Aydemir Güler'in düşündürdükleri (Gülçin Uz)


"Bir varmış bir yokmuş. Çocuklar ölü anneleri terörist iken, siyasiler katil, oğulları hırsız iken. Çok ama çok güzel bir ülkede kocaman yürekli, aydınlık gençli, dirençli ama mutsuz bir halk yaşarmış."

TKP İBB Adayı Aydemir Güler' in 13 Mart' ta katıldığı Aykırı Sorular programından sonra sosyal medyada yazılanlar getirdi aklıma yukarıda yazdıklarımı. Biri şöyle diyordu: "Bir masal ülkesinde olsak Aydemir Güler'e verirdim oyumu." Bir başkası da şöyle: "Bir gün Aydemir Güler gibi siyasetçiler tarafından yönetilen bir ülkede yasayabilecek miyiz?"

Rüya gibi bir adam çıktı ekranlara sakince gerçekleri söyledi, söyledi ve gitti... O kadar dürüsttü ki gerçek olamazdı. O kadar haklıydı ki imkanı yok kazanamazdı, o kadar samimiydi ki alışkanlıklara tersti. Bir süreliğine de olsa bizi başka bir aleme götürdü, geri getirdi. Sonra yine kaldığımız yerden devam ettik çöp denizinde yüzmeye hayıflana hayıflana. Çünkü neden? Çok basitçe; günlerimizi huzursuz geçirmeye alıştık. Uyandığımızda acaba bugün kim neyi çalacak, kim hangi masumu öldürecek,kimin hangi tapesi çıkacak, başbakan hangi mitingte hangi paralelden bahsedecek, hangi inşaattan düşüp hangi işçi ölecek, hangi üniversitede öğrenciler gazlanacak, kimin gözü yarılacak, kimin kafası kopacak... sorularıyla telefonlara, televizyonlara sarılır olduk. İlla ki birşey olacak ama ne? Oysa Aydemir Güler ' in yönetici olduğu bir ülkede bunlarin hiç birini düşünmemize gerek kalmayacak. Sabah uyanıp kahvaltımızı yaparken birazdan keyifle gidecek bir işimizin olduğunu bilmenin verdiği mutlulukla gazetemizi okurken güvenli bir oh cekecegiz.

Aydemir Güler ' in yönetici olduğu bir ülkede evden çıkıp iş yerine giderken trafik belasından illallah edip metrobüs sıkıntısı çekmeyeceğiz. Aydemir Güler ' in yönetici olduğu bir ülkede başbakan, çocukları öldüren değil koruyan olacak. Aydemir Güler ' in yönetici olduğu bir ülkede devlet adamlarının ünvanları hırsız değil halk adamı olacak. Aydemir Güler'in yönetici olduğu bir ülkede kadınların kaç çocuk yapacaklarına başbakan karar vermeyecek. Aydemir Güler'in yönetici olduğu bir ülkede polis halkın karşısında değil yanında olacak.Aydemir Güler'in yönetici olduğu bir ülkede emekçilerin yüzleri gülecek, Aydemir Güler ' in yönetici olduğu bir ülkede çocuklar yaşayacak. Şeker de yiyebilecek. Herşey aslında insanın doğasıyla uyumlu, olması gerektiği gibi olacak. Yalnızca İstanbul için değil, sosyalizm icin Aydemir Güler'e oy verin!

Bu kirli siyaset o kadar çirkin ki gerçek olamaz. Başbakan o kadar kötü ki insan olamaz. Sosyalizm gerçektir. Masal olansa gerçek zannettiklerimiz...

Sol

Gerçeğin masal, masalların gerçek olduğu, oldurulduğu bir ülkede sosyalizm de elbet kaf dağının ardında gibi görünecektir. Ama o Haziran direnişi var ya, o Haziran direnişi, her şeyi alt üst etti. Aydemir Güler ve onun gibi onca sosyalist devrimciyi bu kadar ''güzel'' kılan şey de o Haziran'ın güzelliğinde saklı. Bu ülkede sosyalizmi bir sistem, Aydemir Gülerleri de ''yönetici'' olarak görebilecek miyiz? Neden olmasın? Lenin'in Ocak-Şubat 1917 tarihli bir konuşması var; o konuşmasında lenin bile ''aynı kaygıyı dillendirmişti. ''Görebileceğimizden çok emin değilim'' mealinde sözler söylüyordu. Çok geçmedi bir yıl içinde hem şubat burjuva devrimi ve hem de ekim 1917 sosyalist devrim gerçekleşti.

Tekrar olacak, neden olmasın?