Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları
solcu  |  Cvp:
Cevap: 17
03.05.2014- 18:02

Karınca kardeş, bir adama komünist düşmanı, faşist diyorsan, onun ideolojik ve politik söylemlerini komünizm karşıtı ve faşizm yanlısı olarak ortaya koyman gerekir. 70li yıllarda sol içi çatışma alabildiğine yoğundu. Bu tartışmanın bir yanında da Aydınlık ve Perincek duruyordu. Aydınlık'ta Perincek'e göre karşıt saftaki solcuların adının verilmesi faşistlik ve komünizm düşmanlığı ise, bunu hemen hemen her sol örgüt için söyleyebiliriz. Çünkü o dönemde çatışmalar ideolojik tartışmaların ötesine geçmişti ve birbirlerini öldürmeye kadar varmıştı. Aydınlık'ta yayınlananların savunulacak bir yanı yok. Ama o dönemde iş çığırından çıkmıştı. PKK'yi de komünizm düşmanı ve faşist olarak eleştiriyor musun? Onlar da bölgede karşıt görüşlü pek çok sosyalisti öldürdüler.

KARINCA  |  Cvp:
Cevap: 18
03.05.2014- 20:52

SON CEVABİ YAZIM   KENDİ HATAMDAN DOLAYI ( metin içi düzeltme yapmak isterken yanlış buton seçmem)ÜÇ KEZ ÇIKMIŞTIR. DÜZELTİLMESİ RİCASI İLE.
Sol gruplar anlamında dünya alemin bildiği Perinçek gerçeği için ispat istenmesi anlamlandırılamamıştır. Söz konusu   dönemdeki sol içi çatışmalara örnek verilemez Perinçek ve grubu.
"Atlantik Paktı'nı (Batıyı) terkedeceğiz ve Turanı kuracağız... Biz Asyalıyız... Zaten Rusların ve Çinlilerin üstünü kazısan altından "Türk" çıkar..." D. Perinçek
Yukardaki   söylemde bulunan biri sizce faşist değilse nedir?
Ciddi söylüyorum biraz okuyun !

solcu  |  Cvp:
Cevap: 19
04.05.2014- 10:06

Karınca yazılanlar üzerine birşeyler söylemen gerek. Bak bir üstte bir cevap vermişim, görmezlikten geliyorsun.Karınca kardeş, bir adama komünist düşmanı, faşist diyorsan, onun ideolojik ve politik söylemlerini komünizm karşıtı ve faşizm yanlısı olarak ortaya koyman gerekir. 70li yıllarda sol içi çatışma alabildiğine yoğundu. Bu tartışmanın bir yanında da Aydınlık ve Perincek duruyordu. Aydınlık'ta Perincek'e göre karşıt saftaki solcuların adının verilmesi faşistlik ve komünizm düşmanlığı ise, bunu hemen hemen her sol örgüt için söyleyebiliriz. Çünkü o dönemde çatışmalar ideolojik tartışmaların ötesine geçmişti ve birbirlerini öldürmeye kadar varmıştı. Aydınlık'ta yayınlananların savunulacak bir yanı yok. Ama o dönemde iş çığırından çıkmıştı. Bu   konu üzerinde de yazmalısın. Perincek o dönemde kendisine karşıt gördüğü devrimcilerin isimlerini vermişti.   Çatışmalar yoğundu. Perincek'e Aydınlık'ta yazılanlar için komünist düşmanı ve faşist diyeceksen, diğerlerine ne diyeceksin. 70'lerde yaptıkları için komünist ve faşist ise bu komunisti Öcalan neden bando mızıka ile karşıladı mesela. Lenin ve Marks için kapitalizmin casusu demesi olabilir mi? Öcalan için de komünizm düşmanı ve faşist diyebilir misin? Onlar da bölgede az sosyalist öldürmedi.

Son yazdıkların konusunda   Perincek'ten alıntı vermen gerek. Yazdığına göre nerede geçtiğini biliyor olmalısın. Perincek'e ait olduğunu söylediğin o sözlerin kaynağı var mı? Yazının tamamını beraber okuyalım.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 20
04.05.2014- 12:11

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Karınca yazılanlar üzerine birşeyler söylemen gerek. Bak bir üstte bir cevap vermişim, görmezlikten geliyorsun.Karınca kardeş, bir adama komünist düşmanı, faşist diyorsan, onun ideolojik ve politik söylemlerini komünizm karşıtı ve faşizm yanlısı olarak ortaya koyman gerekir. 70li yıllarda sol içi çatışma alabildiğine yoğundu. Bu tartışmanın bir yanında da Aydınlık ve Perincek duruyordu. Aydınlık'ta Perincek'e göre karşıt saftaki solcuların adının verilmesi faşistlik ve komünizm düşmanlığı ise, bunu hemen hemen her sol örgüt için söyleyebiliriz. Çünkü o dönemde çatışmalar ideolojik tartışmaların ötesine geçmişti ve birbirlerini öldürmeye kadar varmıştı. Aydınlık'ta yayınlananların savunulacak bir yanı yok. Ama o dönemde iş çığırından çıkmıştı. Bu   konu üzerinde de yazmalısın. Perincek o dönemde kendisine karşıt gördüğü devrimcilerin isimlerini vermişti.   Çatışmalar yoğundu. Perincek'e Aydınlık'ta yazılanlar için komünist düşmanı ve faşist diyeceksen, diğerlerine ne diyeceksin. 70'lerde yaptıkları için komünist ve faşist ise bu komunisti Öcalan neden bando mızıka ile karşıladı mesela. Lenin ve Marks için kapitalizmin casusu demesi olabilir mi? Öcalan için de komünizm düşmanı ve faşist diyebilir misin? Onlar da bölgede az sosyalist öldürmedi.

Son yazdıkların konusunda   Perincek'ten alıntı vermen gerek. Yazdığına göre nerede geçtiğini biliyor olmalısın. Perincek'e ait olduğunu söylediğin o sözlerin kaynağı var mı? Yazının tamamını beraber okuyalım.


sen bu sorularını önce git partin TKP'ye sor, neden 70 li 80 liyıllarda Aydınlık ve Perinçek için faşist, ajan, Maocu bozkurt diyorlardı? Herhalde bildikleri bir şeyeler vardı demi solcu? Veya abilerinde, hocalarında o çok sevdiğin, savunduğun dostun Perinçek hakkında olur olmaz isdiaları atıp tutmuş olmalaeı gere, yani haksız yere suçlamış olmalaeı gerek. Eğer öyleyse git önce TKPyi eleştir.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 21
04.05.2014- 13:08

Daha önce bir kaç kez söylemiştim; Türkiye'de solcu-sosyalist algısı bir kısım çevrede M.Kemal, TC., bayrak, ve İşçi Partisi, TKP, hatta Cephe ve ÖDP düşmanlığı şeklinde ortaya çıkıyor. Bunun nedeni de sol-sosyalist denildiğinde öncelikle kürt sorununda kürt ulusal hareketiyle aynı konumlanış içinde olunması gerektiğine yönelik algıdır. Başka türlü ifade edceksek, eğer kürt ulusal hareketine biat ediyorsanız, bir anlamda sempatizanı veya kuyrukçusu iseniz ve dolayısıyla kürt ulusal hareketinin yarattığı kürt milliyetçisi tipolojisine uygun olarak M.Kemal, TC., devlet, asker, bayrak ve benzer ne kadar simge, sembol varsa onlara düşmanlığa varan bir kin duyuyorsanız, solcusunuz, sosyalistsiniz demektir. Böyle bir algı var. Ve böyle bir algı da sözde sol sosyalist forumlarda sürekli besleniyor ve yeniden çevrime sokuluyor. Böyle bir algı içindeki kişi de kendini bu bağlam içinde solcu-sosyalist görüyor. Bu tür kavramların, simgelerin, sembollerin geçtiği her konuya kinle, öfkeyle, düşmanlıkla yaklaşıyor ve yaklaşmayanları ise faşistlik, neofaşistlik, ulusalcılık, sosyal faşistlik ve olumsuz olduğuna inandığı ne kadar kavram varsa öyle nitelemeye çalışıyor. Bir kere bu tespiti yapalım. Sadece Ender Helvacıoğlu'nın yazısı değil, benzer pek çok yorum ve haber de bu sözünü ettiğimiz algı tarafından değerlendiriliyor! Ne kadar değerlendirme denilir, o ayrı!

(KARINCA arkadaşımızın da bu algıyla biçimlenmiş olanlar sınıfından olduğuna dair hiç kuşkum yok. Kendisini bir ''yoldaş'' ve ''partili'' olarak nitelemesi bu durumu kurtarmaya yetmiyor. Umarım benim algım yanlıştır, olguyla uyuşmuyordur ve KARINCA arkadaşımız bundan sonra yapacağı yorumlarla beni yanıltır.)

Helvacıoğlu'nun facebook sayfasında ileri sürdüğü görüşlere gelmeden önce bir konunun daha açıklığı kavuşması gerekiyor. Bir kere, yukarıda özetlemeye çalıştığım algıya sahip olanların bazı temel bilgileri belleklerine kazıması gerekiyor. Parti görüşü ile o partinin üyesi ve sempatizanı arasında çoğu zaman farklar vardır. Bir partinin üyesinin veya sempatizanının görüşünün parti açısından hiç bir bağlayıcılığı yoktur. Temsiliyeti de yoktur.   Sadece TKP'yi karalamak veya benzer durumda olan parti-örgütlere kara çalmak için sağda solda bulunan birtakım ifadeleri parti veya örgütlere mal etmek, sanki o görüşler partinin görüşüymüş gibi ele almak temel bir yanlıştır. Sadece bu başlık bağlamında söylemiyorum. Pek çok benzer konuda aynı temel yanlışı yapıyor, ve zihnimizde yaşattığımız o algının baskısıyla karşıt ve düşman olarak bellediğimiz siyasi görüş, parti ve örgütler için böyle bir tutum takınıyoruz. Dolayısıyla yanlış üstüne yanlış yapıyoruz.

Bu açıklama, ''Ender Helvacıoğlu'nun görüşleri partiyi bağlamaz', dolayısıyla parti ile ilişkilendirilemez'' bağlamında değildir. Yine bir ilkeden ve tespitten söz etmeye çalışıyorum. Anlayan anlayacaktır.

Bu konu SF'de de işlenmiş. Orada yazsaydım bu yazdıklarımı orada da dile getirir ve yazılanları da örnek olarak gösterirdim. İlginç olan şu ki, yazının en fazla eleştirilmesi gereken yanı görmezlikten gelinmiş, en önemsiz yanı ise, yukarıda çerçevelendirmeye çalıştığım algı nedeniyle büyütüldükçe büyütülmüş. Kürt milliyetçisi ve kürt ulusal hareketi sempatizanlarına diyecek bir şey yok. Onlar içlerinde bulundukları milliyetçi saflardan olaya böyle bakıyorlar. ''Bizden yana değilsen, bizim gibi düşünmüyor, tavır almıyorsan, bizden değilsin, karşıtsın, ve hatta düşmansın!''   Bunu da bir kenara bırakıp, konuya dönelim; ama, her türlü milliyetçiliğin konuları değerlendirmede yanlışlıklar yapmaya açık olduğunun altını çizerek...

melnur  |  Cvp:
Cevap: 22
04.05.2014- 13:26

"Sosyal medyada TKP’li ve İP’li bazı arkadaşların 1 Mayıs’ın kutlanma biçimi üzerinden atışmalarını okuyorum.
1 Mayıs kimsenin tekelinde değil. İsteyen istediği yerde kutlar. Ne Taksim’i hedefleyenler toptan bölücü ve “turuncu devrimci”dirler, ne de Kadıköy’e gidenler toptan mücadele kaçkını ve uzlaşmacı. Bu tür değerlendirmeler düşman çatlatmaz, düşman sevindirir ancak. Bu saatten sonra herkes 1 Mayıs’ını kendince kutlar, sonuç alınır ve muhasebesi yapılır.



Yazının bana göre önemli olan yanı bu. SF'de bu konu atlanmış. Orada İP ve TKP adları geçtiğinde çok büyük bir kesim ''kırmızı görmüş boğa hiddeti'' gösterdiğinden işin bu yanıyla ilgilenmemiş. Onların amacı Tıpkı KARINCA arkadaşımız gibi ''faşist İP''le aynı saflara düşmüş bir TKP değerlendirmesi yapmak ve üstte anlatmaya çalıştığım algının gerektirdiğini yapmak. ''İP faşist, TKP'li Ender Helvacıoğlu da İP'le aynı cephede olduğunu söylüyor, öyleyse TKP de faşist!'' Buralara da geliriz sanırım.

Ender Helvacıoğlu facebok'ta bu yazıyı gelişigüzel kaleme almış. AKP Taksim'i yasaklayarak ve bundan böyle Taksim'de kutlama-anma yapılmayacağını söyleyerek bir meydan okumada bulunmaktadır. 2014 İstanbul 1 Mayıs'ın en önemli gerçeği budur. Karşıda böyle bir tavır ortaya çıkmışken, ''herkes istediği yerde kutlar'' denilemez. Böyle bir ifadeyi ''sonuç alınır ve muhasebesi yapılır'' sözü de hafifletmez, kurtarmaz. AKP böyle bir tavır ortaya koymuşsa işçi sınıfından yana olduğunu söyleyen tüm kesimlerin temel önceliği artık 1 Mayıs Taksim alanı olmuş demektir. Bunun lamı cimi yok. Helvacıoğlu bu yazıyı ne zaman yazmış bilmiyorum ama, 1 Mayıs İstanbul'ın en önemli gerçeğini göçz önüne almadan bir değerlendirmede bulunmuş.

Katılmak mümkün değil.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 23
04.05.2014- 13:55

TKP ve İP, programları ve politik hatları farklı iki siyasal parti. Ama genel sınıf mücadelesinin yarattığı nesnel saflaşmada aynı cephede olduklarından da kuşku yok.

Forumlarda karşı çıkılan konu yazının burası. Aslında birinci cümle de nedense görmezlikten geliniyor ve ikinci cümle ise ''TKP ile İP aynı saf içinde'' olarak ele alınıyor. İlk yazımda böyle yorumlanma nedeninin ne olduğunu yazmaya çalışmıştım. Oysa açık seçik söylüyor Helvacıoğlu; ''TKP ve İP programları ve politik hatları farklı iki siyasi parti.'' Biri komünist diğeri kemalist. Kemalizmi de MDD'nin bir karşılığı olarak ele alıyor. Burjuva devrimininin tamamlanamadığını, tamamlanması gerektiğini ve ( dolaylı yoldan da olsa) sosyalizme öyle geçileceğini savunuyor. Farklılık burada yatıyor. E.Helvacıoğlu bunun altını çizmiş zaten.

İkinci cümlesi; ''genel sınıf mücadelesinin yarattığı nesnel saflaşmada aynı cephede olduklarından kuşku yok.'' Bir facebook yazısında bu kadar söyleyip geçmiş. ''Sınıf mücadelesinin yarattığı nesnel saflaşmada'' derken kasettiği nesnel saflaşma Haziran direnişi gibi sol veya yüzü sola dönük her türlü direnişte İP siyaseti ve tabanının o saflaşma içinde olacağı vurgusu ise bunun nesi yanlış? Beğenirsiniz beğenmezsiniz, İP siyasetinde anti-emperyalist ( anti-ABD'cilik) önemsiz sayılıp geçilebilir mi? Gericilik karşıtlığı, aydınlanmadan yana oluşu, laikliği önemseyişi, emek siyasetine ( doğru yanlış) yaklaşımı yok sayılabilir mi? Ve herhangi bir kalkışmada, Helvacıoğlu'nun deyimiyle '' genel sınıf mücadelesinin yarattığı nesnel saflaşmada aynı cephe'' içinde bir araya gelinemeyecek bir kitle olduğu iddia edilebilir mi? Haziran direnişi'nde bulunmadıkları söylenebilir mi?

Helvacıoğlu'nun kastettiği de buydu. Çok da önemli olduğunu düşünmüyorum. AKP 1 Mayıs'ta faşizan yüzünü bir kere daha göstermiş, işçi sınıfına, tarihsel geçmişini inkar etmesini dayatıyor, sistemi tek adamlığa dönüştürecek kurumsal yapıları oluşturmada devasa adımlar atıyor, kürt hareketi bu fotoğrafa gözlerini kapatmış, AKP'ye doğrudan veya dolaylı destek veriyor, Öcalan'ın deyimiyle AKP'nin iktidarda kalmasını sağlıyor, ama bizim kuyrukçu takımımızın sanalda tartışmaya açtıkları konulara bakın! 1 Mayıs eleştirilerinde bile AKP'nin adının geçmemesine özen gösteriliyor.

Sonuç olarak E. Helvacıoğlu'nun yazısında katılmadığım çok şey var. Çok da önemli olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'nin gündemi sol açısından bunlar olmamalı. Türkiye solu bir an önce yukarda açıklamaya çalıştığım yanlış algıdan kurtulmalı ve kuyrukçuluktan vaz geçmelidir. AKP'nin bu ülkeye faşizmi dayattığını anlamalı ve siyasi doğrultusunu da bu yönde oluşturmalıdır.

KARINCA  |  Cvp:
Cevap: 24
04.05.2014- 20:05

O saydığınız semboller masum semboller   değildir Sayın Melnur . Çünkü ,   mülkiyeti dolayısıyla burjuvaziyi temsil ederler.

İkincisi partili   (TKP) değilim ,olamam da; bu nedenle de   beklediğiniz anlamda da sizi hiç mi hiç yanıltamam !

"Bu açıklama, ''Ender Helvacıoğlu'nun görüşleri partiyi bağlamaz', dolayısıyla parti ile ilişkilendirilemez'' bağlamında değildir. Yine bir ilkeden ve tespitten söz etmeye çalışıyorum. Anlayan anlayacaktır. "

Bu nasıl mantıktır ? Buradan çıkan sonuç   ; ilkesizlikten ve yanlış tespitlerden   söz etmenizin doğru olacağıdır. Çünkü bir siyasi parti veya örgütte üye olanların görüşleri   o partiyi /örgütü bağlıyorsa neyin ilkesinden bahsediyorsunuz.

Partinizin (TKP) yanına diğerlerini de alarak   ( yazınızda saydığınız siyasi yapılar) güç gösterisi mi yapmak istiyorsunuz? Aslında o saydığınız   yapılar ve var olan diğer benzerleriyle birleşmelisiniz.
Faşist İP'i tırnak içinde göstermiş olmanız safınızı belirtmiş durumda.

Yanlış önermelerle doğruya varamazsınız;   mantık bunu gerektiriyor. Demagojiye sapmadan direkt cevap verilemeyecek durumlarda bu yola başvurur yetersiz olanlar. Günlük hayattaki karşılığını yazmayayım burada...

"TKP ve İP, programları ve politik hatları farklı iki siyasal parti. Ama genel sınıf mücadelesinin yarattığı nesnel saflaşmada aynı cephede olduklarından da kuşku yok."Bu söylem neyin göstergesidir? Programları ve politik hatları farklı iki siyasal parti nasıl aynı cephede birleşirler? Sizin dediğiniz gibi partiniz komünist ( ki komünizmin olmazsa olmazı enternasyonalizmdir)   ise bu tür görüşlere sahip olanları ne diye bünyenizde barındırırsınız?   KOCAMAN BİR SORU İŞARETİ ...

Ha onlardan bizde çok var diyorsanız;   o zaman parti değil tekke olursunuz.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]