Siyasi Gündem ve siyasi tartışmalar
Adalet Ağaoğlu'ndan 'yetmez ama evet' itirafı: 'Son enayiliğimdi'
12 Eylül referandumunda "evet" oyu verdiği için büyük bir pişmanlık yaşadığını söyleyen Yazar Adalet Ağaoğlu, çaresizlikten patlayacak hale geldiği için kitap yazmaya karar verdiğini söyledi.
Yazar Adalet Ağaoğlu, 12 Eylül referandumunda AKP'yi desteklediğini ve "evet" oyunu kullandığı için pişmanlık yaşadığını belirterek, "12 Eylül referandumunda ne kadar umutlandık. Oradaki umut kırıklığı beni çok etkiledi. Bu benim belki de son enayiliğimdi" dedi.
12 Eylül referandumundan sonra "büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını" belirten Ağaoğlu, "çaresizlikten patlayacak hale geldiğini ve bu yüzden kitap yazdığını" dile getirdi.
Hürriyet'ten Zeynep Miraç'a röportaj veren Adalet Ağaoğlu, "Ben açıkçası darbe anayasasını gayrı meşru saydım. Başından beri... Hele 12 Eylül referandumunda ne kadar umutlandık. Oradaki umut kırıklığı beni çok etkiledi. Bu benim belki de son enayiliğimdi" ifadelerini kullandı.
'Eş dost selamı kesti'
Zeynep Miraç'ın son romanına ilişkin, "12 Eylül referandumdaki hayal kırıklığının sonucu mu bu roman?" sorusuna, "Evet, bir miktar öyle. Ben zaten travmaların altından yazarak kalkabiliyordum. Daha önceki romanlarımda her zaman evden kaçardım ben, 3 ay-5 ay bir yere giderdim. Tek başıma deftere el yazısıyla yazmadan dönmezdim evime. Fizyolojik durumum nedeniyle bu imkan da elimden gitti. Yazmaya da küstüm. Ama doluydum ve bu bende çok baskı yaptı. İnsan çaresizlikten patlayacak hale geliyor. Referandumdan sonra daha da arttı" cevabını veren Adalet Ağaoğlu, Miraç'ın, "Son dönem tartışmalar konuşmalarda sizi göklere çıkaran da oldu, yerin dibine batıranlar da. Hatta sizin yazdıklarınıza ihanet ettiğiniz dahi söylendi" sözlerine ise, "Beni AKPli kıldılar. Kendini ilerici sanan eş dost selamını kesti" karşılığını verdi.
Sol
Adalet Ağaoğlu son enayiliğimdi diyerek yetmez ama evet'çilere ders veriyor.Darısı diğerlerinin başına!
Tayyip iktidara iyice yerleştikten sonra, onun iktidara yerleşmesini sağlayan Fethullahçılara da, "kullanışlı aptallar"a da ihtiyacı kalmadı. Tabii kullanışlı aptalların durumu daha da vahim. Çünkü Fethullahçıların kendilerine göre disiplinli bir örgütlenmeleri ve parasal güçleri var. Ötekiler ise kendilerini dev aynasında gören sahte solcular. Bunlar kendilerini kullandırırken, soldan da koptu. Suçu kendilerinde arayacaklarına, yine yüksekten atıyorlar, kendilerini "ilerici sananlar" onunla selamı sabahı kesmişlermiş de. Kesmeyip ne yapacaklardı? Onlar da diktatörün yükselişine payanda mı olacaklardı? Susmasını da bilmiyorlar. Git köşende otur. Tükenmişsin artık, yazı filan da yazamıyorsun, ne yazacaksın hem? Faşizmin yükselişine nasıl koltuk çıktığını mı?
AKP bu kadar güçlü, Erdoğan diktatör haline geldiyse Gülen cemaatinden çok daha fazla katkıyı bu yetmez ama evetçi'lerden almıştır. Verilen destek, bu destek sırasında AKP ve Erdoğan'ı demokrat liberal bir lider olarak göstermelerine, Erdoğan'ın kendisi bile şaşırmıştır. Şimdi saç baş yoluyorlar ama iş işten geçti. Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti. Şimdi ayıkla pirincin taşını.
"Beni AKPli kıldılar. Kendini ilerici sanan eş dost selamını kesti" karşılığını verdi.
"kendini ilerici sanan eş dost" demiş Ağaoğlu. buradaki anahtar sözcük tabii ki "sanan". Anahtar neyi açıyor? "Son enayiliğimdi" diyerek özeleştiri getiren Ağaoğlu'nun o kadar da özünü eleştirmediğini, tersine kendisini akp'li gören eş dostunu eleştirdiğini görmemize açıklık sağlıyor.
kendisine sorsan öyle demez ama. inkar eder belki de. o anlamda söylemediğini iddia eder. ama diller içindeki gizli dil, daima gerçeği fısıldar bize.
çünki bilerek dememiştir o sözü. "bilerek", yani aklıyla, iradesiyle, küçük kurnazlıklarıyla, küçük hesaplarıyla, ortalamaya hitap eden vasat söylemiyle dememiştir. ama bilinçaltına işleyen sözcüğü farkında olmadan sızdırır laf arasında.
sırf bir anayasa maddeleri referandumudur o oylanan ve kadıncağız da sırf o oylamada "evet" dediği için, yani öyle uygun bulduğu için, eşi dostu tarafından akp'li vb suçlamalarına maruz kalmasını bilinçaltında affedememektedir ve "kendini ilerici sanan"ı çıkarıverir dilinin altından.
bu "sanan" hepinize gelsin, kendini ilerici sanan dostlar. 
Tayyip iktidara iyice yerleştikten sonra, onun iktidara yerleşmesini sağlayan Fethullahçılara da, "kullanışlı aptallar"a da ihtiyacı kalmadı. Tabii kullanışlı aptalların durumu daha da vahim. Çünkü Fethullahçıların kendilerine göre disiplinli bir örgütlenmeleri ve parasal güçleri var. Ötekiler ise kendilerini dev aynasında gören sahte solcular. Bunlar kendilerini kullandırırken, soldan da koptu. Suçu kendilerinde arayacaklarına, yine yüksekten atıyorlar, kendilerini "ilerici sananlar" onunla selamı sabahı kesmişlermiş de. Kesmeyip ne yapacaklardı? Onlar da diktatörün yükselişine payanda mı olacaklardı? Susmasını da bilmiyorlar. Git köşende otur. Tükenmişsin artık, yazı filan da yazamıyorsun, ne yazacaksın hem? Faşizmin yükselişine nasıl koltuk çıktığını mı?
Ağaoğlu'nu fazla da eleştirmemek gerek. Bir hata yapmıştır, Türkiye'ye oldukça pahalı gelen, diktatörü başımıza bela eden bir hata. Ağaoğlu hiç olmazsa hatasının farkına varmış. Enayilik yaptım diyor. Yaptığı enayiliği itiraf ediyor. Etmeyenler de var.
Haklısın, etmeyenler de var.
"de"yi ayrı yazmayı öğrenebilmişler.
Ağaoğlu yalnızca referandumda evet oyu vermekle kalmadı ki. Sürekli destek çekiyordu. Sola saldırarak, AKP'nin kısa sürede yaptıklarını solcular yapmadı bile dedi. Sanki bu ülkede solcular iktidar olmuş gibi. Hele bir de Atilla Koç denilen sağcı bürokrat eskisi AKP'li kültür bakanına yaltaklanmaları vardı ki...