Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Hakiki sahte demokrasi ve seçim sonucu..-Melih Pekdemir

Hakiki sahte demokrasi ve seçim sonucu…
Çok çetin bir seçim günü yaşandığı kesin. Kavga dövüş, hile hurda… Ayrıntılar öğrenildikçe daha pek çok şey açığa çıkacak belli ki…

Peki hakiki sahte demokrasi ne kadar tecelli etti? “Hakiki sahte” deyişini bizim Meltem Gürle’den arakladım. O da zaten Efes’teki hediyelik eşya dükkânından ödünç almış.

Demokrasinin sahtesi belli ki böyleymiş. Yazıyı gönderirken, AKP genelde yüzde 40 üzerinde oy almaktaydı ve sanki İstanbul ve Ankara’yı da kazanmış gibiydi. Bu koşullarda, ağırlıkla hileyle kazandığı yolundaki kuşkular haklı çıkarmıyor mu? Göreceğiz…

İyimser senaryo: “Gezi kazandı” demek olabilirdi. Kötümser senaryoda: “Gezi kazanacak” ve “Gezi tekrar kazanmak zorunda” diyoruz ve öyle diyeceğiz!

Seçim sonuçlarıyla birlikte şu seçimli rejime hâl⠓faşizm” demekten geri duranlar için yeni bir öneri yapıp artık Zalim Rejim ya da Zalim Rejimi diyebiliriz!

Zira işte Zalimler’in de seçebilme ve seçilebilme hakkı var!

Dolayısıyla bu seçim Zalim Şahıs (ZŞ) şahsında zulüm, hırsızlık, ahlaksızlık, yolsuzluk yanlıları ile Zalim Şahıs rejimine itiraz edenler arasında bir referandum niteliğine büründü. Asıl soru bu işte, evet, böyle bir ayırımda “kim” kazandı? Demokrasi mi?!
Yerel seçim olduğunu unuttuk, sanki referandumda oy kullanıyormuş gibiydik. ZŞ’nin geldiği nokta ise, “Yemişim seçimini, yemişim demokrasisini… Ben kendi canımın derdine düşmüşüm” gibiydi…

ZŞ gideceğini biliyor ve korkuyor, çünkü gidişi (Erbakan Hocasının deyimiyle) “kanlı mı olacak kansız mı”; işte onu bilemiyor, çünkü ellerindeki kana baktıkça aklına hep bu geliyor ve tekrar korkuyor, üstelik korkutuyorlar da…
Seçimlerden sonrası için çoğu yorumcunun tekrarladığı şöyle bir kötümser tespit var: Seçim sonuçları nasıl olursa olsun, çatışma daha da derinleşecek.

Çünkü ZŞ iktidarı öyle kolayca bırakacak gibi görünmüyor. Referandum şiddetindeki bu yerel seçimlerin kazananı ZŞ sayılırsa, onun Zalim Rejimi nispeten daha uzun süre devam edecek.
Çünkü Zalim Rejimi’nin, faşizminin alt yapısını çoktan hazırladı: İnternet yasasıyla, HSYK yasasıyla temelini attığı yeni rejimini, fiilen uyguladığı MİT yasasıyla da tamamına erdirmiş sayılacak.

Ve şaşırmayacağız. Daha 6 Mart günü seçimlerden sonra OHAL filan edileceği gazete manşetlerinde değil miydi? ZŞ’nin Osmanlı hayali de gerçekleşmiş olacak, tıpkı Abdülhamit dönemindeki gibi bir Zalim Rejimi, ispiyonculara dayanan bir Zulüm devletiyle karşı karşıyayız.
ZŞ kendisine karşı her tür demokratik mücadeleyi de engellemişti, şimdi daha fazla engelleyecek, memleketi sadece iç savaş metotlarıyla yönetebilecek. Başka çaresi yok.

Önümüzdeki tablo böyle…

ZŞ şimdilik elbette en fazla ve öncelikle Cemaat’ten korkuyor. Cemaat onu neresinden vuracağını neresini kanatacağını gördü, devamının gelebileceği ihtimalinden korkuyor. İlk operasyon Cemaat’e yönelik olacak.
Ama asıl korkusu, Gezi ruhunun tekrar sokaklarda dolaşması…

Kısacası: ZŞ seçimi kazandım diyecek: Öyleyse, operasyon var, zulüm var! Ama “Kazandım” deyince bile toplumun yarısından fazlasının ona dönük nefreti daha artmış olacak… Çünkü ZŞ de onlardan nefret ediyor! Bu durumda, nefret ve öfke yüklü bir muhalefet karşısında zulmünü çoğaltacak…

Eh, iki seçim daha var, cumhurbaşkanlığı ve muhtemelen erkene alınacak genel seçimler. Dananın kuyruğu bu seçimde kopmamış sayılırsa o iki seçimde mutlaka kopacak.

Peki Kürt bahsinde gelişmeler nasıl olabilir? Birkaç gün önce KCK’den Sabri Ok, “4 büyük şehir 4 kanton” diye hangi adımları atacaklarını ilan etmişti.   Peki ekonomik durum ve bölgesel basınç ve ABD ve AB ve saire... Yani, bu soruların cevabını da varsın ZŞ merak etsin.
Bizim için cevap, bizim için çözüm başka düzlemde: Çözüm, demek ki heybedeki turpların büyüklüğünde, tapelerin şiddetinde değil, kendi öz gücümüzde, Gezi ruhunun sokakları terk etmemesinde…

Birgün

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]