Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Dünya Devrim Tarihi
02.01.2019- 18:18

1830 İHTİLALLERİ

-Fransa'da sanayi ve ticaret hızla gelişiyordu. Burjuvazinin zenginliği ve etkisi büyüyordu, işçi sayısı önemli oranda çoğalmıştı.
-18. Louis, ne devrimden önceki rejimi ne de feodal ayrıcalıkları geri getirebildi. Ne resmi toplum sınıflarını ne de kralın mutlak iktidarını tekrar kurabildi. Anayasayı onaylamak zorunda kaldı. Bu anayasa, seçmen olma hakkını sadece 94 bin kişiye veriyordu.
-18. Louis 1824 yılında öldüğünde, yerine geçen kardeşi 10. Charles tahta çıktı. Devrimin el koyduğu toprakların eski sahiplerine ödenmesi için bir milyar franklık bir tazminat yasası çıkarttı.

1830 Fransız İhtilali:
-Temmuz Devrimi, Fransa'da 27 Temmuz 1830'da başlayan ve BourbonHanedanının kesin olarak yıkılarak liberal bir monarşinin kurulmasına ve Restorasyon döneminin kapanmasına yol açan devrimdir.

-Restorasyon döneminde aşırı kralcılarla liberaller arasında bir denge politikası güden 18. Louis'nin 1824'te ölümü üzerine kardeşi 10. Charles iktidara geçti. 10. Charles aşırı kralcıların lideriydi ve ağabeyinin denge politikasını terk ederek aristokrasiyi ve kiliseyi güçlendiren bir politik doğrultu tutturdu.

-Bu durum özellikle liberallerin yoğun tepkisini alıyordu. Muhafazakar başbakan Villele dini ve maddi çıkarı ön planda tutuyordu, 1827 seçimlerinde yerini liberallere bir takım tavizler vermek zorunda kalan Martignac'a devretti Martignac basın sansürünü gevşetti ve Villele döneminde resmi görevlere atanmış olan Cizvitleri de bu görevlerinden aldı.
-Ancak Martignac hükümeti de genel oy hakkının genişlemesini isteyen ılımlılarla, kendi konumlarını güçlendirmek isteyen kralcıların temsil ettiği burjuvazi-aristokrasi çelişkisini çözemeyerek siyasi bir krize girdi.

-Bunun üzerine 10. Charles 1829'da aşırı kralcı Polignac'ı başbakanlığa getirdi.
-Polignac'ın programı toplumun yeniden düzenlenmesine, devlet işlerinde din adamlarının ağırlık kazanmasına ve imtiyazlarla donatılmış güçlü bir aristokrasiye dayanıyordu. Bir yıl boyunca parlamentoyu toplamayan Polignac, Cezayir'i işgal ederek dikkatleri dışarıya çekmeye ve böylece iç gerilimi azaltmaya çalıştı.

-1830 Mart ayında toplanan Temsilciler Meclisi'nde çoğunluk olan ılımlılar, Polignac'ın Yüksek Meclis'in onayı olmadan göreve atandığını ve başbakanlığının geçersiz olduğunu ileri sürdü.
-Bunun üzerine Kral 10. Charles meclisin protestosuna karşılık 25 Temmuz'da meclisi feshetti. Polignac aynı gün üç kararname yürürlüğe koydu.

-Bu kararnamelere göre seçimler geçersiz sayılacak ve yeni bir meclis oluşturulacaktı; seçim sistemi yeniden düzzenlenecek ve 30 milyon nüfusa sahip olan Fransa'da seçmen sayısı 100 binden 25 bine indirilecekti, basına çok katı sınırlamalar getirilecekti. Polignac darbesi olarak adlandırılan bu kararlar halk arasında büyük bir tepki doğurdu.

-Polignac'ın kararlarına karşı 27 Temmuz'da Paris'te barikatlar kuruldu. 28 Temmuz'da belediye meclisi öğrencilerin ve işçilerin eline geçti.30 Temmuz'da ılımlıların oluşturduğu Yürütme Konseyi 10. Charles'in tahttan indirildiğini ve Orleans hanedanından Louis-Philippe'nin tahta geçtiğini açıkladı.

-10. Charles İngiltere'ye kaçtı. Şanlı Üç Gün olarak adlandırılan bu olaylar sonucu Bourbon Hanedanı ve Restorasyon dönemi son bulmuş ve Temmuz Monarşisi başlamış oldu.
-Devrimin başını çeken, ama Kutsal İttifak'ın müdahalesinden korkan burjuvazi bir cumhuriyet kurmak ve genel oy hakkını tanımak yerine, özgürlükle düzen, parlamentavizmle otorite arasında bir dengeyi tercih ediyordu.

-Bu yüzden büyük toprak sahiplerinin ılımlı kanadına mensup gazeteci Adolphe Thiers ve tarihçi François Pierre Guillaume Guizat politik olarak önem kazandılar.
-1830 Devrimi'yle Restorasyon süresince kuvvetlenmiş olan mali burjuvazi iktidarı eline geçirmiş oldu. Temmuz 1830 devriminden sonra Fransa'da kurulan krallığa, ''Temmuz Monarşisi'' adı verilir.

-Fransa Kralı 10. Şarl, asiller ve kiliseye dayanarak anayasayı kaldırmaya çalıştı. Meclis dağıtıldı. Basın özgürlüğü kaldırıldı. Bunun üzerine halk ayaklandı. Kral ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Fransa'da yeniden meşruti krallık kurulmuş oldu. Seçmen vergisi yılda dolaysız vergi olarak 300 franktan 200 franka indirildi. Bu tedbir sayesinde seçmen sayısı 94binden 240 bine yükseldi.

-Fransa'da başlayan ihtilal, diğer Avrupa ülkelerini etkiledi. Belçika ve Hollanda birbirinden ayrıldı. İsveç ve Norveç birleşik krallığı dağıtıldı. Lehistan'da halk, bağımsızlık yolunda ayaklandı. İngiltere ve İsviçre'de Liberaller yönetimi ele geçirdi.
-Arkasında liberallerin güçlü olduğu Meclisi, güveni kalmadığından dağıttı, Meclis 1830 Mart ayınca toplandı.
-Ancak liberaller çoğunlukta idi ve bunlar hükümetin kısıtlayıcı önlemlerine karşı cephe aldılar. Bunun üzerine Kral,   her çeşit muhalefeti ortadan kaldırmak için 26 Temmuz 1830'da bir buyruk çıkardı.
-Buna göre; Basının hakları kısıtlanıyor; Yeni seçilmiş bulunan meclis feshediliyor; Seçim hakkı yalnız zengin toprak sahiplerine veriliyor, tüccar ve sanayicilerden bu hak kaldırılıyordu. ( Böylece seçmen sayısı azaltılıyordu). Yeni seçimlerin Eylül ayında yapılacağı bildiriliyordu.
-Kralın bu buyruğuna ilk tepki gazetecilerden geldi. National Gazetesinin başında bulunan Thiers'in başkanlığında liberal düşünceyesahip 44 gazeteci toplanarak, bir protesto bildirisi kaleme aldılar. Bunda;<<Hukuk devletinin sona erdiği, yerine kuvvet rejiminin başladığı, bundan dolayı hükümete karşı itaat zorunluluğunun kalmadığı>> ilan ediliyordu.
-Bu bildirinin yayınlanmasından sonra heyecana gelen halk, 27 Temmuz günü hükümet aleyhine gösterilere başladı. Bu olaylar karşısında Kral 10. Charles yayınladığı buyruğu geri aldığını ve yeni bir hükümet kuracağını açıkladı.
-Fakat başlayan olayların önü alınamadı. Paris sokaklarında üç gün kanlı çarpışmalar oldu. Belediyede toplanan liberaller geçici bir hükümet kurdular.
-Bunun üzerine, böyle bir tepki beklemeyen 10. Charles, torunu lehine tahttan çekildiğini bildirerek, İngiltere'ye kaçtı. Ülkede Cumhuriyetin yeniden kurulmasını isteyenler ile krallığın devamından yana olanlar karşı karşıya geldiler. Sonuçta İngiltere'deki gibi bir rejim kurmak isteyen liberaller, 30 Temmuz günü Orlean ailesinden Louis Philippe'yi kral seçtiler. Fransız ihtilaline olan sempatisi ve liberal fikirleri ile tanınan yeni kral halk tarafından sevinçle karşılandı.
-Bundan sonra yeni bir hükümet kuruldu ve 3 Ağustos'ta toplanan Meclis, anayasayı gözden geçirmek üzere bir komisyon seçti. Bu komisyonun çalışmaları sonucunda hazırladığı metin 7 Ağustos'ta Meclis tarafından kabul edildi. Bununla, anayasanın Katolikliğin devlet dini olduğu maddesi ile , krala geniş yetki veren 14. maddesi kaldırıldı. Seçmen yaşı 30'dan 25'e, seçilme yaşı 40'dan 30'a indirildi. 9 Ağustos'ta da Kral mecliste yemin ederek görevine başladı. Bu suretle Louis Philippe (1830-1848) halkın seçimi ile iktidara gelmiş oluyordu.
-Böylece, Fransa'da daha demokratik bir yönetimin kurulması ile ihtilal başarıyla sonuçlanmış oldu.
-1830 anayasası Fransa'da laikliğin başlangıcıdır.
-Rusya, Avusturya ve Prusya Aralık ayı başında yayınladıkları bu belgede, Avrupa'da olan her ''İhtilal'' hareketini boğmaya kararlı olduklarını bildirdiler.
-Bu arada, Rusya, Polonya'daki ordusu için seferberlik ilan etmiş ve Prusya Ren sınırlarına asker yığarken, Avusturya da İtalya'ya en yetenekli askerlerini göndermekteydi.
-1830 yılının sonu yaklaşırken, Avrupa'da da genel bir savaş ihtimali giderek artıyordu. Fakat tam o sırada Polonyalıların ayaklanması, bir genel savaşı önledi.

Belçika'da;Beş devlet, Belçikalıların Ekim   başında geçici hükümet kurmaları ve Hollanda'nın başvurusu üzerine Kasım ve Aralık 1830 aylarında Londra'da yaptıkları toplantılarda, Belçika ile Hollanda arasında ateşkes sağlamak için bir takım kararlar almışlar ve ateşkesi sağladıkları gibi 20 Aralık 1830 Tarihinde de,   Belçika'nın Hollanda'dan ayrılması ve Belçika'nın bağımsızlığı için ilke kararı almışlardı.

http://tarihcirabiayurdakok.blogspot.com/2018/01/1830-ve-1848-ihtilalleri.html

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
02.01.2019- 18:22

2. Fransız İhtilali: 1830 Temmuz Devrimi

Ali Berk Bilir

1789 Fransız devrimi gerek Fransızlar gerekse de Avrupa açısından karışıklıklara, düşmek bilmeyen bir tansiyona ve uluslararası uzun savaş dönemlerine sebep olmuştu. Devrimin ateşi Fransa’nın harika çocuğunun kendisini bir darbe neticesinde İmparator ilan etmesiyle zarar almış görünüyordu ancak Napolyon hala devrimin ideallerini taşıdığını düşünüyordu, böyle düşünen de pek çok kişi bulabiliyordu yanında. Devrim sonrası oluşturulan Fransız karşıtı Koalisyonlar bu sefer Napolyon’a karşı oluşturuldu ve 1803-1815 yılları arasında Avrupa, tarihe Napolyon Savaşları olarak geçecek bir dönemi yaşadı. Bu dönemde önceleri Napolyon’un düşmanları Büyük Britanya hariç düştüler. Prusya, Avusturya ve Rusya ardı ardına aldıkları yenilgilerle Napolyon’un ve Fransa’nın üstünlüğünü kabul ettiler ancak işler tersine Napolyon’un 1812 yılında Rusya’ya yürümeye karar vermesi üzerine değişecekti. Sefer Napolyon açısından tam bir hezimetle sonuçlandı, kurduğu büyük ordudan neredeyse hiçbir şey kalmamıştı ve Napolyon’un yenilgisini ve zor durumda olduğunu gören Avrupa devletleri tekrardan savaşa girdiler. 1812-1814 yılları arasında yapılan savaşlarda bu sefer yenilen Napolyon oldu ve 1814 yılında Paris savaşı sonrası koalisyon devletleri ile yaptığı antlaşma neticesinde Elbe adasına sürgüne gönderildi. Napolyon sonrasında Koalisyon güçleri devrik Bourbon hanedanının veliahtı Louis’e taç giydirerek onu Fransa kralı ilan ettiler ancak Louis’nin otoritesi henüz çok yeniyken ve Fransa içerisindeki gruplar arasındaki gerilim sürmekteyken Napolyon Elbe adasından kaçarak tekrardan Fransa’ya gelerek Louis’i tahttan indirdi. Ancak Napolyon 1815 yılında Waterloo’da kesin olarak yenildikten ve bu sefer St. Helena’ya sürüldükten sonra Louis mutlak bir şekilde tahta geçti.Buna ek olarak Louis tahta geçerken “La Charte” adı verilen ve devrimin eşitlik, oy hakkı, anayasa gibi kazanımlarını koruyan bir çeşit anayasayı yürürlüğe sokmuştu. Bununla beraber Louis’nin dönemi parlamenter değil ancak anayasal bir monarşi olmuştu. Bu da halk ve liberalleri yatıştırmak açısından önemli bir adımdı ve Louis böylelikle hükümdarlığına başladı. Louis dönemi Fransa açısından gergin bir dönem olsa da önceki yılların getirdiği kargaşaya göre daha sakin bir dönemdi. Ulus, uzun yıllar sonra iyi kötü bir istikrara kavuşmuştu. Ne var ki Louis 1824 yılında çocuksuz bir şekilde hayatını kaybedecek ye tahtı erkek kardeşi 10. Charles’a geçecekti.

Charles tahta geçerken halk ondan umutluydu ancak bunun büyük bir yanılgı olduğu taht giydikten 8 ay içerisinde belli olacaktı. Kral, tahta geçtikten sonra dinle meşgul olarak dini ritüelleri ve bilinci toplumda tekrardan canlandırmaya ve 1789 devrimi öncesinde hâkim olan “kralın tanrı tarafından seçildiği” anlayışını tekrardan hakim kılmaya çalıştı. Bu, Fransa içindeki Liberaller tarafından tehdit olarak algılandı ve bu andan itibaren başta bu iki grup olarak üzere siyasi gruplar arasındaki rekabet artarak sürmeye devam etti. 1827 yılına gelindiğinde bu sefer sorun ekonomikti. Kötü hasat ve soğuk kış neticesinde erzak sıkıntı çekildi. Bankacılık alanındaki sıkıntılar yüzünden iflas ve işsizlik oranları arttı.   Zaten halk arasında çok da popüler olmayan Charles ekonomik sıkıntılar da baş gösterince siyasi bir tepki gelebileceğinden korkmaya artık iyiden iyiye başlamıştı. Yine 1827 yılında yaşanan siyasi çıkmak nedeniyle Charles başbakanlığı 1827 seçimlerinde Montagnac’a vermek zorunda kaldı. Montagnac Charles’in iktidarının ilk yıllarında getirilmiş olan sansürü hafifletecek adımlar attı ve dini sürekli ön planda tutan önceki başbakan Villéle’in atadığı Cizvitleri görevden aldı. Ancak Montagnac da Kral ve halk arasındaki gerilimi çözemedi ve yaşanan siyasi kriz neticesinde iktidarı kaybetti. Bu noktadan itibaren işler geri döndürülemeyecek boyutlara gelecek, Charles hata üstüne hata yapacaktı. İlk olarak, başbakan artık aşırı kralcı ve gerici bir isim olan Polignac olmuştu. Polignac göreve başladığı andan itibaren Parlamentoyu uzaklaştırmaya ve siyasi hayattan soyutlamaya çalıştı. Temsilciler meclisinde çoğunluğu kaybettikten sonra bu hareketi yapmaktan özellikle kaçınıyordu çünkü Polignac atanmış bir başbakandı, seçilmemişti ve bu durum Ilımlı grubun ağırlıkta olduğu Temsilciler meclisinde tartışmaya açılırsa hem Polignac hem de Charles’ın sıkıntıya girmesi kaçınılmazdı. Nitekim öyle de oldu 17 Mart 1830’da toplanan Temsilciler meclisi Krala ve Polignac hükümetine karşı güvensizliklerini bildirdiler. Ertesi gün Charles parlamentoyu feshederek seçimleri 2 aylığına erteleterek ülke içerisinde destek kazanmaya çalıştı ancak çabası boşunaydı çünkü yapılan seçimlerde Polignac ağır bir hezimete uğrayarak kaybetti. Ancak olaylar ve gerilim bitmek bilmiyor, taraflar art arda birbirlerine karşı hareketlerde bulunuyorlardı. Nihayetinde 25 Temmuz 1830’a gelindiğinde kral “Temmuz Kararnameleri” olarak bilinen bir dizi kararname yayınladı. Buna göre yeni seçilmiş temsilciler meclisi dağıtılıyor, Kral kendine yakın yeni bir başbakan atıyor, basın özgürlüğüne zincir vuruluyor ve seçim sistemi yeniden düzenleniyordu. Kararnamelere halkın tepkisi ise sert oldu. Artık seçim yarışınca olamayacağını öğrenen orta sınıf kendi içinde örgütlendi, kararnamelere boyun eğmeyen gazeteciler ise “Le National” gazetesinde ortak bildiri yayınlayarak susmayacaklarını bildirerek isyan çağrısında bulundular. 26 Temmuz’da halk sokaklara barikatlar kurdu. Halk, kral ve hükümet aleyhine bağırmaya ve polisle çatışmaya başladı. 27 Temmuz’da gazetelerde ve meydanlarda toplanmaya başlanan kalabalığın sayısı daha da artmıştı. Öfkeli halkın şehirde yağmaya girişmesi sonucunda Ulusal Muhafızlar halka ateş açarak 21 kişinin ölümüne sebep oldu. Bu, yangına körükle gitmekti ve toplumdaki öfkeyi daha katladı. 28 Temmuz’da halk ve asker arasındaki çatışma silahlı çatışmaya dönmüştü. Bu sırada ise Bourbon muhalifleri krala yaşananlardan hükümeti sorumlu tutan ve 25 Temmuzda yayımlanan kararnameleri geri çekmesini öneren bir dilekçe verdiler. Kral her ne kadar dilekçeyi imzalamış olsa da Polignac direnmekte ısrarcıydı ve kralı da bu yönde ikna etmeyi başardı. 3. Günde yani 28 Temmuz’da devrim artık önlenemez bir hale gelmişti ve devlet binaları tek tek isyancıların eline düşmeye başlamıştı. Artık askerden veya o sırada şehirde bulunan ve belirli yerlerin korunmasından sorumlu bulunan İsviçreli muhafızlardan da doğru düzgün bir direniş gelmiyordu. Bu 3 günün sonunda devrim artık başarılı olmuştu.

Üst sınıfta bulunan monarşi yandaşlarının güçlü durumda olması neticesinde bir Cumhuriyet kurulmasını öneren kitle susturulmuş ve Monarşi korunmaya devam etmişti. Tek fark, Charles yerini Orleans hanedanından Louis-Philippe’e bırakıyor ve ülke anayasal monarşi halini alıyordu.   Ancak 1830 devrimi sadece Fransa’da etki yaratmamıştı. Fransa’dan ilham alan Belçika, Polonya, Portekiz, Brazilya, İsviçre gibi ülkelerde de halklar ayaklandılar ve toplumlarının siyasi hayatında değişikliklere yol açtılar. Belçika’nın bağımsızlığını kazanması bunlardan bir tanesi olarak örnek verilebilir. Şunu da belirtmek isterim ki Charles’ın devrilip yerine Louis-Philippe’in getirilmesi Fransa’da Charles devrinde sürmekte olan sorunları tamamiyle ortadan kaldırmadı. Burjuvazi, aristokrasi ve alt sınıf arasındaki gerilim sürmeye devam etti. En nihayetinde bu gerilim 1848 devrimine yol açarak Fransa’da monarşinin sonunu getirecekti.


Kaynakça
Reid, Lauren. “Political Imagery of the 1830 Revolution and the July Monarchy.” (2012)

https://en.wikipedia.org/wiki/July_Revolution#The_Three_Glorious_Days

https://www.britannica.com/event/Revolutions-of-1830

Boundless. “Charles X and the July Revolution.” Boundless World History Boundless, 9 Şub. 2017. Retrieved 18 Tem. 2017 from https://www.boundless.com/world-history/textbooks/boundless-world-history-textbook/post-napoleonic-europe-1197/france-after-1815-1203/charles-x-and-the-july-revolution-1205-17772/

http://www.gazetebilkent.com/2017/07/19/2-fransiz-ihtilali-1830-temmuz-devrimi/

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]