Özellikle sol sempatizan kitlede görülen bir yanılsama bu. ''Kürt halkından yana olmak'' kürt ulusalcılığına kayıtsız koşulsuz biat etmek olarak anlaşılıyor. ''Solcular, sosyalistler kürt halkından yana olmak zorundadırlar'' derken kastettikleri de bu. Somut anlamda   PKK, BDP,HDP gibi kürt ulusalcılığını temsil eden örgüt ve partilere arka çıkmak, onların siyasetlerine koşulsuz"   destek vermek, ülkedeki sınıf mücadelesini bir anlamda kürt ulusalcılığının ardına takmak, çoğu kez yadsımak, eleştirel yaklaşmamak, öte yandan emeğin kurtuluşu için mücadeleyi hemen hemen yok saymak, sosyalist devrim perspektifini ötelemek, şeklinde ortaya çıkan bu tavır özellikle sanalda ve özellikle SF'de karşımıza çıkıyor. Yönetim de bundan farklı düşünmediği için bu görüş ne yazık ki, sanalın nicel anlamda en büyük sol-sosyalist forumda egemen görüş olarak karşımıza dikiliyor ve sorun da o noktada başlıyor.

Oysa kürt halkından yana olmak ile kürt ulusal hareketinden yana olmak arasında dağlar kadar fark vardır ve olmalıdır. Sosyalistler kürt halkının sorunlarını ulusal haklar da içeren bir emek sorunu olarak değerlendirmek zorundadırlar. Kürt ulusal hareketinin özgürlük olarak niteledikleriyle bir sosyalistin özgürlük olarak niteledikleri arasında ideolojik farklılıklar vardır. Sosyalistler bu ideolojik farklılıktan hiç bir koşulda vazgeçmeden ulusal önderliğin özgürlük olarak nitelediği burjuva hakları da kapsayacak bir biçimde sınıfsal yaklaşımlarından vazgeçmezler. Vazgeçtiklerinde zaten solculuklarının , sosyalist olmalarının bir anlamı kalmamaktadır. Nasıl ki, sınıf mücadelesini, siyasal devrim perspektifini ve sonrasında proleter diktatörlüğü reddetmek ML'i sıradan liberal tezlere dönüştürüyorsa, sınıf mücadelesini esas almayan bir siyasetle ''kürt halkının sorunlarından yana olmak''da sıradan bir liberal veya ulusalcı yaklaşım olmaktan öteye gitmez.


Solcu-sosyalist olmak her şeyden önce anti emperyalist olmayı gerektirir. Bu gereklilik Türkiye'de, yanıbaşındaki koşullar nedeniyle çok daha fazla önem kazanmıştır. Türkiye'de anti-emperyalist olunmadan, gericiliğe, işbirlikçiliğe, taşeronluğa ve piyasacılığa karşı çıkılmadan, bu yönde bir siyaseti temel almadan solculuk-sosyalistlik taslamak beyhude gayretlerdir. Kürt halkının, kürt emekçisinin ulusal ve sınıfsal çıkarları bu bağlama yerleştirilmeden bir solcu veya sosyalist için ''kürt halkından yana olmak'' retoriğinin hiç bir anlamı da bulunmamaktadır.

Kısaca işin özü, kuyrukçuluk bir sosyalist için ''kürt halkından yana olmak'' anlamına gelmez. Bu bir yanılsamadan başka bir şey değildir. Özellikle sanalda ve SF'de hakim olan bir yanılsama!