Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Ustalardan ve yazarlardan

"Liberal sol"cuların savunamayacağı bir iktidar var mıdır?

Resim Ekleme

MAYMUNCUK MANTIK:

İkinci dünya savaşı döneminde ya da hemen öncesine yaşasaydınız ve Nazilerle ilgili şu ifadeleri okusaydınız, ne düşünürdünüz?

*Naziler iktidar oldu tamam ancak muktedir olmadı. Naziler’in içinde hala Weimarcı eski rejimin kalıntıları mevcut ve zaman zaman eski rejimi hatırlatan eylemlerle kendilerini belli ediyorlar.

*Seçimlerde %44 oy almış ve birinci parti olmuş, referandumda %85 oy almış bir partiden söz ediyorsunuz. Seçimle gelmiş bir partiye soykırımcı diyorsunuz. Seçimle gelen seçimle gider. Naziler, bir soykırım yapmışsa halk sandıkta gereken cevabı verecektir.

*Hitler 1941’e kadar özgürlükleri genişletti ama 1941’den itibaren otoriterliğe kaydı.

* Hiçbir cemaat, siyasi parti, aidiyetin yüksek olduğu yerler homojen değildir. Naziler de homojen bir grup değil. Naziler’in bir kısmı onaylanması imkansız işler yapıyor. Toplama kamplarını ben de onaylamıyorum. Ama Naziler’den bir diğer grup da sanatı destekliyor, işsizliği azaltıyor, ülke ekonomisini kalkındırıyor. Nazilerin kendi içindeki bu olumsuz iş yapanları ayıklaması lazım.

*Aslında bu toplama kampları, Naziler’in kendi içinde de eleştiriliyor. Toplama kamplarını Hitler ile yaptığı bir toplantıda en başta “gereksiz bir iş” diyerek en ağır şekilde eleştiren bizzat Hermann Göring olmuştur.

*Kendimizi tümden Nazi karşıtlığı üzerinden konumlandıramayız.   Naziler’in yaptığı iyi işleri, takdir ettiğimiz gibi kötü işleri biz de eleştiriyoruz.   Tamam, gaz odalarını en çok eleştiren yine bizleriz, ama bu onların yaptığı iyi şeyleri taktir etmemizi engellememelidir.

*Bir kısım sol, muhalefetini salt Nazi karşıtlığı üzerinden kurgulamaktadır. Oysa karşı olmamız gereken şey   kapitalizmdir. Kapitalizm bütün kurumlarıyla orada dururken, bu düzenin bir momentini alıp mutlaklaştırmak ve bütün muhalefeti bu karşıtlık üzerinden kurgulamak yanlıştır.

*Biz de Naziler iyi demiyoruz. Milliyetçi-muhafazakar bir parti olarak Nazi Partisi’nin demokrasi konusunda yapabileceklerinin zaten bir sınırı vardır. Özgürlükleri genişletme noktasında Naziler’i bu sınıra ulaşmaya zorlamak ise ancak sol muhalefetin örülmesiyle mümkündür.

*Kimse Naziler’i, ‘demokrasi havarisi’ veya Nazi yöneticileri ‘demokrasi aşığı mübarek insanlar’ olduğu için desteklemedi; söyledikleri ve yaptıkları siyaset ve söz söyleme alanını genişlettiği için destekledi. Tabii, genişleyen bu alanda, ülkenin sosyolojik bir gerçeği olan Alman milliyetçiliğinin ve Yahudi düşmanlığının sesi ve görünürlüğünün artması da beklenen, hatta kaçınılmaz bir durumdur.

*Naziler kötü de Alman Sosyal Demokrat Parti iyi mi sanki? İkisi de kapitalizmi savunan burjuva düzen partileridir. Naziler kötüdür diyerek Bismarkçı otoriter Prusyacı düzeni mi savunalım?

*Naziler 1941 sularına kadar Almanya’da başka hiçbir partinin yapamadığı yapmadığı olumlu şeylere imza atmıştı. Şimdi ise toplama kampları kuruyor. İyi şeyler yapan Naziler’e destek oluruz, kötü şeyler yapan Naziler’e ise köstek…

* Naziler özgürlük militanı değildi. Naziler ilericilik simgesi değildi. Fakat, 1910’larda ilerici olup da 1930’larda sapına kadar gerici olan ‘Bismarkcılık’tan ilericiydi. Bu işler böyledir efendim; baştan sona görelidir. Bizi Naziler’e mahkum edenler utansın.

*"Katil Naziler" diyenler Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht yoldaşı alçakça katleden Sosyal Demokrat Parti’ye baksınlar, katilin kim olduğunu orda görürler. Naziler’i eleştirenler önce Almanya’yı birinci dünya savaşına sokan Bismarkçı, vesayetçi, militarist sisteme   baksınlar: faşistin, katliamcının, soykırımcının kim olduğunu orada görebilirler.  

*Naziler, 1 mayısı işçi bayramı ilan etti. Ekonomi alanında büyük iyileşmeler kaydetti, katil sürüsü SA güçlerinin üzerine kararlılıkla gitti ve yok etti, Prusya ordusunun vesayetini geriletti,   işsizliği ciddi ölçüde azalttı.   Evet toplama kampları da kurdu. Biz toplama kamplarına hayır derken, yapılan iyileştirmelere ise evet demiş oluyoruz.

*Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi toplumun içinden çıkmıştır, o yüzden benim düşmanım olamaz.

*   “ Nazilerin Sevapları” klasörü 5,93 MB, “Nazilerin Günahları” klasörü 17,4 MB. Fakat, “sevaplar”ın megabaytına tek başına zirve yaptıran bir konu var: Bismarkçı vesayetin kaldırılması.



Bu örneklerden yüzlercesi sıralayabiliriz.

            Yazıdaki ifade kalıpları, bir kısmı aşağıda belirtilen gerçek beyanlardan ve metinlerden hiç değiştirilmeden alınmıştır. Birkaç dakikalık bir internet aramasıyla Ferhat Kentel, Baskın Oran ve benzeri kişilerin makalelerine, televizyondaki açıklamalarına, bu konuda öncülük yapan Devrimci Sosyalist İşçi Partisi’nin bildirgelerine, çeşitli konulardaki twitter yorumlarına ulaşabilirsiniz. Bazı ifade kalıpları ise, binlerce kez yazıldığı ve söylendiği için artık anonimleşmiştir. Ancak bu ifadelerin hepsi çok tanıdık ifadelerdir ve iktidarı “sol”dan desteklerken kullanılan mantık kalıplarıdır.

Bu yazının amacı kesinlikle mevcut iktidarı Naziler ile özdeşleştirmek değildir: böylesine kestirme bir yaklaşım, yazının eleştirdiği mantık düzeneğini bizzat uygulamak olur.   Bu yazıda Nazi örneği, sadece yukarıdaki yazılarda kullanılan mantık yöntemini teşhir etmek için kullanılmıştır. Burada amaç, kullanılan mantığın keyfiliğini ve bu mantık silsilesi ile Naziler’in bile savunulabileceğini göstermektir.

Hangi iktidar olursa olsun, o iktidar ne yaparsa yapsın bu mantık düzeneğiyle savunabilirsiniz. Toplama kampları kursa dahi bu mantık kalıplarıyla dünyada savunamayacağınız bir iktidar yoktur.

Bir an düşünün: 1935’de,1939’da, 1942’de böyle yazılar okusaydınız ne düşünürdünüz?

Taylan Kara

Bu yazı daha önce Birgün'de yayımlandı.





http://www.insanbu.com/a_haber.php?nosu=1346

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
11.02.2014- 16:12

Liberal bir zihnin kuracağı mantık farklı olabilir mi? Biçimi öz'den önemli hale getirirseniz önünde sonunda ''ama seçimle geldi''yle başlar ''siz de seçim kazanın değiştirin'' noktasına gelirsiniz. Hep aynı örneklerin verilmesi bu yüzden değil mi? Nazilerin iktidara seçimle gelmesi, Portekiz Karanfil devriminin ise demokratikleşmenin önünü açması, öz anlaşılmadan   biçimsel bir mantıkla doğruya varılamayacağını göstermiyor mu?

Mesele hangi tarafta olduğundadır. ''Ya taraf olacaksınız, ya bertaraf' sözü de boşuna söylenmedi. Yoksuldan, emekçiden, kenarda köşede kalmıştan yanaysan bertaraf olma ihtimali hep vardır. Biçimi bu derece yücelten bir mantık gerçekte bertaraf olmak isteyen tarafın mantığıdır. Sol buraları çoktan aştı. Sadece liberal mantığı değil, daha güzel bir dünyaya sadece yorumlayarak ulaşmanın da   yeterli olmadığını gördü.

Biçimsel mantıkla uğraşmak birilerinin işine gelebilir, ama işin özü dünyayı daha doğru, daha haklı ve daha güzele doğru değiştirmekte yatıyor.

Kaçak  |  Cvp:
Cevap: 2
11.02.2014- 19:49

Yukarıdaki yazı bence yanlış. Ama diyelim ki ben yanılıyorum ve yukarıdaki yazı da doğru...

Peki ne demek istiyor? Sonuç ne? Bu yazının muradı, amacı, vermek istediği anafikir, varmak istediği ana hedef ne?

Hitler faşizmi ile bizdeki hükümet paralelliği kurmakla çıkan sonucu görmüyor olabilir mi? Hitler faşizmi girdiği saldırganca politika ve azgın savaşın sonucumda Sovyetler Birliği ordusunca ve müttefiklerce yenilerek savaşı kaybetti ve ortadan kaldırıldı. Böylesi bir sonucu hedeflediğini düşünemeyiz yazı sahibinin. Çünki savaşda değiliz.

Hitler faşizmi, savaşa girmeseydi ve iç mesele olarak kalsaydı, o faşizan uygulamalarını sadece kendi halkına yapsaydı, o zaman o halkın Hitler faşizmine karşı vereceği savaşım önem kazanacaktı ve bu mücadele yine verilecekti. Hitler faşizmi, yasadışı biçimde tek parti diktatörlüğü olduğu ve diğer partileri ve muhalefeti kapattığı için de bu mücadele yasadışı ve tamamen meşru olarak şiddeti de içerecek biçimde verilecekti.

Bizde tek parti diktatörlüğü ve faşizmi yok ama bu yazının sahibi, böylesi bir mücadeleyi mi öneriyor? İnsanları bu tür bir mücadeleye mi ikna etmeye çalışıyor? Öcalan videolarının yayınlanarak Kandil'le Öcalan'ın arasının açılması çabaları ile PKK silahlı mücadelesi yeniden başlatılacak, bunu amaçlayanlar var; peki bu yazının da amacı böyle bir şey mi?

Ben anlayamadım. Anlayan varsa açıklayabilir mi?

ilkay  |  Cvp:
Cevap: 3
11.02.2014- 21:15

AKP'li liboşlardan bir şey olmaz demek istiyor:)

şibusa  |  Cvp:
Cevap: 4
11.02.2014- 21:31

"Bu yazının amacı kesinlikle mevcut iktidarı Naziler ile özdeşleştirmek değildir: böylesine kestirme bir yaklaşım, yazının eleştirdiği mantık düzeneğini bizzat uygulamak olur.   Bu yazıda Nazi örneği, sadece yukarıdaki yazılarda kullanılan mantık yöntemini teşhir etmek için kullanılmıştır. Burada amaç, kullanılan mantığın keyfiliğini ve bu mantık silsilesi ile Naziler’in bile savunulabileceğini göstermektir. " Yazıyı okumadınız sanırım

Biçimi bu derece yücelten bir mantık gerçekte bertaraf olmak isteyen tarafın mantığıdır. Sol buraları çoktan aştı. Sadece liberal mantığı değil, daha güzel bir dünyaya sadece yorumlayarak ulaşmanın da   yeterli olmadığını gördü.
Melnurun katkısı. Hala anlamadıysanız,uzgunum,daha fazla size zaman ayıramam.

Kaçak  |  Cvp:
Cevap: 5
12.02.2014- 01:22

Alıntı Çizelgesi: şibusa yazmış

"Bu yazının amacı kesinlikle mevcut iktidarı Naziler ile özdeşleştirmek değildir: böylesine kestirme bir yaklaşım, yazının eleştirdiği mantık düzeneğini bizzat uygulamak olur.   Bu yazıda Nazi örneği, sadece yukarıdaki yazılarda kullanılan mantık yöntemini teşhir etmek için kullanılmıştır. Burada amaç, kullanılan mantığın keyfiliğini ve bu mantık silsilesi ile Naziler’in bile savunulabileceğini göstermektir. " Yazıyı okumadınız sanırım

Biçimi bu derece yücelten bir mantık gerçekte bertaraf olmak isteyen tarafın mantığıdır. Sol buraları çoktan aştı. Sadece liberal mantığı değil, daha güzel bir dünyaya sadece yorumlayarak ulaşmanın da   yeterli olmadığını gördü.
Melnurun katkısı. Hala anlamadıysanız,uzgunum,daha fazla size zaman ayıramam.




Melnur'un o lafını "katkı" olarak görüyorsan zaten yapılacak bir şey yok demektir. :) Neyse, ben yine de bir deneyeyim...

Bir kere yazıda eleştirilen yaklaşım, "biçimi yücelten" bir mantık değil. "Keyfî" bir mantık da değil. Ayrıca bir "mantık yöntemi" varsa, bu durumda "mantığın keyfîliği"nden söz edilemez. Hem bir yöntem var deniyor, hem de keyfî olduğu iddia ediliyor. Zaten "keyfî mantık" ne ola ki?

Keyfî mantık olmaz ama mantıksız kıyaslama, mantıksız akıl yürütme olur. Bu yazının temeli, omurgası da tamamen böyle mantıksız akıl yürütmelere, kıyaslamalara dayanıyor. Hepsini tek tek incelemeye gerek yok. Tek bir örnekle yetineyim. Mesela şu:

"*Seçimlerde %44 oy almış ve birinci parti olmuş, referandumda %85 oy almış bir partiden söz ediyorsunuz. Seçimle gelmiş bir partiye soykırımcı diyorsunuz. Seçimle gelen seçimle gider. Naziler, bir soykırım yapmışsa halk sandıkta gereken cevabı verecektir."

Nazi partisi seçimle iktidara geldi ama diktatoryayı kurması daha sonraki uygulamalarıyla oldu. Diğer partileri yasaklaması, faşizan kanunları çıkarması vb sonra gerçekleşti. Almanya resmen, kanunen ve anayasal olarak bir tek parti rejimine dönüştü.

Yahudi katliamları ve diğer katliamları da bu faşist döneminde meydana geldi. Dolayısıyla faşist ve diktatör bir rejim için bu yukardaki önermeyi kimse getirmez. Dünyanın en gerizekalı kişisi bile böyle saçma bir mantık yürütmez. Seçimle gelen seçimle gitmez artık. Çünki gayrımeşru bir tek parti rejimi kurmuştur ve zorla getirilen rejim, zorla gidebilir ancak. Zaten öyle de olmuştur.

Dünyanın trajedik bir dönemini ve o dönemin ülkesini, günümüz Türkiye'sindeki olguları açıklayamayan politik-ideolojik sefaletini savunabilmek için günümüzle kıyaslayıp akıl yürütmek, saygıdeğer bir yaklaşım olmasa gerek. Kimse tek parti rejimini seçimle götürmeye çalışmaz. Ama kimse de, adam gibi politik mücadele veremediği için kayda değer bir politik aktör olamamasının suçunu başka ideolojik-politik kesimlerle mantık dışı bir polemiğe girerek başkalarının üzerine atamaz.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]