Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

abbas  |  Cvp:
Cevap: 9
27.01.2014- 19:31

Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

İnsanlarımız bilinçli olmadıktan sonra parti olsa ne olur olmasa ne olur.



Bilinçli olmadıkları için tek ülkede devrim olmayacak ama çok ülkede birden devrim olacak. Bunu nasıl açıklıyorsunuz? Partinin önemi yoksa enternasyonal devrim ya da çoklu ülke devrimi nasıl gerçekleşecek? Emperyalizmin kuyruğuna yapışarak mı; emperyalizm mi toplumu sosyalist bilince kavuşturacak
?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 10
28.01.2014- 17:15

Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış



Partinin hem devrimi yapmak için, hem de devrimden sonra sosyalizmin inşasında ve komünist topluma geçişte öncü güç olduğu kesin. Ancak partinin örgütsel yapısı tabii ki aynı olmayacaktır. Çünkü devrimden önceki parti ile devrimden sonraki partinin işlevleri farklıdır.





Partinin örgütsel yapısının devrimden sonra daha da disiplinli ve daha da çelişkleşmesi gerekiyor. Devrimden önceki işlevi nasıl ki, genel anlamıyla sınıfa yön ve doğrultu vermekse devrimden sonra da aynı olacaktır. Kaldı ki, siyasal iktidarın alınmasıyla birlikte sınıf çatışmasının daha da keskinleşmesi, partiyi her türlü hizbin sızmasına ve partiyi ele geçirmesine izin vermeyecek şekilde korumayı da gerekli hale getirecektir. Ayrıca sosyalist kuruculuğun da gerçekleştirilme süreci partinin önemini devrimden sonra daha da arttıracaktır. Devrim öncesinde siyasal devrimin gerçekleştirilmesi yolunda örgütlenip, bu yolda siyaset oluşturan parti devrimden sonra komünist toplumu hedefleyen devrimci dönüşümlerde de etkin rol almak zorundadır. Bu durum belki partinin daha farklı bir yapılanma içine girmesini dayatacaktır, ama bu farklılığın partinin daha gevşek bir örgütlenmeye gitmesi gerektiği şeklinde yorumlamamak gerek.


[quote] Leninist parti modeli devrimi yapacak parti için genel ilkeleri belirliyor. Rusya'da devrimden sonra, Lenin tarafından "parti iktidarı" değil, "Sovyet" iktidarı, yani işçi komünlerinin oluşması ve iktidar erkinin ele geçirilmesi öngörülmüştü. Ancak bunu sağlıklı biçimde oluştuğu ve geliştiği söylenemez. Sosylist ülkelerde iktidar "parti iktidarı"ydı. Tamam parti, çocuk yaşta üye almaya başlıyor, "genç öncü" örgütlerinde çocuklara Marksizm-Leninizm'i öğretiyor, komünist gençlik teşkilatında bilinci pekiştiriyor ve parti üyeliği ile sözde tam anlamda "çelikten" komünistler yaratıyordu. Üstelik artık iktidarda olduğunuzdan tüm eğitim sistemi ve tüm medya da partinin emrindeydi. Peki bu model başarıya ulaştı mı? Unutmayalım, Yeltsin'i de, Gorbaçov'u da, Aliyev'i, Türkmenbaşı'sı, Putin'i de bu yapıdan çıktı. Sosyalizmi yıkanlar ve bir bölümü hırsızlıkla kapitalist olanların önemli bir bölümü bu yapıdan çıktı.  



Devrimden sonra parti ''sınıfın aklı'' olmayı uzun süre sürdürecektir. Tıpkı devletin varlığı gibi. Sosyalizm sınıfların, devletin ve komünist partinin var olduğu sistemdir. Sınıf kendini doğrudan-aracısız yönetecek duruma gelmedikten sonra partinin işlevini silikleştirecek her türlü biçimlenme geriye dönüşle sonuçlanır. Partinin güçlü olması, demokratik merkeziyetçiliğini çok daha yetkin biçimde koruması parti devletinin savunulduğu anlamına da gelmemeli. Parti devletin dışında bir ''otorite'' olarak kalmalı ve devletle bütünleşmemeli; tamam ama, sınıfın kapitalizmden çıkıp gelen politik bilincinin parti olmadan veya partinin işlevinin minimize edildiği koşullarda tarihsel görevine yönelik adımlar atacağını söyleyebilmek mümkün mü?

SSCB'de çıkan ve adım adım kapitalizme götüren yapının partinin içinden çıkması, partinin   sosyalist ideolojiden uzaklaşması olarak yorumlanmalıdır. Hruşçov'la merkeziyetçilikten uzaklaşma yönünde adımlar atılması partinin ideolojik bütünlüğü konusunda sıkıntılar yaşadığı anlamına gelir. Parti yönetmemelidir. Sınıfın kendi çıkarlarına sahip olacak bir ideolojik donanımı sağlaması yönünde adımlar atılmalıdır; sınıfın toplumsal ve ekonomik alanda kendi kendini yönetecek kararları alması yönünde çalışmalar içinde yapılmalıdır, ama bütün bunlar da partinin denetiminde olmalıdır.   Parti bütün bu süreçleri bir şekilde denetleyebilmeli ve doğrultu kazandırabilecek konumunu asla yitirmemelidir.

SSCB'de bu sürecin özellikle Stalin sonrasında doğru işlediğini düşünmüyorum.






Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]