Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol


Kızıldere’de Atan Kalbimiz - Fehmi İşleyen


Mart ayı hiç kuşkusuz biz devrimcilerin algısında farklı bir yere sahiptir. Çünkü kalbimizin attığı yer olan Kızıldere Katliamı bundan 42 yıl önce 30 Mart’ta yapılmıştır. O günden bu güne bizim kalbimiz hep Kızıldere‘de atıyor. Dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım 30 Martlar geldiğinde ON’ların anısına bir yığın etkinlikler düzenliyoruz.

Bu etkinliklerde devrimcilerin yalnızca hayatlarını ortaya koyduğu fedakar ve kahramanca bir eylem üzerinden Kızıldere anlatımları eksikliği üzerinde dururuz. Bugünkü toplumsal siyasal olayların içinde ON‘ların idealleri doğrultusunda gelişen mücadelenin güncel somut sorunlarını anlatmaya ve kavratılmasına çalışırız. Bu, Kızıldere’de kalbi atanların THKP-C’den Devrimci Yol’a, Devrimci Yol’dan Özgürlük ve Dayanışma Partisi’ne uzanan tarihsel süreçte izlediği bir yöntemdir.

Kızıldere katliamının 42. yılında ülkemizde önemli siyasal toplumsal olaylar yaşanmaktadır. 12 yıldır süren AKP düzeni ülkeyi faşist bir diktatörlük anlayışı içerisinde yönetmektedir. Ancak hepimizin bildiği ve yaşadığı üzere 2013 Haziranında gündeme gelen büyük halk direnişi, AKP düzeninde büyük delik açmıştır. Bu delikten AKP düzenin içine su akmaya ve birikmeye devam ediyor. Bu akan su zaman zaman sel olup sokaklara akarak, AKP’nin yoksulluk ve hırsızlık düzenini sallamaktadır. Geçen haftada aramızdan ayrılan Berkin Elvan‘ın arkasından   binlerce insan sokakları yine doldurdu. AKP düzenine karşı gerçek alternatifin Gezi sonrası ortaya çıkan bu potansiyelin içinde olduğu bir kez daha açıkca görüldü.

Bu 15 yaşındaki çocuk da tıpkı Mahir’ler gibi, uzun bir yaşam mücadelesi sonrası Mart ayında yaşamını yitirdi. AKP düzenini   sarsmak   ve sonra yıkmak için, önce yedi genç insanımız gözlerimizin içine bakarak, sonra da Berkin yıldızlara gittiler. Gezi’de ortaya çıkan umudu büyütmek için tıpkı Mahir‘ler gibi dövüşerek öldüler ve bu büyük umudu geride kalanların ellerine teslim ederek gittiler.

Gidenlerin üzüntüleri param parça etse de kalbimizi, matem tutmaya vakit olmadığından hepimiz bu acıyı da yüreğimize sararak, kavgaya ve mücadeleye devam edeceğiz. Kızıldere’de kalbi atanların yolu artık Gezi’ye çıkmıştır. Bu noktada ON’ların anısına düzenlenecek bütün etkinliklerimiz, bu gerçekliği anlatmaya ve tartışmaya yönelik olacaktır.

Bugün için ON’ları anlamak ve anlatmak, Gezi ve sonrasında ortaya çıkan siyasi gelişmeleri doğru okumaktır. ON’ların yolundan yürümek, bu toplumsal gelişmeyi birleşik devrimci bir muhalefete dönüştürebilmekten geçiyor.

ON’lar ve ON‘lardan   sonra aramızdan ayrılanlar unutulmayacak!

Muhalefet.org

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
18.03.2014- 20:47

Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış


Bugün için ON'ları anlamak ve anlatmak, Gezi ve sonrasında ortaya çıkan siyasi gelişmeleri doğru okumaktır. ON'ların yolundan yürümek, bu toplumsal gelişmeyi birleşik devrimci bir muhalefete dönüştürebilmekten geçiyor.

ON'lar ve ON'lardan   sonra aramızdan ayrılanlar unutulmayacak!






Her faşizan saldırı sonrasında ayağa kalkabilme iradesi gösterebiliyoruz. Böyle bir gerçeğimiz de var bizim. İşte gezi, işte Berkin'in cenazesi. Ama bu süreçleri bir türlü doğru okuyamıyor, sosyalist bir partinin daha da büyümesi ve etkinleştirilmesi yolunda örgütlenmemiz gerektiğini göremiyor ve bu yolda adımlar atamıyoruz. Gezi'de de, Berkin'in cenazesinde de yer alan on binlerce insanın ( 1.5-2 milyon olduğu söyleniyor) tümünün sosyalist olduğu söylenemez elbet. Ama bunların çok büyük bir kesiminin ülkenin yüzü sola dönük aydınlanmacı insanları olduğu kuşku götürmez. Bunların sadece küçücük bir kısmı sosyalist partilerde örgütlenmiş durumda. Çoğu örgütsüz, çoğu sosyalist olmayan partilere meyletmiş. Aşılması gereken bir sorun olduğu açık. Liberal saflara savrulmuş ya da kürt ulusal hareketine yedeklenmiş kesimleri bir kenara bıraktığımızda bile   çok önemli bir potansiyel bu. Yeterince değerlendirilemiyor. Yeterince değerlendiremeyince, bir sosyalist parti yeterinde kalabalık olamıyor. Yeterince kalabalık olamayınca da, halk dönüp bakmıyor, bakamıyor. Kısır bir döngü içinde bir kuşatılmışlığı da yaşıyoruz denilebilir. 1 Mayıslarda veya faşist saldırılar sonrasında canlarını yitirenlerin cenazesinde milyonlar olup akabiliyoruz, ama o kadar, orada kalakalıyoruz; sonrası yok!

ON'lara ve ON'lardan sonra yitirdiklerimize olan bağlılığımızın kitlesel ve sosyalist bir anlam kazanabilmesi, bu sorunun mutlak surette aşılmasına bağlı.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 2
18.03.2014- 22:15

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış


Bugün için ON'ları anlamak ve anlatmak, Gezi ve sonrasında ortaya çıkan siyasi gelişmeleri doğru okumaktır. ON'ların yolundan yürümek, bu toplumsal gelişmeyi birleşik devrimci bir muhalefete dönüştürebilmekten geçiyor.

ON'lar ve ON'lardan   sonra aramızdan ayrılanlar unutulmayacak!






Liberal saflara savrulmuş ya da kürt ulusal hareketine yedeklenmiş kesimleri bir kenara bıraktığımızda bile   çok önemli bir potansiyel bu. Yeterince değerlendirilemiyor. Yeterince değerlendiremeyince, bir sosyalist parti yeterinde kalabalık olamıyor. Yeterince kalabalık olamayınca da, halk dönüp bakmıyor, bakamıyor. Kısır bir döngü içinde bir kuşatılmışlığı da yaşıyoruz denilebilir. 1 Mayıslarda veya faşist saldırılar sonrasında canlarını yitirenlerin cenazesinde milyonlar olup akabiliyoruz, ama o kadar, orada kalakalıyoruz; sonrası yok!

ON'lara ve ON'lardan sonra yitirdiklerimize olan bağlılığımızın kitlesel ve sosyalist bir anlam kazanabilmesi, bu sorunun mutlak surette aşılmasına bağlı.[/size]

evet neden olmuyor sayın melnur? Ben bunu burada defalarca dile getirdim. Diğer taraftan kısır döngü sadece bu döneme ait değil, aklım yeteli Türkiye'de durum aynı. Ama kendi hallerine bakmadan mücadele veren Kürt harketinide beğenmezler, kendilerine bağlı olmalarını talep ederler,.....
Boşuna devamlı demiyorum, kendisine hayrı olamyanın, eksiklerini masaya yatırmayanların kimseye hayrı olmaz. Yapacakları ve yaptıklatı sadece laf ebelği, ötesi yok.

ilkay  |  Cvp:
Cevap: 3
18.03.2014- 22:19

Neden olamıyor İlkay; yine demokrasi özgürlük falan demeye mi başlayacaksın; yine liberal safsataları mı tekrarlayacaksın? İkide bir kürt ulusalcılığını örnek veriyorsun, burada sana kürt ulusalcılığının etnik köken üzerinde siyaset yaptığını söylüyoruz, sen bir türlü anlamıyorsun, bir kulağından giriyor, bir kulağından çıkıyor.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 4
18.03.2014- 22:26

Alıntı Çizelgesi: ilkay yazmış

Neden olamıyor İlkay; yine demokrasi özgürlük falan demeye mi başlayacaksın; yine liberal safsataları mı tekrarlayacaksın? İkide bir kürt ulusalcılığını örnek veriyorsun, burada sana kürt ulusalcılığının etnik köken üzerinde siyaset yaptığını söylüyoruz, sen bir türlü anlamıyorsun, bir kulağından giriyor, bir kulağından çıkıyor.

tabii canım tabii, sen öyle söylüyorsun diye öyle oluyor. Önce kendi haline bak, sayın melnur çok net bir şekilde açıklamış. İnsan önce neden böyle beceriksiz olunur onun cevabını arar ve kendisini düzeltir.
KUH'yı istediğin gibi değerlendirbilirsin ama mücadele nasıl berilir bu konuda sana laf düşmez, Kürtlerden öğrneceğin çok şeyler var bu konuda. Lafla sosyalizim mücadelesi verirsen yıllardır böyle marninal kalırsın ve sadece kendi bahçende aslan kesilirsin.

ilkay  |  Cvp:
Cevap: 5
18.03.2014- 22:36

Bir kürt milliyetçisi olarak şu konuyu bile kürt ulusalcılığına övgüye çektin ya, bravo sana. Ama soru arada kaynayıp gitti.

umut  |  Cvp:
Cevap: 6
19.03.2014- 00:18

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış


Boşuna devamlı demiyorum, kendisine hayrı olamyanın, eksiklerini masaya yatırmayanların kimseye hayrı olmaz. Yapacakları ve yaptıklatı sadece laf ebelği, ötesi yok.



Alişan, solcu değilsin, kürt milliyetçiliğini savunuyorsun, tamam ama, sana hoşgörü gösteriliyor diye forumun delisini oynaman gerekmiyor. Ya bilmediğin konulara girme, ya da bu tür yorumlarını kendine sakla. Bardağı taşırıyorsun.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]