçlendirip,...... Türkiye siyasetinde kendilerinden söz ettirebilmeliler. Hem gücün olmayacak hemde iş yapanın arkanızdan gelmsini talep edeceksiniz, onların mücadelesini küçümseyip ve hatta aşağılayıp,...... devletten, sermayeden, faşist ve gericilerden yana olur gibi bir algı oluşturacaksınız.
Türkiye Solu biraz ayakları yer basan siyaset yapmalı ve görüş bildirmeli. İlk başta neden güçlenemiyorlar bunu masaya yatırmalılar. Sonra başkalarına dil uzatabilirler, akıl verebilirler,.....

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]