Bir kişiye 150-200 sözcüklü bir yazı hazırlayacaksın ve yazının hemen hemen her paragrafı yanlış ve birbiriyle uyumsuz bir saçmalık yumağı olacak deseler böyle bir yazıyı hazırlayabilmek mümkün olabilir mi? Bence çok zor! Ama SF'nin danışmanı Hasan Karataş arkadaş gerçekten bunu başarabiliyor; nasıl beceriyor anlayamiyorum ama gerçekten yapabiliyor. Son yazısı da öyle ''Bu devrim kimi devirecek?'' başlığı atılmış, ve ''devletin gittiği yolu terketmesi'' gerçekleşiyormuş ve halk devrim yapıyormuş vb.

https://www.sosyalistforum2.net/showthread.php?t=81455

''Devletin devrim yapması ve gittiği yolu terk etmesi'' ne demek? Anlayan var mı? Bu cümleleri kuran birinin bu kurduğu cümleleri kafasında nasıl somutluyor olabilir? Referandumda hayır oylarının evetlerden fazla çıkması ''devletin devrim yapması mıdır? Ya da bırakın devleti, devrim anlamına gelebilir mi?

Hiç ilgisi yok.

Tam bir kafa karışıklığı ve hatta akıl yitimi!

Bu nasıl bir güven, bu kadar saçmalık nasıl bir yazı haline gelebilir? ''Nasıl olsa ne yazsam gidiyor, SF'de artık benim saçmalıklarıma karşı çıkabilen biri de kalmadı...'' düşüncesi mi bu sözcükleri bir yazı haline getiren şey!

Devlet bir özneden bir sınıftan bağımsız olarak nasıl devrim yapabilir veya şu referandum sonuçlarından nasıl bir devrim yorumu çıkabilir? Böyle bir yazı yazılmaya çalışılıyorsa en azından bu kadar basit bir soru bile aklımıza gelmez mi?   Sınıflardan, AKP'den, Erdoğan'dan bağımsız bir devlet yapısı olabilir mi? Böyle bir bağımsızlık varsa seçim-sandık bu devlette neden bir devrime yol açsın?

Ve bu yazıyı okurken bir de arkadaşımızın kendini Marksist olarak nitelendirdiğini de unutmayın. Yani bir başka yazıda Marksist olmadığını söyleyen birine karşı çıkıp marksist olduğunu söyleyecek, dahası altını kalın çizgilerle çizeceksin ve sonra başka bir yazıda böyle bir yorumda bulunacaksın!

Sınıflardan bağımsız bir devlet mekanizması ve devletin yine sınıflardan bağımsız ve öznesiz olarak devrim yapması!

Evet, SF'nin sayfalarında Marksizm adı altında tam bir akıl yitimi yaşanıyor!
Hala!