Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Ustalardan ve yazarlardan

Kemal Okuyan yazdı: Cemaat mi hükümet mi?


Resim Ekleme
 

Dünyaları küçük. Ya Cemaat, ya hükümet! Ne diyorduk, Türkiye AKP Anayasası’na sığmaz! Türkiye, Cemaat-Erdoğan çekişmesine hiç sığmaz!

Cemaat mi hükümet mi?

Zaman gazetesi, “dershanelerin kapatılması”ndan yana olanların açıklamalarını kocaman kocaman haber yapıyor. Öyle ki, TKP’nin KESK’in haberleri hiç bu kadar geniş ve çarpıtılmadan yer bulmamıştı Cemaat’in yayın organlarında.

Böylece AKP’nin tabanına “bak dersaneleri kim istemiyor, kimler Erdoğan’ın yanında” denmiş oluyor. Komünistler muteber kişi değil ya onlara göre, “dersaneler kapatılsın” talebi noktasında Erdoğan’la yan yana geliyormuş gibi durmaları hükümet için büyük handikap olarak değerlendirilmiş besbelli!

TKP’nin açıklamasında “bütün özel okullar devletleştirilsin” gibi unsurlar da vardı ama belli ki, bazıları için dünya Cemaat ve AKP arasındaki kavga etrafında döndüğünden, bunun bir önemi yoktu. CHP ve MHP Cemaat’ten yana, BDP, TKP, KESK ise hükümetten yana saf tutmuştu!

Peki, bunun “yetmez ama evet” tavrından ne farkı vardı?

Dersanelerin kapatılmasından yana olmak ama “dersanelerin kapatılması yetmez, üstüne bütün özel okullar kapatılmalı” tavrı geliştirmek meşruysa, Anayasa ya da başka konularda hükümeti destekleyip daha fazlasını talep edenlerin günahı boşuna mı alındı?

Yetmez ama evetçilerin günahlarını veya ayıplarını saya saya bitiremeyiz. Fark ise çok büyük!

Fark büyük çünkü, olmaz ya, yarın bir referandum düzenlense ve hükümet dersanelerin kapatılmasını, bir bölümünün özel okula dönüşmesini içeren bir yasa tasarısını halkın önüne koysa, devrimci tavır “hayır” demek olacaktır besbelli. İki temel nedenle… Birincisi, AKP hükümetine siyaseten enerji verecek, onu güçlendirecek hiçbir tavır alamaz solcuyum diyen. İkincisi, parasız-eşit-bilimsel eğitim talebini yıllarca savunan bir siyasi hareket, bu talebi geriye çekip eğitimi tamamen piyasacılaştıran, gerici bir iktidarın bu alandaki herhangi bir tasarrufunu destekleyemez.

Ama sözünü söyler!

Sözünü AKP’nin riyakarlığını deşifre etmek için söyler, eğitim başlığında dönen dolapları hatırlatmak için söyler, egemen bloğun iki kanadı arasındaki çelişkilerden emek için, halk için yararlanmak için söyler!

Bu çelişkileri taraf tutmak için önemseyenler ise devrimden umudu kestiklerinden devrimci bir tavır geliştiremez. Egemenler tepişecek, onlar da taraf tutacak! Buna da “devrimcilik” denecek!

Bu kafa “dersaneler ve özel okullar kapatılsın” yaklaşımını “yuuuh hükümeti desteklediniz” tepkisiyle karşılamakta, dünkü yazımdaki gibi “Cemaat’in fazla hafife alındığı”na işaret eden siyasi değerlendirmeleri “şimdi de Cemaat’i mi destekliyorsunuz” suçlamasıyla itham etmekte.

Dünyaları küçük. Ya Cemaat, ya hükümet!
Ne diyorduk, Türkiye AKP Anayasası’na sığmaz!
Türkiye, Cemaat-Erdoğan çekişmesine hiç sığmaz!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
26.11.2013- 21:10

Bir yorumumda ''solcuların işi doğrucu davutluğa soyunmamaktır'' demiştim. Doğrucu davut olmak liberallerin, yetmez ama evetçilerin işidir demeye getirmiştim. Okyan da bunun altını çiziyor. Andımız üzerine yürüyen tartışmalarda da bu temel yaklaşım vardı. Şöyle diyor ki, hemen hemen benzer her konuda bir solcunun alması gereken tavırdır, bu tavır:

''AKP hükümetine siyaseten enerji verecek, onu güçlendirecek hiçbir tavır alamaz solcuyum diyen...''

Kısaca, 'aman ha AKP gitmesin, milli hükümet gelir'' anlayışı istenildiği kadar Marks Engels ve Lenin alıntılarıyla ambalajlansın gizli akp'cilikten başka bir şey değildir. Ve gizli akp'ciliğin de öyle sanıldığı gibi ''enternasyopnal solculukla'', ''gerçek komünistlikle'' bir ilgisi de bulunmamaktadır..

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]