Deniz'e kalkan o ellerin hesap vereceği günler yakındır.

6 Mayıs ve FKF ve Deniz ve Yusuf ve Hüseyin…
Orhan Aydın

Siz bu satırları okurken ben Hatay’da olacağım.

Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun 2 Mayıs günü Haydarpaşa merdivenlerinde başlattığı, ‘Barış için büyük gençlik yürüyüşü’, bugün savaşa karşı barışı haykıran Hatay halkıyla buluşuyor.

6 Mayıs üç yiğidin idam edilişlerinin yıl dönümü.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan.

1968 devrimci dirilişinin üç sevdalısı.

Üç can parçası, üç narçiçeği, üç bağımsızlık güvercini, ‘üç fidan.’

Faşist 12 Mart çetesi tarafından boyunlarına yağlı urgan geçirileli 42 yıl oldu.

Unutulmadılar.

Bunca yılı her devrimcinin, yurtseverin yüreğinde çoğalarak yaşayıp geldiler.

Şiirler, şarkılar, türküler, marşlar, romanlar, öyküler, oyunlar yazıldı, filmler, belgeseller yapıldı, anıtlar dikildi onlar için.

Çocuklarımıza adlarını verdik şan ile.

Sokakta, fabrika avlularında, meydanlarda, Üniversitelerde, sahnelerde her tür hak ihlalinin olduğu her yerde önce bu üç kardeşimin isimleri anıldı.

Ne mutlu onlara ki; geleceğin aydınlık ülkesini kurma mücadelesi veren insanlık iz sürücü olmayı bildi.

Ne mutlu onlara ki, ellerinde taşıdıkları bağımsızlık ve eşitlik mücadelesinin bayrağı hiç yere düşürülmedi ve şimdi Haziran Direnişi gibi geleceği esenlik dolu bir mücadeleyle yeniden yükseltiliyor.

Hatay; her adımı bin sevda, her adımı bin hayat, dağı, taşı, kuşu, ağacı, nehri, ovası, üstü-başı barış.

Ülkesi için kurulan tüm pis kumpasları, kışkırtıcı namussuzlukları yere çalıp, kardeşliğin kenti olduğunu tüm dünya insanlığına bağırıyor.

Bir yanı kardeş topraklarında can veriyor, diğer yanı anayurdunda.

Haziran direnişinde vicdanının sesiyle ayağa kalktı ve evlatlarını kurban verecek kadar onurlu-namuslu bir set oluşturarak gericiliğin tüm soytarılığını yere çaldı.

FKF, Deniz ve Yusuf ve Hüseyin kardeşlerimin de içinde yer aldığı bir örgüttü, bugün o örgütün elindeki bayrak yine ülke devrimcilerinin ellerinde dalgalanıyor.

Her 6 Mayıs’ta yeniden doğan bu üç yürek şimdi barışa maya çalmak için Hatay’da meydana çıkıyorlar.

Ne mutlu barışın, eşitliğin ve sosyalizmin savaşçılarına, ne mutlu Deniz ve Yusuf ve Hüseyin’e ve ne mutlu Hatay halkına ki birlikte yola çıkıp direnişin ruhunu yükseltiyorlar.

Unutmayalım.

Bu halkın evlatlarına borcu var çünkü tam 42 yıldır yılmadan, korkmadan yobazın, faşist katillerin ve gericiliğin suratına suratına aynı kararlılıkla bağırıyorlar “Denizlere sözümüz devrim olacak.”

Liseliler Üç Fidan'ı andı



Solcu Liseliler, 42 yıl önce idam edilen Türkiye sol hareketinin önemli ismi Deniz Gezmiş Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan’ı Kadıköy’de yaptıkları şiirli, yürüyüşlü eylemle andı. Liseliler eylemlerinde sık sık “Denizleri asanlar Berkin’i vuranlar” sloganı attı.

(soL-Haber Merkezi)Türkiye ilerici hareketinin üç fidanı olarak bilinen Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan idam edilişlerinin 42'nci yıldönümünde Solcu Liseliler tarafından dün anıldı. Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde müzik eşliğinde okunan şiirle başlayan eylem, kültür merkezinde oturanların büyük ilgisini çekti.

AKP, gençliğin Deniz olmasından korkuyor
Kadıköy'de Boğa Heykeli’nin bulunduğu noktada toplanan liseliler eylemlerini basın açıklaması ve denize karanfil atarak sonlandırdı. Boğa Heykeli’nden iskeleye kadar süren yürüyüşte sık sık “Deniz’leri asanlar Berkin’i vuranlar” ile “katil AKP, katil polis” sloganları atıldı. İskelede saygı duruşundan sonra yapılan açıklamada “Bugün Deniz’leri anmak, içinden geçtiğimiz süreçte AKP’ye karşı yürütülen mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır” denildi.

Denizlerin, gençliğin simgeleri olduğu belirtilen açıklamada AKP hükümetinin gençliğin birer Deniz, Yusuf ve Hüseyin olmasından korktuğu ifade edildi. Gençlik denilince akla Tayyip Erdoğanlar, Abdullah Güller değil, Deniz Yusuf ve Hüseyin’in geldiğini dile getiren liseliler bu ayrımın 6. Filonun denize atılmasıyla başladığını kaydetti.

Liseler AKP’ye karşı kale olacak
Açıklamanın sonunda şu sözlere yer verildi, "Denizlerin mirası Haziran’ın öğrettiklerini birbirinden ayırmayan bir mücadele hattını liselerimizde ördük, AKP diktatörlüğüne karşı liseleri geçilmez bir kale haline getirmeyi görevimiz olarak görüyoruz. Denizlere ve tüm Haziran şehitlerine son sözümüz olsun; bu daha başlangıç mücadeleye devam."

Son sözlerinde devrime bağlılıklarını haykırdılar…

Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan, 6 Mayıs 1972’de darağacında faşizme meydan okudular. Devrime bağlılıklarını haykırdılar.



“Yaşasın Marksizm-Leninizm!”

Deniz Gezmiş: “Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Yaşasın işçiler, köylüler! Kahrolsun emperyalizm!”

Yusuf Aslan: “Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum. Sizler bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz. Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerika’ın hizmetindesiniz. Yaşasın devrimciler! Kahrolsun faşizm!”

Hüseyin İnan: “Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım. Bundan sonra bu bayrağı Türk halkına emanet ediyorum. Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler! Kahrolsun faşizm!”

Kızıl Bayrak