Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları

Orhan Aydın geçenlerde bir yazı yazmıştı SOLportal'da.. Fransa'da gerçekleşen eylemler karşısında yandaş basının ikiyüzülüğüne değinmişti. ''Sarıların Eylemi'' bizim yazılı ve görsel basında nedense sahte gözyaşlarıyla karşılanmış ve Fransız polisinin kullandığı şiddete yönelik bir tepki ortaya konulmuştu. Sadece yandaş basın mı; bizim anlı şanlı hükümet yetkililerimiz de Fransa'daki eyleme gösterilen şiddeti kınamış! Gerçekten şaka gibi.

Aynı gün İstanbul'da da bir eylem var. İstanbul Tünel'de bir araya gelen kadınlarımız Taksim'e kadar yürümek ve ''kadına şiddete hayır'' diye haykırmak istiyorlar. Kadına şiddet bu hükümet döneminde yüzde 1500'e yakın bir oranda artış göstermiş, dikkat çekmek istiyorlar.   Ne var ki, mümkün mü böyle bir şey! Fransa'da ''Sarı Yelekliler'in eylemine sözde tepki gösterenler aynı tepkiyi Tünel'den Taksim meydanına yürümek isteyen kendi kadınlarımıza hiç göstermiyorlar! Polis şiddeti Fransa'dakini aratmayacak bir şekilde Beyoğlu sokaklarında kadınlarımıza uygulanıyor acımasızca! Yandaş basın da her zamanki gibi bu olayı yine görmezlikten geliyor.

''Lağım medyası ağız birliği etmiş; “Kadına şiddet yapılıyor bahanesi ile terör örgütlerince kışkırtılan bir grup kadının eylem yapmasına izin verilmedi” diye haber yapıyorlar.

Şimdi bunun adı ikiyüzlülük değilse nedir?

Her iki yüzü de sahtecilik, her iki yüzü de yalan, her iki yüzü de tapınmacı, her iki yüzü de ceberut ve her iki yüzü de ülkesine, halkına düşmanlık.''

Orhan Aydın tepkisini böyle ortaya koyuyor. ''Sahtecilik'' diyor, ''yalan'' diyor, '' halka düşmanlık'' diyor. Tepkisini aklına gelen her sözcükle dile getiriyor da, yandaşların tepkisi malum ama siyasal iktidarın tepkisi korku değilse nedir?

Gezi direnişinden bu yana korkuyorlar.
Gezi parkından korkuyorlar, her tarafı betona çevrilmiş Taksim meydanından korkuyorlar. Buralar her türlü gerici eyleme açık ama, solculara, ilericilere, bu ülkenin yüz akı insanlarına yasak. Başka bir sözcükle tanımlanabilir mi bu durum?

Korku'dan başka bir anlamı var mı, bu kör ve kahredici şiddetin?

Orhan Aydın'ın İkiyüzlülük başlıklı yazısı için:
http://haber.sol.org.tr/yazarlar/orhan-aydin/ikiyuzluluk-251591



Sosyalist27  |  Cvp:
Cevap: 1
29.11.2018- 08:16

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış
Gezi direnişinden bu yana korkuyorlar.
Gezi parkından korkuyorlar, her tarafı betona çevrilmiş Taksim meydanından korkuyorlar. Buralar her türlü gerici eyleme açık ama, solculara, ilericilere, bu ülkenin yüz akı insanlarına yasak. Başka bir sözcükle tanımlanabilir mi bu durum?



Gezi hareketi, senin tahayyül ettiğin kadar önemli, egemenleri korkutacak kadar etkin nitelikte ve nicelikte bir hareket değildi.
Daha çok küçük burjuva bireyci ihtirasının yön verdiği,kendi yaşam tarzını koruma içgüdüsünün bir ürünüydü.
Bu belki sosyalist hareketin, üzerinden muhalefeti örgütleyeceği, kitlelerin taleplerine liderlik ederek onları siyasallaştırabileceği bir zemin yaratabilirdi.
Fakat sınıf hareketinin ve sosyalist fraksiyonların durağanlığı, bunu mümkün kılmadı.
Dolayısıyla da Gezinin yol açtığı muhalif hoşnutsuzluk, devrimci bir siyasi mecraya kanalize edilemedi.
Bu da Gezi'nin kısa bir süre içerisinde tükenerek, sönümlenmesine yol açtı.
Ayrıca açık toplum vakıflarının ve küresel sermaye ile ilintili düşünce kuruluşlarının ilgisi, demokratik talepler ile başlayan hareketi, bir tür turuncu devrime dönüşme tehlikesini ortaya çıkardı.
Zira etkili bir siyasal önderlikten yoksundu ve bu da Gezi'yi, emperyal odaklar tarafından istismar edilebilir bir kendilindenciliğe mahkum etti.
Dolayısıyla sol için, sınıfsal mücadele ve anti-emperyalizm ekseninde bir sosyalist mücadele için Gezi, örnek alınması gereken bir misal teşkil edemez.
İlginç ve önemli bir deneyimdir ama kendisine atfedildiği kadar etkin nitelikte bir hareket olmamıştır.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
29.11.2018- 14:28

Gezi hareketi, senin tahayyül ettiğin kadar önemli, egemenleri korkutacak kadar etkin nitelikte ve nicelikte bir hareket değildi.
Daha çok küçük burjuva bireyci ihtirasının yön verdiği,kendi yaşam tarzını koruma içgüdüsünün bir ürünüydü.


Birincisi o alıntıdan ''tahayyül ettiğim'' şeyin ne olduğunu nasıl anladın :), ikincisi gezi direnişini öp de başına koy. İki ay boyunca Erdoğan sultasına karşı milyonlar ayaklanmış, dünyada belki de bir ilk yaşanmış sen hala nerelere takılıyorsun !

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]