Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Sırrı Süreyya fıkra anlatmadan yanıtlasın (Volkan Algan)

Türkiye'nin ilerici halkının AKP faşizminin gerici kuşatmasını yarmak için ölüme meydan okuyarak ayağa kalkmasının üzerinden neredeyse bir yıl geçti. O günden beri başka ve daha umutlu bir Türkiye'de yaşıyoruz. Ancak seçimden galip çıkan bir AKP dahi Haziran Direnişi'nin ruhunu boğamamışken, sol olduğu iddiasıyla siyaset yapan birilerinin, Cumhuriyet tarihinin en gayrımeşru hükümetinin aldığı oy oranını "Demokratik özerklik" için bahane gösterecek kadar ülkesinin gerçeklerine sırtını dönmeyi tercih ettiği görülüyor, hala sokaklarda bu ülkenin çocukları vurulurken üstelik.

HDP'li Sırrı Süreyya Önder, Al Jazeera için kaleme aldığı "Süreç Heval!" başlıklı yazıda AKP gericiliğinin ülke tarihinin en şaibeli seçimiyle aldığı oy oranını, CHP'nin kıyı şeridine sıkışmasını ve Kürt siyasal hareketinin bölgesinde güçlenmesini Türkiye halkının "özerkliğe verdiği destek" olarak yorumladı ve tabloyu "Türkiye demokratik özerkliği kendi elleriyle sandıkta çizmiştir. Bu bölgelere bu gözle bakıldığında, yaşam pratiklerinin ve sosyolojik ayrışmanın farkına kolayca varılabilmektedir. Türkiye'nin kendi kendine ortaya koyduğu bu portre ile kavga etmek, "ötekileri" kendine benzetmeye çalışmak, hiç kimseye güç getirmez" dedi.

Bu kadar yanlış bir cümleye nasıl sığdırılır, bir siyasetçi ülkesinin gerçeklerine böylesine uzaklaşabilir mi ya da siyasi fırsatçılığın çirkinleşme sınırları nereye kadar genişleyebilir gibi sorular haklıdır ve cevabı Haziran'dan bu yana açık seçik ortadadır.

Erdoğan diktatörlüğüne karşı dişediş mücadele ederken bu uğurda hayatını kaybedenlerin, ülkeyi bu gerici din bezirganlarından kurtarmak, memleketin başına çöreklenmiş hırsızlık çetesine karşı insanlık onuruna sahip çıkmak için barikatlarda vurularak ölmenin hiç önemi ve zerre kadar kıymeti harbiyesinin de olmadığını anlıyoruz Sırrı Süreyya için. O herşeyi pek bir "sosyolojik" bakışıyla çözümlemiş, Anadolulu muhafazakarlar AKP'ye ve MHP'ye, kıyılar CHP'ye Kürdistan'dan da bize kalır, diyerek işin içinden çıkmıştır.

TV'lerde konuşurken pek sempatik tavrıyla solculukta mangalda kül bırakmayan Önder'in seçim sonuçlarına pek sevindiği anlaşılıyor. Oysa Türkiye halkının aydınlık kesimi hala mücadelesini sürdürüyor Erdoğan diktası karşısında.

Sırrı'ya göre Erdoğan'ın sayıya boyadığı şehirlerdeki ilericilerin mücadele etmesine gerek olmadığı anlaşılıyor, tabi bu durumda İstanbul'da Berkin, Mehmet, Ankara'da Ethem ya da Hatay'da Abdullah'ın hayatını ne uğruna kaybettiğini de bize açıklayacaktır elbette! Mümkünse sosyolojik olarak tabi...

Sırrı Süreyya'ya siyaset dersi verecek değiliz elbette, sonra kalkar bir fıkra anlatır ve bizi "madara" eder falan.

Ancak sol adına siyaset yapıp da bir halkın gericileşmesini verili ve değişmez kabul edip buradan kendi siyasetine pay çıkarmaya çalışmak, en düzenbazından bir burjuva partisiyle mücadele etmek yerine al gülüm-ver gülüm alış verişine girmek siyasi fırsatçılığın çirkin bir örneğidir ve sağcılıktır.

sol

yura  |  Cvp:
Cevap: 1
09.04.2014- 13:08

sırrı süreyya demokratik özerklik istiyor diye yazar bunu fırsatçılık ve sağcılaşma olarak yorumlamış. kürt halkı için demokratik özerklik istemek neden sağcılık olsun ki.

abbas  |  Cvp:
Cevap: 2
09.04.2014- 13:50

Kürt ve Türk halkı emperyalizm ve onun işbirlikçilkeri tarafından sömürülürken kürt ve türk halklarını birbirinden koparacak her türlü girişim emperyalizmin ekmeğine yağ sürmektir. Gericiliktir. Sağcılaşmadır. Yazarın bu bağlamdaki çıkarımları doğrudur.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
11.04.2014- 12:38

Alıntı Çizelgesi: yura yazmış

sırrı süreyya demokratik özerklik istiyor diye yazar bunu fırsatçılık ve sağcılaşma olarak yorumlamış. kürt halkı için demokratik özerklik istemek neden sağcılık olsun ki.



Sn.abbas'ın görüşlerine katılıyorum. Bir sosyalist için önemli olan sınıf mücadelesini yükseltmek, sorunlara sınıfsal bir perspektiften bakabilmektir. Kürt ve Türk halklarını birbirinden koparacak ve en azından aralarında duygusal veya fiziksel bir kopuşa yol açabilecek öneri ve mücadele biçimlerinden kaçınmaktır. Sırrı Süreyya Önder iyi bir sinemacı ama iyi bir politikacı değil. Bence bu konulara çok da girmemeli. Bir an önce sinemaya dönse ve orada,   bildiği kulvarda yol alsa daha başarılı olacaktır.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]