Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Kültür-Sanat haberleri

Grup Yorum 30 yıllık mücadelesini İleri’ye anlattı

Grup Yorum’la mücadelelerle geçen 30 yılı konuştuk. Yüz binleri bulan halk konserlerini, sahnelerini paylaştıkları konuk sanatçıları, önceliklerini, sakıncalarını...Ezgileriyle mücadeleye yoldaş olan Yorum’la 30. yıl konserlerini yaptıkları şu günlerde yaptığımız özel röportajı okurlarımıza sunuyoruz...

Resim Ekleme
Meryem Yıldırım – İleri Haber

“Türküler susmaz halaylar sürer...” Kuruldukları 1985 yılından bugüne kadar çeşitli baskılara maruz kaldılar, gözaltına alınıp işkence gördüler, sakat kaldılar, takip edildiler, tutuklandılar ama bu şiarlarını dillerinden düşürmediler. Onlar Yunanlı bir filozofun dediği “Bir ülkenin türkülerini yapanlar yasalarını yapanlardan daha güçlüdür” sözünün Anadolu’daki en önemli müzisyen emekçilerinden...

Protest müziğin dünya ve Türkiye’deki önemli ismi Grup Yorum, bu yıl 30. sanat yılına girdi. ‘Dünden Yarına – Ustalarımız’ adlı bir seri albümle 30 yaşına basan Yorum, müziğin usta emektarlarını kendi yorumlarıyla buluşturarak, sevenlerine bu harmanlanmış emeği armağan edecek. 30. yıl konserlerine hız kesmeden devam eden grupla, birbirinden ayırmadıkları ikili; halk müziği ve mücadeleyi, Türkiye’de müzik sanatının kimliğini konuştuk.

İşte o röporatjımız...

Resim Ekleme

30. yaşınıza giriyorsunuz, öncelikle bunu gönülden kutlarız. İlk olarak şunu sormak isteriz. Nasıl geçti bu 30 yıl? Nelere tanık oldunuz?

Teşekkür ederiz. 85'ten 2015'e 30 yıl. Türkiye gibi geçti demek aslında yanlış olmaz. Memleketimizin tüm acılarıyla, sevinçleriyle, coşkusuyla donandık bu otuz yıl içerisinde. Ölüm oruçları, toplu katliamlar, büyük işçi direnişleri, koca bir ayaklanma ve daha... Grup Yorum otuz yıllık tarihi içerisinde de birçok şey yaşadı. Elemanlarımızın tutuklu olmadığı bir dönem görmedik mesela. Bu çok çarpıcı bir sonuç tabi, bir sanatçı, bir müzik grubu için. Bu, ülkede nasıl bir yönetim anlayışı olduğunu da gözler önüne seriyor. Sayısını hesaplayamadığımız gözaltılar yaşamışız, işkence, darp... Sakat kalan arkadaşlarımız olmuş. Bir arkadaşımız kuyruk sokumu kemiğinin kırılması sonucu, yaşam boyu rahatsızlık çekiyor. Bir arkadaşımız ölüm oruçlarından kaynaklı yaşam boyu unutkanlık ve yürüme rahatsızlığı çekiyor. Bir arkadaşımız bacağının değişik yerlerinden kırılması sonucu yaşam boyu aksayarak yürüyor. Bunlar mücadelemizin bedelleri elbet. 89'da tüm Yorum tutuklanmışız, o zamanki albüm hapiste hazırlanmış. Hem de permatik borularının birleştirilmesinden oluşturulan pan flüt'le, plastik borulardan oluşturulan kaval'la, röntgen filminden kasnağa gerilerek oluşturulan davul'la... Bu da tarihimizde önemli bir örnektir. Bütün grubu tutuklarsın, enstrümanlarından yoksun bırakırsın. Ama doğa dile gelir, koşullar ve yaratıcılık dile gelir. Tabi bunu yaptıran nedir? Bu inancı veren, bu coşkulu inadı yaratan nedir? Devrimci sanatçılıktır, örgütlü sanatçılıktır. İşte o zamandan bugüne ulaşmıştır "Bu Ses Hiç Susmayacak" sloganı. 92'de Cesaret albümü öncesi, bir süre tüm grup, hakkımızdaki arama kararından kaynaklı, kaçak yaşamışız, bu kaçaklık koşullarında hazırlamışız Cesaret albümünü ve albümü tamamlayıp, ortaya çıkmışız, yargılanmışız. 95'de çalışmalarını yürüttüğümüz kültür merkezimizin kapısına mühür vurulunca, gitmişiz Taksim Meydanı'nda CHP il binasını işgal etmişiz, sonra kültür merkezimizin mührünü açtırmışız. 97'de MGK'nın Susturulması Gereken Sanatçılar listesinde ilk sırada yer almışız ve yine aynı yıl, iki arkadaşımız Etiler'de stüdyo çıkışında kurşunlanmış. 2000'de bir arkadaşımız bedenini ölüm orucuna yatırmış F Tipi Hapishaneler'e karşı. 2003'te bir arkadaşımız Irak'a emperyalizmin saldırısından kaynaklı Irak halkıyla dayanışma için iki ay on gün boyunca bombalar altında 'canlı kalkan' olmuş. Türküler söylemiş halkla birlikte. Ve bütün bu baskılar, yasaklamalar, saldırılar, albüm toplatmaları, konser yasakları, tutuklamalar Yorum'u güçten düşürmemiş, tam tersine Grup Yorum bu süreçten güçlenerek, büyüyerek çıkmış. 25.yılımızı 2010'da İnönü Stadyumu'nda 55 bin kişiyle kutlamışız. Sonra 150 bin, 350 bin, 550 bin ve en son 1 milyon olmuşuz Bağımsız Türkiye konserlerimizde.

[img]http://ilerihaber.org/images/Grup_Yorum-14_03_13-AA%20(1).jpg[/img]

- Bu yıllar boyunca solist değişiklikleri oldu. Ayrılanlar, yeni gelenler...Gruptan ünlü sanatçılar yetişti. Bunların dinleyiciye olumsuz etkisi oluyor mu?

Dinleyici veya çeşitli kesimler açısından her zaman bir olumsuz etkilenme de, eksi bir düşünce de belirebiliyor. Bu tüm tarih boyunca böyledir. Yani direnenler, üretenler vardır. Ama bir de egemenlerin politikalarından etkilenen, ordan oraya savrulan kesimler vardır. İşte bu çelişki bu fikirleri de doğruyor. Biz ise halkı mümkün olduğu kadar egemenlerin politikalarından az etkilenebilir hale getirmeye çalışıyoruz. Tabi ki bunda yalnız değiliz, gücümüz de tek başına yetmez zaten. Kalıcı olan yine Yorum'a verilen, bu misyona verilen emekler oldu. "Kar Makinesi" yolunda yürümüye ve başkalarına yol açmaya devam etti. Bugün bunca saldırıya ve bunca koşula rağmen ayakta duruyor olmak, üretmeye devam etmek ve yeni yollar bulmaya, yaratmaya çalışmak ve bunun asla peşini bırakmadan, usanmadan koşturmak önemli ve tutunacak, sahiplenilecek bir noktadır. Mücadelede gidenler gelenler olacağı gibi, çeşitli dönemler de olabilir. Bugün milyonlar bizim sesimizle halay çekiyor, coşku buluyor, umut doluyor, meydanlarda öfkesine bir yandaş buluyor. 30 yıllık bu değeri bu halk yarattı. Ve tarihsel misyon gereği, tarihsel ayrım gereği (ezen-ezilen) safında olanı korumak, safında olanın yanında olmak, düşmanın karşısında korumak bir görevdir.

Resim Ekleme

-Sahnenizde genelde müzisyen ya da çeşitli sanat dallarından konuk sanatçılara da yer veriyorsunuz. Neden böyle bir şeyi tercih ediyorsunuz? Hiç reddedildiğiniz oldu mu?

Böyle bir şey bizim için yeni bir şey değil başta. Sanat alanındayız ve sanat alanını kapitalizmin yoz kültürü karşısında bir alternatif yaratma çabasındayız. Burjuvazi etkileyeceğine biz etkileyelim. Burjuvazinin sahnelerine çıkacaklarına devrimin sahnelerine çıksınlar. Bizim yüz binleri, bizim milyonları görsünler. Bizim kültürleri, bizim alışkanlıkları, halkın yaşam biçimini tanısınlar, etkilensinler, hatta öğrensinler. Bugüne kadar örneği yoktur ki, sahnemize çıkan birisi etkilenmemiş olsun, coşkudan içi kabarmamış olsun. Rock müziği, halk müziği, alevi müziği, yeni dönem müzik türleri... Hangi müzik dalından olursa olsun ayrım yapmadan, sahnemizde yer alabileceğini düşündüğümüz birçok kişiyle böyle bir münasebetimiz olmuştur. Ve bundan memnunuz. Onlar da bundan memnun. Yavuz Bingöller oluşacağına, halkın sanatçıları oluşsun düşüncesiyle hareket ediyoruz. Kendi alanında belli bir müzik anlayışı olabilir fakat, nereden nasıl müzik yaparsa yapsın egemenlerin borazanı olmasın istiyoruz. Bu, tabi başarabildiğimiz oranda.

İkinci bir yan ise Grup Yorum'a yapılan saldırılar, baskılar karşısında sanatçıların dayanışması. Gerek konserlerde, gerekse albümlerde böyle bir şeyi genelde yaşıyoruz. Birçok kez doğallğında dostlarımız yer almak istiyor bu çalışmalarda, konserlerde. 1991'de Emperyalist Savaşa Son adıyla sanatçıların örgütlenmesini yarattık. 97'de KAS (Kamyon Atölye Sanatı) adıyla değişik dallardan birçok sanatçıyla birlikte bir örgütlenme yarattık. İlçeleri, semtleri gezdik bir kamyon kasasında sahnedeydik. 2006-2010 yılları arasında Tecrite Karşı Sanatçılar örgütlenmesini yarattık yüzlerce sanatçıyla birlikte, birçok şehirde yapay hapishaneler kurduk ve nasıl bir yaşam olduğunu gösteren belgesel tiyatro oyunları sergiledik. Tecrite karşı süreci değiştiren bir ses oldu. 2012'den beri ise bir Sanat Meclisi'miz var. Tüm sanat dallarını kapsayan ve iki yıldır şenlikler yapan. Ve burada da yine yüzlerce sanatçıyı kapsayan.


[img]http://ilerihaber.org/images/van(2).jpg[/img]
Grup Yorum konserlerindeki konuk sanatçılar

- Grup Yorum’a baktığımızda toplumdaki mücadelelere tepkisiz kalmayan, bunu müziğine yine bir mücadele konusu olarak yansıtan bir müktesebat görüyoruz. Bunları sanatınıza yansıtırken nelere dikkat ediyorsunuz? Öncelikleriniz, sakıncalarınız neler oluyor?


Dünyanın veya Türkiye'nin neresinde olursa olsun önce de bahsettiğimiz ezen-ezilen çelişkisi içerisinde emperyalizmin karşısında, emperyalizmi halkların ortak düşmanı olarak belirleyip, ilk önce bu ortak düşmana karşı bir cephe oluşturma perspektifiyle hareket ediyoruz. Bunun içerisinde; grevler, öğrenci eylemleri, toplu direnişler, tarihsel olayların yıldönümleri, halkı yaşadığı acılar, emperyalizmin karşısında örgütlenen faaliyetler, kitle gösterileri var. Devrimci bir mücadele hattı bizim için belirleyici oluyor. Deyim yerindeyse, halk deyimiyle söylemek gerekirse; "yan çizmeyen", "zorda kaçmayan", "söylediğini yutmayan", "tükürdüğünü yalamayan", "kıvırmayan", "yozlaşmayan", emperyalizme karşı direniş çizgisinde bulunan bir nokta bizim öncelikli hareket noktamızdır.

Resim Ekleme

- Biraz albümleri konuşalım. Grup Yorum yeni albümlerde tekrara düşmeden bir yenilikle dinleyicilerin karşısına çıkmaya çalışıyor. ‘Eskiyi unutmadan, bugün kavrayarak’ felesefesi hakim. Başeğmeden albümünde rap şarkıyla dikkat çekmişti. Tepki gösteren de olmuştu, beğenen de... 30. Yıl albümünde ‘Dünden Yarına – Ustalarımız’ adlı bir seri çalışmayla çıktı karşımıza. Bu albümden biraz bahsedebilir misiniz? Neler bekliyor bizi?

Daha önceki sorularda bahsetmiştik. Yani denemekten yorulmayacağız. Yeni bir yol bulmaya, yeni bir yol yapmaya çalışacağız. Halkla birlikte, halktan beslenerek kendimizi yenilemeye, yeni kulaklara ulaşmaya, üretimlerimize ve denemelere devam edeceğiz. Başarabiliriz, başaramadığımız, tam istediğimizin olmadığı zamanlar da olacaktır. Fakat emperyalizmin yarattığı "sanat" karşısında ayakta durmak, etrafta üretim olmasa da "ben üreteceğim" diyebilmek, yılgınlık havası olduğunda da "ısrarla denemekten vazgeçmeyeceğim" diyebilmek, yeni bir nesil kayıp başka yere gidiyorken onlara "durun size de bir şeyler söyleyeceğiz" demenin yolları aramak elbetteki bir devrimci sanatçının veya grubun en doğal çabası olmalı. Yeniyi denerken, ustalarımızı da sahipleniyoruz. Buna devam edeceğiz. Cem Karaca'larla, Mahsuni'lerle yürüyeceğiz.

Resim Ekleme

-Beklentilere karşılık verememek gibi bir endişeniz oluyor mu?

Beklentilere karşılık verememek derken nasıl baktığımız önemli gerçekten. Yani biz halkın, mücadelenin ve direnişin türkülerini, şarkılarını yapıyoruz. "Emperyalizme kafa tutan" şarkılar.. Beklentiyi bugün kapitalizm yaratıyor. Mesela bizim "ucube" giyinmek diye bir ihtiyacımız yokken, bunu bir ihtiyaçmış gibi kafamıza çakan kapitalizmin çarpık kültürüdür. O nedenle beklentiler çok önemli. Yani kapitalist kültürün rüzgarıyla etkilenen beklentiler mi, yoksa halkın ve devrimin ihtiyacıyla yanıp tutuşan beklentiler mi bu belirleyici. O nedenle, biz beklentilere seslenmeyi bırakın, daha önceki görevimiz beklentileri yönlendirmek. O nedenle işimiz daha da zor. Ama şu denebilir. Mücadelenin ihtiyacını karşılayabiliyor muyuz? Evet işte burada demin dediğimiz gibi, bazen bunu yakalayabiliyoruz, bazen tam istediğimiz gibi yapamayabiliyoruz. Koşullar, yalnızlığımız, sanat alanında üretim kabızlığı, mücadelenin kazandığı ivme veya kaybettiği, Ahmed Arif'lerin, Hasan Hüseyin'lerin, Fakir Baykurt'ların, Yaşar Kemal'lerin ardından bir sürekliliğin gelememesi. Tek tek bireylere varana kadar insanların, devrimcilerin, sosyalistlerin, aydın ve sanatçıların kendini sorgulaması gereken bir süreç bu. Ayaklanma yaşadık, üretim patlaması yaşadık halk ve sanatçılar olarak öyle değil mi? Her şeyi koşullarıyla birlikte değerlendirmek gerekir. O dönem öyleydi şimdi böyle derken mesela, o dönemki koşullar neydi'yi de ortaya koymak bize kazandırır.


Resim Ekleme
Grup Yorum - Beşiktaş İnönü Stadyumu konseri

- Bu 30 yılda aklınızda en çok iz bırakan şey nedir?

Grup Yorum'un çok yönlü saldırı altında olmasına rağmen, fırtınalarda ayakta durup, üretebilmesini sağlayan güç.

Resim Ekleme

- Son yıllarda ard arda yaptığınız Bağımsız Türkiye konserleriyle yüz binleri alanlara topladınız. Bunu nasıl sağlıyor Grup Yorum?

Bıkıp usanmadan, etrafın umutsuzluğuna bakmadan halkın içinde koşturarak, onları umutlandırarak, başarabileceğimize inandırarak, onlarla birlikte kolektif bir organizasyon sağlayabilmek. İnanın ki tanıdığımız, tanımadığımız halk denen deryayı kısmen de olsa örgütleyebilmenin yöntemlerini kullandığımız için. Çok yorulmak gerekiyor..

Resim Ekleme

- Son olarak bir 30. yıl mesajı alsak sizden. Neler söylemek istersiniz?

30. yılını kutlamak isteyen bu ülkenin değeri olan kaç tane şey var? Ne olursa olsun bu sese sahip çıkmak, onun uzun yaşamasını istemek, otuz yılına yakışır bir kutlama yapmasını sağlamak ve bunun koşullarını yaratmak her duyarlı insanın, devrimcinin, ilericinin isteği olmalıdır.

Tekellere, işbirlikçi sanata, yozlaştırılmış sanata inat halkın ve devrimcilerin sanatını hakim kılacağız.

Resim Ekleme
Üyeleri tutuklanan ve konserleri yasaklanan Grup Yorum, imza kampanyasında topladıkları imzaları bisikletlerle Ankara'ya İçişleri Bakanlığı'na götürdü. Etkinliğin adı: ‘Yasaklara karşı Ankara'ya pedallıYORUM’ du.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]