Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

melnur  |  Cvp:
Cevap: 9
21.08.2013- 00:49

Alıntı Çizelgesi: sorgulayan yazmış


Benim "illagelite" veya "legalite" ile bir takintim yok. "sosyalizme giden yol, bugünün ülke koşullarında legal örgütlenmelerden geçmektedir." demeklede ülkeye Sosyalizmin nasil getirilecegini aciklamis olmuyorsunuz. "legalite" denilince tabiiki akla örnegin parlementer sistemden yararlanarak bir yerlere varmak akla gelir. Benim yadirgadigim, sizin üc cümle ile iki sayfalik bir aciklamayi "cevap" olarak sunmaniz. Aynen bir bilmece misali, biraz ip ucu vereceksiniz ve gerisinide bu ip uclariyla kendiniz cözeceksiniz misali.

Siz cevap verdiginizi ve benim ve digerlerinin anlamadigini zannediyorsunuz ama bu sadece sizin bakis aciniza göre. Birde uslubunuz sizin konumunuzu ve tartisma yönteminizi cok net gösteriyor.




Yarın sabah İstanbul Dışına çıkacak ve yaklaşık bir hafta on gün foruma giremeyeceğim. Bu yüzden şu konuyu bir tamamlamak istiyorum. " Sosyalizme giden süreç legal bir örgütlenmeden geçmektedir" derken parlamenterizmi kastetmiyorum. Bakın ne söylemişim:

"Sosyalist devrim yani siyasi iktidarın alınması sadece Türkiye'de değil, hemen hemen tüm ülkelerde halkın artık "eskisi gibi yönetilmemek" iradesini ortaya koyduğu yoğun eylemsellikler sonucu, o kitleyle birliktelik sağlamış bir öncü partinin varlığı sonucu gerçekleşecektir. Leninist kuramın öngörüsü budur."

Burada söylenmek istenen şey; sosyalist bir devrimin halk ayaklanmasıyla gerçekleşeceğidir. Halk-işçi sınıfı "eskisi gibi yönetilmemek iradesi" ortaya koyan yoğun kitlesel eylemler geçekleştirecek. DEvrimin olabilmesi için öncelikle böylesine bir temel koşula ihtiyaç var. Bu yoksa hiç bir şey yok demektir. Ama bu koşul da tek başına yeterli değil. Hem böyle bir koşul olacak ve hem de ayaklanan bu kitleye öncülük yapabilecek, kitlenin güvenini kazanmış, kitleyi mobilize edebilen ve uygulayacağı strateji ve taktiklerle kitleyi iktidarın alınmasını gerçekleştirebilen bir öncü partinin varlığıdır. Legalizm burda kitleyle   ilişki kurabilmenin ve kitleselleşebilmenin bir koşulu olarak ileri sürülüyor. İllegal bir örgütlenme bu koşullarda bu tür bir olanağa sahip değildir. Burda anlatılmak istenen budur. Sadece bu başlıkta söylenmiyor ki, yazıyaz forumdan itibaren defalarca yazıldı çizildi. Anlamak, öğrenmek isteyen önyargılarından biraz sıyrıldığında bu yazılanları anlar ve hala "sorularıma yanıt yok" diye diretmez.

sorgulayan  |  Cvp:
Cevap: 10
21.08.2013- 23:08

Iste bu sayin emlnur, bakin isterseniz ne kadar acik ve net bir sekilde yaziyorsunuz.
Simdi gelelim aciklamalariniza.
Siz soyalizmin gelmesinde önce kosullarin olusmasi ve sonrasinda "halk-isci sinifinin" ortaya koyan yogun kitlesel ayaklanmasina öncü partinin varligiyla olacagini söylüyorsunuz.   Ve bunuda Leninist kuramin öngörüsü olarak acikliyorsunuz. Yani Sosyalizim halk ayaklanmasiyla gelecek, baska yolu yok diyorsunuz.
Bu söylediklerinizden yola ciktigimizda asagidaki celiskiler ortaya cikiyor.
1. Dogu Almanya'a, Bulgaristan'a, Bulgaristan'a, Macaristan'a, K. Kore'ye, Afganistan'a, Polanya'ya, bazi afrika ülkelerinde,.... sosyalizim "Leninist kuramin öngördügü" sekildemi geldi? Yani o ülkelerin halki, isci sinifi artık "eskisi gibi yönetilmemek" iradesini ortaya koyduğu yoğun eylemsellikler sonucu, o kitleyle birliktelik sağlamış bir öncü partinin varlığı sonucundami gerceklesti?
Böyle olmadigini sizde biliyorsunuz. Bu birinci celiski.
2. Sili'de Sosyalsit parti   ülkeye Sosyalizmi getirmek istedi ve buna ne TKP ne Sovyeterbirligi nede baska Sosyalist ülkeler, partiler,.... karsi geldiler.
Demekki secimlede oluyormus, sonunda cunta geldi basarisiz oldu ama gelme bicimi sizin iddianizin cok tersiydi. Buda ikinci celiski.

Her sey bir döneme aitti, sizin kavrayamadiginiz nokta burasi. Bazi durumlar, sartlar o döneme göre degrlendirilmeli ve dönemin siyasi konumuyla alakaliydi. Kavrayanlara siz "dönek, sol liberal,..." gibi gülünc ve yersiz atifta bulunuyorsunuz.
Kendilerini yenileyen, gelistiren, eski yanlislara devam etmekte inat etmeyen örgütler, partiler,.... dünyanin her yerinde yavas yavas toparlaniyorlar, ama tersi harekette bulunanlar hayallerinde dahi olmayacak iddialarda bulunuyorlar ve bundan dolayida ne halk nede isci sinifi bunlarin arkasindan gidiyor ve ciddiye aliniyor, gidenler genelde gencler oluyor   ve onlarda yas ilerledikce bu hayal söylemlerinden vaz geciyorlar.

Sempatizan  |  Cvp:
Cevap: 11
23.08.2013- 07:20

Sn. sorgulayan,

Ülkelerde devrimlerin bir şablon gibi uygulanmadığını, somut şartlara uygun olarak ilerlediğini, sonuçlandığını ben bile biliyorum. :)

Birinci iletideki üçüncü, dördüncü ve beşinci maddeleri tekrar okuyun isterseniz.



sorgulayan  |  Cvp:
Cevap: 12
23.08.2013- 12:13

Alıntı Çizelgesi: Sempatizan yazmış

Sn. sorgulayan,

Ülkelerde devrimlerin bir şablon gibi uygulanmadığını, somut şartlara uygun olarak ilerlediğini, sonuçlandığını ben bile biliyorum. :)

Birinci iletideki üçüncü, dördüncü ve beşinci maddeleri tekrar okuyun isterseniz.





Sayin Sempatizan, elestiri adresiniz ben olamam. Ben szden farkli düsünmüyorum. Bu yüzden arkadasin cevabindaki celiskileri yazdim. Yani gecmiste Sosyalizim ülkelere sayin melnur'un gösterdigi formül ile gelmemistir. Meselede zaten bu farlkiligi anlamak.

Sempatizan  |  Cvp:
Cevap: 13
23.08.2013- 15:35

Sn. sogulayan,

Yazılanları iki kez okudum ama, sn. melnur'da bana göre bir çelişki göremedim. Halk ayaklanmasının gerekliliğini(kitlesel eylemler), legal örgütlenmenin illegal örgütlenmeden daha da gerekliliğini, kitlelerin güvenini kazanmış öncü bir partinin gerekliliğini söylemiş durmuş..

Devrimler başka nasıl olabilir ki? Umulur ki, hakim muktedir sınıf gücünü kullanmadan bıraksa iktidarı sosyalistlere. Bu herkesin isteği.    

sorgulayan  |  Cvp:
Cevap: 14
24.08.2013- 21:52

Alıntı Çizelgesi: Sempatizan yazmış

Sn. sogulayan,

Yazılanları iki kez okudum ama, sn. melnur'da bana göre bir çelişki göremedim. Halk ayaklanmasının gerekliliğini(kitlesel eylemler), legal örgütlenmenin illegal örgütlenmeden daha da gerekliliğini, kitlelerin güvenini kazanmış öncü bir partinin gerekliliğini söylemiş durmuş..

Devrimler başka nasıl olabilir ki? Umulur ki, hakim muktedir sınıf gücünü kullanmadan bıraksa iktidarı sosyalistlere. Bu herkesin isteği.    

Sayin melnur Sosyalizmin halk-emekci ayaklanmasiyla sonucta sistemin zorla yikilip gelecegini anlatiyor. Ben de gecmiste Sosyalizmin yasandigi ülkelerde devamli böyle olmadigi celiskiisni söylüyorum. Saydigim ülkelerin hengisinde halk ayaklanmis, emekciler ayaklanmis,.... ve sonuc olarak öncü parti önderliginde Sosyalizmi getirmis?
Romanya'dami, Bulgaristan'dami, K. Kore'demi, D. Almanya'dami, Macaristan'dami, Polonya'dami, Afganistan'dami,.... böyle olmus?
Sili'deki Sosyalizim deneyimi ise daha farkli.

yorum2006  |  Cvp:
Cevap: 15
26.08.2013- 10:25

Alıntı Çizelgesi: sorgulayan yazmış

Alıntı Çizelgesi: Sempatizan yazmış

Sn. sogulayan,

Yazılanları iki kez okudum ama, sn. melnur'da bana göre bir çelişki göremedim. Halk ayaklanmasının gerekliliğini(kitlesel eylemler), legal örgütlenmenin illegal örgütlenmeden daha da gerekliliğini, kitlelerin güvenini kazanmış öncü bir partinin gerekliliğini söylemiş durmuş..

Devrimler başka nasıl olabilir ki? Umulur ki, hakim muktedir sınıf gücünü kullanmadan bıraksa iktidarı sosyalistlere. Bu herkesin isteği.    

Sayin melnur Sosyalizmin halk-emekci ayaklanmasiyla sonucta sistemin zorla yikilip gelecegini anlatiyor. Ben de gecmiste Sosyalizmin yasandigi ülkelerde devamli böyle olmadigi celiskiisni söylüyorum. Saydigim ülkelerin hengisinde halk ayaklanmis, emekciler ayaklanmis,.... ve sonuc olarak öncü parti önderliginde Sosyalizmi getirmis?
Romanya'dami, Bulgaristan'dami, K. Kore'demi, D. Almanya'dami, Macaristan'dami, Polonya'dami, Afganistan'dami,.... böyle olmus?
Sili'deki Sosyalizim deneyimi ise daha farkli.



İkinci dünya savaşı sonrası Avrupa'da sosyalistlerin ülkelerindeki anti-faşist ve demokrat güçlerle birlikte iktidara gelmesi olayında dış destek vardır. Yani Sovyetler Birliği'nin desteği ve Kızıl Ordu'nun bu ülkelere girmesi. Bu arada, bu ülkelerin çoğu kendi rejimlerine sosyalist değil, halk cumhuriyeti veya demokratik cumhuriyet diyordu. Yani bir bakıma sosyalizm öncesi, sosyalizmin önünü açacak bir dönüşüm.   Zamanla sosyalizme yöneldiler tabii. Bu örneklerin hepsinde partinin öncü gücü var. İktidara gelişlerinde ve iktidarda kalışlarında tabii silahlı zorlama da var.

Şili'deki "Unitad Popular" hareketi, yani "Halk Cephesi" hareketi tabii sosyalist devrim değildi, demokratik bir takım dönüşümler amaçlanıyordu. Bununla ileride sosyalizmin önünün açılması da amaçlanıyordu. Hareket seçimle başa geldi. Ancak emperyalizmin ve yerli, uşaklarının yaptığı her türlü sabotaj, özellikle ekonomiyi çökertmek için yaptıkları sabotajlar güç kullanarak, yani silahla önlenemedi. Sizin pervasızca başarısılık dediğiniz şeyler, emperyalizmin sabotajlarıdır. Buna karşın Unitad Popular seçimle gitmedi. CİA patentli askeri darbe ile gitti. Başkan Salvador Allende'nin darbecilere teslim olmaması, silahla direnmesi ve darbeciler tarafından öldürülmesi birşeyler anlatıyor tabii. Allende gibi romantik, barışçı, hümanist bir adamın elinde silahla ölüme gitmesi birşey anlatmıyor mu?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 16
29.08.2013- 16:09

Siyasi iktidarın alınması reel sosyalizmin çözülüşü sürecinden önce genellikle paylaşım savaşları sırası ve sonrasında ortaya çıktı. Çin'de yine emperyalist bir işgal sözkonusuydu. Bir farklılık Güney Amerika ve Küba örneğidir. Orda da ortada "gözle görünen bir sömürü" vardı ve halk sadece "silahlı bir öncü" beklentisi içindeydi.

Bugünün dünyası dünün dünyasından farklıdır. Büyük bir olasılıkla dünya ölçeğinde bir paylaşım savaşı olmayacaktır. Reel sosyalizmin çözülüşü ve emperyal kapitalizmin bir dünya sistemi haline gelmesi ve hemen her ülkede kapitalizmin yol alması ve temel sınıflar dediğimiz burjuvaziyle proletaryanın ortaya çıkması sosyalist bir devrimi bolşevik deneyimle ilişkilendirmek zorunda bırakmaktadır. Parlamenter yolla bir sosyalist devrimin gerçekleşmesi teorik olarak mümkün görünmemektedır ve zaten   böyle bir deneyim de bugüne kadar yaşanmamıştır. Bu yol, proleter diktatörlüğün kurulmasına olanak vermemektedir.   Bu yüzden leninist devrim modeli siyasal devrimin gerçekleştirilmesi konusunda biricik yöntem olarak önümüzde durmaktadır.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]