Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Kürt Ulusal Sorunu

Kürt solu nerede?/Mete Gönenç

Ülkemiz, coğrafi konumu ve tarihsel gelişimi itibariyle birçok değişik etnik kökenli insanın bir arada yaşadığı bir bölgede bulunmaktadır. Bunların içinde en kalabalık ve önemli kesim ise Kürt kardeşlerimizdir. Bir söyleme göre, Türkiye içindeki nüfusları 20 milyona yaklaşan Kürt nüfusu resmi istatistikler göre 12,5 milyon civarında olup bunun 7,5 milyonluk kısmı Doğu ve Güneydoğu Anadolu da yaşamaktadır. Ben bu yazımda uzun zamandır nedense gündeme getirilmeyen bölgenin ekonomik durumunu hatırlatmak istedim.

2011 yılı baz alınarak, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından yapılan araştırma sonuçları, özelikle bu yönüyle ilginç sonuçlar içermektedir. Rapora göre Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan, Şanlıurfa, Diyarbakır, Van, Muş, Bitlis ve Hakkari ülkemizin yoksulluk düzeyindeki şehirleri olarak sıralanmaktadır.

Rapora göre, 2011 yılında 773 milyar dolar olan ülkemiz GSYH’sinin 601 milyar doları Batı’daki 30 il tarafından yaratılıp paylaşılırken, sadece 171,3 milyar doları bu 27 ilinde içinde bulunduğu 51 ilde yaratılıp paylaşılmaktadır. Kişi başı gelir ve gelir dağılımındaki adaletsizliğe baktığımızda, durum çok daha kötüdür. Türkiye İstatistik Kurumu verileri aşağıdaki tabloyu yansıtmaktadır. (Gini katsayısı, gelir dağılımındaki adaletsizliği gösterir. 1’e yaklaştıkça adaletsizlik artar.)

Bölge adı Kişi başı Ort. Gelir TL en düşük %20 TL en yüksek %20 TL GİNİ KATSAYISI %
Türkiye 9,735 2,841 22,573 0.402
İstanbul 13,382 4,712 30,075 0.373
Ege 11085 3.681 25323 0.387
Akdeniz 9,546 3,137 22,472 0.397
İç Anadolu 8,338 2,955 18,305 0.362
Karadeniz 8.317 2999. 17071 0.33
Kuzeydoğu 6,421 1,982 15,118 0.404
Orta doğu 6,174 1,987 15,240 0.417
Güneydoğu 5,144 1,674 12,298 0.404

Tabloya baktığımızda, Doğu ve Güneydoğu bölgesi illeri, Türkiye ortalamasının yarısını civarında kişi başı gelire sahip olup, Gini katsayısının en yüksek olduğu, dolayısıyla gelir dağılımındaki en yüksek adaletsizliğe sahip olan iller olarak gözükmektedir. Sanayileşme ve istihdam ise çok cılız olup, nüfusun yarıya yakın kısmı kırsal kesimde yaşamaktadır. Bölgede -büyük ölçüde üst yapıda da olsa- aşiret, ağalık gibi devam eden feodal ilişkiler ise Gini katsayısının yüksek çıkmasının en önemli nedenidir.

Bunlardan da önemlisi, kişi başına gelirin yanında, ekonomik, sosyal, kültürel göstergeleri yani tüm yaşam koşullarını ele alıp değerlendiren, bölgelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeylerini inceleyen DPT’nin 2011’de yaptığı araştırma sonucu en gelişmiş il İstanbul olmak üzere, Türkiye’yi 26 bölgeye ayrılmışken Doğu ve Güneydoğu’daki bu illerin tamamı 20-26 sırada, yani en az gelişmiş bölgelerde yer almışlardır. Bundan da anlaşılacağı gibi; sağlık, eğitim, ulaştırma vs. gibi göstergelerin tamamında bu iller en geri durumdayken, çocuk evlilikleri ve ölümleri, töre cinayetleri vb. feodal ilişkilerin de en çok görüldüğü bölgeler burasıdır.

Geçmişten bu yana bölgeye, yeterli olmamak kaydıyla, bütçeye katkısının çok üstünde göreceli olarak Batı illerinden daha fazla bütçe harcaması yapılmışken, dolaylı veya dolaysız birçok maddi teşvik de verilmiştir. Ancak bu kamu harcamaları büyük ölçüde aşiret ve ağaların eline geçmiş ve türlü hilelerle, başta lüks oteller olmak üzere, Batı’ya yatırım olarak dönmüştür. Kürt egemenlerinin bölgede büyük ölçekte yatırımları ise pek bilinmemektedir.

Bölge politikasına baktığımızda ise, 1961 Anayasası ile sağlanan geniş özgürlük ortamında, Kürt hareketinin -büyük ölçüde- TİP içinde geliştiğini görmekteyiz. Yönetim kadrolarında da birçok Kürt solcusunu barındıran TİP’in en çok oy aldığı yerler ise bu iller olmuştur. Bu dönemde Kürt halkının ekonomik ve sosyal sorunları da ciddi anlamda gündemdeki yerini korumuştur. Hatta 1971’de TİP’in kapatılma nedeni de bu konudaki söylemidir. 1974’te başlayan ayrışma ve 1978’lerde yine sol eğilimli olarak kurulan ve 1984’te silahlı eylemlere başlayan PKK giderek sağa kaymış ve kapatılan birçok Kürt partisinin ardından 2008’de BDP’nin kurulmasıyla bu günkü tablo ortaya çıkmıştır. 1990’larda birçok solcu ve ilerici Kürt aydınının derin devlet tarafından katledilmesinin de bu sağa kayışta önemli etkisi olmuştur. Katiller ve sorumlular bilinip serbestçe gezerken, cezalandırılmaları için ciddi bir mücadele verilmemesi ise olayın önemli bir boyutudur.

Bu gün sağcılığı en üst noktaya çıkarıp, birçok konuda AKP’ye yanaşıp birlikte hareket eden BDP’nin, muhtemelen onbinlerce kişiye köylerinde yemek veren yöneticilerinin sınıfsal konumu dolayısıyla bölgenin ekonomik sorunları ilgili tek bir söylemi bulunmamaktadır. Türk halkını ve emekçilerini, kardeşliği ise hiç dile getirmemektedirler. Batı’daki diğer halklardan oy isteyebilmek için hülle partisi HDP’yi kuracak kadar da ayrımcılıkta ileri gitmişlerdir.

1990’dan bu yana, özellikle Doğu Avrupa ve dağılan SSCB’de görüleceği gibi, bu tür milliyetçiliğin, ayrımcılığın ülkemiz halklarına da verebileceği hiçbir iyilik bulunmamaktadır. Kardeş Kürt halkının kurtuluşu ve ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarının çözümü de dünyadaki tüm halklar gibi sosyalizmdedir...

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/mete-gonenc/kurt-solu-nerede-87916

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
17.02.2014- 14:21

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış



1990’dan bu yana, özellikle Doğu Avrupa ve dağılan SSCB’de görüleceği gibi, bu tür milliyetçiliğin, ayrımcılığın ülkemiz halklarına da verebileceği hiçbir iyilik bulunmamaktadır. Kardeş Kürt halkının kurtuluşu ve ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarının çözümü de dünyadaki tüm halklar gibi sosyalizmdedir...




''kürt solu'' kavramı ile bir realiteden söz etmiş olsak da, bugün geldiğimiz noktada bu kavramın sol-sosyalistler arasında bile bir ayrışmanın ortaya çıktığının göstergesi. Ne yazık ki, bu hale geldik. Kürt ulusal hareketinin yükselişinin Türkiye solunun gerilediği bir momente denk düşmesi sonuçta kullandığımız kavramlara bile yansıdı. Bir üstte alıntısını yaptığım paragrafta hiç bir sosyalistin ''hayır''diyemeyeceği saptamanın pratikte tam karşılık bulduğunu iddia edebilmek mümkün mü? Çok daha açık sormak gerekiyorsa kürt solu bu gerçekliğin neresinde? Lenin'in sınıfsal mücadeleyi ulusal mücadeleden önde tutmak gerekir mealindeki sözlerini ne yapacağız? İşçi sınıfının enternasyonalist çıkarlarının sosyalizm için en temel bir ilke olduğunu ve hiç bir koşulda sınıf mücadelesinin önüne bir başka mücadelenin koyulamayacağı gerçeğini ne yapacağız?

Türkiye'de sınıfsal mücadele bayrağının yükseltilebilmesi Türk ve Kürt emekçisinin ortaklaşmasından geçmektedir. Bu ülkede   kürt ve türk yoksulunun sosyalizm hedefinde ortak bir mücadele yürütememesinin ayıbı böyle bir siyasi doğrultusu olmayanların omuzlarındadır. Kürt sorununu sınıfsal mücadeleye tabi bir sorun olarak göremediğimiz sürece dilimizden düşmeyen sosyalizm, devrim, enternasyonalizm gibi kavramların hiç bir anlamı olmayacak ve bu perdeden sürdürülen her tartışma içi boş bir gevezelik olmaktan öteye gidemeyecektir.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 2
19.02.2014- 01:57

Şu gerçeği bilmek gerek. Kürtlerin yıllardır verdiği mücadele ulusal bir mücadeledir. Burada illakide sosyalist bir hedef olacak diye bir şart yok. Osmalıyı saymazsak sadece Cumhuriyet döneminde kürtler 90 yıla yakındır asimilayona, imhaya ve inkara karşı mücadele veriyorlwr. Bu uğurda yüzbinlerce kayıp verdiler, çok acılar çektiler, her türlü oyuna maruz kaldılar, asıldılar, göçe zorlandılar, çocuklarını Türklere verip asimile olmalarını engelleyemediler, faili meçhule gittiler,...
Şimdi bizim kendilerine hayrı olmayan bazı "sosyalistlerimiz"   Kürtllerin mücadelesini küçümsüyor, sosyalist bir mücadele değil diye karşı geliyor, AKP'ci ilan ediyor,.......
Oysa Türkiye sosyalistlerinin Kürt ulusal mücadelesinden öğreneceği çok şeyler var. Kürtlerin kendilerine hayrı olmayanlara ihtiyacı yok. Kürtler sizi dinleseydi umutları çıkmaz ayın sonbaharına kalırdı, aynen emekcilerin, yoksulların, alevilerin,...... beklediği gibi hala beklerlerdi. Azı kabul etmeyen asla amacına ulaşamaz.

umut  |  Cvp:
Cevap: 3
19.02.2014- 10:49

Alişan senin düşüncende bir kürt devleti kurulursa tam bir kafatası devleti kurulacak demektir. Baksana kürdün türkle evlenmesine   karşı çıkacak kadar milliyetçiliğin dibine vurmuşsun.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 4
19.02.2014- 14:35

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alişan senin düşüncende bir kürt devleti kurulursa tam bir kafatası devleti kurulacak demektir. Baksana kürdün türkle evlenmesine   karşı çıkacak kadar milliyetçiliğin dibine vurmuşsun.

Allah allah, simdi benim yukaridaki yazimdan "Kürt ile Türk evlenemez" anlamini cikarttiniz. Pes dogrusu, baska bir sey bulamiyorum. Senin gibileri ciddiye alanda suc sende degil. Yaziklar olsun senin gibi sözde sosyalistlere!!!! Daha yazilani bile anlamayan kalkiyor bana "Baksana kürdün türkle evlenmesine   karşı çıkacak kadar milliyetçiliğin dibine vurmuşsun." gibi sacma bir ithamda bulunuyor. Ne nitelikli bir cevap yazmissin beee!!

ilkay  |  Cvp:
Cevap: 5
19.02.2014- 14:56

Azı kabul etmeyen asla amacına ulaşamaz.

Çok ne az ne Alişan? AKP sana ne verecek ki, az olarak kabul ettin?

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 6
19.02.2014- 15:11

Alıntı Çizelgesi: ilkay yazmış

Azı kabul etmeyen asla amacına ulaşamaz.

Çok ne az ne Alişan? AKP sana ne verecek ki, az olarak kabul ettin?


Kürtler sadece AKP döneminde haklarini aramadiki AKP bir seyler versin. Nedir sizin bu ön yarginiz? Neden yazilani anlamadan sazan gibi daliyorsunuz?
Konuyu anlamis olsaydiniz "cok" olarak söz konusu olan sosyalizimden bahsettigimi anlardiniz. Baslikta sosyalizimden bahsediliyor, iyi okuyun. Kürtlere kimse bir seyer vermiyor Kürtler mücadele ederek aliyorlar. Sen simdi mücadele ederek grev hakkini alinca sana AKP veya baska bir iktidar bir seylermi vermis oluyor? Artik sig düsünmeyi birakinda akli basinda yorumlar yapin. Bana katilmak zorunda degilsiniz, söylediklerimi kabul etmenizde gerekmez,.... ama ön yargiyla yazmamalisiniz ve her yoruma ayni ezber cevaplarida vermemelisiniz. Her yorumunuzu AKP'ye bagliyorsunuz. Sizin bu cocukca davranislariniz kabak tadi veriyor artik. Bir sosyalistle yakisir sekilde bilincli ve nitelikli yorumlar yapmalisiniz.

ilkay  |  Cvp:
Cevap: 7
19.02.2014- 15:33

Azı kabul etmeyen asla amacına ulaşamaz.

Bu cümleyi açıklamanı istemiştim. sen nereye gittin?

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 8
20.02.2014- 01:14

Alıntı Çizelgesi: ilkay yazmış

Azı kabul etmeyen asla amacına ulaşamaz.

Bu cümleyi açıklamanı istemiştim. sen nereye gittin?


Hala yazilanlari anlamadan sorular soruyorsun. Başlık altında yazılanları ya okumuyorsun veya okumana rağmek anlamıyorsun. Orada Kürt sorununun nihai çözümünün sosyalizimle olacağına vurgu yapışıyor. Bende bu noktada Kürtlerin sosyalizmi bekleyemeyeceğini ve bunun nedenlerini açıklamışım. Yani burada " çok" tan bahsedilen sosyalizim ve "az"dan bahsedilen ise Kürtlerin elde edebilecekleri haklarıdır. Umarım şimdi anlamıssındır.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]