Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları

Tacizden ceza alan Milli Eğitim Müdürü yeniden görevde!

Resim Ekleme

  'Cinsel istismar suçundan' 8 yıl hapis cezası alan ve 50 bin TL kefalet ücretinin ödenmesi üzerine serbest bırakılan Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürü Şeref Çalışır, bugün makamına gitti.

Cinsel saldırı ve cinsel taciz iddiasıyla yargılanan ve 'cinsel istismar suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Fatih İlçe Milli Eğitim müdürü Şeref Çalışır, bugün makamına giderek çalışmaya başladı. Çalışır, 'karar kesinleşinceye kadar' 50 bin TL kefalet karşılığında serbest kalmış, avukatları da karara itiraz etmişti.

Radikal'den Umay Aktaş Salman'ın haberine göre, görevine devam eden Çalışır, henüz ceza kesinleşmedi derken, Eğitim Sen İstanbul 8 Nolu Şube Başkanı Mustafa Turgut ise karar kesinleşmemiş olsa da bu kişinin açığa alınması en küçük davalarda bile yetkililerin tasarruf kullandığını söylüyor.

Çalışır'ın müdürlükte çalışan iki kadın memurun elle ve sözlü taciz ettiği iddiasıyla r devam eden ve İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada dün karar çıkmıştı. Mahkeme ise 'mağdur J. Y.'ye karşı basit cinsel istismar suçunu işlediğinin sabit olduğunu' belirterek Çalışır'ı 3 yıl hapse çarptırmış, cezayı 2 yıl 6 aya indirilmişti. Mahkeme Çalışır'ı ayrıca mağdur Ç. A'ya karşı basit cinsel istismar suçunu işlediğini belirterek 3 yıl hapse çarptırmıştı. Cezayı 'eylemin birden çok kez gerçekleştiği' gerekçesiyle 6 yıl 9 aya çıkarıp, sanığın geçmişi ve suç sonrası tutum ve davranışlarını göz önünde bulundurularak 5 yıl 7 ay 15 güne indirmişti. Mahkeme sanığın kamuda görev yapmasını da yasaklamıştı. Ancak Çalışır karar kesinleşinceye kadar 50 bin TL kefalet ödeyip serbest kalmıştı.

Müdür bugün görevine devam etti ve Fatih ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ndeki makamına gitti. Çalışır, Radikal'e yaptığı açıklamada kararın henüz kesinleşmediğini belirterek "Bugün karara itiraz ettik. Hakkımda il denetmenlerinin ve bakanlık müfettişlerinin yaptığı soruşturmalarda ceza almadım. Görevimin başındayım, karar kesinleşmedi " dedi.

Eğitim Sen İstanbul 8Nolu Şube Başkanı Mustafa Turgut ise böyle bir kararın ardından, karar kesinleşmemiş de olsa açığa alınması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"En küçük soruşturmalarda bile yetkisini kullanarak yer değişikliği uygulayan İl Milli Eğitim Müdürlüğü burada tasarrufu Şeref Çalışır'ın lehine kullanıyor. Oysa biz öyle davlar biliyoruz ki, daha mahkeme aşaması sürürken kişiler açığa alınıyor, çok küçük, sudan sebeplerle yer değişikliğine uğruyor. Burada anormal bir durum var. Bizi tedirgin ediyor. Bu kişi kim neden koruyor sorusunun bir cevabı olmalı ? "

İstanbul il Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise kendilerine henüz kararın tebliğ edilmediğini belirterek " Gerekçeli karar ulaştıktan sonra tutumumuzu belli edeceğiz. Hukuk müşaviri arkadaşlardan görüş alıp ona göre uygulama yapacağız" dedi.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Bilimleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen bir memur ve kamu görevlisiyle ilgili hukuka aykırı bir eylem iddiasının üç sonucu olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Disiplin, idari ve adli tasarrufu ayrı değerlendirmek lazım. Disiplin soruşturması yapılmış, aleyhine sonuçlanmamış olabilir. Bu dönemde tedbire başvurulmamış demek ki. Bu istikrarsızlık halkta, toplumda kişiye ve olaya özel muamele iddiası, güvenlik endişesi yaratır. Ancak bu endişeye bağlı olarak tedbiren görevden çoktan alınmalıydı diyemem. Örneğin şike davasında olduğu gibi... Disiplin farklı adli mekanizma farklı işler ve birbirini bağlamaz. Ceza alınca suçsuzluk karinesi bitmiyor. Ta ki Yargıtay kararı çıkıncaya kadar. Henüz suçlu değil. Genelde devlet memurları kanuna göre cezanın kesinleşmesi bekleniyor."

http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/tacizden-ceza-alan-milli-egitim-muduru-yeniden-gorevde-haberi-82943

yorum2006  |  Cvp:
Cevap: 1
30.11.2013- 05:46

"Masumiyet karinesi" çağdaş hukukta esastır. Özellikle faşist düzenlerde bunu sonuna kadar savunmak gerekir. AKP başa geldiği zaman görevden uzaklaştırmak ve yerlerine kendi yandaşlarını getirmek istediği çoğu kamu görevlisi hakkında, çoğu yolsuzluk iddiası olmak üzere çeşitli davalar açtırdı ve bunu onları görevden almak için kullandı.   Bu davalar sonunda beraat edenleri de tabii ki görevlerine iade etmedi. Burada ise tersi bir durum var. Bürokrat AKP'li olduğu için "masumiyet karinesi"ne uyuyorlar. Bu çifte satandarda tabii ki karşı çıkılmalı, ancak "masumiyet karinesi"nin giderek tamamen ortadan kalkmasına yol açacak şekilde, "vay bunu da görevden al" diye bastırmak yanlıştır. Tam tersine, "masumiyet karinesi" nin herkese uygulanması için çalışmak gerekir.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]