Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Dünya Devrim Tarihi

9 Mayıs’ı kim, nasıl kutlayacak?-Erhan Nalçacı

Feodal dönemde seküler hiçbir bayram ve kutlama bulunmaz, her şey dinle ilişkilidir. Seküler bayramlar burjuva devrimleri ile birlikte ortaya çıktı. Büyük Fransız Devrimini simgeleyen 14 Temmuz veya 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı bunlara örnek olarak verilebilir ve tarihsel bir ilerlemeye işaret ettiği sürece bu bayramlara işçi sınıfı da sahip çıkar.

Ancak önümüzdeki hafta kutlanacak ve 2. Dünya Savaşı’nın sonunda Nazi Almanya’sının kayıtsız şartsız teslim olduğu tarih olan 9 Mayıs bu açıdan çok ilginç bir örnek oluşturuyor. Bu tarihsel an emperyalist dünyada inanılmaz bir tarihi unutturma ve çarpıtma etkinliğine dönüşüyor.

Avrupa Birliği ülkeleri 9 Mayıs’ı “Avrupa Günü”, Rusya ise “Zafer Günü” olarak kutlamak için hazırlanıyorlar.

Avrupa Günü AB’nin üye halklara nasıl demokrasi ve refah getirdiği yalanını işleyecek, Rusya ise Kızıl Meydan’daki son model silahların tanıtıldığı askeri geçit töreni ile Zafer’in sınıfsal içeriğini Rus milliyetçiliği içinde boğmaya çalışacak.

Neden 9 Mayıs “Avrupa Günü” olarak seçildi?

1950 9 Mayıs’ında Fransız Dışişleri Bakanı Schuman daha sonra AB’nin yoluna açacak olan kömür ve çelik tekellerinin birliğini önermiş. 9 Mayıs’ı özellikle mi seçmiş Schuman, olabilir, ama sonra AB emperyalizminin temsilcilerinin tarihimizin bu önemli gününü Avrupa Günü olarak ilan etmesinin tesadüf olmadığını ve tarihimize ağır bir ideolojik saldırı olduğunu biliyoruz.

İdeolojik saldırının boyutunu anlamak için kısaca da olsa biraz geriye, 2. Dünya Savaşına doğru giden dünyanın haline dönmek gerekiyor.

Bu savaşın tabi ki birincisi gibi dünyanın yeniden paylaşım boyutu vardı. İngiltere konumunu umutsuzca korumaya çalışıyor, ABD emperyalizmi hızla yükseliyor, Japon ve Alman tekelleri hırsla gözlerini dünya pazarlarının fethine dikiyorlardı. Ama hepsinin Birinci Savaş’ta olmayan ortak bir sorunu vardı: Dünyanın ilk işçi sınıfı cumhuriyeti ve ilk sosyalist ülkesi olan Sovyetler Birliği’ni ortadan kaldırılması. Sadece dünyada büyüyen sosyalist devrimler tehlikesi nedeniyle değil, planlı kalkınma ile Sovyetler Birliği 1930’lu yıllarda öylesine hızlı büyüyor ve öylesine farklı bir kültür yaratıyordu ki emperyalist devletlerin bunu içlerine sindirmeleri mümkün olmadığı için de ilk sosyalist ülkeyi ortadan kaldırmak bir saplantı haline geliyordu.

Bu nedenle aralarında tepişiyor gibi gözükürken, üstü örtülü bir sınıf bilinci ve yönelimiyle her şey Sovyetler Birliği’ni haritadan silinmesi üzerine kuruldu. Bu nedenle Almanya ve Japonya’nın tepeden tırnağa silahlanmasına ve komşu ülkeleri ele geçirmelerine göz yumuldu. Aynı nedenle Almanya Fransa’ya yönelince, Fransız burjuvazisi hem Alman ordusunu yıpratmamak hem de kendi işçi sınıfının devrim arayışından kurtulmak için savaşmadan ülkeden kaçmayı tercih etti.

Yine aynı nedenle Alman faşizmi Sovyetler Birliği’nin üzerine çullandığında ikinci bir cephe açmadan sinsice beklediler, ancak Naziler Kızılordu’nun önünden kaçmaya başlayınca panik içinde ikinci cepheyi açtılar, ama Nazilere karşı değil, aslında Kızılordu’nun ilerleyişini durdurmak için Avrupa’ya çıkartma yaptılar.

Ve yine aynı nedenle Alman şehirleri müttefikler tarafından vahşice bombalandı, Japonya Kızılordu’nun kendisine yönelmesiyle teslim olmak üzereyken nükleer silah vahşetiyle karşılaştı.

Oysa Kızılordu tarla tarla, sokak sokak savaşarak ve her metrekaresinde evlatlarını feda ederek kararlı ama son derece insancıl bir şekilde savaşıyordu. 8 Mayıs 1945’te Alman ordusu bir çok yerde teslim olmuştu, ancak 9 Mayıs’ta Kızılordu, Silezya’da son artıkları temizlerken 600 askerini daha kaybetti. Ve o gün Stalin radyo konuşması ile zaferi ilan etti.

Zafer sadece Alman faşizmine karşı değil, bütün emperyalist sisteme karşı kazanılmıştı. Bu yüzden bugünden nefret ediyorlar ve tarihi çarpıtmak için şaklabanlıklar yapıyorlar. Putin’e gelince, şu iyi bilinsin, bu zafer Rus ulusunun kesintisiz “büyük” tarihine ait değil, dünya işçi sınıfının zaferidir ve onu Rus tekellerinin devletine bırakacak değiliz.

Bu haftasonu Berlin’de Avrupa Komünist İnisiyatifi bütün bu çarpıtmalara karşı bir anma toplantısı gerçekleştiriyor.

İşçi sınıfının öncülüğünde emekçi halklar hem tarihi yapar hem tarihlerini kendileri yazar hem de uygun şekilde kutlarlar.

Yaşasın faşizme ve emperyalizme karşı 9 Mayıs zaferimiz!

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]