Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Ustalardan ve yazarlardan

Kavramlar hangi dilden?/Aydemir Güler

Milliyetçilik ve ulusçuluk sözcüklerinin, Türkçeye kavram ithal ettiğimiz Batı dillerinde farkı yok. Ama biliyoruz ki, bu ikisi, kendilerinden daha güçlü bir olguyu ifade eden emperyalizmle ilişkilerinde ayrışırlar.

Milliyetçilik, Türk milliyetçiliğinin, Osmanlı coğrafyasını paylaşan emperyalizme tepki gösterdiği kısa mücadele yılları dışında, emperyalizme demagojik bağımlılıktır. “En bi” milliyetçilerin yuvalandığı istihbarat teşkilatında maaşı Amerikalılar öder. Faşist komandocuklar CIA’de eğitilir. Milliyetçi darbeciler “bizim çocuklar”dır.

Ulusçuluk, o kısa periyotta, kemalizmde kendine tarihsel kaynak arar. Ama asıl neo-liberal küreselleşme çağında emperyalizmin bağımlı ülkelerin varlığını bir kez daha reddetmesi direnç anlamına gelir.

Direnç özgün değil evrensel. Ama buradan bir yeni kuruluş çıkıp çıkmayacağının yanıtı değişir. Latin Amerika örnekleri yeniden kuruluş seçeneğini gündemde tutuyor.

Emperyalistlerin, paramparça etmeyi arzuladıkları ama bunun mümkün olmadığı iri ülkeler var. O kadar iriler ki, onları mazlum saymak zorlaşıyor. Kendileri de, emperyalist olma hayali kuruyorlar. Başlarını Rusya ve Çin çekiyor.

Bizim ulusalcılık da bir direnç. Milliyetçilikten ne denli ayrıştığı tartışmalı. En azından Ergenekon senaryosunda aynı pakete sokulma saçmalığını geri püskürtemediler.

Bizimkiler, tarihsel referansları Kemalizmi güncelleyememişler ve kendilerini güdükleştirmişlerdir. Örnek: Atatürk’ün aydınlanma harekatını devletten aşağı doğru tasarlamasının pratik rasyonalitesi, yani kendince olanağı vardı. Çünkü bu harekat iktidardaydı.

Değilseniz, halkçılaşmak zorundasınız. Radikal bir değişimdir. Türkiye’de burjuva siyaseti hiç bu kadar radikal olmadı. Keskin manevralar, sert çıkışlar solcu işidir.

Ulusalcılar yapamadılar. İktidarın tepesinden reform tasarlamak ile aydınlanmacı bir muhalefet örgütlemek farklı. Bizde emperyalist basınca gösterilen ulusalcı tepki bir halk direnişine dönüşmedi. Latin Amerika’dan farkımız orada.

Madem öyle, kavram ithal ettiğimiz Batı’da olmayan bir ayrıma daha işaret edebiliriz. Popülizm ile halkçılık çoktandır farklı anlamlarda kullanılan kavramlar; ve bizim kalkıp, demagojiyle, sahtecilikle, kamusal kaynakların burjuvalara peşkeş çekilmesiyle özdeşleşmiş popülizm sözcüğünü, içerdiği “halk” kökünün yüzü suyu hürmetine aklamamız söz konusu olamaz.

Biz halkçıyız.

Halk kategorisinin içine kim girer peki? Biz, solcular, halkçıysak eğer, kimi alırız sevdamızın alanına, kimi sokmayız eşikten içeri?

Halk terimini sınırları belli, iyi tanımlanmış bir kavram haline getirmeyi herhangi bir dilde beceren duymadım. Eşyanın tabiatına aykırı.

Halk sadece işçi sınıfı veya emekçilerden ibaret olsaydı, ne gerek kalırdı ki kendisine? Hayır, halk sınırları konjonktüre göre esnek, ama her zaman olumlu anlamlarla yüklenmiş, tereddütsüz “bizim insanımız” diyeceğimiz güçleri içerir. Bugün bizim halkımız aydındır, emeğiyle ve onuruyla geçinir, özgürlüğüne düşkün ve cesurdur, kızlı-erkeklidir, yobazdan, namussuzdan nefret eder, yalanı ayıplar, eğlencelidir... Yaygın biçimde örgütsüzdür ama örgüt düşmanlığıyla işi olmaz.

En önemlisi, halk, örgütlü solcu için örgütleyeceği bir nesneden ibaret değildir.

En güzel yanı da buradadır: Halk ve halkçılık doğruda durmanın referansıdır. Sol siyasete ayar verirler.

Şimdi, halkta, halkçılıkta pusula bulamayanlar, Haziran Direnişi hiç olmamış gibi, tercihlerini, iki halk düşmanı akım, gericiliğin cemaati ile gericiliğin partisi arasında kullanıyorlar.

Popülizm demagoglara kalsın. Bizim tercihimiz bir an tereddüt etmeksizin halkımızdır. Bunu beceremeyenler halkçılık kapısından içeri adım atamaz.

* * *

Salı sabahı sevgili Halet Çambel için üniversitede tören yapıldı. İmam kökenli biri, başka ne bilsinler, her faninin ölümlü olduğunu hatırlattı. Arada soyadını yanlış söyleyip duran “memurlar” da vardı. Elbette çok doğru ve güzel şey de söylendi. Herkes seviyordu Halet hanımı. Renkli törendi anlayacağınız. Tek şey eksik kaldı. Kimse “sevdalınız komünisttir” demedi.

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/aydemir-guler/kavramlar-hangi-dilden-86081

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]