Validebağ'da iş makinaları çalışmaya devam ediyor

Validebağ'da mahkemenin yürütmenin durdurma kararına rağmen cami inşaatı devam ediyor.



Rıfat Doğan   - İleri

İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararına rağmen Validebağ Korusu'nun yanındaki alanda AKP'li Üsküdar Belediyesi'ne ait cami inşaatı devam ediyor.

Site sakinlerinin verdiği bilgiye göre inşaat için dozerlerin alandaki kazı çalışması ile hafriyat kamyonlarının bölgeye girişleri sabah saatlerinde tekrar başladı. İnşaat çevresinde çok sayıda polisin bulunduğunu belirten site sakinleri TOMA'nın tedbir amacıyla çalışma yapılan alanın kapısına kadar getirildiğini söyledi.

Site sakinlerinin ve çevrede oturan insanların tepkileri üzerine dün akşam saatlerinde çalışmalar durdurulmuştu.

AKP hukuksuzlukları çevre konusunda da sürüyor. İstanbul'da neredeyse yeşil alan kalmamışken ve İstanbul'un her yanı camiyle doluyken yargının durdurma kararına rağmen hukuksuz çalışma devam ediyor. Validebağ halkının karşı çıkmasına rağmen, böyle bir çalışma AKP'nin hak, hukuk anlayışının nasıl bir despotizme dönüştüğünü gösteriyor.

Üsküdar Belediyesi Validebağ'da hukuk tanımıyor: 5 gözaltı



Validebağ’daki hukuksuz cami inşaatında yürütmeyi durdurma kararını uygulamayan Üsküdar Belediyesi, mahkeme kararına ve bölge halkının tepkilerine rağmen kazıya devam ediyor. Bölge halkı bu akşam 18:00'de Öğretmenevi'nde buluşarak koruya yürüyecek.

Güncelleme 16:51

Mahkeme kararına rağmen bölgede devam eden kazı çalışmalarına tepki gösteren bölge halkı zabıta saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Kazı çalışmalarının hukuksuzluğuna dikkat çektikleri gerekçesiyle saldırıya uğrayanlar arasında bulunan avukat Can Atalay'la birlikte toplam 5 kişi gözaltına alındı.

(soL - İstanbul) Validebağ’daki hukuksuz cami inşaatında yürütmeyi durdurma kararını uygulamayan Üsküdar Belediyesi hukuk tanımadığını gösterdi. Kazı çalışmalarının yeniden başlaması zabıtalar ve polisle alanda nöbet tutan mahalleliler arasında gerilimi artırdı.

Bir süre önce aynı alanın parsel numarasının değişmesinden dolayı açılan davada kayıtlı olan parsel numarası ile şu anda geçerli olan parsel numarasının aynı olmamasından dolayı yürütmeyi durdurma kararının söz konusu alana ait olmadığını iddia eden belediye, kararın etrafından dolanıyor.

Açık şekilde aynı alana işaret eden kararı uygulamayan belediye, kolluk kuvvetlerinin desteğiyle kazıya devam ediyor.

Sabah hareketliliği
Dün çalışmaların durmasına rağmen bu sabah inşaat alanında kazıcı araçların hareketlendiği ve alana kamyonların geldiği görüldü. Alana yakın bekleyen TOMA da kazı alanının önüne kadar çekildi. Yürütmeyi durdurma kararını hatırlatan mahallelinin engelleme çabalarına rağmen kazı çalışması başladı.

Bu sırada çalışmaların başlamasına itiraz edenlerle zabıtalar arasında arbede yaşandı. İki kişi zabıtalar tarafından darp edilirken zabıta amiri İlker Dönmez adlı gence kafa atarak yaralanmasına neden oldu. Zabıta amirinin saldırdığı gençten şikayetçi olup gözaltına aldırmaya çalıştığı görüldü. Şu anda ismini öğrenemediğimiz bir kişi gözaltında bulunuyor.



Belediye başkanına büyük tepki
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen hukuksuz cami inşaatıyla ilgili olarak katıldığı bir toplantıda ve bir televizyon kanalında yanıltıcı açıklamalar yaptı. Çevrede cami olmadığı için mahalle halkının yüzde sekseninin talebiyle inşaatın yapıldığını iddia eden Türkmen’in doğru söylemediği mahallelinin harita üzerinde camileri göstermesiyle ortaya çıktı. Türkmen aynı konuşmasında mahallelinin ezan sesi istemediğini iddia ederek bir kışkırtmaya imza atmıştı.

Validebağ Gönüllüleri haftalık toplantılarını bu akşam saat 19.30’da alanda yapmaya karar verdi.

Üsküdar Belediye Başkanı kabak tadı verdi!

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen Validebağ Korusu'nun yanındaki cami inşaatına ilişkin mahkeme kararı olmadığını iddia etti.



Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Validebağ Korusu’nun yanındaki yeşil alanda başlattığı cami inşaatına ilişkin bir kez daha mahkeme kararı olmadığını iddia ederken, belediye araçlarının söktüğü ağaçlar için de suçu, o ağaçları korumak için mücadele eden eylemcilere attı.

CNN Türk’te yayınlanan Şirin Payzın’ın 360 Derece adlı programına katılan Türkmen, dünkü eylemde darp edilerek gözaltına alınan Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay‘la ‘yüzleşti.’ Bölgenin koru dışında yer aldığını ve bu parselle ilgili herhangi bir yürütmeyi durdurma kararının olmadığını belirten Türkmen, “Cami yapmak istediğimiz alanda ağacı bırakın ot bile yok” tezini bir kez daha tekrarladı.

"AĞAÇLARI EYLEMCİLER KIRDI"

Diken'in haberine göre, Payzın’ın kendisine sökülen ağaçları sorması üzerine önce “Belediye araçlarımızın söktüğü tek bir ağaç bile yoktur” diyen Türkmen, görüntülerin gösterilmesi üzerine ise “Sökülen ağaçlar eylemciler tarafından kırılmıştır, biz de sökmek zorunda kaldık” iddiasına sarılmak zorunda kaldı.

CAN ATALAY: BELEDİYE CİNLİK YAPIYOR

Bu sözler üzerine sinirlenen ve program boyunca Türkmen’i alenen yalan söylemekle suçlayan Can Atalay, belediye araçlarının sadece dün en az dört ağacı söktüğünü ifade edip,belediyenin parsel numaralarıyla oynayarak ‘cinlik’ yaptığını savundu. Atalay, “Belediye başkanı göz göre göre yalan söylüyor, mahkeme kararlarını hiç sayıp bizi camii düşmanı olarak lanse ediyor. Sorun camii değil, hukuksuzluk, rant ve yeşil alanların katledilmesidir” diye konuştu.

BAŞKAN HEDEF GÖSTERDİ

Üsküdar Belediye Başkanı, tutarsız açıklamalarına ‘cami düşmanlığı’ konusunda da devam ederek önce, “Bu insanlar camiiye ve ezan sesine karşı olduklarını açık açık söylesinler”dedi.

Payzın’ın Türkmen’in konuyu tehlikeli bir boyuta çektiğini, Can Atalay’ın da “Bizi hedef göstermeyin. Bu ülkede bu şekilde nasıl olaylar yaşandığını hepimiz biliyoruz” demesi üzerine bu kez Belediye Başkanı şöyle konuştu: “Zaten yüzde 98’i Müslüman olan bir ülkede camiiye kim karşı olabilir ki?”

"BİZİ DÜŞMAN OLARAK GÖSTERMEYİN"

Türkmen, sözlerini bir kez daha mahkeme kararı olmadığı iddiasıyla sona erdirirken, Can Atalay ise belediyenin mahkeme kararlarına uyması gerektiğini belirtip, “Bizi dün düşmanı olarak göstermekten vazgeçin” dedi.

BAŞKAN KABAK TADI VERDİ

Hilmi Türkmen, iki gün önce de ‘Ezan olunca değişiyorlar, gerisini siz anlayın’ deyip yargı yoluna giden semt sakinlerini, “Fazla tolerans karşınızdakini azdırıyor” sözleriyle itham etmişti.

İstanbul Validebağ için yürüyor

İstanbul Kent Savunması ve Kuzey Ormanları Savunması tarafından yapılan çağrıya cevap verenler İstanbul'da Validebağ için yürüyecek.

 

Seda Karabatanoğlu - İleri

Güncelleme 20:35 Yürüyüş cami inşaatının bulunduğu alana gelinmesiyle birlikte sonlandı. Koru önünde kitleyi mahalleli karşıladı. Forum başlamak üzere.



Güncelleme 20:11 Kitle Üsküdar Belediyesi'nin reklamlarına tepki gösteriyor. Üsküdar Belediye Başkanı "Bu insanlar camiiye ve ezan sesine karşı olduklarını açık açık söylesinler” sözleriyle Validebağ için mücadele edenleri hedef göstermişti.



Güncelleme 20:00 Yürüyüş başladı.



Güncelleme 19:52 Mevlanakapı halkı da Validebağ için yürüyüyor.



Validebağ Korusu'nda yeşil alana yapılmak istenen kaçak Cami inşaatının İstanbul 7. İdare Mahkemesi tarafından yürütmesinin durdurulmasına rağmen inşaata devam ediliyor. İnşaatı engellemek isteyenlere günlerdir polis saldırıyor. Validebağ'da inşaata karşı direniş de sürüyor.

İstanbul Kent Savunması ve Kuzey Ormanları Savunması tarafından yapılan açıklamayla Validebağ korusunu korumaya çağrılan İstanbul halkı Marmara Üni.Güzel Sanatlar Fakültesi önünde toplanmaya başladı. Çağrıyı Halkın Türkiye Komünist Partisi, Halkevleri, Emekçi Hareket Partisi, Fikir Kulüpleri Federasyonu gibi kurumlar da destekliyor.

Kitle toplanıyor:

Adamlarda çevre düşmanlığı kronik bir hal almış. Yeşil alan gördüklerinde gözleri faltaşı gibi açılıyor ve ya AVM ya da altı AVM üstü cami yapma fikri akıllarına geliyor. Validebağ için de olan bu. Önce AVM yapmaya karar verdiler sonra gelen tepkiyi gördüklerinde cami diye tutturdular. Din sömürüsü ile kaçak yapıya meşruluk kazandırmaya çalışıyorlar. Bu adamların başımızdan bir an önce gitmesi gerek, nasıl olursa ol!sun.

Validebağ’da direniş büyüyor

İş makinelerinin çalıştığı Validebağ Korusu'nda polis ve zabıta terörü devam ederken, saldırıya karşı direniş bir haftayı geride bıraktı.

AKP’li Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, 24 Ekim akşamı CNN Türk’te Şirin Payzın’ın sunduğu ‘Ne oluyor’ programına katılarak Validebağ Korusu’nda belediye araçlarının söktüğü ağaçların “eylemciler yüzünden kırıldığını” iddia etti.

Dün akşam saatlerinde yürüyüş yapılarak tepki gösterilen inşaat çalışması hakkında belediyenin açıklamalarının yalan olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Yürütmeyi durdurma kararına rağmen inşaat çalışmasında birçok ağacın iş makinelerince katledildiği görüldü.

Sahte zabıtalar saldırıyor

Günlerdir sürdürülen nöbet ise bugün de devam etti. Sabah iş makinelerinin alana girmesini engellemek isteyen kitle, polis ve zabıtanın saldırısına uğradı.  

CHP Milletvekili Mahmut Tanal da Validebağ için nöbete destek verdi. Polis ve zabıta teröründen nasibini alan Tanal, zabıta memuru olmayan kişilere zabıta üniforması giydirildiğini belirtti. Tanal, iş kamyonunun önünde dururken zabıtalar tarafından iteklendi.  

Tanal, zabıtalar hakkında "Bunların kimliklerini tespit edilmesini istedik. Kimler zabıta memuru kimler zabıta memuru değil. Bunların bir kısmının zabıta memuru olmadığı ortaya çıktı. Zabıta memuru olmayanlara zabıta kıyafeti giydirilmiş, bu bir suçtur.” ifadelerini kullandı.  

Validebağ'da ağaç katliamına ve talana direnenlere yönelik polis saldırıları da devam etti. Biber gazı, yumruk, cop ve kaskların kullanıldığı saldırıda yaralananlar oldu. Birçok emekçi, polis terörü sırasında darp edildi.  

Öte yandan aralarında İstanbul Kent Savunması,   Kuzey Ormanları Savunması, ÇHD İstanbul Şubesi ve mahalle dayanışmalarının da bulunduğu birçok yapı Validebağ ile ilgili eylem programı açıkladı.

“Yakınma diren!”

Eylemciler kurdukları şemsiyelerle bekleyişlerini sürdürürken çevik kuvvet otobüsünün hemen yanındaki ağacı 'dilek ağacı' yaptılar. Dilek ağacına “Yakınma diren!”, “Tek yol devrim!”, “Diren Ağaç!” gibi mesajlar asıldı. Validebağ direnişçileri, Manisa Soma'da zeytinliklerine sahip çıkan ve nöbet eylemlerini sürdüren Yırcalı köylülere pankartla selam gönderdi. Spreylerle "Diren Yırca Validebağ seninle" yazılı pankart hazırlandı. Pankartın hazırlanmasının ardından toplu poz verildi. Bisikletleriyle gelen bir grup ise, elleriyle bisikletlerini havaya kaldırarak "Bu daha başlangıç mücadeleye devam!" sloganını attı.

Her yer Taksim her yer direniş!

Validebağ'da akşam eylemi için Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi önünde toplanıldı. "Validebağ halkındır!" ve “Diren Validebağ İstanbul seninle!” pankartı açan kitlenin sayısı yüzleri buldu. Buradaki toplanmanın ardından yol trafiğe kapatılarak koruya yüründü. Kitle “Susma sustukça dünya beton olacak!”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!”, “AKP elini korudan çek!”, “Sermaye elini İstanbul'dan çek!” sloganlarını sıklıkla attı.
Sloganlarla yürüyen kitle direniş alanında bekleyenlerle buluştuktan sonra polis barikatı önüne geçilerek açıklamalar yapıldı.

Eylemde ilk olarak İstanbul Kent Savunması'ndan Deniz Özgür söz alırken geçtiğimiz günlerde bir eylemciye kafa atan zabıta müdürünün bugün de Mahmut Tanal'a saldırdığını aktardı. Özgür, zabıta olmayan 8 kişinin saldırıya katıldığını tespit ettiklerini vurgularken Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'e seslendi. “O yetkiyi aldığın Tayyip Erdoğan da Gezi Parkı'na kışla yapacaktı ne oldu?” diyen Özgür, yapılaşmaya izin vermeyeceklerini söyledi. Konuşma, “Her yer Taksim her yer direniş!” sloganıyla karşılandı.  

Eyleme destek veren Mevlanakapı Halkı adına Sadık Kılıç, CHP İstanbul Milletvekili Kadir Öğüt, Av. Can Atalay, Denizli'den direnişe katılmaya gelen bir emekçi, Validebağ Gönüllüleri'nden Arif Belgin konuşmalar yaptılar.

Av. Can Atalay, bu hukuksuz talanı bir kişinin çabasının durduramayacağını ancak eylemdeki birliğin oluşturduğu yumrukla sonuç alabileceklerini söyledi. “Zor bir dönemden geçiyoruz” diyen Atalay, AKP hükümetinin kentsel ranta ve polis devletine daha fazla ihtiyaç duyduğuna dikkat çekti.  

Mevlanakapı'dan gelen Sadık Kılıç ise kendi mahallelerindeki sorunu buradan ayrı görmediklerini ifade ederek birleşik mücadeleye vurgu yaptı.  

Koruya yürüyecekler

Basın açıklamasında, belediye başkanına, hukuk kuralları çerçevesinde davranma ve yürütmeyi durdurma kararını uygulama çağrısı yapıldı. Yarın yapılacak pikniğe çağrı yinelendi. Yapılan konuşmalarda, tüm saldırılara, hukuk tanımazlığa karşı direnişin sürdüğü ve alanın terk edilmeyeceğinin altı çizildi. Yarın (26 Ekim) saat 14.00'te iki ayrı noktada (Koşuyolu ve Acıbadem) buluşulup piknik için alana yürüyüş gerçekleştirilecek. Eylemciler için akşam yemeği Ataşehir Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından getirildi. PSAKD'ye desteği için teşekkür edildi.

Eylem konuşmaların ardından sona erdi. Gece nöbete kalacaklar için çadırlar kuruldu.  

Kızıl Bayrak / İstanbul

Koru nasıl kurtulur?-Esra Sert  

Mahalle sakinleri ve yaşamı savunanlar 1998’den beri Koru’yu korumak için mücadele veren Validebağ Gönüllüleri’nin etrafında kenetlenince,

Validebağ Korusu Anadolu Yakası’nın ikinci büyük yeşil alanı olunca,

1999 yılında yaşanan Marmara ve Düzce depremlerinde Koru’nun çevre ve semt sakinlerinin toplanma alanı olarak kullanıldığını bilince,

İçinde yaşayan, yaşları 15 ile 400 yıl arasında değişen; anıt ağaçlarını, meyve ağaçlarını, zengin çalı topluluğunu, otsu bitkileri, çok çeşitli türde bitki, böcek, kuşları ve yaşamayı son derece ciddiye alan sincapları fark edince,

17 Ağustos 2014 Pazar günü Koru’da inşaatın başladığını ilk farkeden Ülkü Teyze ve eşi iş makinelerini durdurunca,

Takip eden günlerde, 1. Dereceden Doğal Sit Alanı olarak tescillenmiş Validebağ Korusu’nun bir bölümünü otopark yapmak için bir gecede inşaat alanına çevirenlere inat, “Burası İnşaat Alanıdır. Girmek Yasaktır.” yazan metal paravanları, o alanın “Koru” olduğunu hatırlatmak için halk elleriyle söküp, hukuku fiilen uygulayınca,

31 Ağustos 2014 Pazar günü inşaat yapmaya teşebbüs edilen alana fidan dikeceklerini açıklayan Validebağ Gönüllüleri’nin çağrısıyla bir araya gelenler, fidanlarını dikmek istediklerinde bunun bir suç olduğunu iddia eden çevik ordusuyla karşılaşınca,

İşleme konulmayan suç duyurularının, uygulanmayan yargı kararlarının olduğu, bir şeylerin oldu-bittiye getirildiği yerde yurttaşlar direniş haklarını kullanınca,

Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) arasında bir protokol imzalanınca, Koru’nun bir bölümünün MEB’e, bir bölümünün Sağlık Bakanlığı’na, kalan büyük bölümünün ise İBB’ye tahsis edildiğini öğrenince,

İhtiyaç olmadığı halde, yeşil alan olarak tanımlanmış ve Koru’nun hemen sınırında bulunan bir alanı, planlarda bir günde dini tesis alanına dönüştürünce,

Yaşamı savunanları; cami karşıtlığına, din karşıtlığına indirgeyip mahkum etmeye çalışanların oyununu bozunca,

Parsel numarasını 178 yerine 194 yapınca betonlaştırılması hedeflenen alanın değişmediğini bilince,

Parsel cinlikleriyle yargının yürütmeyi durdurma kararının boşa düşürülmeye çalışıldığı gün gibi ortada olunca,

Önce ağaçları kesmediklerini, yalnızca taşıdıklarını sonra da utanmadan halk tarafından zedelenip zarar gördüğü için kaldırdıklarını söyleyenlerin yalanlarına karınlar tok olunca,

Kaybettiğimiz her bir ağacın, betona terkettiğimiz her bir toprak parçasının nelere mal olduğunu çok iyi bilince,

Savunduğumuz her bir ağacın insanca yaşanılası günlerimizin “garantisi” olduğunu fark edince,

Mücadelede, direnişte sürekliliğe de “birlikte” varım deyince,

Sadece şurası benim alanım, mahallem, parkım şuranın dışı beni bağlamaz düşüncesi bizden çok çok uzak olunca,

Soma Yırca’da daha önce hiç görmediğimiz zeytin ağaçları için de mücadele edince,

Çocuklara filan kalır diye düşünmeden, 70’inde bile zeytin dikenlerin, aklına ölüm düşünce bir “ağaca” sarılanların, “üç beş ağaç” için ömür verenlerin topraklarında yaşayınca,

Sokakta, okulda, evde, mahallede kısacası her yerde yaşamı savununca,

Şairin dediği gibi yani

hep “yaşamak ağır basınca”,

Koru Kurtulur!